Filistinli Ne Yapsın?   Konuyu açan: emirahmedyasin   İlk Mesaj: 02-04-2009 (13:18)   Son Mesaj: 02-04-2009 (13:18)    Cevap: 0    Gösterim: 874  

Ağaç Şeklinde Aç2Beğeni
  • 2 gönderen emirahmedyasin

    02-04-2009

    Filistinli Ne Yapsın?

    Filistinlilerin yurtlarındaki tarihi varoluşları milattan öncesine kadar uzanmaktadır. Yahudiler Mısır'dan göç ederek bu topraklara geldiklerinde (M.Ö. 12. yüzyıl) orada yaşayan halklar arasında Filistinliler de vardı. Hz. Ömer'in fethinden itibaren Filistin toprakları İslâm hakimiyetine girdi ve hakim nüfus da bugün adına Filistinliler dediğimiz müslümanlaşmış araplar oldu. Diğer halklar gibi yahudiler de Osmanlı döneminin sonuna kadar bu topraklarda huzur ve adalet içinde yaşadılar, göçlerle çoğaldılar. Her şeye rağmen 1947 taksim planında bir milyon Filistinli müslümana karşı beşyüz bin yahudiye toprakların yarıdan fazlası verildi. Hazırlıklı yahudi kıtaları, Arapların parçalanmışlık ve dağılmışlıklarından yararlanarak ve arkalarına Amerika, İngiltere gibi destekçileri de alarak, 1948'de Filistinlileri -ülkenin yüzde yetmişine ulaşan- topraklarından sürüp çıkardılar, bunu yaparken hiçbir meşrûiyyet ölçüsüne dayanmadılar, hiçbir uluslararası kural ve karara uymadılar. 1967'de ise Gazze ve Batı Şeria'da (Filistinin yaklaşık onda birinde) sıkışmış olan Filistinlileri buradan da sürdüler, yerlerini işgal ettiler ve kalanları da yönetimleri altına aldılar. Dağılmış, birbirine düşmüş, her birinin yönetimi halktan kopmuş, belli bir ideolojinin -ve bu ideolojiyi temsil eden dünya gücünün- dümen suyuna girmiş İslâm ülkeleri bu olup bitenler karşısında ya hissiz ve ilgisiz, yahut da aciz kaldılar. Bir avuç Filistinli zulme ve yok edilmeye karşı direndi.
    Filistinli direnişçiler "niçin direndiler?" İnsan tabiatı, hukuk, ahlak, dinler, "İsrail'in yaptıkları karşısında direnmeyi, boyun eğmemeyi gerektirdiği, hatta emrettiği için" direndiler. İsrail ülkede, sulh ve adalet içinde kendine de bir yurt edinmenin peşinde değildi. Onun amacı Fırat'tan Mısır'a kadar uzanan bölge içinde yalnızca yahudilere ait bir yurt edinmek ve bu yurt içinde başka hiçbir bağımsız, insan haklarına sahip insan gurubunu barındırmamak idi. Bu amaç karşısında binlerce yıldan beri bu topraklarda yaşamış Filistinli ya yok olacak, yahut da direnecekti. Direnmeye karar verildi. Elinde yumruğu, tırnağı ve taşından başka silahı yoktu. Eğer silah bulabildiyse, bu da, İsrail'in elindeki gelişmiş silahlara karşı birkaç küçük el silahı, bomba ve modası geçmiş küçük, kısa menzilli füze idi. Filistinli işte bu imkansızlıklar içinde direndi, direniyor, İsrail'i korkutuyor, rahatsız ediyor, âdil bir barışa zorluyor...
    Elli yıldan beri Filistinlinin yahudiden neler çektiğini bilmeyen, İsrail'in etkili propagandasına aldanmış, gaflete hatta hiyanete düşmüş birçok müslüman, direnen Filistinlileri ayıplıyor, zulümden ve aldatmacadan ibaret olan barışa razı olmasını istiyor, direnişte kullandığı yöntem ve araçları normal -hatta tarihi- şartların kurallarına göre değerlendiriyor, sorguluyor ve mahkûm ediyorlar. Sivillere zarar veren, eylemciyi de yok eden bazı eylemlerin meşrû olmadığını savunuyorlar. Onlara şu birkaç hususu hatırlatmak belki faydalı olur:
    a) Şimdi savaşlar kılıç, ok ve mancınıkla değil, ateşli silahlarla yapılıyor ve bu silahların zarar veren etkisini askerlere tahsis -sivillere zarar vermeden savaş- mümkün olmuyor.
    b) Normal hallerin kuralları, fevkalade hallere, çaresizlik içinde yapılan eylemlere uygulanmaz; zaruretler gerektiği ölçüde yasakları, haramları kaldırır. Gazzali'nin kaide kalıbına soktuğu şekliyle ifade etmek gerekirse "zaruret topluma ait (genel) ve kesin olunca nasların yasaklarını -geçici olarak- kaldırır." Yine onun verdiği örneği kullanmak gerekirse "Önlerine müslüman esirleri siper edinerek İslâm ordusuna veya kalesine doğru ilerleyen düşman askerlerini yok etmek için müslümanlar atış yaparlar. Bu atışta müslüman esirlerin isabet almaları kaçınılmazdır, ancak bunda zaruret vardır ve atışı yapan müslümanların maksadı esirlere zarar vermek değil, düşmanın ilerlemesini durdurmaktır."
    (Hayrettin karaman)

    Henna ve mina bunu beğendiler.



    Filistinli Ne Yapsın? Yorumları