4 yaşindaki şevallin babasina veda öpücüğü   Konuyu açan: abı-hayat   İlk Mesaj: 04-29-2009 (09:48)   Son Mesaj: 04-29-2009 (09:48)    Cevap: 0    Gösterim: 660  

    04-29-2009

    4 yaşindaki şevallin babasina veda öpücüğü

    4 yaşindaki şevallin babasina veda öpücüğüDört yaşındaki Şevval'den şehit babasına veda öpücüğü


    Bostancı'daki operasyonda şehit olan Emniyet Amiri Semih Balaban (34) dün gözyaşı ve dualarla Edirnekapı Şehitliği'nde toprağa verildi.



    Filiz Balaban'ın, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ndeki törende kucağına aldığı kızlarıyla eşinin Türk bayrağına sarılı naaşının yanına gelmesi, duygulu anların yaşanmasına sebep oldu. Kendisi de polis memuru olan Filiz Balaban metanetini korurken, minik Şevval'in eğilerek şehit babasının tabutunu öpmesi törene katılanları gözyaşına boğdu. Eyüp İlçe Müftüsü İsa Gürler'in yaptığı duaya cenazeye gelenlerle birlikte ekranları başındaki milyonlar da 'amin' dedi. Şehit Semih Balaban'ın naaşı törenin ardından Fatih Camii'ne götürülürken, 2 yaşındaki Elif ile 4 yaşındaki Şevval, Emniyet Müdürlüğü binasının camından babalarını el sallayarak uğurladı.
    Devrimci Karargah örgütüne yönelik düzenlenen operasyonda şehit düşen Emniyet Amiri Semih Balaban (34), düzenlenen törenin ardından toprağa verildi. Emniyet Müdürlüğü'ndeki törenin ardından şehit Balaban'ın naaşı taşınırken, çocukları Elif ile Şevval'in binanın camından el sallaması duygulu anların yaşanmasına sebep oldu. Semih Balaban için ilk tören İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Vatan Caddesi'ndeki yerleşkesinde düzenlendi. Balaban'ın Türk bayrağına sarılı naaşının katafalka konulmasının ardından, eşi Filiz Balaban, kızları 2 yaşındaki Elif ve 4 yaşındaki Şevval'i kucağına alarak tabutun yanına geldi. Törene, şehit Balaban'ın annesi Fatma Balaban ve yakınlarının yanı sıra Devlet Bakanı Egemen Bağış, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ergin Saygun, Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal ile diğer yetkililer katıldı. Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal, polislerin, dün olduğu gibi vatandaşın huzur ve güvenliği için canını ortaya koyduğunu kaydetti. İstanbul Valisi Muammer Güler ise, "Şimdi şehidimize ağlamanın, yaraları sarmanın zamanıdır." ifadelerini kullandı. İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah da, Balaban'ın on yılı aşkın süre içinde polis teşkilatının değişik yerlerinde başarıyla görevini sürdürdüğünü hatırlattı. Teröristin anons ettiği telsizin Balaban'a ait olduğu iddialarını yalanlayan Cerrah, "Şehit polisimiz telsizine de silahına da sahip çıkmıştır. Arkadaşları başucunda bulmuştur. Teröristin anons ettiği telsiz kendi telsizidir." şeklinde konuştu.

    Semih Balaban'ın cenazesi, Eyüp İlçe Müftüsü İsa Gürler'in okuduğu duanın ardından omuzlara alınarak Polis Bandosu eşliğinde cenaze aracına taşınarak Fatih Camii'ne götürüldü. Cenaze namazından önce tabutun başına gelen Filiz Balaban, sarılarak eşine veda etti. Balaban'ın kızları 2 yaşındaki Elif ve 4 yaşındaki Şevval, buradaki törene getirilmedi. İstanbul Müftüsü Mustafa Çağrıcı tarafından kıldırılan cenaze namazının ardından Balaban'ın naaşı, omuzlara alınarak cenaze arabasına konuldu. Tören birliğinin bando eşliğinde saygı yürüyüşünün ardından, şehit Balaban'ın cenazesi, Edirnekapı Şehitliği'nde toprağa verildi.

