MUHAKEME.NET FORUMU
Ana Sayfa
Portal
Kisayol Linkler
Yeni Mesajlar:
Bugünkü Mesajlar
Konulari okundu isaretle
Bugünün son aktiviteleri
Kendi aktivite akisina bak
Forum
Forum
Quick Links
Yeni Mesajlar
Bugünkü Mesajlar
Konulari Okundu Isaretle
Bugünün Son Aktiviteleri
Galeri
Bilgi Yarismasi
Bilgi Yarismasi
Hizli Linkler
Bilgi Yarismasi
Çözdügüm Sorular
Liderler
Rekor Salonu
Oyun Oyna
Ruh Haliniz
Günlükler
Üyeler
Üyeler
Hizli Linkler
Kayitli Üyeler
Çevrimiçi Üyeler
Yöneticiler
Son Aktiviteler
Fotograf Galerisi
Gözat
Üye Albümleri
Forum Videolari
Forum Resimleri
Düsünce Meclisi
Albümlerim
Soru - Cevap
Sözlügümüz
Eglence Forumu
Giriş
Şifremi unuttum?
Şifremi unuttum?
Üye ol
Üye ol
Muhakeme
Portal
Forum
Islamiyet
>
Genel Islami Bölüm
>
Tasavvuf ve Tarikat
>
Tasavvufun lüzûmu
>
Konu Cevaplama Paneli
Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.
Puanla degerlendir
10- Puan ver
9 - Puan ver
8 - Puan ver
7 - Puan ver
6 - Puan ver
5 - Puan ver
4 - Puan ver
3 - Puan ver
2 - Puan ver
1 - Puan ver
Konuyu Yanıtla
Tasavvufun lüzûmu
konusuna gelişmiş panelde (zengin editör) yanıt.
Kullanıcı isminiz:
Giriş yapmak için Buraya tıklayın
JavaScript is required for human verification.
[QUOTE=beyza;35399][CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Zîrâ tasavvuf, [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]her kantarın çekebileceği bir yük olmadığından, ehil olmayan [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]kimselerin davranışlarında ortaya çıkan muhtevâ ile işin aslı [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]arasındaki muazzam fark, insaf ve mantık ölçüleriyle[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]bakıldığında sathî bir nazarla bile kavranabilir. [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Tasavvufu, kaba ölçülerle anlamak imkânsızdır.[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4][COLOR=darkorchid]Zîrâ tasavvuf, gönül ufkuna âit bir hâdise olup temel harcı [/COLOR][/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4][COLOR=darkorchid]aşk ve muhabbettir. [/COLOR][/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4][COLOR=darkorchid]Muhabbetten nasîbsiz kimselere o ne kadar anlatılsa fayda vermez.[/COLOR][/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4][COLOR=red]Bu, tıpkı doğuştan gözleri görmeyen bir insana renk târif etmek gibi faydasız bir çaba olur.[/COLOR][/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4][COLOR=purple]İnsan, [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Trebuchet MS][SIZE=4][COLOR=purple]ne kadar kendi iç âleminin tefekküründen uzaklaşırsa,[/COLOR][/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4][COLOR=purple]o nisbette otomat ve taklitçi olmaya mahkûmdur.[/COLOR][/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]İçindeki rûhânî âleme güçlü olarak dalamayan, [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]onu tanımayan ve feyz mahrûmu bir insan, [/SIZE][/FONT] [FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]etrâfındakileri taklîd eder.[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Umûmî cereyâna kendini kaptırır.[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Bir şahsiyet ve karakter vaz edemez.[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]İlâhî vuslata nâiliyet, gönlü servet, [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]şöhret ve dünyevî endişelerden vazgeçirebilmekle mümkündür. [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Tasavvuf, hakîkatte insan ilmidir. [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Âlemden sıyrılarak kendi rûhunda derinleşen insan,[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]hikmet ve hakîkatler sarayının kapısına ulaşır. [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Kur’ân-ı Kerîm’i anlayan ve onu gerçek îmânın yolu olarak [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]yaşayanlar, [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]hakîkî mutasavvıflardır. [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Mutasavvıf, içinde bulunduğu toplumun dînî yaşayışından [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]kendini Allâh’a karşı mes’ul hisseden insandır. [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Hak dostlarından Necmeddîn-i Kübrâ Hazretleri, [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]talebeleriyle birlikte sâlih bir zâtın cenâzesine iştirâk eder. [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Mevtâya telkinde bulunulduğu sırada Necmeddin-i Kübrâ Hazretleri,[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]tebessüm eder. [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Talebeleri,[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]hocalarının böyle bir anda tebessüm etmesine hayret edip [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]bunun hikmetini sorarlar. Hazret açıklamak istemez. [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Fakat ısrâr edilince şöyle der:[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4][COLOR=darkorchid]“– Telkin veren kimsenin kalbi gâfil; [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Trebuchet MS][SIZE=4][COLOR=darkorchid]mezara giren mevtânın kalbi ise dipdiri. [/COLOR][/SIZE][/FONT] [FONT=Trebuchet MS][SIZE=4][COLOR=darkorchid]Gâfil birinin kalben diri olana telkin vermesine taaccüp ettim.”[/COLOR][/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4][COLOR=teal]İşte ilim adına tasavvufu red ve inkâra kalkanların hâli de bir [/COLOR][/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4][COLOR=teal]bakıma ölünün diriye telkin vermesi kadar şaşılacak bir [/COLOR][/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4][COLOR=teal]durumdur. [/COLOR][/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Zîrâ dînî hayatın canlı tutulmasında,[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]gelecek nesillere intikâlinde,[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]halkın irşâdında ve İslâm’ın tebliğinde târih boyunca ehl-i [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]tasavvufun hizmet ve gayretlerindeki muvaffakıyet gözler[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]önündedir.