'Çılgın projeler neden İzmir'e düşünülmüyor?'   Konuyu açan: alptraum   İlk Mesaj: 10-12-2010 (16:23)   Son Mesaj: 10-12-2010 (16:23)    Cevap: 0    Gösterim: 774  

    10-12-2010

    'Çılgın projeler neden İzmir'e düşünülmüyor?'

    'Çılgın projeler neden İzmir'e düşünülmüyor?'


    Ege Bölgesi Sanayi Odası'ndan Muhsin Dönmez, İzmir'in 3. büyük kent olmanın ötesinde Türkiye'nin batıya açılan penceresi olduğunu belirterek 'İstanbul'a düşünülen çılgın projeler neden İzmir'e düşünülmüyor' dedi

    Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Dönmez, İzmir'in üçüncü büyük kent olmanın ötesinde Türkiye'nin batıya açılan penceresi olduğunu belirterek, ''İstanbul için düşünülen 'çılgın' projeler neden İzmir için düşünülmüyor? Kentte inşaat sektörünün krizden çıkması için devlet desteği şarttır'' dedi.
    Dönmez, düzenlediği basın toplantısında, EBSO tarafından hazırlanan ''İnşaat Sektör Raporu''nu paylaşarak sektörün dünü, bugünü, ekonomiye etkisi, istihdama katkısı, diğer sanayi dallarıyla ilişkisi konularında yaptıkları analizleri anlattı.

    Gayri Safi Yurtiçi Hasıla içinde yüzde 5,21 paya sahip inşaat sektörünün kayıtlı 1 milyon 297 bin çalışanıyla Türkiye'nin en önemli istihdam yaratan sektörlerinin biri konumunda bulunduğuna işaret eden Dönmez, sektörün ekonomik krizlerden de en çabuk etkilenen sektör olduğunu söyledi.

    Dönmez, 2008 yılında başlayan mortgage (tutsat) kriziyle sektörün yüzde 8,2, 2009'da yüzde 16,3 küçüldüğünü, 2010 yılında düzelmeye başlayan piyasa koşullarıyla ilk çeyrekte bir önceki yıla göre yüzde 8 büyüme gösterdiğini dile getirdi.

    İnşaat sektörüyle doğrudan bağlantılı olan inşaat malzemeleri sanayinin 200 değişik sanayi dalından oluştuğunu, son yıllardaki atılımlarla 2002'de 4,1 milyar dolar olan ihracat miktarını 2009'da 17,2 milyar dolara ulaştırdığını kaydeden Dönmez, bu bağlamda inşaat sektörünün makro açıdan üretim ve istihdamı doğrudan etkileyerek kalkınmada anahtar rol oynadığını söyledi.

    Dönmez, Türk müteahhitlik hizmetlerinin 81 ülkede 161 milyar dolar değerinde gelir elde eder konuma ulaştığını bildirdi.

    -İZMİR'DE İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN DURUMU-

    Muhsin Dönmez, genel hatlarıyla inşaat, sanayi ve turizm kenti olarak nitelendirilen İzmir'de özellikle konut yapımına yönelik arazilerin yetersizliği ve tahsislerdeki güçlükler, SİT niteliğine haiz olan araziler ve ihale kanunundaki eksiklikler nedeniyle konut sektörünün yeteri kadar büyüme gösteremediğini ifade etti.

    Sanayi yatırımlarında iller bazında verilen teşviklerde İzmir'in çevresindeki illerin 1. derece, İzmir'in ise 3. derece yatırım bölgesi olmasının kent için yatırımları cazip kılmadığını ve sanayi üretim endeksini menfi olarak etkilediğini belirten Dönmez, turizm yatırımlarında da yeteri kadar teşvik alamadığını, Antalya'ya yönelik turizm teşviklerinden İzmir'in de yararlandırılmasının turizm ve inşaat sektörlerinin hızlı gelişimini sağlayacağını anlattı.

    Dönmez, kentte kısa vadede inşaat sektörünün canlandırılması gerektiğinin altını çizerek, bunun işsizliğe de çözüm getireceğini söyledi.

    Kamunun sabit sermaye yatırımlarına ağırlık vermesi gerektiğine işaret eden Dönmez, böylece yabancı yatırımların da kente çekilebileceğini vurguladı.

    Dönmez, ''İzmir'in şanssız bir durumu var. Devlet yatırımlarından verdiği kadar yararlanamıyor. Belki de ödediği vergilerle kıyaslandığında Türkiye'nin en ez alan illerinden'' dedi.

    Deniz kenti olmasına rağmen İzmir'in denizden yeterince yararlanamadığını dile getiren Dönmez, ''Liman şehiriyiz, ama bundan çok yararlanamıyoruz. Yeni limanlarla ilgili projeler üretilmeli'' diye konuştu.

    Dönmez, özellikle yenilenebilir enerji anlamında bölgenin çok elverişli ve potansiyeli yüksek olan bölgede enerji yatırımlarının artırılması gerektiğine işaret etti.

    Muhsin Dönmez, ''İstanbul için düşünülen çılgın projeler neden İzmir için düşünülmüyor? İzmir üçüncü büyük kent olmanın ötesinde Türkiye'nin batıya açılan penceresidir. Kentte inşaat sektörünün krizden çıkması için devlet desteği şarttır'' dedi.

    Gazetecilerin İzmir-İstanbul otoyoluyla ilgili sorusu üzerine dönmez, projenin çok olumlu olduğunu, İzmir'in bundan yararlanacağını, ancak otoyolun İzmir ayağıyla ilgili somut gelişmelerin 2012'den önce başlamayacağını düşündüklerini söyledi.

    EBSO Meclis Üyesi Hakkı Attaroğlu ise Sığınak Yönetmeliğine ilişkin 2006 yılından bu yana yürüttükleri çalışmaları paylaşarak, sığınakların devlet ve yerel idareler eliyle inşa edilmesi gerektiğini anlattı.




    'Çılgın projeler neden İzmir'e düşünülmüyor?' Yorumları