88 görüşme yaptı, yine de yetiştiremedi   Konuyu açan: Dostane   İlk Mesaj: 09-27-2010 (23:58)   Son Mesaj: 09-27-2010 (23:58)    Cevap: 0    Gösterim: 472  

    09-27-2010

    88 görüşme yaptı, yine de yetiştiremedi

    88 görüşme yaptı, yine de yetiştiremedi


    65. dönem BM Genel Kurulu Genel Görüşmelerine katılan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, bu sürede 88 görüşme gerçekleştirirken zaman darlığı yüzünden bazı görüşme taleplerini geri çevirdi.

    Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 2020 yılına girmeden Türkiye'nin ikinci kez BM Güvenlik Konseyi üyeliği için adaylığını koyacağını söyledi. Davutoğlu, "Hangi yıl olur üzerinde çalışıyoruz. Ama Türkiye ulaştığı bu güçle, etkileme kabiliyetiyle küresel barışa en büyük katkıyı sağlayan ülkelerin başında geliyor" dedi.
    Dışişleri Bakanı Davutoğlu, New York'ta Türkevi'nde, devam eden 65. dönem BM Genel Kurulu Genel Görüşmeleri kapsamında Türkiye'nin temaslarıyla ilgili bilgi verdi ve soruları yanıtladı.

    Davutoğlu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu'yla birlikte yaklaşık 10 gündür New York'ta bulunduklarını belirtti. Türkiye'nin BM Genel Kurulu toplantılarında her zaman son derece aktif olduğunu, çünkü BM'nin gündemindeki her konuyla ilgili olarak Türkiye'nin mutlaka bir katkısı ya da söyleyeceği sözü bulunduğunu kaydetti.

    Bakan Davutoğlu, Türkiye'nin geçen yıldan beri BM Güvenlik Konseyi'nin geçici üyesi olmasıyla birlikte artık sadece kendisiyle ilgili olarak Kıbrıs, Irak, Balkanlar ve Kafkaslar gibi konular dışında da küresel nitelikli pek çok konuya doğrudan müdahil olmaya başladığını söyledi.

    "Bu bizim dış politikamız açısından yapısal bir dönüşüm" diyen Davutoğlu, Türkiye'nin, 10-20 sene önce sadece kendisiyle ilgilenen bir ülke olarak tanınırken, 5-6 yıldır bölgesel konulara ve kriz çözümleri konusunda ciddi katkılar yapmaya başladığını, son 2 yıldır Güvenlik Konseyi üyeliğiyle beraber sadece kendisi ya da kendisiyle ilgili bölgelerde bütün küresel konularla ilgilendiğini, gündeme hakim olduğunu vurguladı.

    Bu yıl BM Güvenlik Konseyi dönem başkanlığının Genel Kurul üst düzey toplantılarının düzenlendiği eylül ayına denk geldiğini belirten Davutoğlu, "Eylül ayında biz hem BM Güvenlik Konseyi üyesi hem de dönem başkanı olarak birçok inisiyatifin üstlenicisi bir konum kazandık" dedi.

    BM Güvenlik Konseyi dönem başkanı olarak Konsey'de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başkanlığında "barışı koruma, önleyici diplomasi" konulu zirve toplantısı düzenlediklerini ve bu konuda Konsey'in tarihinde düzenlenen 6. zirveyi gerçekleştirdiklerini belirten Davutoğlu, bu toplantının sonunda da başkanlık açıklamasının kabul edildiğini, toplantıya katılımın da son derece kapsamlı ve önemli olduğunu söyledi.

    Bugün terörizmle mücadele konulu dışişleri bakanlarının katılacağı bir toplantıya başkanlık yapacağını belirten Davutoğlu, "Belki de BM Güvenlik Konseyi tarihinde, döneminde iki tematik toplantı yapan, zirve ve dışişleri bakanları düzeyinde, tek ülke niteliği kazandık" diye konuştu.