[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Nitekim geçen asrın önde gelen İslâm âlimlerinden Muhammed [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Hamidullâh bu gerçeği şöyle ifâde eder:[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]“Benim yetişme tarzım akılcıdır. [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Hukûkî çalışma ve incelemeler bana, inandırıcı bir şekilde[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]târif ve ispat edilemeyen her şeyi reddettirmiştir.[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Muhakkak ki ben, namaz, oruç vs. gibi İslâmî vazifelerimi[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]tasavvufî sebeplerle değil, [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]hukûkî sebeplerle îfâ ediyorum. [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Kendi kendime diyorum ki:[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]«Allâh benim Rabbimdir. Sâhibimdir. [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]O bana bunları yapmayı emretmiştir. [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]O hâlde yapmalıyım. [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Bundan başka, hak ve vazîfe birbirine bağlıdır.[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Allâh bunları ben istifâde edeyim diye bana emretmiştir;[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]şu hâlde ben ona şükretmekle vazîfeliyim.»[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Batı toplumunda,[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Paris gibi bir muhitte yaşamaya başladığım zamandan beri [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]hayretle görmekteyim ki,[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Hristiyanların İslâmiyet’i kabulü;[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]onları İslâm’ı kabule sevk eden,[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]fıkıh ve kelâm âlimlerinin görüşleri değil, [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]İbn-i Arabî ve Mevlânâ gibi sûfîlerdir. [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Bu konuda benim de şahsî müşâhedelerim olmuştur.[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]İslâmî bir konuda benden bir îzah istendiği zaman,[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]benim verdiğim aklî delillere dayanan cevap, [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]soranı tatmîn etmiyordu; fakat tasavvufî îzah meyvesini [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]vermekte gecikmiyordu. [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Bu konuda tesir gücümü gittikçe kaybettim. [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Şimdi inanıyorum ki, [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Hülâgu’nun yakıp yıkan istîlâlarından sonra Gazan Han [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]zamanında olduğu gibi, [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]bugün de en azından Avrupa ve Afrika’da İslâm’a hizmet [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]edecek olan,[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]ne kılıç ne de akıldır; fakat kalb, [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]yâni tasavvuftur.[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Bu müşâhededen sonra, [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]tasavvuf konusunda yazılan bâzı [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]eserleri incelemeye başladım.[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Bu, benim gönül gözümü açtı. [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Anladım ki; Hazret-i Peygamber zamanındaki tasavvuf ve büyük İslâm mutasavvıflarının yolu,[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]ne kelimeler üzerinde uğraşmak ne de mânâsız şeylerle [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]meşgûl olmaktır;[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]fakat insan ile Allâh arasındaki en kısa yolda yürümektir, [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]şahsiyetin geliştirilmesi yolunu aramaktır.[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]İnsan, kendisine yüklenen vazîfelerin sebeplerini arıyor. [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Mânevî sahada maddî îzahlar bizi hedeften[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]uzaklaştırmaktadır; ancak mânevî îzahlardır ki insanı tatmîn etmektedir.”19[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Bu ifâdelerden de anlaşılacağı üzere,[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][COLOR=red][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Kur’ân ve sünnet[/SIZE][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]e[/SIZE][/FONT][/COLOR][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4][COLOR=red]mutâbakatı mutlak olan tasavvufu redde kalkışmak, [/COLOR][/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4][COLOR=red]meyve veren ağacı taşlamaktır ve vebâli ağırdır.[/COLOR][/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Hazret-i Mevlânâ buyurur:[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][I][FONT=Trebuchet MS][SIZE=5][COLOR=darkorchid][U]“Eğer burnun koku alamıyorsa bâri güle kabahat bulma.”