MUHAKEME.NET FORUMU
Ana Sayfa
Portal
Kisayol Linkler
Yeni Mesajlar:
Bugünkü Mesajlar
Konulari okundu isaretle
Bugünün son aktiviteleri
Kendi aktivite akisina bak
Forum
Forum
Quick Links
Yeni Mesajlar
Bugünkü Mesajlar
Konulari Okundu Isaretle
Bugünün Son Aktiviteleri
Galeri
Bilgi Yarismasi
Bilgi Yarismasi
Hizli Linkler
Bilgi Yarismasi
Çözdügüm Sorular
Liderler
Rekor Salonu
Oyun Oyna
Ruh Haliniz
Günlükler
Üyeler
Üyeler
Hizli Linkler
Kayitli Üyeler
Çevrimiçi Üyeler
Yöneticiler
Son Aktiviteler
Fotograf Galerisi
Gözat
Üye Albümleri
Forum Videolari
Forum Resimleri
Düsünce Meclisi
Albümlerim
Soru - Cevap
Sözlügümüz
Eglence Forumu
Giriş
Şifremi unuttum?
Şifremi unuttum?
Üye ol
Üye ol
Muhakeme
Portal
Forum
Islamiyet
>
Genel Islami Bölüm
>
mahşerde hz.peygamberin şefaati
>
Konu Cevaplama Paneli
Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.
Puanla degerlendir
10- Puan ver
9 - Puan ver
8 - Puan ver
7 - Puan ver
6 - Puan ver
5 - Puan ver
4 - Puan ver
3 - Puan ver
2 - Puan ver
1 - Puan ver
Konuyu Yanıtla
mahşerde hz.peygamberin şefaati
konusuna gelişmiş panelde (zengin editör) yanıt.
Kullanıcı isminiz:
Giriş yapmak için Buraya tıklayın
JavaScript is required for human verification.
[QUOTE=el_feta;34404]Sünnet ve Hadislerin Bağlayıcılığı Bu konuyu Kur’an-ı Kerim, hadis-i şerifler ve alimlerin görüşleri doğrultusunda ele alarak işleyeceğiz. [B][I]1. Kur’an-ı Kerim: Hz. Peygamber (a.s.)’a Kur’an-ı Kerim dışında (1) vahiy geldiğini gösteren ayetler vardır. [/I][/B] Bunlardan bazıları şunlardır: 1- Kendi içinizden size ayetlerimizi okuyan, sizi kötülüklerden arındıran, size Kitab’ı ve Hikmet’i talim edip, bilmediklerinizi öğreten, (2) Allah’ın kendisine Kitab’ı ve Hikmet’i bildirdiği, (3) ifade edilen ayetlerde, Hz. Peygamber (s.a.m.)’a Kitab ile beraber bir de Hikmet’in verildiği anlaşılıyor. Atıf, ma’tufa hem benzerlik hem de muğayeretlik manasını taşımaktadır. Bu itibarla, Kitab’tan kasık Kur’an-ı Kerim olduğuna göre Hikmet’in başka bir şey olması lazım. Bunun da sünnet olma ihtimali hepsinden önce gelir.(4) Atıftan ma’tufa olan farklılığı bu benzerlik noktası ise ikisinin de Allah’ın bildirmesiyle olmasıdır ki ikisinin de kaynağı vahiydir.(5) 2- “Hatırlayın ki, Allah size iki taifeden birinin sizin olduğunu vaat ediyordu. Siz de kuvvetsiz olanın sizin olmasını istiyordunuz” (6) ayetinde belirtilen vaat, önceden müslümanlara verilmiş ama ne olduğu ayette bildirilmemiştir. Bu da başka bir vahiyle haber verildiğinin delilidir. 3- “Peygamber, eşlerinden birine gizlice bir şey söylemişti. Fakat eşi bu sözü başkalarına haber verip, Allah da bunu Peygamber’e açıklayınca, Peygamber bir kısmını bildirip, bir kısmından da vazgeçmiştir. Peygamber bunu ona haber verince eşi, “Bunu sana kim bildirdi?” dedi. Peygamber, “Bilen, her şeyden haberdar olan Allah bana haber verdi” dedi”(7) ayeti açıkça Kur’an dışında vahiy olduğunun delilidir. Zira verilen sırrın ifşasına dair bir açıklama Kur'an da olmadığı halde Hz.Peygamber bunu bilmektedir. Öyleyse bunu kendi kendine bilemeyeceğine ve Allah’ın bildirdiği ifade edildiğine göre, Kur'an içine girmemiş bir vahyin varlığı açıkça ortaya çıkmaktadır. 3- Nisa, 113; Cuma, 2. 4- Hikmet’ten kas’tın sünnet olduğunu söyleyenler için bkz. Hasan el-Basrî, Katade, Yahya b. Kesir, (Suyuti, Miftahu’l-Cenne, s.23); İmam eş-Şafii, er Risâle, 32,78,93. 