    Çatışmayı duyunca Bostancı'ya koşmuş

    Bostancı'daki çatışmada şehit düşen emniyet amiri Semih Balaban'ın İstanbul'da 56 ayrı noktaya düzenlenen operasyonlarda ilk olarak Kağıthane'de belirlenen adrese baskın yaptığı öğrenildi. Edinilen bilgilere göre, buradaki şüphelileri etkisiz hale getiren Balaban, çatışma çıktığını duyunca hemen Bostancı'ya hareket etti. Yaralı arkadaşlarını emniyetli bölgeye taşıyan Balaban, teröristin bulunduğu daireye ulaşmak amacıyla apartmanın boşluğuna girdi. Balaban, buradan hücre evine girip teröristi etkisiz hale getirmek istedi. Balaban teröristin açtığı ateş sonucu başına isabet eden kurşunla şehit oldu.

    PKK kamplarında eğitim almış

    Devrimci Karargah örgütünün Bostancı'daki hücre evinde polisle girdiği çatışma sonucu ölü olarak ele geçirilen terörist Orhan Yılmazkaya'nın terör kamplarında eğitim aldığı ortaya çıktı. Yılmazkaya'nın fotoğrafları örgütün internet sitesinde yayınlandı. Sitesinde fotoğrafların nerede çekildiğine ilişkin bilgi yer almıyor. Ancak Yılmazkaya'nın üzerindeki kıyafetlerden Kuzey Irak'ta çekilmiş olabileceği tahmin ediliyor. Yılmazkaya'dan merkez komite yöneticisi ve 'komutan' olarak bahsediliyor. Sitede konuyla ilgili kaleme alınan 'Komutan Orhan Yılmazkaya şehit oldu!' başlıklı yazıda, "Karşı devrim seçimlerin hemen sonrasında topyekûn saldırısına başladı. Bildik ve bekledik! Beklediğimiz darbe geldi. Ne ki, önlemlerimizi aşarak geldi. Ağır oldu. Ama sorun değil!" ifadeleri dikkat çekiyor. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun olan terörist Yılmazkaya, ulusal bir gazetede muhabirlik, Radyo Umut, Demokrasi gazetesi, Tesisat ve Doğalgaz-Petrol-LPG dergilerinde haber müdürlüğü ve yayın yönetmenliği, Çitlembik Yayınları'nda editörlük yaptı. 'Aydınlık Kubbenin Altındaki Sıcaklık: Türk Hamamı' isimli bir de kitabı bulunuyor.

    Polisimiz dikkatli olmasaydı kayıp daha fazla olurdu

    FBostancı'daki operasyon hakkında Vali Muammer Güler ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, gerekli önlemlerin alınmamış olması durumunda daha fazla kaybın yaşanacağını söyledi. Binanın ön tarafında operasyon yapıldığını kaydeden Cerrah, "Çatılarda da keskin nişancılarımız vardı. Biz gereken her yere polis yerleştirdik. Terörist, bir polis vurmak niyetiyle ateş etti. Ama bir sivili vurdu. Eğer polis dikkatli olmasaydı, birkaç tane daha şehit verme durumu olabilirdi." şeklinde konuştu. Operasyonun başarılı bir şekilde sonlandırıldığını ifade eden Cerrah, söz konusu terör örgütünün amacının, sansasyonel eylemler ve suikastlar düzenlemek olduğunu anlattı. Operasyonla ilgili eleştirilere katılmadığını anlatan Cerrah, şunları söyledi: "Bu operasyon başarılı bir operasyondur, çünkü terörist ve diğer teröristler ele geçirilmiştir. Arkadaşları canlı olarak yakalanmıştır, malzemeler ele geçirilmiştir. Bu malzemeleri açıkladığımızda, İstanbul'da ne tehlikeli olayların olabileceğini, ne suikastlar yapılabileceğini hep birlikte göreceksiniz."

