Nureddin Mahmud Zengi'nin komutanı olarak emrindeki memlukler ile Mısır'daki Fatımi Devleti'ne son vererek (1171) burada güçlü bir devlet kurdu. Nurettin Mahmud'un ölümünden sonra bağımsızlığını ilan etti (1174).

Haçlılarla uzun süren mücadeleler yaptı. Onlara karşı İslam'ın geçilmez kalesi oldu. Kudüs'ü alarak tekrar İslamiyete kazandırdı. Fetihten sonra, katliam beklentisi içinde olan gayrimüslim lere gösterdiği engin hoşgörü ve benzeri insanî özellikler ile büyük takdir kazandı. İslam dünyasında bir efsane hâline geldi (1187, Hittin Savaşı).

Selâhaddin'in kurduğu devlet, babasının adından dolayı Eyyûbîler olarâk anıldı. Eyyûbîler Devleti'nin sınırları kısa sürede Mısır, Suriye, Güneydoğu Anadolu ve Arabistan'ın güneyine kadar genişledi. Ancak Selahattin Eyyûbî'nin ölümü üzerine devlet, ne uygun olarak hanedan üyeleri tarafından paylaşıldı(1193). Mısır'daki asıl kol, ordu komutanlarından Aybeg tarafından yıkıldı ve yerine Memlûkler devleti kuruldu (1250). Hama kolu ise 1348'e kadar varlığını devam ettirmiştir


Selahaddin Eyyubi ve Haçlılar [değiştir]1171’de Fatimilere son veren Selahaddin Eyyubi, Mısır'da hutbeyi yeniden Abbasi halifesi adına okutmuş ve Mısırda sünniliği yeniden başlatmıştır. 1174’de kendi adına hutbe okutarak devletin başına geçti. İlk iş olarak Zengiler Atabeyliğini kendi topraklarına bağladı. Suriye, Filistin, Hicaz, Ürdün, Yemen, Güneydoğu Anadoluyu kendine bağladı.

1187 yılında Hittin Savaşı'nda haçlıları yenilgiye uğrattı; tüm dünyada nam salmıştır. Kudüs'ü haçlılardan geri aldı.1188 senesinde Selahaddin, Antakya Prensliği'ne (Haçlı Kontluğu) karşı sefere çıkmıştır.Bu bölgede birçok kaleyi ele geçirdi.

1189 yılı başlarında Üçüncü Haçlı seferi başladı. Bu sefere daha önce Hittin Savaşına katılan Haçlılardan başka İngiliz, Fransız, Alman ve Sicilya donanmaları ve kara kuvvetleri katıldı. Savaş çok şiddetli geçti. Selahaddin bütün Müslümanlardan yardım istedi fakat çok azı bu yardıma cevap verdi. Artık her iki tarafın askerleri de savaşın bitmesini istiyorlardı. Bunun üzerine anlaşmaya karar verildi. 1 Eylül 1192 tarihinden geçerli olmak üzere 3 yıl 8 ay karada ve denizde geçerli olacak bir anlaşma imzalandı.

Bu anlaşma ile Yafa ile Sur arasındaki dar sahil şeridi Frankların elinde kalıyor, diğer fethedilen yerler müslümanların oluyordu. Bu zaman zarfında Ortadoğu'daki Haçlı varlığının belini kırmış, onu asla eski gücüne kavuşamayacağı hale getirmişti. Böylece Ortadoğu-İslam dünyasının kolay yenilecek bir lokma olmadığını bütün Avrupa'ya göstermişti. Sultan 4 Mart 1193 günü Dımaşk'ta öldü. Ölümü üzerine dört oğlu kendi aralarında mücadeleye başladı. Selahaddin Eyyubi, bütün bu işlerin dışında Haşhaşiler/Batınilik meselesi ile de uğraştı.

Oğulları arasındaki mücadele Mısır'da isyan çıkmasına neden oldu.Abbasilerin yardım amaçlı gönderdiği Memluk askerleri yönetimi ele geçirdi. Bundan sonra İslam Dünyası'nda Memlukler egemen olmaya başladı.




Kahire'nin tam ortasına Mukattam dağının karşısına yaptırdığı kale Selahaddin Eyyubi Kalesidir.

Dipnot
Hükumdarlar Selahaddin (1169 -1193)
Aziz (1193 - 1198)
Mansur (1198 - 1200)
I. Adil (1200 - 1218)
Kamil (1218 -1238)
II. Adil (1238 - 1240)
Salih (1240 - 1249)
Turanşah (1249 - 1250)

Soyağacı

Şadi bin Mervan



Necimeddin
Eyyub Esedüddin
Şirkuh



Selahaddin
1.(1169-1193) 1.Adil
4.(1200-1218)



Aziz
2.(1193-1198) Kâmil
5.(1218-1238)



Mansur
3.(1198-1200) Mesud
- II.Adil
6.(1238-1240) Salih
7.(1240-1249) Şecer-üd-Dürr
(cariye)



Turanşah
8.(1249-1250) Mısır Memlûk