Erdoğan'ın bir sözü içkiyi bıraktırdı   Konuyu açan: beyza   İlk Mesaj: 02-23-2008 (17:54)   Son Mesaj: 02-23-2008 (17:54)    Cevap: 0    Gösterim: 854  

    02-23-2008

    Erdoğan'ın bir sözü içkiyi bıraktırdı

    Mehmet Ali Ilıcak, ilk okuduğu Kuran-ı Kerim’in kendisine Tayyip Erdoğan tarafından hediye edildiğini açıkladı. Ilıcak, Erdoğan'ın bir sözüyle içkiyi nasıl bıraktığını anlattı.

    TUĞRUL TUNALIGİL'in röportajı Mehmet Ali Ilıcak... 38 yaşında ama çok daha genç gösteriyor. Türk medya sektöründe Akşam, Güneş, Tercüman ve son olarak da Bugün gazetesinin kurulmasında rol aldı. Sonrasında medya patronluğundan vazgeçti. Kendi deyimiyle medya onu terk etti. Şimdi ise yepyeni bir mecraya adım atarak kurduğu yapım şirketi için ana kahramanı “Başbakan” olan bir dizinin senaryosunu yazıyor. Üstelik uzun yıllardır dostu olan Başbakan Erdoğan’dan ilham alarak. “Ateşten Koltuk” adını taşıyan dizi Türkiye’de perde arkasında kalmış ilişkileri, gündemdeki sorunları değişik bir bakış açısıyla irdeleyecek. Dizideki Başbakanın ailesi de “modern” görünümlü olacak. “Ateşten Koltuk” 10 gün sonra Fox TV’de yayınlanmaya başlayacak. * Medya patronu, köşe yazarı, iş adamı kimliğinizle tanınıyorsunuz. Dizi senaryosu yazma fikri nasıl ortaya çıktı? Hayatım boyunca hep yazdım. Köşe yazarlığı yaptım. Bu genlerle ilgili de olabilir. Annem de, babam da bu sektörden olduğu için yazı yazmak bana kolay geliyor. Senaryosunu yazdığım “Ateşten Koltuk”un öyküsü bana ait. Aslında 1.5 sene evvel yazmıştım. Başlangıçta “kitap” yapmayı planlıyordum, sonra da “dizi” çekmeye karar verdik. * Dizide neyi anlatıyorsunuz? Ben hiçbir zaman “kopya” çekme yöntemine başvurmadım. Hep ilkleri yapmaya çalıştım. Bazıları tuttu, bazıları da tutmadı. Bu dizi de Türkiye’nin ilk “Başbakan dizisi” olacak. Türkiye’de şimdiye kadar kahramanı başbakan olan bir dizi hiç yapılmamış, “Emret Başkanım” adlı komedi dizisi hariç. * Halk Başbakan’ı her gün televizyonda görüyor. Şimdi bir de dizide görecek... Bu dizi sizce tutar mı? Halk Başbakan’ı nerede görüyor? Mikrofonların önünde. Ama dizide bizim Başbakan’ı karısıyla, kızıyla sohbet ederken görecek. “Ateşten Koltuk”ta iş adamlarının başbakanla ilişkilerini, başbakandan taleplerini kısaca arka planda yaşananları gözler önüne sereceğiz. Dizi siyaset değil aksiyon ağırlıklı olacak. * Bir “Başbakan”ın yaşadıkları anlatıldığına göre Recep Tayyip Erdoğan’ın hayatı da var mı dizide? Hayır... Ben biyografi yapmıyorum. Hayalimdeki başbakanı anlatıyorum. Tayyip Erdoğan’dan da esinlenme olabilir, Özal’dan da, Menderes’ten de, Demirel’den de... Bence hepimizin gönlünde toplumsal uzlaşma yaratan bir başbakan modeli var. Tayyip Erdoğan’ın muhafazakâr değerlerine saygı duyuyorum. Dizideki