MUHAKEME.NET FORUMU
Ana Sayfa
Portal
Kisayol Linkler
Yeni Mesajlar:
Bugünkü Mesajlar
Konulari okundu isaretle
Bugünün son aktiviteleri
Kendi aktivite akisina bak
Forum
Forum
Quick Links
Yeni Mesajlar
Bugünkü Mesajlar
Konulari Okundu Isaretle
Bugünün Son Aktiviteleri
Galeri
Bilgi Yarismasi
Bilgi Yarismasi
Hizli Linkler
Bilgi Yarismasi
Çözdügüm Sorular
Liderler
Rekor Salonu
Oyun Oyna
Ruh Haliniz
Günlükler
Üyeler
Üyeler
Hizli Linkler
Kayitli Üyeler
Çevrimiçi Üyeler
Yöneticiler
Son Aktiviteler
Fotograf Galerisi
Gözat
Üye Albümleri
Forum Videolari
Forum Resimleri
Düsünce Meclisi
Albümlerim
Soru - Cevap
Sözlügümüz
Eglence Forumu
Giriş
Şifremi unuttum?
Şifremi unuttum?
Üye ol
Üye ol
Muhakeme
Portal
Forum
Bilim-Teknoloji-Sağlık-Yemekler
>
Kişisel Gelişim
>
Ey Genç! Cevap Senin Elinde!
>
Konu Cevaplama Paneli
Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.
Puanla degerlendir
10- Puan ver
9 - Puan ver
8 - Puan ver
7 - Puan ver
6 - Puan ver
5 - Puan ver
4 - Puan ver
3 - Puan ver
2 - Puan ver
1 - Puan ver
Konuyu Yanıtla
Ey Genç! Cevap Senin Elinde!
konusuna gelişmiş panelde (zengin editör) yanıt.
Kullanıcı isminiz:
Giriş yapmak için Buraya tıklayın
JavaScript is required for human verification.
[QUOTE=alptraum;259][B][COLOR=green]Bir zamanlar, iki kızıyla birlikte yaşayan yaşlı bir adam vardı. Kızları, herşeyi merak eder ve pek çok soru sorarlardı. Babaları soruların kimine cevap verebilirken, kimilerini cevapsız bırakırdı. Ve kısa bir süre sonra kızlar, tüm sorularına cevap verebilecek birine ihtiyaç duymaya başladılar. Bu nedenle babaları onları, dağda tek başına yaşayan bir bilgenin yanına göndermeye karar verdi. Kızlar, kısa bir süre sonra bilgenin yanına gittiler ve ona, ardı arkası kesilmeyen sorular sormaya başladılar. Sorular, sorular, sorular... Babalarının aksine, bilge kızların tüm sorularını cevaplayabiliyordu. Aradan aylar geçti. Giderek, kızların canı sıkılmaya başlamıştı. Ne sorarlarsa sorsunlar, bilge kişi soruları tek tek cevaplayabiliyordu. Zaman geçtikçe bilgenin her soruyu cevaplayabilmesi karşısında kızmaya başladılar. Ona bir oyun oynayıp, cevaplayamayacağı bir soru bulmaya karar verdiler. Bir gün büyük kız kardeş, elinde, masmavi, sevimli bir kelebekle geldi eve. “Aklıma çok güzel bir fikir geldi” dedi, küçük kız kardeşine. “Bu güzel kelebeği ellerimde saklayacağım ve bilgeye gidip, ellerimin içindeki kelebeğin canlı mı yoksa ölü mü olduğunu soracağım.” Sonra da, bilgeye oynayacağı oyunu açıkladı: “Bilge kelebeğin ölü olduğunu söylerse, ellerimi açacağım ve kelebeği serbest bırakacağım. Canlı olduğunu söylerse, o zaman ellerimi sıkıca kapatacağım ve ‘Bilemediniz işte... Kelebek ölü’ diyeceğim. Yani ne cevap verirse versin, sonunda sorumun doğru cevapını bilememiş olacak.” İki kız kardeş, akıllarına koyduklarını yapmak için gittiler, bir ağacın altında oturan bilgeye bir soru sormak istediklerini söylediler. Büyük kız kardeş, arasında kelebeği sakladığı ellerini uzatarak, bilge kişiye sordu: “Ellerimin arasında bir kelebek var” dedi. “Söyleyebilir misiniz, bu kelebek canlı mı yoksa ölü mü ?” Bilge kişi, iki kız kardeşin yüzlerine baktı ve bir süre birşey söylemedi. Sonra gülümseyerek onlara, yaşamları boyunca kulaklarında küpe olarak kalacak bir yaşam dersi verdi: “Sen akıllı bir kızsın” dedi. “Bu sorunun cevabı da, aynen kelebek gibi, senin ellerinde...”[/COLOR] [/B][CENTER][IMG]http://www.hanimefendi.com.tr/UPLOAD/metin_resim/2007/08/b_resim/mustafa.jpg[/IMG][/CENTER] [COLOR=purple] [B]Genç... Delişmen... Kanı hızlı akan... Hayata meydan okuyan ve onu test etmek isteyendir, genç. Hayatın bizatihi bir test, bir sınav olduğunu kolayca anlayamayan; türlü türlü tercihler arasında sekerken, hayatın yüzeyinde kayıp gittiğini farkedemeyen de genelde gençlerdir... O yüzden değil midir, o şerefli sözde "Gençlerin en hayırlısı yaşlılara benzeyendir" buyrulmuştur. Yaşı genç olsa da, bir yaşlının bilgeliğini kuşanabilen, hayatın derinine inebilen, sorularının cevaplarının aslında hep kendi elinde saklı olduğunu bilebilen gençtir, hayırlı genç. İnsan en çok gençken zalimdir Ve en çok da kendine zalimdir. Odağını kendine değil de dışarıya ayarladığında kendine zulme inen ilk basamağa adım atmıştır. Onun insafsız eleştiri oklarından herkes nasibini alır, kendisi hariç! Oysa, insan öncelikle kendinden sorumludur. Çevresini, toplumunu, dünyasını değiştirmenin yolunun kendinden geçtiğini anladığında, genç bilgelik yoluna girmiş demektir. Ellerinin yıkmak için değil, yapmak için; reddetmek için değil, kucaklamak için; yumruk yapıp sıkmak için değil, duayla gökyüzüne açılmak için verildiğini farkettiğinde, işte o zaman, genç, hayat karşısında özgür olabilecektir. O zaman, bir kelebek narinliğinde eline emanet edilen gençlik nimetinin kıymetini bilebilecektir...[/B][/COLOR] Murat Çiftkaya[/QUOTE]
Trackback:
Send Trackbacks to (Separate multiple URLs with spaces) :
Diğer Seçenekler
Diğer Ayarlar
Linkleri otomatikmen URL´e cevir
Automatically retrieve titles from external links