MUHAKEME.NET FORUMU
Ana Sayfa
Portal
Kisayol Linkler
Yeni Mesajlar:
Bugünkü Mesajlar
Konulari okundu isaretle
Bugünün son aktiviteleri
Kendi aktivite akisina bak
Forum
Forum
Quick Links
Yeni Mesajlar
Bugünkü Mesajlar
Konulari Okundu Isaretle
Bugünün Son Aktiviteleri
Galeri
Bilgi Yarismasi
Bilgi Yarismasi
Hizli Linkler
Bilgi Yarismasi
Çözdügüm Sorular
Liderler
Rekor Salonu
Oyun Oyna
Ruh Haliniz
Günlükler
Üyeler
Üyeler
Hizli Linkler
Kayitli Üyeler
Çevrimiçi Üyeler
Yöneticiler
Son Aktiviteler
Fotograf Galerisi
Gözat
Üye Albümleri
Forum Videolari
Forum Resimleri
Düsünce Meclisi
Albümlerim
Soru - Cevap
Sözlügümüz
Eglence Forumu
Giriş
Şifremi unuttum?
Şifremi unuttum?
Üye ol
Üye ol
Muhakeme
Portal
Forum
Islamiyet
>
Genel Islami Bölüm
>
Dengiyle evlenebilmek için köy köy dolaştı
>
Konu Cevaplama Paneli
Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.
Puanla degerlendir
10- Puan ver
9 - Puan ver
8 - Puan ver
7 - Puan ver
6 - Puan ver
5 - Puan ver
4 - Puan ver
3 - Puan ver
2 - Puan ver
1 - Puan ver
Konuyu Yanıtla
Dengiyle evlenebilmek için köy köy dolaştı
konusuna gelişmiş panelde (zengin editör) yanıt.
Kullanıcı isminiz:
Giriş yapmak için Buraya tıklayın
JavaScript is required for human verification.
[QUOTE=HİRANUR;52762]Zeki bir Arap genci olan Şen, kendine hayat anlayışında denk olacak bir eş arıyordu. Çevresinde onunla evlenebilecek çok kız vardı. Güzel deseniz, güzel, zengin deseniz zengin. Ancak, o bulduklarını kendine bilgi ve zekâda eş görmüyor, denk olmayan biriyle hayat ortaklığı kurmayı ise sakıncalı buluyordu. Evleneceği kızın güzel ve zengin olmasından çok, aynı zeka ve bilgiye sahip olmasına bakıyordu. Nitekim bu düşünceyle atına binip köy köy kendine hayat arkadaşı aramayı sürdürüyordu. Günlerden bir gün yine bir köye doğru yola çıkmıştı. Hızlı giden atı, yolda onu bir köylüye yetiştirdi. Selâm sabahtan sonra Şen, yol arkadaşı köylü ile yolculuğun kolay geçmesini sağlamayı düşündü. Bu niyetle şöyle dedi: - Arkadaş, köye varıncaya kadar sen mi beni yüklenirsin, ben mi seni? Köylü güldü: - Sen deli misin? Sen de atlısın, ben de. Birimiz diğerini nasıl yüklenir? Şen ses çıkarmadı. Biraz daha ilerledikten sonra, yol kenarındaki tarlada saman yığınını gördü. Bu defa da şu suâli sordu: - Ne dersin, bu samanın sâhibi samanı yemiş mi, yoksa saman cebinde mi bekliyor? Köylü, bir lâ havle çektikten sonra kızgın şekilde cevap verdi: - Sen ahmağın birisin galiba. Samanın sâhibi insandır. İnsan saman yer mi? Yığılı duran saman cebe girer mi? Şen, bu cevaba da ses çıkarmadı. Akşama doğru köye yaklaştılar. Köylülerin bir cenazeyi mezarlığa götürdüklerini görünce Şen yine acaib bir sual sordu: - Bu tabutun içindeki, ölü olarak mı gidiyor, yoksa diri olarak mı? Köylü başını bir sağa, bir de sola salladıktan sonra çıkıştı: - Be kardeşim, sende akıl denen nesneden eser yok mu? Hem tabutun içinde diyorsun, hem de ölü mü, diri mi gittiğini soruyorsun? Köylü, bu saf delikanlıya yine de acıdı: - Bu kafayla seni kimse misafir etmez, sokakta kalırsın. Gel seni bu akşamlık misafir edeyim, diyerek alıp evine götürdü, gece misafir etti. Ancak bir ara misafirin saflığını, yolda sorduğu suallerin deli saçması olduğunu kızına anlatınca, kızı şiddetli şekilde ikaz etti: - Baba, bu suallerin sahibi adam senin zannettiğin gibi safın biri değildir. Aksine çok zeki ve bilgili birisidir. Sorduğu suallerinin cevabı şudur, git anlat, diyerek soruları teker teker cevaplandırdı: - Yol boyunca ben mi seni yükleneyim, yoksa sen mi beni, demekle, sen mi eğlendirici bir şeyler anlatacaksın, yoksa ben mi anlatayım, demek istemiştir. - Samanı sahibi yedi mi, yoksa cebinde mi? demekle de, samanı satıp parasını yedi mi, yoksa parayı cebinde saklıyor mu? demek istemiştir. - Tabut içindeki adam ölü olarak mı, yoksa diri olarak mı gidiyor, demekle de, geride hayır hasenat yapacak birini bıraktı mı, yoksa mirasına konacakların hepsi de ölmüş gibi hayırsız mı? demek istemiştir? Bunları şaşkınlıkla dinleyen baba, hemen misafirin yanına giderek konuştu: - Suallerinin cevaplarını düşündüm, istersen anlatayım, diyerek başladı sıralamaya. Cevap bitince, Şen yerinden fırladı: - Bu suallerin cevabını senin bilmediğin açıkça ortada. Bunları cevabını bilen kişiyi tanımak istiyorum, dedi. - Adam da mecbur kalıp kızının cevapları olduğunu söyleyince, Şen, aradığı hayat arkadaşını bulduğunu anlayarak hemen teklifini yaptı: - İşte benim aradığım zekâ sahibi budur. Allah’ın emri, Peygamberimizin sünneti üzere ben kızınıza görmeden talibim, diyerek işi resmileştirdi. Kısa bir araştırmadan sonra anlaştılar, müşterek yuva kuruldu, evlendiler. Şen, (Tabaka) adındaki bu zeki kızla öylesine uyum sağladı ki, çevrede güzel geçimleri dillere destan oldu. Hattâ atasözü hâlini alan bu uyumlarını Araplar şöyle dile getirdiler: - Vâfaka Şennü, Tabaka. Yani, Şen Tabaka’ya tam uygun düştü. Hani bizde derler ya “Tencere yuvarlandı, kapağını buldu.” diye. İşte öyle bir şey..[/QUOTE]
Trackback:
Send Trackbacks to (Separate multiple URLs with spaces) :
Diğer Seçenekler
Diğer Ayarlar
Linkleri otomatikmen URL´e cevir
Automatically retrieve titles from external links