    Türkiye'nin küresel alanda bazı yeni inisiyatiflere de öncülük ettiğini belirten Davutoğlu, Türkiye ve Finlandiya'nın yeni bir girişim başlattığını ve arabuluculuk konusunda dünyada öne çıkan ülkelerle ve uluslararası örgütlerle beraber bir "arabuluculuk grubu" oluşturduklarını, bu grubun bundan sonra düzenli olarak toplantı kararı aldığını ifade etti. Medeniyetler İttifakı benzeri bir formatta bundan sonra küresel ve bölgesel barışı gerçekleştirmek isteyen, bunlar için çaba sarf eden ülkeler arasında bir işbirliği, dayanışma, istişare organı olarak "arabulucu dostları" adı altında bir grup oluşturduklarını anlatan Davutoğlu, bu grubun önümüzdeki aylarda BM Genel Kuruluna bir karar tasarısı sunacağını, 6 içinde de ya İstanbul'da ya da Helsinki'de bu grubun tekrar bir araya geleceğini belirtti.

    Nükleer silahsızlanma konusunda da yeni bir girişim başlattıklarını kaydeden Davutoğlu, Türkiye, Japonya, Avustralya, Almanya, BAE, Polonya olarak nükleer silahsızlanma doğrultusunda birlikte hareket etme kararı aldıklarını anlattı.

    Gelecek yıl Türkiye'de En Az Gelişmiş Ülkeler (EAGÜ) 4. BM Konferansı'nın düzenleneceğini söyleyen Davutoğlu, konferansın 40'ı aşkın ülkeden 6-7 bin kişinin katılımıyla yapılacağını belirtti. Davutoğlu, BM'de Cumhurbaşkanı Gül'ün eşbaşkanlığında EAGÜ zirve toplantısının yapıldığını, kendisinin de hem EAGÜ hem de Küçük Ada Ülkeleri için Türkevinde iki ayrı resepsiyon verdiklerini hatırlattı.

    Davutoğlu, küresel iklim değişikliği konusunda da Meksika, Cancun'da kasım ayında bu konuda düzenleyeceği zirve öncesinde New York'taki toplantıya kendisinin katıldığını, ayrıca Türkiye'nin BM'de Somali ve Sudan toplantılarına katıldığını, aktif rol aldığını söyledi.

    Son Somali toplantısının İstanbul'da yapıldığını hatırlatan Davutoğlu, Türkiye-Eritre ve Somali arasında üçlü bir mekanizma başlattığını, Konsey'deki Sudan toplantısına başta ABD Başkanı Barack Obama olmak üzere dünya liderlerinin katıldığını ifade etti.

    Pakistan'ın da BM'nin gündeminde en üst sırada yer aldığını belirten Davutoğlu, Pakistan toplantısında da aktif olarak rol aldıklarını, Pakistan'a yapılacak yardımların koordinasyonu konusunda da BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un Türkiye'den çok büyük beklentilerinin olduğunu, bununla ilgili olarak bugün BM Genel Sekreteriyle tekrar görüşeceğini, Türkiye'nin Pakistan'a dönük katkılarının devam edeceğini söyledi.

    Cumhurbaşkanı Gül'ün BM Binyıl Kalkınma Hedefleri zirvesinde konuşma yaptığını ve Türkevi'nde bu konuda da toplantılar yapıldığını anlatan Davutoğlu, BM Reformu konusundaki son gelişmeleri oydaşma grubuyla gözden geçirdiklerini kaydetti.

    Davutoğlu ayrıca BM'nin Irak Özel Temsilcisi Ad Melkert ile görüştüklerini, BM Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer ile yaptıkları uzun görüşmede de Kıbrıs müzakeresinde gelinen son aşamayı ele aldıklarını söyledi. Amerika Devletleri Örgütü, BM Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu'nun (UNRWA) genel sekreteriyle görüştüklerini anlatan Davutoğlu, ABD'nin Afganistan ve Paistan Özel Temsilcisi Richard Holbrooke ile Uluslararası Kriz Grubu Başkanı Louise Arbour'la görüştüklerini, toplantılar yaptıklarını hatırlattı.

    -BÖLGESEL İŞBİRLİĞİ-

    Bölgesel işbirliği içinde en önemli toplantının Türkiye, Ürdün, Suriye, Lübnan arasında yapıldığını söyleyen Davutoğlu, ulaşım, turizm, ticaret ve enerji konularında işbirliği yapmak üzere bir eylem planı açıkladıklarını, bu 4 ülkenin haziran ayında Türkiye'de ortak vize, ortak ticaret bölgesi uygulama kararı aldıklarını, burada yapılan ikinci toplantıda da bunu daha pratik eylem planına döktüklerini ifade etti.

