MUHAKEME.NET FORUMU
Ana Sayfa
Portal
Kisayol Linkler
Yeni Mesajlar:
Bugünkü Mesajlar
Konulari okundu isaretle
Bugünün son aktiviteleri
Kendi aktivite akisina bak
Forum
Forum
Quick Links
Yeni Mesajlar
Bugünkü Mesajlar
Konulari Okundu Isaretle
Bugünün Son Aktiviteleri
Galeri
Bilgi Yarismasi
Bilgi Yarismasi
Hizli Linkler
Bilgi Yarismasi
Çözdügüm Sorular
Liderler
Rekor Salonu
Oyun Oyna
Ruh Haliniz
Günlükler
Üyeler
Üyeler
Hizli Linkler
Kayitli Üyeler
Çevrimiçi Üyeler
Yöneticiler
Son Aktiviteler
Fotograf Galerisi
Gözat
Üye Albümleri
Forum Videolari
Forum Resimleri
Düsünce Meclisi
Albümlerim
Soru - Cevap
Sözlügümüz
Eglence Forumu
Giriş
Şifremi unuttum?
Şifremi unuttum?
Üye ol
Üye ol
Muhakeme
Portal
Forum
Akademik mevzuular
>
Tarih Bölümü
>
Islam Tarihi
>
A'dan Z'ye Osmanlı Devleti
>
Konu Cevaplama Paneli
Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.
Puanla degerlendir
10- Puan ver
9 - Puan ver
8 - Puan ver
7 - Puan ver
6 - Puan ver
5 - Puan ver
4 - Puan ver
3 - Puan ver
2 - Puan ver
1 - Puan ver
Konuyu Yanıtla
A'dan Z'ye Osmanlı Devleti
konusuna gelişmiş panelde (zengin editör) yanıt.
Kullanıcı isminiz:
Giriş yapmak için Buraya tıklayın
JavaScript is required for human verification.
[QUOTE=beyza;37457][FONT=Times New Roman][SIZE=4][COLOR=navy]1789 Fransiz Ihtilâlinin dünyaya yaydigi Milliyetçilik akimi neticesinde imparatorluklar dahilinde bulunan milletler bagimsizlik için harekete geçmisler ve bazi devletlerin destek ve yardimlari ile ayaklanmislardir. Osmanli tarihinde XIX. yüzyil bu tür ayaklanmalar dönemidir. Balkan yarimadasinda çok çesitli millet yasadigi için milliyetçi ayaklanmalar en fazla burada meydana gelmistir. Balkanlarda çikan ayaklanmalari daha çok XVII. yüzyilda gelismeye basliyan ve en büyük gayesi Baltik denizine ve özellikle Akdenize çikmak olan Rusya kiskirtiyordu. Akdenize inmek için önce Karadeniz'i sonra Istanbul ve Çanakkale bogazlarini ele geçirmesi gerekiyordu. Iste Rusya bu gayeye ulasmak için her yola bas vurmaktan geri kalmamistir. Bu yollardan biri de irk ve din bakimindan akraba oldugu Balkan Prensliklerini alet olarak kullanip bu genç devletleri Osmanli Devletinin varligini sona erdirmeleri için kiskirtmakti. Osmanlilar Trablusgarp'ta savasirlarken Sirbistan'in baskenti Belgrat'taki Rus elçisi harekete geçerek Balkanlarda Osmanli Devletinin elinde kalan son toprak parçalarinin Sirbistan ile Bulgaristan arasinda paylasilmasi için tesebbüste bulundu. Neticede iki devlet arasinda bir ittifak imzalatmaya muvaffak oldu. Kisa bir süre sonra bu ittifaka Karadag ve Yunanistan da katildi. Böylece Balkanlarda Osmanli Devletine karsi harekete geçme hazirliklari tamamlanmis oldu. Bu sirada Türk ordusu subaylari iki partiye ayrilmis ve hükümet Ruslarin Balkanlarda savasa müsaade etmiyecegi hususundaki yalan teminatina inanmisti. Sofya elçiliginden hariciye Nâzin olan Asim Bey de 15 Temmuzda meclis-i Mebûsan'da: "Balkanlardan imanim kadar eminim" tarihi cümlesini ihtiva eden bir nutuk söyliyerek harb ihtimalinin bulunmadigini iddia etmisti. Ayrica Âsim Beyin yerine gelen yeni Hariciye Nâzin Ermeni Gabriel Noradingiyan da Rusya'nin teminatinin kesin oldugunu hükümete bildirmisti. Bu inandirici teminatlar neticesinde Rumelindeki en iyi 120 tabur asker terhis edilmisti. Balkan devletleri ittifaktan sonra Osmanli Devletine isteklerini bildirdiler. Bu ittifaktan haberi olmayan Ittihatçilar savas için yüksek ögrenim talebesini kiskirtarak Babiâli önünde "Harb" diye bagirtmis ve hükümet aleyhinde nümayis yaptirmislardi. Harbin kolay geçecegini zannediyorlardi. Halbuki müttefikler Türkiye'ye karsi uygulayacaklari savasi ve taksim projelerini en ince teferruatina kadar tesbit etmislerdi. 