MUHAKEME.NET FORUMU
Ana Sayfa
Portal
Kisayol Linkler
Yeni Mesajlar:
Bugünkü Mesajlar
Konulari okundu isaretle
Bugünün son aktiviteleri
Kendi aktivite akisina bak
Forum
Forum
Quick Links
Yeni Mesajlar
Bugünkü Mesajlar
Konulari Okundu Isaretle
Bugünün Son Aktiviteleri
Galeri
Bilgi Yarismasi
Bilgi Yarismasi
Hizli Linkler
Bilgi Yarismasi
Çözdügüm Sorular
Liderler
Rekor Salonu
Oyun Oyna
Ruh Haliniz
Günlükler
Üyeler
Üyeler
Hizli Linkler
Kayitli Üyeler
Çevrimiçi Üyeler
Yöneticiler
Son Aktiviteler
Fotograf Galerisi
Gözat
Üye Albümleri
Forum Videolari
Forum Resimleri
Düsünce Meclisi
Albümlerim
Soru - Cevap
Sözlügümüz
Eglence Forumu
Giriş
Şifremi unuttum?
Şifremi unuttum?
Üye ol
Üye ol
Muhakeme
Portal
Forum
Akademik mevzuular
>
Tarih Bölümü
>
Islam Tarihi
>
A'dan Z'ye Osmanlı Devleti
>
Konu Cevaplama Paneli
Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.
Puanla degerlendir
10- Puan ver
9 - Puan ver
8 - Puan ver
7 - Puan ver
6 - Puan ver
5 - Puan ver
4 - Puan ver
3 - Puan ver
2 - Puan ver
1 - Puan ver
Konuyu Yanıtla
A'dan Z'ye Osmanlı Devleti
konusuna gelişmiş panelde (zengin editör) yanıt.
Kullanıcı isminiz:
Giriş yapmak için Buraya tıklayın
JavaScript is required for human verification.
[QUOTE=beyza;37450][COLOR=darkslateblue][SIZE=4]Osmanli devlet teskilatinda divan-i hümayunda bulunan önemli vazifelilerden biri. Padisahin imzasi demek olan "tugra"yi çekmekle görevli olan Nisanci bazi tarihi' kaynaklarda ve vesikalarda "muvakkî tevkiî ve tugraî" isimleriyle de anilir. Padisahin emrini havi olan ve bastarafina tugra çekilmis vesikalar Osmanli teskilat dilinde "nisan-i serifi sultani nisan-i hümâyûn tugra-i garrâ-i hakani tevhi-i hümâyun tevhi-i refî" gibi isimlerle anilir ancak yaygin olarak bu evraklar kisaca nisan olarak isimlendirilirdi. Ayrica Nisancilar devletin kanunlarini iyi bilen eski ile yeni kanunlari ve ser'î hukukî kanunlari birlikte telif edebilmesi hasebiyle divanda yeri geldikçe görüsü alinir ve "turakes-i ahkâm tugra-i serif hizmetlisi müftî-i kanun" olarak isimlendirilirlerdi. Islâmiyetin ilk devirlerinde halifelere verilen istidalara devlet reisi tarafindan verilen cevaba "tevhi" denilirdi. Osmanli devletindeki hatt-i hümayun demek olan bu serhleri divandaki katiplerin basi yazardi. Hz. Ömer (r.a.) istidalari (dilekçeleri) bizzat kendisi cevaplandirirdi. Amr îbn As'a verdigi bir cevap da ise söyle yazmislardi: "Emirin senin hakkinda nasil olmasini istiyorsan sen de halk hakkinda öyle ol". Tevhîler ayni zamanda devlet baskaninin imzasini tasidigindan geçen zaman içinde özel sekiller almislardir. Abbasilerden itibaren tevhi yazilma isi için "divanü'i-insa" denilen daire kurulmustur. Bu daire Büyük Selçuklu Devleti'nde Türkçe olan tugra kelimesi kullanilarak "divanü't-tugra" ismini almistir. Anadolu Selçuklu Devleti'nde Büyük Divan'da bulunan ve arazi defterlerine bakan ve dirlik tevcih beratlarini hazirlayan dairenin baskanina "Pervaneci" denilmistir. Bu memur Osmanli teskilatindaki Nisanciya tekabül etmekteydi. Uygur ve Karahanli Devletlerindeki "ulug bitigci" de ayni islerle vazifeli memur idi. Osmanli devletinde nisancilarin Orhan Gazi zamanindan itibaren bu padisaha ve haliflerine ait berat ve tugralarin mevcudiyeti ile anlasilmaktadir. Nisanci kelimesi Sultan Ikinci Murad devrinde arabca müvekki' nin yerine kullanilmaya baslanmistir. Nisanci'ya ait ilk topluca bilgiye Fatih Kanunnâmesi'nde rastlanir. Kanunnâmeye göre merkezde vezirlik kadiaskerlik ve bas defterdarliktan sonra en yüksek memuriyet nisancilik idi. Devletin disari ile yazismasini temin ve tugra çekmek'en basta gelen vazifesi idi. Divan toplantilari esnasinda diger yüksek memurlarla beraber çadirda oturur Divan'dan sonra verilen yemekte vezirler ve defterdarlarlaayni sofrada otururdu. Nisancilik vazifesine edebî sahsiyetlerden ve âlimlerden tayin yapilmasi usûldendi ve bu sebeble nisanciliga en çok müderrisler getirilirdi. Tesbit edilebilen ilk nisanci olan Muhammed Asgarü'l-cezerî'den itibaren bu memuriyette vazife yapan bütün nisancilar devletin nizamlarina teskilatina ve müesseselerine dair kanunlarin toplanmasinda nesredilmesinde baslica rolü oynadilar. Gerçekten Leyszâde Mehmed b. Mustafa Fatih Kanunnâmesi diye bilinen Kanunnâme-i Âli Osman'in bir araya getirilmesinde ve yazilmasinda en büyük pay sahiplerindendir. Nisancilik vazifesinde bulunanlarin teskilatfri isleyisine diger bir katkilari da divandan çikan ferman'larin tertip imla ve insa tarzlarinda koyduklari kaidelerdir. Konulan bu kaideler bu nisancilarin haleflerince de aynen tatbik edilmistir. Meselâ Tacîzâde Cafer Çelebi Koca Nisanci Celâlzâde Mustafa Çelebi Ramazanzâde Okçuzâde Hamza Pasa'nin kendilerine mahsus ferman ve mensur yazis tarzlari vardir. Onyedinci asir sonlarinda kaleme alinmis Tevhiî Abdurrahman Pasa Kanunnâmesinde Nisancilara mahsus olan kiyafe't söyle tarif edilmektedir. Mücevveze sarik sarar sof üstlük lokmali kutnî iç kaftani ve orta abayi giyer orta raht vururdu. Ayrica bu kanunnamede Nisancilarin 400 akçelik haslari oldugu ye Sadr-i â'zamla her vakit görüsebildikleri kayitlidir. Bundan baska Eflak-Bogdan voyvodaliklari ile Erdel Kralinin tevcihinden dolayi muayyen bir gelirleri mevcuttur. Osmanli merkez teskilatindaki bu mühim memuriyet 1836'da kaldirildi. Yerine getirildigi görevler de defter eminligine devredildi. Önemli fermanlara Bab-i âlî diger fermanlara ise defter eminliginde Tugra-nüvis denilen memurlar tarafindan tugra çekilmeye baslandi. 1838'de ise tugra-nüvislik de kaldirildi ve Bâb-i âli ile birlestirilerek tugra çekme isi Bâb-i âli dairelerinde yapilmaya baslanildi. Daha sonra nisancilik sadece paye olarak verildi. Tazminattan sonra ise nisanciligin vazifeleri birkaç memuriyete dagitildi. Asli vazifeleri Mabeyn baskatipligi ile Hariciye nazirligina diger önemsiz vazifeler ise maliye ve defteri hakanî dairelerinde yerine getirilmege baslandi. [/SIZE][/COLOR][/QUOTE]
Trackback:
Send Trackbacks to (Separate multiple URLs with spaces) :
Diğer Seçenekler
Diğer Ayarlar
Linkleri otomatikmen URL´e cevir
Automatically retrieve titles from external links