Taşnak kafası böyledir.
NİSAN 2007’de Ermenistan Parlamentosu’nda Türkiye ile ilişkiler müzakere ediliyor. Vahan Hovanesyan kürsüdedir, ‘tarih’ten bahsediyor:
“1921’de Türkiye ile yapılan Kars ve Moskova anlaşmaları geçersizdir, bugünkü sınır illegaldir! Bunu kabul ettirmek için çok ciddi diplomatik ve hukuki çalışmalar yapmalıyız...”
Ara Papian konuşuyor:
“Kars ve Moskova anlaşmaları değil, Sevr Anlaşması yürürlüktedir... Türkiye 41.5 milyar dolar tazminat ödemelidir.”
Ararat Enstitüsü Başkanı Armen Ayvazyan’ın da görüşleri şöyle:
“Ermeni meselesi sadece soykırım meselesi değildir, toprak meselesidir. Ermeni meselesinin tek çözümü vardır: 350 bin kilometrekare üzerinde Ermeni devletini yeniden kurmak!”
Şunu hemen belirteyim, bugünkü Ermenistan’ın yüzölçümü 30.000 kilometrekaredir!
Yukarıdaki bilgileri bizim tarafın bir karşı-propaganda broşüründen almadım. European Stability Initiative adlı Avrupa kuruluşunun 21 Nisan 2009 tarihli raporundan aldım!(1)
Hükümetten çekildiler
Konuşmalarını verdiğim bu isimler Ermenistan’da koalisyon ortağı Taşnak partisinin sözcüleridir!
Taşnak kafası böyledir.
Aynı raporda Taşnak Partisi’nin diyasporayla iç içe olduğu da yazılıdır.
Önceki gün, Türk-Ermeni yakınlaşmasını protesto etmek için hükümetten çekildiler.
Sarkisyan’ın Türkiye yaklaşımına şiddetle karşılar. Son Türkiye-Ermenistan “mutabakat”ına da iki sebepten ateş püskürüyorlar:
- Mutabakatta ‘soykırım’ geçmiyordu. Bunu, Ermenistan’ın Türkiye’ye aşırı taviz vermesi olarak görüyorlar.
- Mutabakatta Ortak Tarih Komisyonu’nun kurulması kabul edilmişti. Bunu soykırım iddiasının sulandırılması, tartışılır hale gelmesi olarak görüyorlar.
Bunlar hükümetten ayrıldılar, iyi de oldu! ‘Taşnak kafası’ hükümetten çekildi ama hükümet devam ediyor. Taşnak zaten seçimlerde sadece yüzde 14 oy almış, parlamentoda 16 sandalye kazanmıştı. 131 sandalyeli Ermenistan parlamentosunda koalisyon hükümeti hâlâ 91 sandalyenin desteğine sahiptir.
Sağduyu
Aynı raporda, Türkiye-Ermenistan yakınlaşmasının diyasporayı da “böldüğü” belirtiliyor. Diyasporanın büyük çoğunluğu hâlâ ‘Taşnak kafalı’dır ama “Böyle gitmez, Türklerle ilişkiler kuralım” diyenler de var artık.
Ermenistan’da ilk sağduyu simgesi, ilk Cumhurbaşkanı Ter-Petrosyan’dı. Merhum Türkeş’le Paris’te görüşen Ter-Petrosyan, Sovyetler’in son günlerinde Moskova Büyükelçimiz Volkan Vural’a giderek öneride bulunmuştu:
- Yeni bir dünya kuruluyor, artık iyi komşular olalım.
Rapora göre, Ter-Petrosyan’ın tezi şuydu:
- 1918’deki bağımsız Ermenistan ancak iki yıl yaşayabildi. Bugünkü Ermenistan’ın bağımsızlığını sürdürmesi için Türkiye ve Batı ile yakın ilişkiler kurması lazım. Soykırıma inanıyorum ama her milletin tarihinde trajedi var; Türkler de trajediler yaşadı. Artık iyi komşu olmalıyız!
İlham Aliyev de Azerbaycan’ın bağımsızlığını ve ekonomik dinamizmini hangi dengelerin sağladığını unutmamalıdır.
Ermeni camiasında siyasi görüşlerin çeşitlenmesi önemli.
İki tarafta da yumruklar dikkatli bir şekilde açılmalı ki, uzun vadede tokalaşmak mümkün olsun.
