Görme Engelli Çocuklar için Aile Eğitim Seti

Görme Engelli Çocuklar için Aile Eğitim Seti Teşekkür Yaşamımıza anlam katan çocuklarımız için onların ve anne babaların yaşamını kolaylaştırmak, bilinçlendirmek mutluluk ve huzur içinde olmalarını sağlamak toplum bilincini ve yaşam ...


  1. Alt 09-16-2008, 19:21 #1
    alptraum Mesajlar: 38.107
    Blog Başlıkları: 28
    Görme Engelli Çocuklar için Aile Eğitim Seti


    Teşekkür Yaşamımıza anlam katan çocuklarımız için onların ve anne babaların yaşamını kolaylaştırmak, bilinçlendirmek mutluluk ve huzur içinde olmalarını sağlamak toplum bilincini ve yaşam kalitesini arttırmak amacıyla yapılan bir çalışmadır. Bu çalışmada görev alan tüm komisyon üyelerine teşekkürler.
    Ankara 2005

    GİRİŞ

    Düşlediğimiz daha iyi bir yaşam için siz anne ve babaların yaşam kalitesini arttıracak, bilinçlendirecek ve yaşantı oluşturacak, gereksinim duyduğunuz öncelikli konularda hedefler belirleyerek, sizlere somut bilgi ve öneriler sunduk.

    Kitap, görme engelli çocukları olan ailelerin faydalanabileceği önemli bir kaynak niteliğindedir. Okuyucuların temel gelişim alanlarında görüşlerini ve yaklaşımlarını bilinçlendirmek amaçlı hedefe yönelik pratik bilgiler ve önerilerle siz anne babaları düşünmek ve hareket geçirmek için planlanmıştır.

    Okuması ve uygulaması kolay olan zevkle okuyacağınız bir kitap olup Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığının siz anne babalara armağanıdır.

    İçindekiler

    • Gözün Yapısı

    • Çocuğun Görme Seviyesi

    • Çocuk ve Görme

    • Çocukta Görme Özrünün Algılanması

    • Çocuklarda Görme Duyusunun Gelişim Aşamaları

    • Görme Özrünün Ölçüsü

    • Görme Özrünün Sebepleri

    • Anne Babaların Yaşadıkları Evreler

    • Demokratik Aile Tutumları

    • Eğitim

    • Görme Özürlü Öğrenciler İçin Özel Eğitim Okullarına Başvuru ve Kayıt koşulları

    • İstenilen Belgeler

    • Normalleştirme, Bütünleştirme, Kaynaştırma Ve En Az Kısıtlayıcı Eğitim Ortamı

    • Normalleştirme

    • Bütünleştirme

    • Birlikte Eğitim

    • Kaynaştırma Eğitimi

    • Normal Gelişim Gösteren Çocuklarla Görme Yetersizliği Olan Çocuklarda Gözlenen Gelişim Farkları Ve Anne Babalara Öneriler