    DEVRİMCİ KARARGAH İLE PKK İŞBİRLİĞİ YAPIYOR

    Vali Muammer Güler de, Devrimci Karargâh terör örgütünün, PKK ile eğitim ve diğer amaçlarda işbirliği yaptığını açıkladı. Örgütün 1988 yılında yeniden yapılandığını anlatan Güler, "PKK kamplarında eğitim gören, işbirliği içerisinde hedeflerini gerçekleştirmeye çalışan bir örgüt olarak ortaya çıkmıştır." ifadesini kullandı. 1. Ordu Komutanlığı'nın Selimiye'deki kışlasına yapılan havanlı saldırıyı ve AK Parti İstanbul İl Binası'ndaki eylemi de bu örgütün gerçekletirdiğini bildirdi. Örgütün 14 elemanının sağ ele geçirildiğini anlattı. Konuyla ilgili şunları söyledi: "Ele geçirilen malzemeler içerisinde sansasyonel nitelikte eylemlerde kullanılabilecek bomba, bomba düzenekleri, hatta AK Parti il binasına konulan patlayıcı düzeneğine benzer, aynen bir kutu halinde hazır bir düzenek de ele geçirilmiştir. Bol miktarda silah, dokümanlar, A-4 patlayıcı ele geçirilmiştir. Yani bu örgüte karşı yürütülen bütün bir operasyon söz konusudur." Güvenlik şeridine ilişkin eleştirilerin haksız olduğunu savunan Vali Güler, "Güvenlik şeridi bu zamana kadar çekilen şeritlerin en uzunudur. 96 metrelik şerit çekilmiştir. Ölüm ve yaralanma olayı güvenlik şeridinin dışında meydana gelmiştir." dedi.

    'Terörist, camdan bakıp ateş ediyordu'

    Silahlı çatışmaya sahne olan apartmanın bulunduğu Emanet Sokak'ta dün geniş güvenlik önlemi alınması dikkat çekti. Operasyon esnasında binanın üst katlarında oturan vatandaşlar uzun süre mahsur kalmıştı. Karşı apartmanlarda oturanlar ise saniye saniye operasyonu takip etti. Murat Akbıyık adlı vatandaş gün boyu televizyon kanallarına bağlanarak operasyonu anlattı. Melike Emiroğlu ise sabah 5 sularında patlama sesi ile uyandıklarını söyledi. 3 yaşındaki çocuğunu seslerden etkilenmesin diye arka odada uyuttuğunu söyleyen Emiroğlu, "Buradan çatışmayı tüm ayrıntısıyla gördük. Terörist sık sık balkon kapısını ve odanın perdelerini açıp camdan ateş ediyordu. Bombalar atıyordu." ifadesini kullandı. Bu arada Orhan Yılmazkaya'nın Beşiktaş'ta oturan ailesinin önceki akşam Çanakkale'ye gittiği ileri sürüldü.

    Cenazesi memleketi Diyarbakır'a gönderildi

    Bostancı'daki hücre evine yönelik polisin operasyonu sırasında, teröristin açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden Mazlum Şeker'in cenazesi toprağa verilmek üzere memleketine gönderildi. Adli Tıp Kurumu'ndan ailesi tarafından alınan Şeker'in cenazesi, önce Kartal Soğanlık'taki evine getirildi. Burada resmî plakalı bir otobüse konulan cenaze, daha sonra aile fertleriyle birlikte Diyarbakır'a hareket etti. Görüntü almak isteyen basın mensuplarına aile üyeleri tepki gösterdi.



    29 Nisan 2009, Çarşamba




    4 yaşindaki şevallin babasina veda öpücüğü Yorumları