[/U][/COLOR][/SIZE][/FONT][/I][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Tasavvufun günümüzdeki ehemmiyetinin diğer bir yönü de, [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]onun, insanları ıslâh husûsunda tâkip ettiği metod ve [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]üslûptur. [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Şer’-i şerîf, hem âhiret hem de dünyâ için mükâfât ve [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]mücâzât ile, insanları istikâmetlendirmek gâyesini güder. [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Tasavvuf ise sevgi, şefkat ve muhabbeti kullanır. [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Zamanımızda insanlar,[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]ekseriyetle dînden uzaklaşmanın [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]ve ağır günahlar irtikâb etmenin rûhî bunalımı içindedirler. [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Böylelerine bir ıslâh ve kurtuluş imkânı sunmanın af, [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]müsâmaha ve şefkat yoluyla daha kolay ve daha ziyâde [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]mümkün olduğunu hiç kimse inkâr edemez. [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Bu bakımdan zamânımız, tasavvufî gerçekler kadar, [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]onun usûlî kâidelerinin de büyük bir ehemmiyet taşıdığı bir [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]devirdir. Nitekim, af, müsâmaha ve şefkatle nazar edenlerin[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]ülkemizde olduğu kadar, batı âleminde de mânevî fütûhata[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]daha ziyâde muktedir ve muvaffak oldukları müşâhede [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]edilmektedir. Aklın ve nefsin sultasında bunalan rûhlara, [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]İslâm’ı ilâhî bir tesellî nefhası hâlinde sunmak için onlara, [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]cezâ vermek niyetiyle ve öfkeyle yaklaşmak yerine, şefkat ve[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]merhameti kullanmak, her zaman daha feyizli bir metoddur.[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Bu bakımdan, insanların ekseriyetle ağır günahların zebûnu [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]olmalarını, muhabbetsizlik (aşksızlık) eseri olarak telakkî eden [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]tasavvuf, bu esas görüşe göre koyduğu usûlî kâideler itibâriyle [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]günümüzde İslâmî tebliğin en verimli bir vâsıtasını teşkîl eder. [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Çünkü insanlar dâimâ Abdülkâdir Geylânî, Yûnus Emre, [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Bahâeddin Nakşibend ve Mevlânâ misâli Hak dostlarının [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]muhabbet kucağını özlerler.[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Bu hasret ve muhabbeti aksettirmesi bakımından şu misâl [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]şâyân-ı dikkattir:[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Bir Mevlânâ âşığı olan Pakistanlı büyük mütefekkir Muhammed [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]İkbâl, Türkiye’ye gelirken uçağın Türk hava sahâsına girmesi [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]ile birlikte ayağa kalkmış, bir müddet öylece beklemişti.[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Yanındakiler sordu:[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]“– Niçin böyle yaptınız?”[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]O da, şu mânidar cevabı verdi:[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]“– Bu topraklar, Hazret-i Mevlânâ’nın kabrinin bulunduğu [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]mübârek topraklardır ve bu mukaddes mekânda yaşayan millet [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]de öyle bir millettir ki, yıllarca İslâm’ın muhafızlığını [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]yapmıştır. Eğer Türk milleti olmasaydı, İslâm, Arap [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]yarımadasında hapsolurdu. Bunun içindir ki, gönlümde [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Hazret-i Mevlânâ’ya ve onun necîb milletine karşı sonsuz bir [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]saygı ve ihtirâm vardır. İşte bundan dolayı, yâni onlara [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]hürmeten ayağa kalktım.” [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Böylesi bir muhabbet,[/SIZE][/FONT] [FONT=Trebuchet MS][SIZE=4][/SIZE][/FONT] [FONT=Trebuchet MS][SIZE=4] hayranlık ve ihtiram dolu bu misâl de [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]gösteriyor ki, tasavvufun yetiştirdiği ender şahsiyetlerden biri [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]olan Hazret-i Mevlânâ’nın, vefatından asırlar sonra bile İkbâl [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]gibi büyük bir mütefekkiri etkileyip onun şahsiyetinin [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]şekillenmesinde rol oynaması ve gönül âlemini aşk, vecd, [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]muhabbet, incelik, letâfet, mârifet gibi yüce hasletlerle [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]tezyin edebilmesi, bir bakıma tasavvufun lüzûmunu sergileyen[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]müstesnâ bir hakîkattir. Öyle ki, doğudan batıya kadar nice [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]gönülleri kaynaştıran, olgunlaştıran ve zirveleştiren bir [/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]hakîkat!.. Asırları ve nesilleri kuşatan bir hakîkat!..[/SIZE][/FONT][/CENTER] [CENTER][FONT=Trebuchet MS][SIZE=4]Osman Nuri Topbaş[/SIZE][/FONT][/CENTER][/QUOTE]
Trackback:
Send Trackbacks to (Separate multiple URLs with spaces) :
Diğer Seçenekler
Diğer Ayarlar
Linkleri otomatikmen URL´e cevir
Automatically retrieve titles from external links