    Davutoğlu, Balkanlar konusunda Türkiye-Bosna Hersek ve Hırvatistan üçlü toplantısı yaptıklarını, Türk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlarının (Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan) toplantısı yaptıklarını, Karadeniz İşbirliği Örgütü, Transatlantik Ülkeler Grubu, Nato-Rusya Konseyi, Bosna-Hersek-İKT Temas Grubu gibi toplantılara katıldıklarını söyledi.

    Bakan Davutoğlu, Türkiye-Suriye-İspanya arasında da Akdeniz ve Ortadoğu bağlamında üçlü toplantı yaptıklarını belirtti.

    -İKİLİ GÖRÜŞMELER-

    Dışişleri Bakanı Davutoğlu, BM Genel Kurulu toplantılarında daha az görüşme yaptıkları ülkelere ağırlık verdiklerini, bu kapsamda Afrika ve Latin Amerika ülkelerine öncelik verdiklerini söyledi.

    15 Afrika ve Latin Amerika ülkesinin dışişleri bakanı, 9 AB ve Balkanlar dışişleri bakanı, 8 Ortadoğu, 5 Uzakdoğu, 7 komşu ülkenin bakanlarıyla görüştüğünü belirten Davutoğlu, "Toplamda 88 görüşme gerçekleştirdik. Geçen sene galiba 70'lerdeydik. Bu hızla gidersek 100'leri bulacağız, çünkü Türkiye'nin önemi her geçen gün artıyor, bize gelen birçok görüşme talebini de maalesef yapamadık, bu yoğun faaliyetler dolayısıyla" dedi.

    Davutoğlu, "Türkiye artık küresel konuda her konuda ilgilenen, her konuda inisiyatif alan ve başkalarının aldığı inisiyatiflerde, bu inisiyatif alan ülkelerin yanlarında görmek istediği bir ülke. Hiçbir konu yok ki Türkiye, bu konu benim ilgi alanıma girmiyor desin, olsun. Gittikçe artan bir hızla Türkiye küresel alanda fark edilen, izlenilen, sözü dinlenen bir inisiyatif geliştiğinde ülkelerin beraber olmayı arzu ettiği bir ülke niteliği kazandı" diye konuştu.

    Türkiye'nin çevresindeki bütün bölgelerde ve kıtalarda bölgesel ve kıta ölçekli uluslararası yapılanmalarda öncü rol üstlendiğini vurgulayan Davutoğlu, "Diplomasi dilimiz, hitabımız, gündeme getirdiğimiz konuların niteliği ve üslubu değişiyor. Bu değişim son derece olumlu yönde, insanlık vicdanına seslenen, bütün insanlığı kuşatan konularda, insanlığın geleceğiyle ilgili kaygıları paylaşan bir ülke niteliğini gittikçe arttırıyor" dedi.

    -BMGK ÜYELİĞİ-

    Türkiye'nin Konsey üyeliğinin bu senenin sonunda biteceğini belirten Davutoğlu, Türkiye'yi 1,5 yıldır Konsey'de ve tüm BM mekanlarında temsil eden BM Daimi Temsilciliğine, başta Daimi Temsilci Büyükelçi Ertuğrul Apakan olmak üzere teşekkür etti.

    "50-60 yıldan sonra aldığımız BMGK üyeliği unvanını BM tarihine unutulmayacak izlerle kazınmasını sağladılar" diyen Davutoğlu şöyle konuştu:

    "Bazı ülkeler vardır Konsey'e girerler ve sadece gündeme gelen konularla ilgili fikir beyan ederler ve başka ülkelerin fikirlerine bakarlar ve ona göre tavır alırlar. Ülkeler vardır, Konsey'e BM felsefesi etrafında büyük katkılarda bulunurlar ve yaptıkları dönem üyelikleri unutulmaz. Biz ikinci grup örgütler arasına girmeyi başardık, bunun için de inşallah 2020 yılına girmeden ikinci kez Konsey üyeliği için adaylığımızı koyacağız. Hangi yıl olur üzerinde çalışıyoruz. Ama Türkiye ulaştığı bu güçle, etkileme kabiliyetiyle küresel barışa en büyük katkıyı sağlayan ülkelerin başında geliyor" dedi.

