İzmir'de üç gün içinde arka arkaya üç genci öldürdüğü iddiasıyla İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ikinci kez hâkim karşısına çıkarak sanık Hamdi Ayri'nin sözleri, çocukları öldürülen ailelerin tepkisini çekti.
Öldürülen bankacı Esra Yaşar ve üniversite öğrencisi Ayşe Selen Ayla'nın aileleri, gazetecilere tepkilerini dile getirdi.
Bankacı Esra Yaşar'ın ablası Tuğba Yaşar, Türk vatandaşı olarak bu olayda devleti yanlarında göremediklerini, cezaların caydırıcı olması gerektiğini söyledi.
Yaşar, ''Benim bir canım vardı, onu bir manyak aldı. Sizler şimdi gece çocuklarınızı, kardeşlerinizi, torunlarınızı dışarı çıkarmaya korkarken ben gece 23.00'te sokaklara çıkmak istiyorum, bir manyak da beni kardeşimin yanına göndersin istiyorum. Bir canım vardı, kardeşim. O gitti, geriye bedenim kaldı, o beden ise Hamdi Ayri mahkemelerinde hırpalandıkça hırpalanıyor. Mahkemede, Hamdi Ayri'nin yazdığı senaryoları dinliyoruz." dedi.
12 Eylül 2010'da yapılan referandumdaki anayasa değişikliği paketine, idam cezasının eklenmesi halinde yüzde 99 "evet" oyu çıkacağını iddia eden Yaşar, milletvekillerine ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a şöyle seslendi: ''Sizlerin çocuğu yok mu? Böyle bir şeyin başınıza gelmeyeceğini nasıl garanti ediyorsunuz? Başbakanım, kardeşimin haberini izlerken aklınızdan hiç geçmedi mi 'bu benim çocuğum da olabilirdi' diye.''
Tuğba Yaşar, Esra ve Ayşe Selen'in öldürüldüğü sokaklarda sokak lambalarının, MOBESE kameralarının çalışmadığına işaret ederek, ''Bizler mahkemede canlarımızı alan adama tek soru soramadık. Yanan yüreklerimize göstermelik de olsa su serpen adalet nerede? Fırsatta eşitlik ilkesi böyle mi işliyor?'' diye sordu.
Ayşe Selen Ayla'nın annesi Hatice Ayla da üç günde, üç kurşunla pırıl pırıl üç gencin yaşamdan koparılarak insanlık suçu işlendiğini söyledi. Asıl suçlunun, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) olduğunu ileri süren Ayla, ''Asıl suçlu Avrupa Birliği (AB) kriterleri bahanesiyle idam cezasını kaldıran zihniyettir, asıl suçlu gözleri olup görmeyen, kulakları olup duymayan, dilleri olup söylemeyen, AB kriterlerine sığınıp idam cezasını geri getirmeyen zihniyettir. Aynı olay başmüzakerecinin başına gelseydi hala 'AB kriterleri' diyebilir miydi?'' diye soran Ayla, Başbakan Erdoğan'a şöyle seslendi: ''Üç lisan bilen, zeki, hayat dolu bu melek sizin kızınız olabilirdi. Şafak Türküsü'nde ağlarken gecenin üçüne kadar yerde cansız yatıp saçlarına yıldız düşen kızımı düşünseydiniz 'AB kriterleri' deyip tepkisiz kalır mıydınız? Bir yılda bin masum genç kız ve kadının katledildiği, bellalara (güzellere) yaşam hakkı vermeyen bir ülkenin AB'ye giremeyeceğini bile bile CMK'yi dayatıp bu ülkenin evlatlarını birbirine düşürüp kana bulayan zihniyettir asıl suçlu.''
Üç gencin öldürülmesiyle ilgili olarak İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, sanık Hamdi Ayrı, cinayetleri kendisinin işlemediğini, "Zaza Ercan" adlı birinin işlediğini iddia ederek suçlamaları kabul etmemişti.
