MUHAKEME.NET FORUMU
Ana Sayfa
Portal
Kisayol Linkler
Yeni Mesajlar:
Bugünkü Mesajlar
Konulari okundu isaretle
Bugünün son aktiviteleri
Kendi aktivite akisina bak
Forum
Forum
Quick Links
Yeni Mesajlar
Bugünkü Mesajlar
Konulari Okundu Isaretle
Bugünün Son Aktiviteleri
Galeri
Bilgi Yarismasi
Bilgi Yarismasi
Hizli Linkler
Bilgi Yarismasi
Çözdügüm Sorular
Liderler
Rekor Salonu
Oyun Oyna
Ruh Haliniz
Günlükler
Üyeler
Üyeler
Hizli Linkler
Kayitli Üyeler
Çevrimiçi Üyeler
Yöneticiler
Son Aktiviteler
Fotograf Galerisi
Gözat
Üye Albümleri
Forum Videolari
Forum Resimleri
Düsünce Meclisi
Albümlerim
Soru - Cevap
Sözlügümüz
Eglence Forumu
Giriş
Şifremi unuttum?
Şifremi unuttum?
Üye ol
Üye ol
Muhakeme
Portal
Forum
Sanat-Kültür-Edebiyat-Multimedia
>
Size Ait Yazi ve Siirler
>
Ömrüm elbet birgün nihayet bulacaktır!
>
Konu Cevaplama Paneli
Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.
Puanla degerlendir
10- Puan ver
9 - Puan ver
8 - Puan ver
7 - Puan ver
6 - Puan ver
5 - Puan ver
4 - Puan ver
3 - Puan ver
2 - Puan ver
1 - Puan ver
Konuyu Yanıtla
Ömrüm elbet birgün nihayet bulacaktır!
konusuna gelişmiş panelde (zengin editör) yanıt.
Kullanıcı isminiz:
Giriş yapmak için Buraya tıklayın
JavaScript is required for human verification.
[QUOTE=MustafaCilasun;58942]Yılların yorgunluğu bitap bırakmıştı Oysa çekilen çileler ve meşaketler Rahmetin işaret taşlarıydı, aşkı hakikattı Kalbim ne kadar anlamıştı, ruhum sessizliğin kadrinde fevkalade üzgün ve perişandı Şimdi geriye ne kaldı, fersiz iki göz,dil edebe muhtaçken nasıl söyler bir çift söz evet,ardı Lakin yıllara sari suskunluğum bırakmadı İçim kan ağlarken, hali melalim kuytu köşelerde sessizce nefeslenirken,birden başladı Ruhum için sanki bir terapi seansıydı, kalbim yazdıkça fevkalade rahatlayıp ayıklandı Zihnimde ne varsa, derdi ummana dökmek bana kaldıysa, bahtım beklenen sadıksa hardı Sahilin sessizliğini bir ahenk içinde okşayan dalgalar Sanki ruhumun her halinde durmadan kalbi sayfalarıma birşeyler yazarlar ve anlatırlar Gecenin matemi, günün zevale çıkmış haşyeti, hilalin mahzun çehresinde gizlediği hali... Suskun yüreğime, serdedemediğim derdime bir çare olsun diye dinlerim, sabırla beklerim Lisan aynı, duygular niye bu kadar farklı ve abartılı Dile gelen sazsemaisi,üflenen neyin yanık busesi, tanburun alıp götüren hoş güftesi cabası Ağaç gölgesine muhtaçtım, kör kuyuları andım, maziyi hüzünle yudumladım, gönül ağrısı Kalktım, şöyle bir etrafıma bakındım, yanmıştım bir yudum su arandım lakin bulamadım Sabrın ne olduğunu çaresiz düşünmeye başlamıştım Bir direniş biçimimiydi, çaresizliğe kapı aralamayan seçimmiydi,hakikatin kendisimiydi Peki, kanaat nasıl telakki edilmeliydi, azimetsiz ve meraksız biçimde nefeslenmeli miydi Aklın ve irfanın, arifin şerhettiği aşkı sevdanın, vuslat için cehti kuşanmanın senasımıydı Kuylu ve mübarek ay olan ramazanı şerife oruç ayı derler Her nedense bizzat Kur'an ayı olduğunu dillendirmezler, sadece latif sesle tilafet ederler Tezelden hatimler indirilir, yedi nesil zikredilir,iftarlar şenliklenir,camiler ziyaret edilir Ne hakkıyla teravihin ne olduğu bilir ve ne de nefisler bu manada tezkiye edilir adettendir Mustafa CİLASUN[/QUOTE]
Trackback:
Send Trackbacks to (Separate multiple URLs with spaces) :
Diğer Seçenekler
Diğer Ayarlar
Linkleri otomatikmen URL´e cevir
Automatically retrieve titles from external links