NİSAN 2007’de Ermenistan Parlamentosu’nda Türkiye ile ilişkiler müzakere ediliyor. Vahan Hovanesyan kürsüdedir, ‘tarih’ten bahsediyor:
“1921’de Türkiye ile yapılan Kars ve Moskova anlaşmaları geçersizdir, bugünkü sınır illegaldir! Bunu kabul ettirmek için çok ciddi diplomatik ve hukuki çalışmalar yapmalıyız...”
Ara Papian konuşuyor:
“Kars ve Moskova anlaşmaları değil, Sevr Anlaşması yürürlüktedir... Türkiye 41.5 milyar dolar tazminat ödemelidir.”
Ararat Enstitüsü Başkanı Armen Ayvazyan’ın da görüşleri şöyle:
“Ermeni meselesi sadece soykırım meselesi değildir, toprak meselesidir. Ermeni meselesinin tek çözümü vardır: 350 bin kilometrekare üzerinde Ermeni devletini yeniden kurmak!”
Şunu hemen belirteyim, bugünkü Ermenistan’ın yüzölçümü 30.000 kilometrekaredir!
Yukarıdaki bilgileri bizim tarafın bir karşı-propaganda broşüründen almadım. European Stability Initiative adlı Avrupa kuruluşunun 21 Nisan 2009 tarihli raporundan aldım!(1)
Hükümetten çekildiler
Konuşmalarını verdiğim bu isimler Ermenistan’da koalisyon ortağı Taşnak partisinin sözcüleridir!
Taşnak kafası böyledir.
Aynı raporda Taşnak Partisi’nin diyasporayla iç içe olduğu da yazılıdır.
Önceki gün, Türk-Ermeni yakınlaşmasını protesto etmek için hükümetten çekildiler.
Sarkisyan’ın Türkiye yaklaşımına şiddetle karşılar. Son Türkiye-Ermenistan “mutabakat”ına da iki sebepten ateş püskürüyorlar:
- Mutabakatta ‘soykırım’ geçmiyordu. Bunu, Ermenistan’ın Türkiye’ye aşırı taviz vermesi olarak görüyorlar.
- Mutabakatta Ortak Tarih Komisyonu’nun kurulması kabul edilmişti. Bunu soykırım iddiasının sulandırılması, tartışılır hale gelmesi olarak görüyorlar.
Bunlar hükümetten ayrıldılar, iyi de oldu! ‘Taşnak kafası’ hükümetten çekildi ama hükümet devam ediyor. Taşnak zaten seçimlerde sadece yüzde 14 oy almış, parlamentoda 16 sandalye kazanmıştı. 131 sandalyeli Ermenistan parlamentosunda koalisyon hükümeti hâlâ 91 sandalyenin desteğine sahiptir.
Sağduyu
Aynı raporda, Türkiye-Ermenistan yakınlaşmasının diyasporayı da “böldüğü” belirtiliyor. Diyasporanın büyük çoğunluğu hâlâ ‘Taşnak kafalı’dır ama “Böyle gitmez, Türklerle ilişkiler kuralım” diyenler de var artık.
Ermenistan’da ilk sağduyu simgesi, ilk Cumhurbaşkanı Ter-Petrosyan’dı. Merhum Türkeş’le Paris’te görüşen Ter-Petrosyan, Sovyetler’in son günlerinde Moskova Büyükelçimiz Volkan Vural’a giderek öneride bulunmuştu:
- Yeni bir dünya kuruluyor, artık iyi komşular olalım.
Rapora göre, Ter-Petrosyan’ın tezi şuydu:
- 1918’deki bağımsız Ermenistan ancak iki yıl yaşayabildi. Bugünkü Ermenistan’ın bağımsızlığını sürdürmesi için Türkiye ve Batı ile yakın ilişkiler kurması lazım. Soykırıma inanıyorum ama her milletin tarihinde trajedi var; Türkler de trajediler yaşadı. Artık iyi komşu olmalıyız!
İlham Aliyev de Azerbaycan’ın bağımsızlığını ve ekonomik dinamizmini hangi dengelerin sağladığını unutmamalıdır.
Ermeni camiasında siyasi görüşlerin çeşitlenmesi önemli.
İki tarafta da yumruklar dikkatli bir şekilde açılmalı ki, uzun vadede tokalaşmak mümkün olsun.