başbakan, onun muhafazakâr değerlerini alabilir. Ama ailesi “modern” görünümde olabilir. Ayrıca, Mustafa Kemal Atatürk’ün ileri görüşlülüğünü çok beğeniyorum. Bu başbakanın adı da Kemal Atak, biraz da Atatürk’ü çağrıştırıyor. * Her başbakanın hatalı yanları vardır. Sizin dizideki Başbakan karakteri “mükemmel” bir insan mı yoksa eleştirilecek yönleri de olacak mı? Ateşten Koltuk’ta yeni bir başbakan var. “Bu adam olsaydı, Türkiye’de her şey farklı olurdu” demek istiyoruz. O yüzden, sadece Tayyip Erdoğan’ı veya Özal’ı anlatmıyoruz. Bu adam AK Parti iktidarından sonra başa gelmiş ama bugünde yaşıyor. Dolayısıyla, “başörtüsü” Türkiye’nin gündemiyse, Başbakan Kemal Atak da bu sorunu çözecek. * Oyuncu seçerken nelere dikkat ettiniz? Mesela gazeteciyi Can Ataklı canlandırıyor... Can Ataklı, gazetenizde çalışıyor. Onun kabul etme nedeni, dizide anlatılan başbakanın Tayyip Erdoğan olmaması. Dizide, TV’de çok görülmemiş tiyatro oyuncuları rol alacak. İzleyicinin bu oyuncularla dizi karakterlerini özdeşleştirmesi lazım. * Türkiye’nin içinde bulunduğu politik ortamı, başörtüsü tartışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Ben “çağdaş” kelimesinin sadece “milliyetçilikle” özdeşleşmemesi gerektiğini düşünüyorum. Çağdaş olmak demek, karşı fikirlere de saygılı olmak demek. Tayyip Erdoğan’ın başörtüsü konusunda attığı adımı doğru buluyorum. Ama adımı atma şeklinde eksiklerin olduğuna inanıyorum. Çünkü samimi olarak türbandan korkan insanlar da var. Birine sürekli iğne batırırsan sonunda “Yeter artık” diye isyan eder. Bizde hep karşılıklı iğne sokuluyor. Erdoğan’a da iğne sokuyorlar, o da karşısındakilere iğne sokuyor. Böylece bir gerginlik ortamı oluyor. Ben üniversitede başörtüsünün serbest bırakılmasını destekliyorum. Çünkü kızların böyle bir ikilem içerisinde olması bana çok ayıp geliyor. * Diyelim ki günümüzde 10 kişiden 4’ü türban takıyor. Bu sayı 7’ye çıktığında geriye kalan “başı açık” 3 kız öğrenciyi nasıl koruyacaksınız? Yasaklarla, kırbaçlarla hiçbir zaman suyu öteki tarafa akıtmanız mümkün değil. Sonunda gelecekse o dediğinize, 3 sene sonra gelmez ama 13 sene sonra gelir, ama gelir. ABD’de zencilerin hakları kaç sene gasp edilebildi? 45 yıl önce zenciler ABD’de otobüslere binemiyorlardı. Bugün bir “zenci” ABD’nin başına geçebilmek için Hillary Clinton’dan daha şanslı. Yaşanan dönüşüme bir bakın. Dolayısıyla, Türkiye bunu yaşayacaksa, yaşayacak. Ama devamlı iğne batırır, provoke ederseniz, bu patlar bir yerde. Ve patlarsa çok kötü olur. * Eşinizle Kuran okuyormuşsunuz... Evet... 7-8 senedir her akşam dört sayfa Kuran okurum. Kuran’da şöyle söyler: “Ey Muhammed, bu Kuran’ı sana ‘Arapça’ indirdik ki, anlayasın.” Kuran’ı Arapça ezberlemek iyi değil. Kuran’ı anlamak çok önemli. Kuran’ı tam algıladığınız zaman ”iyi insan“ olursunuz, yumuşak olursunuz. Çünkü dünyevi işlerin gelip geçici olduğu beyninizin altına yazılır. Dolayısıyla, sinirlenip kalp kırdığınız noktada bir adım geriye atarsınız kendinizi ve dersiniz ki; “Bu dünya gelip geçici bir oyun ya da eğlenceden ibarettir.