MUHAKEME.NET FORUMU
Ana Sayfa
Portal
Kisayol Linkler
Yeni Mesajlar:
Bugünkü Mesajlar
Konulari okundu isaretle
Bugünün son aktiviteleri
Kendi aktivite akisina bak
Forum
Forum
Quick Links
Yeni Mesajlar
Bugünkü Mesajlar
Konulari Okundu Isaretle
Bugünün Son Aktiviteleri
Galeri
Bilgi Yarismasi
Bilgi Yarismasi
Hizli Linkler
Bilgi Yarismasi
Çözdügüm Sorular
Liderler
Rekor Salonu
Oyun Oyna
Ruh Haliniz
Günlükler
Üyeler
Üyeler
Hizli Linkler
Kayitli Üyeler
Çevrimiçi Üyeler
Yöneticiler
Son Aktiviteler
Fotograf Galerisi
Gözat
Üye Albümleri
Forum Videolari
Forum Resimleri
Düsünce Meclisi
Albümlerim
Soru - Cevap
Sözlügümüz
Eglence Forumu
Giriş
Şifremi unuttum?
Şifremi unuttum?
Üye ol
Üye ol
Muhakeme
Portal
Forum
Diğer Konular
>
Konu Dışı
>
Mustafa kemal kimdir?
>
Konu Cevaplama Paneli
Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.
Puanla degerlendir
10- Puan ver
9 - Puan ver
8 - Puan ver
7 - Puan ver
6 - Puan ver
5 - Puan ver
4 - Puan ver
3 - Puan ver
2 - Puan ver
1 - Puan ver
Konuyu Yanıtla
Mustafa kemal kimdir?
konusuna gelişmiş panelde (zengin editör) yanıt.
Kullanıcı isminiz:
Giriş yapmak için Buraya tıklayın
JavaScript is required for human verification.
[QUOTE=Unnecessary;49420][FONT="Comic Sans MS"][SIZE="2"]En son bu konuda konuşurken Nevzat Yalçıntaş’ı dinledim. Mustafa Kemal’in, Hz. Peygamber’in türbesinin muhafazası için tepkisini gösteren bir belgeden söz ediyordu ve bu olayın onun dine bakışını belgelediğini söylüyordu. Yalçıntaş Hocanın sözünü ettiği belge neredeyse, kimdeyse açıklanmalı. Bu belge niye açıklanmıyor? Ortaya çıkarsa birilerinin Atatürkçülüğünün ve laiklik yorumunun zarar görmesinden mi korkuluyor? Gerçek neyse o! Gerçek herkes için en iyi olandır. En son Nutuk’ta nasıl tahrifatlar yapıldığından söz ediyordu bir arkadaş. Bir başkası da Mustafa Kemal adına nasıl sözler uydurulup bu sözlerin duvarlara asıldığını anlatıyordu. Bir başkası, Mustafa Kemal heykellerindeki garipliğe, bir başkası resimlerin dilindeki farklı imajlara vurgu yapıyordu. Ben yıllar önce “Bir Başka Açıdan Kemalizm” kitabının kapağına bu dört eğilimi/yorumu/bakış açısını gösteren 4 farklı resim koymuştum. Sonuç, Mustafa Kemal’in Atatürkçülerin elinden kurtarılması gerekiyor. Bu konudaki tartışmaları yasaklayan mevzuatın ve anlayışın değiştirilmesi gerekiyor. Şimdi bir kahvehane düşünün, vatandaş kendi arasında bu konuyu konuşuyor. Tartışılan, daha doğrusu cevabı aranan soru şu: -Müslüman mı? -Evet Balıkesir hutbesini duymadınız mı? Hem ne demiş: Benim dinim. -Tabii ya, Diyanet’in kitaplarındaki Atatürk hangi Atatürk, Milli Eğitimin ders kitaplarında anlattığı Atatürk hangisi? Ahmet Akgül’ün, Adnan Hocanın, Ahmet Tekin’in Atatürk’ü. Kaç tane Atatürk var bu memlekette kardeşim. -Yok canım