MUHAKEME.NET FORUMU
Ana Sayfa
Portal
Kisayol Linkler
Yeni Mesajlar:
Bugünkü Mesajlar
Konulari okundu isaretle
Bugünün son aktiviteleri
Kendi aktivite akisina bak
Forum
Forum
Quick Links
Yeni Mesajlar
Bugünkü Mesajlar
Konulari Okundu Isaretle
Bugünün Son Aktiviteleri
Galeri
Bilgi Yarismasi
Bilgi Yarismasi
Hizli Linkler
Bilgi Yarismasi
Çözdügüm Sorular
Liderler
Rekor Salonu
Oyun Oyna
Ruh Haliniz
Günlükler
Üyeler
Üyeler
Hizli Linkler
Kayitli Üyeler
Çevrimiçi Üyeler
Yöneticiler
Son Aktiviteler
Fotograf Galerisi
Gözat
Üye Albümleri
Forum Videolari
Forum Resimleri
Düsünce Meclisi
Albümlerim
Soru - Cevap
Sözlügümüz
Eglence Forumu
Giriş
Şifremi unuttum?
Şifremi unuttum?
Üye ol
Üye ol
Muhakeme
Portal
Forum
Islamiyet
>
Güllerin Efendisi (Sallâllahû Aleyhi Ve Sellem)
>
Sevgili Peygamberimiz SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM
>
Konu Cevaplama Paneli
Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.
Puanla degerlendir
10- Puan ver
9 - Puan ver
8 - Puan ver
7 - Puan ver
6 - Puan ver
5 - Puan ver
4 - Puan ver
3 - Puan ver
2 - Puan ver
1 - Puan ver
Konuyu Yanıtla
Sevgili Peygamberimiz SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM
konusuna gelişmiş panelde (zengin editör) yanıt.
Kullanıcı isminiz:
Giriş yapmak için Buraya tıklayın
JavaScript is required for human verification.
[QUOTE=vertyucek;154189][B][SIZE="3"]SEVGİLİ PEYGAMBER EFENDİMİZ SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM'İN çeşitli şer odakları ve şerli kimseler tarafından haksızca karalandığı şu günlerde onun güzel ahlakını yeniden hatırlamak ona saldıran bedbahtlara verilecek en güzel cevap olacaktır. RABBİMİZ CELLE CELALÜH buyuruyor : Estaüzübillah (Rasulüm)Sen Rabbinin nimetiyle mecnun değilsin. Kuşkusuz senin için tükenmez bir ecir var. Sen elbette yüce bir ahlak üzeresin. Sen de göreceksin, onlar da görecek. Hanginizde imiş o fitne ve cinnet. KALEM SURESİ 2,3,4,5,6. ayetler. Peygamberimizin Düşmanları Bile Onun Sıdkına Şâhittirler 1. Kırk yaşına kadar kendisine “Muhammedül-Emîn” diyen ve emanetlerini teslim eden düşmanlarının Onu, Peygamberlikle ortaya çıktığında red ve inkâr etmeleri, kendileri adına tenâkuzdan (sözdeki çelişki) başka bir şey değildir. Kendilerini akıllı, kültürlü ve mütefekkir (düşünür) gören bu insanlar, böylece tam kırk yıl aldatılıp uyutulduklarını kabul etmiş olmuyorlar mı? Öyleyse, inkârlarında başka bir maksat vardı; çünkü değişen ve dönen Peygamber değil, döneklik yapıp, Güneşe göz yuman bizzat onların kendileriydi. 2. Düşmanları Onu yalancılıkla itham edemiyor, getirdiklerini red ve inkâr edemiyor, sadece sâhir (uyuyamama hastası), şâir, mecnun (deli) yakıştırmalarında bulunuyorlardı. Mevcudiyet ve hakikatını inkâr edemedikleri mucîzelerine de sihir deyip geçiyorlardı. 3. Peygamberliğini kabûle yanaşmayan müşrikler, “Muhammed doğru söylüyor” diyor, fakat peygamberliğin Ona verilişini kibir ve gururlarına yediremeyip, “neden eşraftan falana, falana verilmedi de, bir yetime verildi” diye kendilerince sözde mazeret beyân ediyorlardı. 4. Mekke müşriklerinin, şiir ve belâgatta ileri seviyede oldukları halde, okuma ve yazması olmayan bir Zât tarafından, “destekçilerinizi de çağırıp haydi benzerini, hatta bir sûresinin benzerini siz de getirin” diye meydan okunarak tebliği yapılan Kurâna ve Peygamberlik davâsına karşı kendileri için en kolay ve tesirli yol olması gereken dille mücadeleyi bırakıp, en tehlikeli ve rizikolu yol olan kılıçla mücadeleye girmeleri de Onun peygamberliğine apaçık bir delildir. 5. Müşrikler, yine Onu yenmenin en kolay yollardan biri olması gereken açığını arama, yanlışını izhâr (açığa vurma) ve ilân etme mevzûunda çaresiz kalıyorlardı; zira, bir açığını ve yalanını bulsalardı hemen bütün cihâna ilân edeceklerdi. 6. Can alıcı düşmanlarının, kendisine kılıç çekmiş ve her kötülüğü yapmış hasımlarının zamanla birer birer eriyip dize gelmeleri ve Onun dairesine katılmakla müslüman olmaları da Ondaki doğruluğa, ismet (Günahsızlık, mâsumluk), fetânet (zeka) ve câzibeye ayrı bir delildir. Safvan, Ebû Süfyan, Amr ibn ül-Âs, Halid, İkrime, Hind ve Vahşî gibi en amansız hasımları ve daha niceleri sonunda hakkâniyetine(doğruluğuna) boyun eğmiş ve bu hakkâniyetin yaman mübelliğleri (savunan,Tebliğ eden, Bildiren,Duyuran) olmuşlardır. Alıntı: sorularlaislamiyet Kaynak inancın gölgesinde-2 yazar: M. FETHULLAH GÜLEN HOCA EFENDİ. [/SIZE][/B][/QUOTE]
Trackback:
Send Trackbacks to (Separate multiple URLs with spaces) :
Diğer Seçenekler
Diğer Ayarlar
Linkleri otomatikmen URL´e cevir
Automatically retrieve titles from external links