    Görüştüğü herkesin kendisine "Tekrar ne zaman BMGK üyeliğine aday olacaksınız diye sorduklarını belirten Davutoğlu "Biliyorlar ki ilk tecrübesinde bu kadar çok başarı sağlayan bir ülke daha sonraki dönemde de daha büyük katkılar yapacaktır" dedi.

    Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Gazze'ye yardım götüren gemilere İsrail'in yaptığı saldırıyla ilgili olarak ''BM İnsan Hakları Konseyi raporu da ortadayken, ortada hiçbir problem yokmuş gibi Türkiye-İsrail ilişkilerinin düzeleceğini beklemek doğru olmaz'' dedi.

    Dışişleri Bakanı Davutoğlu, New York'ta Türkevi'nde, devam eden 65. dönem BM Genel Kurulu Genel Görüşmeleri kapsamında Türkiye'nin temaslarıyla ilgili bilgi vermesinin ardından soruları yanıtladı.

    -GAZZE'YE YARDIM GEMİSİNE YAPILAN SALDIRI VE BM SORUŞTURMASI-

    İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Perez'in dün CNN International'da yaptığı açıklamalarla ilgili bir soru üzerine Bakan Davutoğlu, ''Ne olduğu ortada. Ne yapıldığı, dünya televizyonlarında neredeyse canlı yayınlandı. Ortada 9 tane sivilin cenazesi var. Bütün İbrahimi geleneklerde Müslümanlıkta, Musevilikte, Hristiyanlıkta bir insanı öldürmek bütün insanlığı öldürmektir. Burada 9 sivilin hayatı söz konusu. Sayın Perez çok tecrübeli bir devlet adamı olarak mutlaka bunları biliyor. Biz burada bu çerçevede hareket edilmesini bekliyoruz, yoksa BM İnsan Hakları Konseyi raporu da ortadayken, ortada hiçbir problem yokmuş gibi Türkiye-İsrail ilişkilerinin düzeleceğini beklemek doğru olmaz'' dedi.

    BM Soruşturma Komisyonu ile BM İnsan Hakları Konseyi'nin Mavi Marmara saldırısıyla ilgili raporlarına ilişkin bir soru üzerine ise Davutoğlu, Konsey'in raporunun son derece somut ve sağlam bir rapor olduğunu ve Türkiye'nin tam desteğinin bulunduğunu söyledi.

    BM Soruşturma Komisyonunun çalışmalarının ise sürdüğünü belirten Davutoğlu, Türkiye'nin Komisyona ara raporunu sunduğunu, Komisyonun Kasım ayında yeniden toplantı yapacağını belirterek, gerçeklerin ortaya çıkmasını beklediklerini anlattı.

    -ORTADOĞU-

    Türkiye'nin Orta Doğudaki arabuluculuğuyla ilgili bir soru üzerine ise Davutoğlu, Türkiye'nin bölgeye ve sürece katkılarının her zaman devam ettiğini, Suriye-İsrail dolaylı görüşmelerine öncülük ettiğini, bu son İsrail-Filistin görüşmelerinde de süreci hızlandırıcı katkılarda bulunduklarını söyledi.

    Davutoğlu, bir başka soru üzerine Türkiye-İsrail ilişkilerinin bu konudan ayrı değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak ''Önemli olan Ortadoğu'nun biran önce barışa, istikrara kavuşmasıdır. Kim böyle bir inisiyatif alırsa Tükiye onun yanında yer alacaktır'' dedi.

    Türkiye-İsrail ilişkilerinin Ortadoğu barış sürecinden ayrı tutulmasını isteyen Bakan Davutoğlu, şunları söyledi:

    ''Tarafsız olmak ilkesiz olmak anlamına gelmez. Biz niye Ortadoğu'da saygı görüyoruz; çünkü belli ilkelere dayalı olarak politikamızı geliştiriyoruz. Tarafsız olmak, içinde bizim vatandaşlarımızın da olduğu 72 mil açıkta, uluslararası sularda 30'dan fazla ülke vatandaşının olduğu sivil konvoya yapılan saldırıya kayıtsız kalmak anlamına gelmez.