Hıristiyandı. Arvas’ın hatıratına bakmadınız mı? Orada açık açık resmi dinin Hıristiyan olması tartışılmış. Din terakkiye manidir denmiş. -Hadi canım sen de! Mustafa Kemal hiçbir dine inanmıyordu. Baksana biz ilhamımızı gökten almıyoruz diyor. Bilime inanıyordu. Akılcı biri idi. Dinlerin safsata olduğunu düşünüyordu. -Hayır hayır o dinde reform taraftarı idi. -Agnostikdi Agnostik. -O ne kardeşim -Bilinmezlikçi, bilinmezlikçi. -Rıza Nur ne diyordu? -Kardeşim, bir sürü şey söylüyorlar, bazan siyaset icabı, bazan yaşı icabı, bunların hepsi arasında gidip gelmiş olamaz mı? -Sen bir alemsin kardeşim. Peki sonunda nerede karar kılmış? -İlle bir yerde karar kılması mı gerekiyordu? -Olur mu canım Tekin Alp adı ile yazan Moiz Kohen’in yazdıklarına baksana. Din irtica, dindar mürtecidir. Din fesat ve melanet yuvası idi. -Peki din dersleri, imam okulları. -Ya siyaset icabı. Dini kontrol altına alarak tedricen tasfiye etmek asıl maksat. -Hayır hayır Allah’a inanıyor, ama dine, peygambere inanmıyordu. Deistti Deist. Bak işte gazetede yazıyor: “Bilgi Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Tunçay iddiasını bir kez daha yineledi. ‘Atatürk tam bir deistti’ dedi. Bilgi Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mete Tunçay, Mustafa Kemal Atatürk’ün deist olduğunu, ateist ya da agnostik olmadığını iddia etti. Bilgi Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mete Tunçay, ‘Aydınlanma dinin dışında bilime yönelmek olarak kabul edildi. Aydınlanmada pek çok insan dini reddetmekle birlikte tanrıyı reddetmemiş deist olmuş, deist yani yaradancılık. ‘Bu dinde birtakım hurafeler olabilir, ama aslolan bir yaratıcısı olmalı bu alemin’ diyorlar. Atatürk’ün de bir deist olduğunu düşünüyorum. Agnostik ya da ateist değildi’ diye konuştu. Mete Tuncay daha önce de, “Atatürk Bulgaristan’daki ataşeliği döneminde İslâm ve diğer dinlerle arasındaki mesafeyi tamamen açmıştı. Atatürk sonuna kadar deistti. Dinlerin biraz safsata olduğunu kabul etmekle birlikte bir yaratıcının, Tanrının varlığına inanıyordu” demişti. “Deist, kelime anlamıyla Tanrı’ya inanan ama dinlere inanmayan manasına geliyor. Deistler genelde doğaüstü olayları (kehanet veyahutta mucizeler), Yaradan’ın dinlerle olan bağını, kutsal metinleri ve ortaya çıkmış tüm dinleri reddederler. Bunun yerine; deistler doğru dini inanışların insan mantığında ve doğal Dünyanın kanunlarında görmeyi tercih ederler. Bu doğrultuda da; varolan tek bir Tanrı’nın ya da üstün varlığı kabul ederler.” -Nereden çıkarıyorsunuz bütün bunları. O Şemsi Efendi Mektebinde okudu, Şemsi Efendi’nin gerçek adı Şimon Zwi. Şemsi Efendi Mektebi, Türkçe bilmeyen Musevi çocuklarını haham yetiştirmek üzere, Alatini Efendi’nin desteği ile kurulan bir Kabbala okulu idi. Ilgaz Zorlu bunun Tarih ve Toplum Dergisi’nin ilk sayısında “Şemsi Efendi Mektebi hakkında bilinmeyen birkaç nokta” diye yazdı kardeşim. -Ilgaz’ın uydurmadığını nasıl anlayacağız bu iddiaları. -Yok canım uyduruyorlar. Bir defa o komünist fikirleri benimsemişti. Arkadaşlarını “yoldaş” diye selamlıyordu. Komünist Partisi’ni bizzat kendisi kurdurdu. -Olur mu canım! O, saf kan bir milliyetçiydi. 