Gazeteci-Yazar Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne, 27 Mayıs'ta başlayan darbeciliğin, 27 Nisan e-muhtırasının hükümet tarafından iade edilmesi ile bittiğini savundu. Türköne, "27 Mayıs'ta anamı bile ağlattılar." dedi.
Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne, Kocaeli Sağlık Mensupları Derneği (KOSADER)'nin Yunus Emre Kültür Merkezi'nde düzenlediği seminere konuşmacı olarak katıldı.
Türkiye'nin demokrasi serüveninden bahseden Törköne, 12 Eylül referandumu ile halk 40 yıldır gasp edilen hakkını geri aldığını söyledi.
Türköne, darbelerin insan haklarına ve demokrasiye yapılan bir gasp olduğunu belirterek, "Barışın sağlanması için demokrasi şart. Kavga etmeyi, şiddeti, farklı düşüncelerde farklı fikirlerde olanın birbirini yok etmesi mi yoksa kimin sayıca daha çok oy aldığı ağır basması mı terazinin kefesinden kimin daha fazla bastığı sonuçları mı tercih edersiniz? İnsanlar artık kafaları kırmak yerine sayıyor. Kafaları kırmak çıkmaz bir yol. O zaman herkesin demokrasinin sınırları için haddini bilmesi lazım." şeklinde konuştu.
"Anamı bile ağlattılar" diyen Türköne, "27 Mayıs darbesinden sonra merhum Başbakan Adnan Menderes asıldıktan sonra annem ağlamıştı. Yıllar sonra anladım ki benim anamın ağlamasının nedeni demokraside bize ait olan hakkın 1960'da birileri tarafından gasp edilmesi. Birilerinin bu gaspı devam ettirmesi için toplumu kutuplara ve kamplara ayırması. Halkın iradesi ile gelenleri ipe asmasıymış ama artık Türkiye değişiyor." ifadelerini kullandı.
Referandum sonucuyla birlikte 1960'da başlayan bir gasp hikayesinin sonuna geldiğini ifade eden Türköne, "Referandum sonucunda 50 milyon kişinin kararını verdi. Bir demokraside bundan daha güçlü, bundan daha etkili, bundan daha sonuç alıcı bir güç olamaz. Artık kafaları kırmak yerine sayıyoruz, kurşun atmak yerine oy atıyoruz. Halk bir şeye karar veriyorsa herkes için en faydalı, en doğru iş oluyor. Halk bir şey söylediği zaman her şey değişiyor. Referandumda bir karar çıktı ve herkes sustu. Türkiye 27 Mayıs'ta başlayan gasp hikayesinin sonuna geldi." diye konuştu.
Cuntacı zihniyetin son olarak 27 Nisan e-muhtırası ile yeniden hortlamaya kalkmasına rağmen, hükümetin bunun karşısında cesaret durduğunu ifade eden Türköne, "Bizim hükümetimizde tarihin ilk defa güçlü bir şekilde bunu karşısında durdu ve geri iade etti. Cuntacılık o tarihte tamamen durdu. 'Dur yoksa ateş ederiz dediler' hükümette durmadı ateş edemediler. Türkiye artık tamamen halkın tercihini seçen yepyeni bir tarih yaşamaya başladı. Herkes hizaya geliyor. Haddini biliyor." açıklamasında bulundu.
