MUHAKEME.NET FORUMU
Ana Sayfa
Portal
Kisayol Linkler
Yeni Mesajlar:
Bugünkü Mesajlar
Konulari okundu isaretle
Bugünün son aktiviteleri
Kendi aktivite akisina bak
Forum
Forum
Quick Links
Yeni Mesajlar
Bugünkü Mesajlar
Konulari Okundu Isaretle
Bugünün Son Aktiviteleri
Galeri
Bilgi Yarismasi
Bilgi Yarismasi
Hizli Linkler
Bilgi Yarismasi
Çözdügüm Sorular
Liderler
Rekor Salonu
Oyun Oyna
Ruh Haliniz
Günlükler
Üyeler
Üyeler
Hizli Linkler
Kayitli Üyeler
Çevrimiçi Üyeler
Yöneticiler
Son Aktiviteler
Fotograf Galerisi
Gözat
Üye Albümleri
Forum Videolari
Forum Resimleri
Düsünce Meclisi
Albümlerim
Soru - Cevap
Sözlügümüz
Eglence Forumu
Giriş
Şifremi unuttum?
Şifremi unuttum?
Üye ol
Üye ol
Muhakeme
Portal
Forum
Sanat-Kültür-Edebiyat-Multimedia
>
Size Ait Yazi ve Siirler
>
Lisanı edep eyler, dert ne müşkil bir keder!
>
Konu Cevaplama Paneli
Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.
Puanla degerlendir
10- Puan ver
9 - Puan ver
8 - Puan ver
7 - Puan ver
6 - Puan ver
5 - Puan ver
4 - Puan ver
3 - Puan ver
2 - Puan ver
1 - Puan ver
Konuyu Yanıtla
Lisanı edep eyler, dert ne müşkil bir keder!
konusuna gelişmiş panelde (zengin editör) yanıt.
Kullanıcı isminiz:
Giriş yapmak için Buraya tıklayın
JavaScript is required for human verification.
[QUOTE=MustafaCilasun;70116]Niye miskinlik sinemde bir sarhoş misali kah ayılır, kah uyur kalır Gün, ay, yıl geçer, aklım bin hüzün ile zafiyetleri bir bir seçer, lakin neden keder Nedir arzum, dinmeyen sızım, emelin sadrında ki sancım, kim bu nefsimi temizler Ne aklım hakkıyla erer, ne idrakim ruhuma bir deva bahşeder, pek hicranla birader Ceddimin çektiği çileler niye ahvalimin vecdinde bedelleşen sefere dayandı Ne izan kaldı, ne mana ruhun şadında sultanlaşıp, aşkın süruruna elhak kandı Arlanmak insan için ne mümkün olan bir adabı meziyet sayıldı, nefs uryan kaldı Neler vermezdim ki, ruhumun esaret altında figan etmesine elan gözmü yumardım Dinmeyen bin hüzün ile bu feryadımı sükutun sahrasında gözyaşına boğardım Kaybolan ne varsa, ilim, irfan sahibi olmak için, yozlaşan sığınakta boğulmazdım Ne buharanın namı kaldı, ne fıkıh meclisleri irşad için, nefeslerin aşkına bırakıldı Neler bu maksadın dışlanmasında bir son duraktı, seküler olmak için bir şartmıydı Sanki bir akıl sır ermiyor, kalpler sahibine neden pervasızlık için sancı zerkediyor Gönül dilinde şehredilmeye muhtaç olan o hakikat aşkını ayan şekilde perçinliyor Tezkiye edilmeyen nefs bu realiteyi ne kadar biliyor, baheleler içinde niye gizliyor İrade acze düşüyor, akıl murakebeyi unutuyor, dil abesle iştigal ederek sergiliyor Ne söylersem illa kendime söylemeli ve vicdanımla hemhal içinde nefeslenmeliyim Kimseye bir helal getirmeden ve acziyetimle ilim meclislerine gönlümü vermeliyim Ne kadar bizarlığım varsa, sabır ve kanaat gerekçesiz olmayan sadıksa bilmeliyim İşte o vakit, emelin peşinde çırak olmaktan feragat etmeliyim, umutla gitmeliyim Mustafa CİLASUN[/QUOTE]
Trackback:
Send Trackbacks to (Separate multiple URLs with spaces) :
Diğer Seçenekler
Diğer Ayarlar
Linkleri otomatikmen URL´e cevir
Automatically retrieve titles from external links