“ O yüzden hayata farklı bakarsınız. Ben Tayyip Erdoğan’ı da böyle görüyorum. Ben inançlı insandan çok zarar geleceğine inanmam. * Başbakan Erdoğan’la görüşür müsünüz sık sık? Tayyip Bey’le sürekli görüşmüyorum. Son 6 aydır hiç görüşmedik kendisiyle... * Böyle bir dizinin yapılacağını biliyor mu? Hayır... Koskoca bir Başbakan. Daha önemli işleri var. Dizideki başbakanın bile işi çok. Kim bilir onun ne kadar işi vardır. * Başbakan Erdoğan ile ilişkileriniz nasıldır? Nikah şahidimdi. Üstelik yasaklı olduğu dönemdi. Biliyorsunuz, AKP daha sonra kuruldu. İlk okuduğum Kuran-ı Kerim’i 1991 yılında bana o hediye etti. Ondan sonra Kuran okumaya başladım. Ayrıca, 1991 yılına kadar içki de içiyordum. Bir gün Tayyip Bey’le sohbet ettik, o günden bu yana hiç içki içmiyorum. * İçkiyi bırakmanız için sizi nasıl ikna etmişti? “Sen içki içiyor musun“ diye sordu. ”Etrafta herkes içiyor, ben de içiyorum“ dedim. ”Yaradan“ dedi, ”O kadar güzel şeyler yaratmış ki, mesela ağaçlarda yetişen portakal, greyfurt, mandalina, doğadan çıkan maden suları... Onlar varken, neden içki içip değişik bir aleme dalmayı hayal ediyorsun?“; ”Vallahi hiç böyle düşünmemiştim“ dedim. O sıralarda 21 yaşındaydım. O akşam arkadaşlarla bir yemeğe gittim. Ve o gece kendi kendime ”İçmeyeceğim “ dedim. 17 yıldır ağzıma içki koymadım. Bana doğru olan bir şeyi ilk defa Başbakan Erdoğan söyledi. O doğruyu ben duyunca hoşuma gitti. * Başka hangi yönlerinden etkilendiniz Başbakan’ın? İkimiz de Balık burcuyuz. Ve aynı gün doğmuşuz. Daha ne olsun? * Bu diziyi kendisine bir vefa borcu olarak görebilir miyiz? Hiç alakası yok... Hatta dizinin bazı yerlerinde başörtüsü meselesi ele alınırken, Tayyip Bey’in bu konuyu gündeme getirmesiyle ilgili ufak da olsa bir hiciv göreceksiniz. CAN ATAKLI: HERŞEY BİR ŞAKAYLA BAŞLADI Dizide oynama durumum ”Beni kimse televizyona çıkarmıyor ben de dizilerde oynarım“ şakasıyla çıktı ortaya. Mehmet Ali Ilıcak beni arayıp dizide rol almamı teklif etti. Benim de hoşuma gitti. Dört bölüm için kabul ettim, dizi bir süre adını duyursun diye, yoksa dizi piyasasına girmiş değilim. Profesyonel olarak yapmıyorum, takım elbise de benim kravat da... Dizi çekmek hayli yorucu bir işmiş. Yarım saat sürecek iş, oluyor 6 saat. Ne zaman iş görüşmelerimi yapacağımı, yazımı yazacağımı şaşırıyorum. Dizi sektöründeki geleceğimi yazılıp çizilenler belirleyecek.
    Vatan-Bizim Kahve




    Erdoğan'ın bir sözü içkiyi bıraktırdı Yorumları