5- Kur’an ve Sünnet’in vahiy olması, aralarındaki farkın ne olduğu sorusunu akla getirmiştir. Aralarında mahiyet farkı olmadığı bu ayetten anlaşılıyor. Ancak biri vahyi metluv, diğeri vahyi gayri metluvdur. Suyuti bu hususu şöyle özetler: Allah’ın kelamı iki kısımdır. Allah Cibrile, “Peygamber’e Allah sana şunu şunu emrediyor, de.” Buyurur. Cibril’de muradı İlahiyi anlar ve Peygamber’e iletir. Bu aynen bir hükümdarın güvendiği birisini kendi namına elçi olarak tebasına göndermesi ve elçinin de hükümdarın arzusunu kendi ifadesiyle iletmesi gibidir. Diğeri ise Allah Cibril’e “Peygamber’e git ve şu kitabı ona oku” buyurur. O da aynen harfi harfine ona okur. İşte Kur’an vahyi ikinci kısma, sünnet vahyi birinci kısma benzemektedir. Bu yüzden Sünnetin manasıyla rivayetinin de caiz olduğunu söyler. Suyuti, el-İtkân, I,45; Bkz, Subhi es-Salih, Hadis İlimleri, s.261-262; Karaman, Hadis Usulü, s.9-10. 6- Enfal, 7. 7- Tahrim, 3. ---------------------------------------------------------------------------------- 2 Hadis-i şerifler: 1- Mikdad b. Ma’dikerib’in rivayetine göre Resulullah (a.s.), şöyle buyurmuştur: “...Bana Kitab ve onunla beraber onun gibisi verildi” .(8) 2- Kudsi Hadisler: (9) Bu tür hadislerde geçen, “Resulullah (a.s.), Rabbinden rivayet ettiği hadiste şöyle buyurdu”, “Resulullah’ın (a.s.), rivayet ettiği hadiste Allah Teala şöyle buyurdu” denilmesi ve hadislerin “Ey kullarım” diye başlaması Hz. Peygamber’e Kur’an dışında vahiy geldiğinin delillerindendir. 3- Cibril Hadisi10) diye bilinen meşhur hadise. Cebrail (a.s) beşer suretinde gelmiş ve bazı sualler sorarak cevap almış, Hz. Peygamber’ (a.s.m)da ashabına, bunun Cebrail (a.s) olduğunu ve dini öğretmek için geldiğini bildirmiştir. 4- Hz. Peygamber’in (a.s.), şüphesiz Rabbim Allah, bana vahyetti, (11) ben emrolundum, nehyolundum, (12) gibi ifadeleri ve Cebrail (a.s)’ın bazı şeyleri kendisine öğrettiğini bildirmesi de, (13) Kur’an dışında vahyin varlığına açık delillerindendir .(14) Ayrıca bir Yahudi’nin sorularına cevap veren Hz. Peygamber’in “aslında bunları bilmiyordum. Ancak Allah onları bana bildirdi”(15) buyurması da konuyu destekleyen diğer bir husustur. 8- Hadisin başında, Kur’an’da bulduğumuzu alırız, onda olmayanı almayız diyecek bir takım insanların geleceğinin bildirilmesi, sonra da sünnetin verildiğinin belirtilmesi konumuz açısından önemlidir. Bkz. Ebu Davud, Sünne, 6. 9- Kudsi, ilahi veya rabbani, adıyla ifade edilen bu hadisler, Allah’a (c.c) nisbetle söylenmiştir. Hem lafzı hem de manasının Allah’a ait olduğu veya aynı diğer hadisler gibi manası Allah’tan, lafzı Peygamberimizden olduğu ancak ümmetin dikkatini çekmek açısından böyle ifade edildiği gibi anlayışlar vardır. Bkz. El-Hadis, ve’l-Muhaddisun, s.18; Kavaidu’t-Tahdis, s.64 vd. 10- Bkz, Buhari, İman, 37; Müslim, İman, 1; Ebu Davut, Sünnet, 16; Tirmizi, İman,4. 11- Müslim, Cennet, 63-64; Bkz, Aydınlı, Sünnetin Kaynağı, s.50-51; Toksarı, Sünnet, s.98-99; Ebu Davud, Edeb, 48. 12- Müslim, İman, 32-36; Bkz, el-Münavî, Feyzu’l-Kadir, VI, 289-290. 13- Örnek için bkz, Müslim, Cenaiz, 1; Tirmizi, İmam, 18; Cihad, 32. 14- Bazı araştırmacılar, vahy ifadesinin geçtiği hadisleri, mana ile rivayet edildiğinden, genel olarak hadislerin vahyedildiğine delil teşkil etmeyeceğini iddia etse bile (Erul, Bünyamin, İslamiyat, C.1, s.1, s.55 vd.) bir başka makalesinde, Yüce Allah’ın Kur'an dışında, Hz. Peygamber’le iletişim içinde olmadığını söylememiz mümkün değildir. Diyerek, Rasulullah’ın tebliğ, talim, tezkiye ve beyan ile görevlendirildiğini söyler. Ancak buna Hikmet demenin daha doğru olacağını söyler. (Erul, Bünyamin, İslamiyat, C.III, s.1., s.184. 15- Müslim, Hayız, 34.[/QUOTE]
Trackback:
Send Trackbacks to (Separate multiple URLs with spaces) :
Diğer Seçenekler
Diğer Ayarlar
Linkleri otomatikmen URL´e cevir
Automatically retrieve titles from external links