Dava açılan gazeteciler ne düşünüyor?   Konuyu açan: Dostane   İlk Mesaj: 10-13-2010 (14:14)   Son Mesaj: 10-13-2010 (14:14)    Cevap: 0    Gösterim: 544  

    10-13-2010

    Dava açılan gazeteciler ne düşünüyor?

    Dava açılan gazeteciler ne düşünüyor?


    Bir gazetenin muhabirine, diğer bir gazetenin haberinden dolayı dava açan savcıların, gazeteciler hakkında, 'gizliliği ihlal' ve 'hakaret' gibi suçlamalarla açtığı davalar rekor kırdı.

    Arzu Erdoğral'ın haberi
    Resmi rakamlara göre sadece geçen yıl gazeteciler hakkında 4 bin 367 soruşturma açılırken geçtiğimiz aya kadar açılan soruşturma sayısında en az iki kat artış oldu.

    Kendilerine de çok sayıda dava açılan gazeteciler on5yirmi5"e konuştu:

    Taraf Gazetesi Muhabiri Baransu: Gizliliği ihlal ve adil yargılama ile ilgili madde değiştirilsin kimse yargılanmaz.

    Yeni Akit Gazetesi Haber Müdürü Nazif Karaman: Türkiye'de gazetecilik yapmanın bedeli bu kadar ağır olmamalıdır.

    Star Emniyet Muhabiri Demirkan: Doğruyu yazan gazetecinin cezası hapis mi olmalı?

    Taraf Gazetesi Muhabiri Mehmet Baransu

    KADİR ÖZBEK SHOW YAPMAYIP GERÇEKLERE BAKSA
    Benim hakkımda da komik davalar var. Yazmadığım haber hakkında Kadıköy Cumhuriyet Savcısı benim hakkımda da dava açtı. Bende mahkeme de öğrendim. Hâkim de şaşırdı bende şaşırdım. Dava da devam ediyor. Kadir Özbek keşke basın açıklamasında Show yapmayıp da bunları konuşsaydı. Genelkurmay"ın emriyle ben neredeyse tutuklanacaktım Cumhuriyet tarihinde ilk kez... O savcıya hiçbir şey yapılmadı. Dinlendim o savcılara hiçbir şey yapılmadı. Bu savcı yazmadığım haber hakkında dava açıyor ona da hiçbir şey yapılmıyor. Aynı örnek Star Gazetesinde oldu. Başka gazetede çıkan bir haberi diğer bir gazeteye mahal ediyorlar. Bu olayların soruşturulması gerekiyor ama maalesef olmadı.

    KİMSE YARGILANMAZ AMA
    Gazetecilerin yapması gereken Cumhurbaşkanına, Başbakan"a, Adalet Bakanına, HSYK"ya bu savcılar hakkında suç duyurunda bulunmak... Ancak suç duyurusunda bulunursak, bunları önleyebiliriz ya da daha dikkatli olabilirler. En azından bu tip hatalarla ilgili... Ama en önemlisi bence bunların önüne geçmek için gizliliği ihlal ve adil yargılama ile ilgili madde değiştirilsin kimse yargılanmaz.

    AKP ALTINDAN KALKAMAZ
    İçeriye de gireriz, hiç sorun değil onu da artık AKP kamuoyuna açıklar. Hem Türk kamuoyuna hem de uluslar arası kamuoyuna gazetecilerin nasıl içeri tıkıldığıyla ilgili açıklamayı da kendileri yaparlar. Orada artık söz bize düşmez. Çok değil sadece 3-4 gazeteci adil yargılama ve gizliliği ihlalden içeri girsin, AKP bunun altından kalkamaz.

    Yeni Akit Gazetesi Haber Müdürü Nazif Karaman

    AMAÇ YILDIRMAK
    "Vakit Gazetesi son birkaç yıldır özellikle Ergenekon soruşturması kapsamında dava yağmuruna tutulmuştur. Gazeteye, Ergenekon soruşturması çerçevesinde yaklaşık 400 dava açılmıştır. Bunların neredeyse tamamı adil yargılamayı etkileme ve gizliliği ihlal sebebiyledir... Bu davaların 300'ü ceza, 100'ü de Ergenekon sanıklarının haklarında yapılan haberleri sebebiyle gazetemize yönelik açtıkları yıldırmaya yönelik tazminat davalarıdır.

    TÜRKİYE"DE GAZETECİLİK YAPMANIN BEDELİ BU OLMAMALI
    Yapılan haberler tamamen iddianame, belge ve bilgiye dayalı yalanlanamamış haberler olması dikkat çekicidir. Davalar sebebiyle özellikle 2 yargı muhabirimiz haftanın birkaç günü adliyede ifade vermek zorunda kalmakta, iş yapamaz hale gelmektedirler.
    Türkiye'de gazetecilik yapmanın bedeli bu kadar ağır olmamalıdır. Türk Ceza Kanunu'nda gerekli düzenlemeler yapılarak gazetecilerin üzerindeki dava ve soruşturma baskısı bir nebze de olsa hafifletilmeli basın özgürlüğü çerçevesinde yeni düzenlemeler yapılmalıdır..."

