MUHAKEME.NET FORUMU
Ana Sayfa
Portal
Kisayol Linkler
Yeni Mesajlar:
Bugünkü Mesajlar
Konulari okundu isaretle
Bugünün son aktiviteleri
Kendi aktivite akisina bak
Forum
Forum
Quick Links
Yeni Mesajlar
Bugünkü Mesajlar
Konulari Okundu Isaretle
Bugünün Son Aktiviteleri
Galeri
Bilgi Yarismasi
Bilgi Yarismasi
Hizli Linkler
Bilgi Yarismasi
Çözdügüm Sorular
Liderler
Rekor Salonu
Oyun Oyna
Ruh Haliniz
Günlükler
Üyeler
Üyeler
Hizli Linkler
Kayitli Üyeler
Çevrimiçi Üyeler
Yöneticiler
Son Aktiviteler
Fotograf Galerisi
Gözat
Üye Albümleri
Forum Videolari
Forum Resimleri
Düsünce Meclisi
Albümlerim
Soru - Cevap
Sözlügümüz
Eglence Forumu
Giriş
Şifremi unuttum?
Şifremi unuttum?
Üye ol
Üye ol
Muhakeme
Portal
Forum
Islamiyet
>
Genel Islami Bölüm
>
Haya sahibi genç kizlar..
>
Konu Cevaplama Paneli
Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.
Puanla degerlendir
10- Puan ver
9 - Puan ver
8 - Puan ver
7 - Puan ver
6 - Puan ver
5 - Puan ver
4 - Puan ver
3 - Puan ver
2 - Puan ver
1 - Puan ver
Konuyu Yanıtla
Haya sahibi genç kizlar..
konusuna gelişmiş panelde (zengin editör) yanıt.
Kullanıcı isminiz:
Giriş yapmak için Buraya tıklayın
JavaScript is required for human verification.
[QUOTE=M ALİ RUMİ;52410][FONT="Times New Roman"][COLOR="DarkRed"][I]Gerek Hz. Şuayb’ın kızları ve gerekse Hz. Meryem de genç kızlık dönemlerini yaşayan müslüman kızlar için örnek gösterilmişlerdir. Şimdi, yaşadıkları çağ itibariyle daha önce olan Hz. Şuayb’in kızlarından bahsedelim. Hz. Musa’nın kıssasında onlara da yer veren ALLAH Teâlâ, dikkatimizi çekecek bir ifade kullanmaktadır. "Onlardan biri utana utana yürüyerek Musa’ya geldi ve şöyle dedi: "Babam sizi, koyunlarımızı sulamanıza karşılık olmak üzere ücretinizi vermek için çağırıyor".1 Ayeti yorumlayan müfessirler, Hz. Şuayb’ın bu kızının haya ve utanma duygusu içinde yürüyerek ve örtüsünü üzerine almış bir şekilde Hz. Musa’ya geldiğini ifade etmektedirler. "Haya üzere / utana utana yürümek" tabirinin özellikle zikredilmesinde, genç kızlar için bir örnek teşkil etmesi kastedilmiştir kanaatindeyiz. Dolayısıyla, "Haya güzel bir şeydir, ama kadında daha güzeldir" sözünün ne denli önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Yine Kur’ân ayetlerinde Hz. Meryem’e geniş yer verildiği görülmektedir. Ayetlerde onun, annesi tarafından mabede adandığı, doğumundan itibaren Hz. Zekeriyya gibi salih ve bilgili bir peygamberin gözetiminde ALLAH tarafından "güzel bir nebat gibi yetiştirildiği", ergenlik çağına erdiğinde ise mabedin bir köşesinde inzivaya çekildiğinden bahsedilmektedir.2 Kendisini ibadete vermesi sebebiyle, tefsirlerde "el-Betûl" olarak vasıflanan Hz. Meryem, Kur’ân-ı Kerim’de adı bizzat zikredilen tek kadın olmakla ayrı bir önem taşımaktadır.3 Hz. Zekeriyya ne zaman onun yanına girse, orada mevsimi olmayan meyvelerle karşılaşmaktaydı. Bu olağanüstü hadisenin kaynağını sorunca, Hz. Meryem