8 Ekim 1912'de Karadag Prensligi Osmanli Devletine savas açti. 18 Ekimde Osmanlilar Bulgaristan Sirbistan birkaç gün sonra da Yunanistan ile savasa girdi. Ikmal ve Levazim Teskilâtinin çok bozuldugu Osmanli ordusu seferberligini çok geç yapabildi. Terhis edilip Anadolu'ya gönderilen 120 taburu savasin sonunda bile yeniden silâh altina alamadi. Bulgaristan'a karsi çikacak kuvvetler 5 kolordu halinde "Sark Ordusu" namiyla toplandi ve I. Ferik Abdullah Pasa'nin kumandasina verildi. Edirne mevkiindeki bagimsiz kuvvetler Sükrü Pasa'nin emrindeydi. Yunanistan'a karsi Selanik'te bir kolordu ve Yanya kalesindeki kuvvetler birakilmisti. Karadag'a karsi kuvvetler Iskodra kalesinde toplanmisti. Sirbistan'a karsi Makedonya'yi "Garb Ordusu" kumandani müstakbel sadrazam Birinci Ferik Ali Riza Pasa savunacakti. Savasi idare kabiliyetinden mahrum Nâzim Pasa'nin hiçbir hazirligi olmayan orduyu hemen Bulgarlara karsi taarruza geçirmesiyle hezimet basladi ve artik arkasi alinamadi. Osmanli ordulari Bulgarlara karsi bütün Trakya'yi birakarak Çatalca'ya kadar çekilmek zorunda kaldigi gibi Sirbistan'a karsi Kumova'da yenilmisti. 6 Kasimda Prevezeyi alan Yunanlilar Veliahd Konstantin idaresindeki büyük kuvvetlerini Selanik üzerine gönderdiler. Selânik'i savunmakla görevli jandarma pasasi Tahsin Pasa tek silâh atmadan muazzam kolordusunu bütün silâhlari ile beraber yunanlilar'a teslim etti. Sultan II. Abdülhamîd Hân devrinde ihtilas (devlet malini zimmetine geçirmesi) suçu tesbit edilmis olan bu Tahsin Pasa o devirde menküb (rütbe ve haysiyetten düsmüs) oldugu gerekçesiyle Selanik kolordusunun basina getirilmisti. Bütün Kuzey Arnavutluk da Sirp-Karadaglilar tarafindan isgal edildi. Selânik'in düsmesinden 8 gün önce artik "Hakan-i mahlu" veya "Hakan-i sabik" diye anilan Sultan II. Abdülhamid Han Istanbul'a getirilmisti. Sultan Abdülhamid Hân-i Selanik'ten almaya nazirlardan Vezir Damat Germiyanoglu Arif Hikmet ve Dâmâd Çavdaroglu Mehmed Serif Pasalar gitmislerdi. Sultan Abdülhamid Hân muhafizlarinin yaninda ikisi de bilgin ve degerli eserler sahibi dâmâdlariyle konusmasi meshurdur. Gazete okumasi yasak oldugu için kulaktan aldigi bilgi disinda siyasî durumu etrafli sekilde bilmeyen "Sabik Hakan" 4 Balkan devletinin ittifakina ve bu ittifakin haber alinmamasina hayret etmistir. Makedonya'da kiliseler meselesinin Ittihatçilar araciligi ile ortadan kaldirildigini ögrenince Balkanlarin ittifakini bununla izah etmis fakat ittifakin ögrenilmemesi karsisinda elçilerin ataselerin ne is yaptiklarini sormustur. "Allah bu hallere sebep olanlarin Kahhar ismiyle kahretsin devleti batirdilar" diye büyük teessürle gemiye binmistir. Selânik'i ele geçiren Yunanlilar daha sonra Ege adalarindan Bozcaada Limni Somatraki ve Tasoz adalarini isgal ettiler. 3 Aralik 1912'de imza edilen ateskes anlasmasi (mütareke) ile silâhli çatisma durmus oldu. Balkan devletleri ile Osmanli Devleti arasinda Antlasma 30 Mayis 1913'de Londra'da imzalanmistir. Bu baris antlasmasi ile Osmanli Devleti Ege adalarinin durumunun tayinini ve Arnavutlugun sinirlarinin çizilmesi isini büyük devletlere birakmakta Girit'i hukuken Yunanistan'a terketmekte ve Midye-Enez hattinin batisinda kalan topraklari da Balkan devletlerine birakmakta idi. Bu çizilen sinirla kendisini kahramanca savunan fakat yiyecek sikintisindan son derece muzdarib duruma düsmesi sebebi ile düsen Edirne Bulgaristan'a geçiyor. Bulgaristan Kavala ile Dedeagaç arasindaki topraklari alarak Ege denizine ulasiyordu. 2.500 yillik Türk tarihinin büyük felâketlerinden biri olan Balkan savasinda Türkler Anadolu'dan sonra ikinci anayurt haline gelmis olan Rumeli'ni biraktilar. Bu Rumeli 550 yildir Türk yurdu idi. Birçok bölgede Türkler ezici ekseriyet halinde idiler. Türkiye hemen hemen bir Avrupa devleti olmak durumundan çikti. 93 Harbinde görülen göç ve göçmen felâketinin daha siddetlisi Balkan harbinde cereyan etti. Yüzbinlerce Türk herseylerini birakarak eriye eriye Istanbul'a eristiler ve Anadolu'ya dagildilar. Balkanlarin bilhassa Bulgarlarin yaptiklari zulüm tüyler ürpertici oldu. Onbinlerce sivil Türk kadin ihtiyar çocuk ve bebekler dahil olmak üzere her türlü iskencelerle dograndi. [/COLOR][/SIZE][/FONT][/QUOTE]
Trackback:
Send Trackbacks to (Separate multiple URLs with spaces) :
Diğer Seçenekler
Diğer Ayarlar
Linkleri otomatikmen URL´e cevir
Automatically retrieve titles from external links