    Kayıtsız olmakla tarafsız olmak aynı şey değildir. Biz şuan bile Ortadoğu barış sürecinde en tarafsız bu anlamda en doğru unsurları dile getirme potansiyeli taşıyan ülke durumundayız. Ama kayıtsız değiliz. Gazze'ye saldırı olduğunda sesimizi yükseltiriz, sivil ölümler olduğunda sesimizi yükseltiriz. Bu barışı sağlamak için ses yükseltmektir.''

    -TÜRKİYE-FİNLANDİYA ARABULUCULUĞU-

    Davutoğlu, ''Türkiye ve Finlandiya'nın başlattığı arabuluculuk grubuyla ne yapılmasının hedeflendiği'' sorusu üzerine, Medeniyetler İttifakı'nın ''referans yapı haline dönüştüğünü'', bu arabuluculuk grubunu da aynı şekilde değerlendirdiklerini söyledi.

    Kriz çıkmadan önce önleyici diplomasi olarak neler yapılabileceğini, arabuluculuk konularında nasıl çabalar gösterilebileceği konusunda Finlandiya ile girişim başlatmaya karar verdiklerini anlatan Davutoğlu, bu konuda tecrübesi olan ülkelerin, bölgesel ve uluslararası kuruluşların katıldıkları toplantının ardından bu yapının sürdürülmesine karar verildiğini anlattı. Davutoğlu öncelikle bu çerçevede BM Genel Kurul kararı çıkartmak istediklerini belirterek daha sonra ya Helsinki'de ya da İstanbul'da toplantı yapacaklarını dile getirdi.

    Davutoğlu, ''Biz, İstanbul'un, BM'nin bu konularla ilgili kurullarına, girişimlerine evsahipliği yapan bir merkez haline gelmesini istiyoruz. Dolayısıyla İstanbul'da zaten son dönemde böyle faaliyetler arttı. Bazı BM yapılarının şubesinin, sekretaryasının olması, önemli barış inisiyatiflerinin İstanbul'da yürütülmesi konusunda bir düşüncemiz var, dolayısıyla İstanbul'da arabuluculuk kriz önleme merkezi şeklinde bir inisiyatif geliştirip kuracağız. Dışişleri Bakanlığımızda Kriz Önleme ve Önleyici Diplomasi Genel Müdürlüğü yapısı da kuruyoruz'' dedi.

    -BMGK'NIN TERÖR TOPLANTISI-

    BM Güvenlik Konseyi'ndeki (BMGK) terörizmle mücade konulu toplantıda ''terör örgütünün Kandil'i boşalttığı'' yönündeki gelişmelerin gündeme gelip gelmeyeceğine ilişkin bir soru üzerine, Davutoğlu, BMGK'da genel konuların yer aldığını söyledi. Terörizmin bütün insanlık için bir tehdit olduğunu belirten Davutoğlu, BM'de Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ile görüşeceğini, onunla da bu son gelişmeleri ele alacağını aktardı.

    -İRAN-

    Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ''Türkiye'nin İran nükleer meselesinde halen devrede olup olmadığının'' sorulması üzerine ise, 15 Temmuzda İstanbul'da Türkiye, Brezilya ve İran toplantısının yapıldığını hatırlatarak, Türkiye'nin, AB Yüksek Temsilcisi Katherine Ashton ile İran temsilcisi Celili'nin görüşmesini, Viyana grubunun biran önce takas anlaşmasını değerlendirmesini istediğini, Türkiye'nin bölgede savaş istemediğini söyldi. Davutoğlu'nun bu kapsamda Türkiye'nin temaslarının sürdüğünü, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile pkeçok kere görüştüklerini, Ashton ile 2 kere ve İran Dışişleri Bakanı Manuçehr Muttaki ile de 3 kez bir araya gldiklerini belirtti.

    Türkiye'ye ABD büyükelçisinin atanmasıyla ilgili bir soru üzerine ise Davutoğlu bunun herhangi bir kriz yönü olmadığını, iki müttefik ülke olarak iyi ilişkileri olduğunu, sadece ABD tarafında atamyla ilgili iç prosedürün tamamlanması gerektiğini belirtti.




    88 görüşme yaptı, yine de yetiştiremedi Yorumları