Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Zühtü Arslan, istihbaratın, ''üzerinde hemen herkesin komplo teorileriyle süsleyerek bir şeyler söylediği, ancak akademik olarak tartışılmayan bir konu'' olduğunu belirtti.
Polis Akademisi Başkanlığı İstihbarat Bilimleri Araştırma Merkezince (İBAM) İstanbul'da düzenlenen ''Demokratik Ülkelerde İstihbarat Yönetimi'' başlıklı uluslararası sempozyum başladı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, 26 Eylüle kadar sürecek sempozyumda, Türkiye'den 24 akademisyen ve uzmanın yanı sıra aralarında ABD, İngiltere, İspanya, Hindistan, Norveç ve Kırgızistan temsilcilerinin de yer aldığı toplam 18 yabancı katılımcı sunum yapacak.
Yerli ve yabancı yaklaşık 200 konuğun katılımıyla gerçekleştirilen sempozyum çerçevesinde demokrasi, uluslararası güvenlik ve istihbarat işbirliği, istihbarat ve hukuk konuları yanında, istihbaratın etkinlik ve verimliliği temaları ele alınıyor.
Sempozyumun açılış töreninde konuşan Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Zühtü Arslan, ''istihbarat, üzerinde hemen herkesin komplo teorileriyle süsleyerek bir şeyler söylediği, ancak akademik olarak yeterince tartışılmayan bir konudur'' dedi.
Arslan, Polis Akademisinin bir ilke imza atarak, istihbarat gibi bir konuyu akademik platforma taşıdığını belirtti.
Zühtü Arslan, toplumlar için çok önemli olan istihbarat faaliyetlerinin demokratik ülkelerde temel hak ve özgürlüklerin korunmasına hizmet etmesi gerektiğini, bunun da demokratik ve hukuki denetimle mümkün olacağını vurguladı.
Arslan, ayrıca, düzenlenen uluslararası sempozyumun amacını da istihbarat gibi hayati konuda uluslararası birikimin paylaşılacağı ortak bir platformun oluşturulması olarak açıkladı.
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, özel hayatın korunması, hukukun üstünlüğü ve istihbarat konularında değerlendirmelerde bulunurken, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ise polisiye istihbaratın ülke güvenliği için önemine işaret ederek, giderek artan kurumlar arası işbirliğinin ülkenin güvenliği açısından büyük yararları olduğunu ifade etti.
Sempozyumun ilk gününde, ''Demokrasi ve İstihbarat'', ''Uluslararası Güvenlik ve İstihbarat İşbirliği: Zorluklar ve Stratejiler'' konuları panellerde tartışıldı.
Panellerde, istihbarat kavramının toplumda gizlilik ifade eden bir olgu şeklinde algılanmasının bu konuya daha fazla gizem kattığı ve bunun da istihbarat çalışmalarının demokrasiyle bağdaşmadığı şeklinde bir algının yaratılmasına neden olabildiği, uzman akademisyenler tarafından dile getirildi.
Ayrıca uzmanlar, artan terör olaylarının bazı ülkelerde suç korkusu ile birlikte terör korkusu algısının artmasına neden olduğunu ifade etti.
Terörle mücadelenin başarısının, istihbaratta işbirliği ve dönüşüm ile birlikte yakalanabileceği, istihbarat çalışmalarında da kamu yararının temel bir olgu olduğu üzerinde duruldu.
Sempozyumun ikinci gününde, ''İstihbarat Sektörünün Geliştirilmesi'', ''İstihbarat ve Hukuk'', ''İstihbaratta Etkinlik ve Verimlilik'' temaları ele alınacak.
