Bizim muhalefet   Konuyu açan: alptraum   İlk Mesaj: 04-29-2009 (09:10)   Son Mesaj: 04-29-2009 (09:10)    Cevap: 0    Gösterim: 658  

    04-29-2009

    Bizim muhalefet

    Dün günlerden neydi? Salı...

    ‘Türkiye’nin gündemi’ni sadece ‘Ankara gündemi’nden ibaret sananlar için ne vardı?

    Meclis’teki partilerin grup toplantıları. Maalesef...Sabahtan izlemeye başladık...

    Maalesef diyorum çünkü siyasal konuşmalar insanı beslemekten çok uzak olduğu gibi bunaltıyor da...

    Bizim muhalefete bakınca, Türkiye’yi ‘dünyalılaştırmak’ isteyen ‘yeryüzü muhalefetinin’ çok gerisinde olduğunu görüyorsunuz.

    Siyaseten ‘kriz’ yaratacak bir büyük zaaf bu...

    Çünkü siyasal iktidarın alternatifi, aynı zamanda yeryüzündeki gelişmeleri de bünyesinde barındıran bir muhalefet olmalı.

    * * *

    Türkiye’de siyasal iktidarlara karşı hoşnutsuzluk homurtularının artması halinde bile...

    Bu homurtuları alternatif çözümler önererek örgütleyecek bir muhalefet yok.

    Çünkü...

    Türkiye’deki siyasal rejim, iktidarıyla muhalefeti arasında hiçbir fark olmayan bir mekanizma yarattı.

    Bu mekanizma içinde yer alan ‘siyasetçinin’ amacı, iktidarıyla da muhalefetiyle de devlet imkánlarını taraftarlarına dağıtarak nemalanmak.

    Ve de değişik isimler taşısalar da hepsi, 12 Eylül askeri rejiminin çocuğu olan Siyasi Partiler Yasası’nın ürünü.

    Siz hiç bu siyasal yapıyı hedef alan canhıraş bir muhalefet gördünüz mü?

    Bizde bırakın 12 Eylül militarizmine karşı çıkmayı...

    Ana muhalefet lideri açıkça Ergenekon sürecine arka çıkmakta.

    * * *

    Militarizme karşı çıkmıyorlar da...

    Siyasetin ‘müteahhitler’ tarafından finansmanına karşı çıkıyorlar mı?

    Yoo, ne gezer...

    İhale Yasası’nın durumu ortada...

    Halbuki, siyasetin finansmanını müteahhit tekelinden kurtarmadan demokratikleşme olmaz.

    Türkiye’de muhalefetin baş kaldırmadığı İhale Yasası’nı değiştirmek için kimler savaştı?

    Avrupa Birliği, Dünya Bankası ve IMF...

    Ne yazık ki, Türk siyaset kurumunun diretmesi karşısında çok da başarılı olamadılar...

    Ama...

    Vicdanınız mühürlü, gözünüz kör değilse... Ve olaylara ‘yerküre’ boyutunda bakabilme beceriniz var ise...

    Ankara’ya ve soyguna asıl muhalefeti yeryüzünün yaptığını görürsünüz.

    * * *

    Türkiye’yi dünyalaştırmak...

    Ve, Türkiye’yi yeryüzünün parçası haline getirmek için...

    Özgürlük ve zenginlik talep eden bir muhalefet olsa...

    Türkiye’deki rejime, demokrasi, insan hakları ve piyasa ekonomisi için muhalefet eden dünya ile birlikte hareket ederdi.

    Örneğin...

    Avrupa Birliği ile müzakerelerde bu dönem açılması planlanan iki fasıldan biri olan ‘Sosyal Politika ve İstihdam’ faslının, Çek Cumhuriyeti’nin Dönem Başkanlığı’na yetişmesi olası görünmüyor

    Faslın açılma kriterlerinden biri olan yeni Sendika Yasa Tasarısı üzerinde, emek örgütleri, muhalefet ve hükümet arasında bir uzlaşma sağlanamadı.

    Avrupa Birliği Genel Sekreterliği kaynaklarından gelen bilgiler, hükümetin, henüz TBMM gündemine gelmeyen tasarıyı, sivil toplumun muhalefeti nedeniyle askıya aldığı yönünde.

    ‘Vergilendirme’ faslının ise Çek Cumhuriyeti Dönem Başkanlığı’na yetiştirilmesi bekleniyor.

    Ama muhalefet hiç bir şekilde bu süreci izlemiyor, yavaşlığı eleştirmiyor.

    * * *

    Gene IMF ile yatıp, IMF ile kalkıyoruz...

    Türkiye’nin IMF ile yürüttüğü program Mayıs 2008’de sona erdi.

    O günden bugüne ‘Türkiye, IMF ile yola devam edecek mi?’ tartışmaları yaşanırken kriz etkisini artırdı.

    IMF ile 3 yıllık stand-by anlaşması noktasına gelindi ancak pürüzler bir türlü aşılamadı.

    Muhalefet bu süreci de anlaşma istikametinde denetlemedi.

    Şimdi hükümet, iç borçlanmaya sınır getiren yasayı değiştirerek tüm mali disiplini bozacak bir şekilde, çok tehlikeli bir adımın eşiğinde... Muhalefetten o konuda da ses yok.

    * * *

    Türk-Ermeni yol haritasında da...

    Kürt Sorunu’nu çözme konusunda da...

    Bizim muhalefet bırakın yeryüzünü, siyasal iktidardan da geri.

    Milliyet Gazetesi önceki gün olağanüstü bir belge yayınladı... 2000 yılında Ecevit Hükümeti’nin Ruhban Okulu’nun açılması konusundaki siyasal inisiyatifini, Azınlık Tali Komisyonu’nun ‘okulun açılması Milli Siyaset Belgesi’nin değişmesi anlamına gelir’ diyerek engellediğini belgeledi...

    Doğru dürüst bir muhalefet olsa, parlamentonun üzerindeki bir bürokratik iktidarı nasıl hazmeder?

    Bizim muhalefet için daha fazla mürekkep dökmeye gerek yok...

    * * *

    O halde...

    AK Parti iktidarı ne yapmalı?

    Hep söylüyorum, iktidarının ilk başındaki kadar başarılı olmak, Türkiye’yi gerçekten dönüştürmek istiyor ise Türkiye’deki dökülmeyi önleyecek gerçek muhalefete yani yeryüzünün eleştirilerine ve önerilerine kulak vermeli...

    Çünkü ‘iç siyaset’ ile muhatap oldukça, AK Parti de yalpalıyor, tutarsızlaşıyor, ilkesizliğin esiri oluyor...

    Ve Türkiye toptan geriliyor




    Bizim muhalefet Yorumları