şu cevabı vermişti: "Bunlar bana ALLAH katından geliyor. Zira O, dilediğini hesapsız ve hiçbir zahmete sokmadan rızıklandırır."4 Bundan sonraki hadiseleri Kurân bizlere şöyle aktarmaktadır: "Ey Muhammed! Kitab’da Meryem’i de an. O ailesinden ayrılarak doğu yönünde bir yere çekilmişti. Sonra insanlardan gizlenmek için bir perde germişti. Cebrail’i göndermiştik de ona tam bir insan şeklinde görünmüştü. Meryem: "Eğer ALLAH’tan sakınan bir kimse isen, Senden Rahman’a sığınırım" dedi. Cebrail: "Ben temiz bir oğlan bağışlamak için Rabbinin sana gönderdiği bir elçiyim" dedi. Meryem: "Bana herhangi bir insan dokunmamış iken ve ben de kötü bir kadın olmadığıma göre nasıl olur da bir oğlum olabilir?" dedi. Cebrail:"Bu böyledir. Çünkü Rabbin, "bu bana kolaydır. Onu insanlar için bir mucize ve katımızdan da bir rahmet kılacağız; hem bu önceden kararlaştırdığımız bir iştir" diyor" dedi. Meryem oğlana hamile oldu, o haliyle uzak bir yere çekildi. Doğum sancısı onu bir hurma ağacının dibine gitmeye mecbur etti ve şöyle dedi: "Ah! Keşke bundan önce ölmüş olsaydım da unutulup gitseydim." Alt tarafından bir ses şöyle seslendi: "Sakın üzülme!. Rabbin, içinde bulunanı şerefli kılmıştır."5 Hz. Meryem son derece mahçup ve çekingen bir tabiate sahipti. Cebrail ona tam bir insan suretinde görünmüştü. Ancak o ilk defa karşılaştığı bu genç insana "Eğer ALLAH’tan korkan bir kimse isen, ben senden ALLAH’a sığınırım" demek suretiyle kendisine herhangi bir kötülük yapmamasını rica etmişti. Bu sözler, onun iffet ve haya sahibi biri olduğunun ifadeleridir. Öte yandan ALLAH’ın dilemesiyle Hz. İsa’ya hamile kalan Hz. Meryem’in, doğum sancıları çektiği sırada söylediği sözler de dikkat çekicidir. Namuslu ve iffetli bir kişi iken böyle bir durum ile karşı karşıya kalıp, insanlara bunu ne şekilde izah edeceğinin sıkıntısını taşıdığı bir hâlet-i ruhiye içinde söylediği, "Ah! keşke bundan önce ölseydim de unutulup giden biri olsaydım..." sözleri de onun psikolojik durumunu yansıtan en güzel ifadelerdir. Hz. Meryem, ayette, bizlere, "ALLAH Teâlâ’nın dünyadaki bütün kadınlara üstün kıldığı"6 bir şahsiyet olarak tanıtılırken, en önemli vasfının, iffet ve haya timsali, edeb ve takva sahibi, kendisini ibadete veren biri olduğu vurgulanmaktadır. Her ne kadar, büyük bir sınavla karşı karşıya kalsa da, ALLAH’a olan güzel kulluğu sebebiyle, oğlu Hz.İsa’nın mucizeleriyle Cenab-ı Hak, onu insanların töhmetinden ve şerrinden korumuş ve sonuçta onu bir peygamber annesi kılarak ismini insanlar arasında hep saygıyla anılan bir kişi yapmıştır. Bu da gösteriyor ki, iffet ve hayanın, kulluk ve takvanın karşılığı ALLAH tarafından öncelikle dünyada ödüllendiriliyor.[/I][/COLOR][/FONT][/QUOTE]
Trackback:
Send Trackbacks to (Separate multiple URLs with spaces) :
Diğer Seçenekler
Diğer Ayarlar
Linkleri otomatikmen URL´e cevir
Automatically retrieve titles from external links