10. Yıl Albümüne Hitler’in sözlerinin alınması bir tesadüf değil. Kendine “Führer” diye kartvizit bile bastırdı. O, Türk ulusçuluğunun babasıdır. Türk Ocakları, Ziya Gökalp ne oluyor o zaman? -Arkadaşlar Atatürk Masondu. Makedonya Locasına bağlı idi. Yanılıyorsunuz! -Hadi canım sen de! -Mason Locasını kapatan kimdi peki? -Niye kapattı, kapattı da ne oldu? Meşriki Azamı kendine müşavir yaptı. Mim Kemal Öke. Niye kapattı? Aynı gayeye hizmet edecek iki cemiyete ihtiyaç yoktur, projelerinizi getirin; Halk Fırkası altında icra edin diye. -Şimdi anlamadım, Atatürk bir dine inanıyor mu idi, dinsiz mi idi? İnanıyorsa, inandığı din hangisi idi? Sahi bu işten siz bir şey anladınız mı? Tamam vazgeçtim. Bu konuda anlaşamayacağız. Peki şöyle yapalım: Hükümetin, Genelkurmay’ın, Diyanet’in, CHP’nin, MHP’nin, SP’nin, İP’in, AK Parti’nin Atatürk’ü aynı Atatürk mü, ya da bunların üzerinde anlaşabilecekleri bir Atatürk olabilir mi? Adnan Hocanın Atatürk’ü ile Atatürkçü Düşünce Derneği’nin Atatürk’ünün aynı kişi olması mümkün mü? Kim doğru söylüyor, gerçeği saptıran kim? O zaman neyi tartışıyoruz, neyi konuşuyoruz ki? Hani konuşmaya başlasak, Atatürk’ün nerede, ne zaman doğduğunu da, ne zaman ve nasıl öldüğünü, Samsun’a ne zaman nasıl çıktığını da tartışacağız. Atatürk’ün Türk, Kürt ve ulus devlete bakışı neydi desem, hiç içinden çıkamazsınız, eminim. Genelkurmay’ın Atatürk’ü ile, Diyanet’in, Erbakan’ın, Adnan Hocanın, Ahmet Tekin’in, Ahmet Akgül’ün anlattığı aynı Atatürk mü? Ecevit’in, MHP’nin, Baykal’ın, Cumhuriyet gazetesinin, ADD’nin, ÇYDD’nin, Tekin Alp’in, Osman Nuri Çerman’ın, Demirel’in anlattığı kişi aynı kişi olabilir mi? Ya da Kenan Evren’in Atatürk’ü bu anlatılanlardan hangisine benziyor. Nadi, “Ben Atatürkçü Değilim“ derken ya da Atilla İlhan, “Hangi Atatürk” diye sorarken neyi anlatmaya çalışıyorlardı dersiniz? Bu kafa ile o konuda da anlaşamayacağız. Tamam anlaşıldı, herkesin Atatürk’ü kendinin olsun. Ama Atatürk adına birileri çıkıp ahkam kesmesin. Benim Atatürküm senin Atatürk’ünü döver havalarında dolaşmasın. Peki şimdi siz bu iddialardan sonra zihninizde nasıl bir resim oluştu? Selâm ve dua ile.[/SIZE][/FONT][/QUOTE]
Trackback:
Send Trackbacks to (Separate multiple URLs with spaces) :
Diğer Seçenekler
Diğer Ayarlar
Linkleri otomatikmen URL´e cevir
Automatically retrieve titles from external links