    Star Emniyet Muhabiri Bünyamin Demirkan

    BİZ ANLATTIK KİMSE ANLAMADI
    Soruşturma devam ederken haber yapılmaması ile ilgili kanun ilk yürürlüğe girdiği dönemde artık polis adliye muhabirlerinin işlerini yapamayacağı söylendi. Kimse ne yapacağını tam olarak bilemiyordu. Ancak kanun yürürlüğe girdikten bir ay sonra, yapılan bir operasyonla ilgili Emniyet Müdürlüğü tarafından basın açıklaması yapılınca tekrar haberler yapılmaya başlandı. Bu süreç Ergenekon operasyonları başlayana kadar devam etti. Ergenekon operasyonları ile bir anda gizliliği ihlal davaları gündemimize girdi. Önce savcılar ifadeye çağırmaya başladı ardından mahkemeler geldi. Bize yaptığımız haberle gizliliği ihlal ettiğimiz belirtiliyordu. Bizde kendimizi bu haberleri çeşitli yayınlarından toplayarak hazırladığımızı anlatıyorduk. Çünkü haberin doğru olduğunu, belgelere dayandığını ve soruşturma evrakında yer aldığını söylediğimiz zaman suçumuzu da kabul etmiş oluyoruz. Çünkü bize yanlış, yalan, iftira gibi suçlar nedeni ile değil doğruları yazarak gizliliği ihlal ettiğimiz belirtiliyor.

    DAVALARIN TEMELİNDE ÜÇ SORUŞTURMA VAR
    Herkesin malumu olduğu üzere2007 yılından bu güne Ergenekon ve Balyoz soruşturmaları devam ediyor ve bu soruşturmalar ülke gündeminin önemli maddeleri arasında yer alıyor. Bu soruşturmalara Kafes, Erzincan ve Poyrazköy"ü de ekleyebiliriz. Bize açılan davaların temelinde bu soruşturmalar var. Bu soruşturmalar daha gözaltı işlemleri uygulandığı ilk andan itibaren kamuoyunun haberi oluyor. Yeni bir soruşturma başladığında şüphelilerin evinde yapılan aramalar nerede ise tüm televizyonlarda yer alıyor. Şüpheliye destek veren guruplar eylem yapıyor. Milletvekilleri şüphelinin evine giderek destek veriyor. Haber kanalları gelişmeleri son dakikalarla duyuruyor ve konu ile ilgili konuklar yorum yapıyor. İşlemle alakalı nerede ise herkes konuşuyor. Gözaltı işlemi yapılan şüphelinin avukatı basına açıklama yapıyor bilgi veriyor. Emniyet muhabirleri yazdığı haberde, şahıslar hakkında niçin gözaltı işlemi yapıldığını da ekleyerek haber yayınlıyor. Haber gazetede yer aldıktan sonra gizliliği ihlal ettiğimiz iddiasıyla hakkımızda dava açılıyor.

    HER YERDE OLAN HABER, NASIL GİZLİLİĞİ İHLAL EDER?
    Ergenekon soruşturması başladığı andan itibaren siyasetinde önemli gündem maddelerinden bir tanesi haline geldi. Eski ana muhalefet partisi lideri Deniz Baykal "Bu soruşturmanın avukatıyım" derken eski Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ, basın açıklaması yaparak bir soruşturmanın en önemli delili olan belgenin fotokopisinin "kâğıt parçası olduğunu" iddia etti. Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan zanlıların ise birçoğu kitap yazdı. Hatta bu kitaplar külliyat haline geldi. Sadece Tuncay Özkan 3kitap yazdı. İyi bir televizyon seyircisi Ergenekon iddianameleri açıklandığı gün canlı yayın yapan tüm haber kanallarında "iddianame avukatlara dağıtıldı" ve "iddianame ek klasörleri avukatlara dağıtıldı" ifadelerinin kullanıldığını bilir. Avukatlara dağıtılan, nerede ise tüm internet sitelerinde yer alan elden ele dolaşan bir belge ile ilgili yapılan haberler nasıl gizliliği ihlal edebilir.

    DOĞRUYU YAZAN GAZETECİNİN CEZASI HAPİS Mİ OLMALI?
    Yapılan haberler nedeni ile gizlilik ihlal edilince suç hapis cezası mı olmalı? İftira atmayan, yalan söylemeyen, yanlış bilgi vermeyen tek suçları doğruyu yazmak olan gazetecilerin cezası hapis mi olmalı? Bu konuyu ilgililerin ve kamuoyunun takdirine bırakıyorum.

    (www.on5yirmi5.com)




    Dava açılan gazeteciler ne düşünüyor? Yorumları