Danıştay 4. Daire Başkanının korumalığını yapan polis memuru Emine Demirel'in, yüksek yargı organları yetkililerinin katılımıyla adliyede yapılan toplantıda Savcı Mustafa Şahin Tanrıöver'e hukuka aykırı fiziki müdahalede bulunduğu'' iddiasıyla yargılanmasına başlandı.

Danıştay 4. Daire Başkanının korumalığını yapan polis memuru Emine Demirel'in, yüksek yargı organları yetkililerinin katılımıyla adliyede yapılan toplantıda, ''sahip bulunduğu nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle Cumhuriyet Savcısı Mustafa Şahin Tanrıöver'e hukuka aykırı fiziki müdahalede bulunduğu'' iddiasıyla yargılanmasına başlandı.
Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanık Demirel ve avukatı ile Savcı Tanrıöver katıldı.

Demirel, ifadesinde, olay tarihinde Danıştay 4. Daire Başkanının korumalığını yaptığını, bu sebeple salonda olduğunu belirtti.

Olay günü, adliye dışında protestocu bir grup gördüğünü, meslektaşlarına bu grubu sormak için dışarı çıktığını, tekrar içeri girdiğinde Tanrıöver'in bağırdığını gördüğünü anlatan Demirel, şunları söyledi:

''Yüksek yargıçların sürekli tehdit aldığını biliyoruz. Ben de bu nedenle koruma olarak atandım. Protestocuların içeri girmiş olabileceğini düşündüm. Salonun giriş kapısında x-ray cihazı ile kimlik kontrolü de yoktu. Savcı beyin dikkatini çekmeye çalıştım. Çok sinirliydi ve yüksek sesle bağırıyordu. Bu nedenle beni duymadı. Dikkatini çektiğimde ise iş çığırından çıkmıştı. Savcı olduğunu söyleyerek, boğazıma sarıldı. Ben de elinden kurtulmak, kendimi savunmak için onu ittim.''

Tanrıöver'in savcı olduğunu ilk anda bilmediğini bildiren Demirel, ''Her ne kadar savcı olduğunu söylese de, insanların sahip olmadıkları unvanları kullanabileceklerini düşündüm. Buna benzer birçok tecrübemiz var'' diye konuştu.

Demirel, kasıtlı davranmadığını ve olaydan üzüntü duyduğunu dile getirdi.

Duruşmaya katılan Savcı Tanrıöver ise Demirel'den şikayetçi olmadığını bildirdi.

''Ancak bazı söyleyeceklerim var'' diyerek konuşmasına devam eden Tanrıöver, Demirel'in ifadesinin ''suçtan kurtulmaya yönelik'' olduğunu söyledi.

Televizyon görüntüleri izlendiğinde, olayın meydana gelişinin görüleceğini ifade eden Tanrıöver, birçok kez savcı olduğunu söylediğini, sanığın da bunu bildiğini anlattı.

Demirel'in asıl görevinin, Danıştay 4. Daire Başkanını korumak olduğunu kaydeden Tanrıöver, ''Beni üzen, Cumhuriyet Savcısı sıfatımla onun amiri olmama, olayın benim görev yerimde meydana gelmesine rağmen, daha sonra yanına gidip, 'Hakkını helal et' dediğimde, bana 'Beni yarın bir gün Hakkari'ye, Şırnak'a sürdüklerinde, sen rahat mı edeceksin' şeklinde, terbiye dışı bir cevap vermesidir'' diye konuştu.

Söz alan sanık Demirel, Savcı Tanrıöver'in, olayın ardından yanına gelerek, ''Bacım kusura bakma. Kendi sıkıntılarım vardı. Senin başına patladı'' dediğini söyledi ve ''Müşteki benden helallik istediğinde, 'Beni yarın öbür gün Hakkari'ye sürerlerse, helalliğin ne anlamı kalacak' dedim'' ifadesini kullandı.

Demirel, hakkında açılan disiplin soruşturmasının henüz sonuçlanmadığını bildirdi.

Duruşma, olay anına ilişkin görüntülerin televizyon kanallarından istenmesi ve bilirkişi tarafından incelenmesi için ertelendi.

İddianamede, Demirel'in, Savcı Tanrıöver'i, ''kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle yaraladığı'' iddiasıyla 6 aydan 1 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.