-----------------------------------
1 - Türklerin İslâmiyeti Kabulü
-----------------------------------

Türkler Müslüman olmadan önce de Asya ve Avrupanın çeşitli bölgelerinde büyük ve güçlü devletler kurmuşlardı. Buralarda siyasî ve kültürel yönden derin izler bıraktılar. Örnek verirsek; Göktürkler, Uygurlar, Avrupa Hun Devleti bunlardan bir kaçıdır. Bu dönemde Türklerin dini; Gök Tanrı diniydi. Bu inanışa göre tek yaratıcı Gök Tanrı idi. Hükümdarların Gök Tanrı tarafından görevlendirildiğine inanılırdı. İslâmiyeti kabul edinceye kadar Türkler arasından diğer inanışlarda yayılmıştı. Budizm, Maniheizm, Hristiyanlık, Musevilik gibi dinler çeşitli dönemlerde Türklerin kabul ettikleri dinlerdir.

Türklerin İslâmiyeti kabul etmeleri ve bu dini benimsemeleri Türk ve dünya tarihi yönünden çok önemli bir olaydır. İlk Türk-İslam ilişkileri Hz. Ömer devrine rast gelir. Bu dönemde Maverahünnehir bölgesine girmeye çalışan Araplar, Ceyhn nehri kıyılarına kadar dayanmışlardı. Ayrıca Kafkasa'ya giren Arap orduları Hazarlar'ın direnişleri karşısında tutunamayarak geri çekildi. Fakat Türkler'le Araplar arasındaki esas ilişki Emeviler döneminde başladı. İslâm orduları Maveraunnehir bölgesine girip Talas nehrine kadar ilerlediler. Bu akınlara karşı bölgedeki Türgiş Devleti büyük bir direniş gösterdi. Türgiş Hükümdar'ı Su-Lu Han Arap ilerleyişini durdurdu. Arap ordularına kayıplar verdirdi. Bunun sonucunda Araplar Semerkant'a kadar çekilmek zorunda kaldı. Böylece Emeviler döneminde Araplar Maveraunnehir'e sahip olamadılar.

Emevi Devletinin yıkılmasından sonra kurulan Abbasi Devleti zamanında ise Türk-Arap ilişkileri oldukça gelişti ve yeni bir döneme girildi. Bu sırada Türgiş Devleti yıkılmış, onların yerini Karluklar almıştı...

| Sercan ŞANAL | Alıntı Değildir | Kaynak Belirtmeden Yayın Yapmayınız... |