    • 0-3 Yaş Grubu Çocuklarda Zihinsel Gelişim

    • 0-3 Yaş Grubu Çocuklarda Dil Gelişimi

    • 0-3 Yaş Grubu Çocuklarda Fiziksel Gelişim

    • 0-3 Yaş Grubu Çocuklarda Sosyal Gelişim

    • 0-3 Yaş Grubu Çocuklarda Özbakım

    • 3-6 Yaş Grubu Çocuklarda Zihinsel Gelişim

    • 3-6 Yaş Grubu Çocuklarda Dil Gelişimi

    • 3-6 Yaş Grubu Çocuklarda Fiziksel Gelişim

    • 3-6 Yaş Grubu Çocuklarda Sosyal Gelişim

    • 3-6 Yaş Grubu Çocuklarda Özbakım

    • 7-11 Yaş Grubu Çocuklarda Zihinsel Gelişim

    • 7-11 Yaş Grubu Çocuklarda Dil Gelişimi

    • 7-11 Yaş Grubu Çocuklarda Fiziksel Gelişim

    • 7-11 Yaş Grubu Çocuklarda Sosyal Gelişim

    • 12-18 Yaş Grubu Çocuklarda Zihinsel Gelişim

    • 12-18 Yaş Grubu Çocuklarda Fiziksel Gelişim

    • 12-18 Yaş Grubu Çocuklarda Cinsel Gelişim

    • 12-18 Yaş Grubu Çocuklarda Sosyal Gelişim

    • 12-18 Yaş Grubu Çocuklarda Duygusal Gelişim

    10- Algı- Hareket Bütünlüğü

    11- Evde Emniyet Kuralları

    12- Mesleki Rehabilitasyon

    13-Türkiye'de Görme Özürlülere Hizmet Veren Sivil Toplum Örgütleri

    14- Yasal Düzenlemeler

    15- İlköğretim Okulları

    16-Sivil Toplum Örgütleri

    17-Kaynaklar

    Çocuğun görmesinde zorluk olduğunu fark etmek aileyi üzen bir durumdur. Bütün anne ve babalar için endişe, üzüntü, suçluluk duygusu, acı ve reddetme sık rastlanan duygulardır. Görme özrünü kabul ederek, üretici düşünmeye geçmek, uzun zaman alabilir. Eşinizle sorunlar, diğer çocuklarınız, işiniz, eviniz ve sorumluluklarınız daima yanınızda olacaktır. Yükünüzü azaltmak ve işlerinizi kolaylaştırmak amacıyla; göz ve görme işlevleri, ailenin görme özürlü bireye karşı tutum ve davranışları, karşılaştıkları sorunlarla baş etme yolları, özürlü bireyin eğitimi, hakları ve ulaşabilecekleri kaynakları içeren bu kitap hazırlandı.

    Bilgi, sırtınızdaki sorumluluk ve yükü paylaşacak doğru kaynaklara ulaşmanızı sağlar.


    I- GÖZÜN YAPISI
    Göz organı küçük olmasına rağmen çok iyi gelişmiş bir ışık alıcısıdır. Gözün önemli bölümlerini ve görevlerini bilmek, çocuğunuzu anlamanızı ve ona faydalı olmanızı sağlar.



    Gözler, yüzümüzün ön tarafında yüz kemikleri içinde çukurlara yerleşmiş içleri sıvı dolu, top şeklinde görüntüleri paylaşan iki organdır. İki gözden çıkan algılayıcıların beyin ile bağlantıları vardır.

    Gözün en ön kısmındaki şeffaf, kubbe şeklindeki yuvarlak yapı ‘kornea' dır. Korneada bulanıklık olursa görüntü içeriye alınamaz. Göz nakli denilen, başka bir insandan alınıp takılan tek göz parçası bu şeffaf dokudur. Gözü top gibi sert tutan mat beyaz yapı ‘sklera' dır. Sklerayı örten zara 'konjunktiva' denir. Göz kapağı, sklera ve konjunktiva, gözü dış etkilerden korur. Bu koruyucularda eksiklik olursa göz dokuları dış etkilerle bozulur ve körlük ortaya çıkar. Korneadan bakınca gördüğümüz göze rengini veren renkli tabaka ‘iris' tir. İrisin gelişme geriliğinde, göze giren ışığın ayarı yapılamadığından görme çok azalır. İrisin ortasından ışığın geçtiği küçük delik ‘pupil' göz bebeğidir. Gözbebeği ile kornea arasını ön kamara sıvısı doldurur.Gözbebeğinin yapısının bozuk olduğu durumlar görmeyi bozar.

    Gözün içini çiğ yumurtanın akı gibi bir sıvı doldurur buna : vitre denir. Göz küresinin içini halı gibi döşeyen kan damar ağına koroid denir. Koroidin üstünde yatan ışığa hassas hücre örtüsüne ‘retina' denir. Kalıtsal hastalıkların çoğunda retina hücrelerinin eksik çalışmaları sonucu körlük oluşur. İnce detayları, ışıkta ve renkli görmemizi sağlayan göz bebeğinin tam arka iz düşümüne oturan yeşil mercimek kadar küçük bir retina alanı çok hassastır ve ‘maküla' adını alır. Retinadan toplanılan bilgileri beyine taşıyan elektrik kablosuna ‘optik sinir' denir.

    Göz bebeğinin arkasında görüntüyü netleştiren ‘merceğimiz' vardır. Silier kaslar bu merceği odaklamaya yardım ederler. Mercekte bulanıklık ‘katarakt' olarak bilinir. Çocuk göz bebeğinde bulanıklık ile doğarsa acil ameliyat edilmelidir. Gözün ön kamara sıvısı sürekli üretilir ve iris kökünden boşaltıcı kanallar ile boşalması şarttır. Eğer uygun boşalamazsa göz içi basıncı yükselmesi ile göz tansiyonu hastalığı ‘glokom' oluşur. Çocuğun gözü büyüktür. Acil tedavi gerektirir. Tedavi edilemezse görme azalır ve körlük olur. Görme siniri gözden aldığı görüntüyü beynin arka tarafındaki görme merkezine taşır. Gördüğünü anlama burada gerçekleşir. Taşıyıcı sinir kablosundaki hasar ile görme taşınamaz ve görmeyen göz hücreleri zayıflar.


    2- ÇOCUĞUN GÖRME SEVİYESİ
    Bütün çocukların doğumda görme düzeyi düşüktür.Işık ve şekil görebilen çocuğun görmesi 0-3 yaşında gelişir.Altı ayda anne ve babasının gözlerinin içine bakabilir. Zaman içinde göz doktorları çocuğunuzun görmesi hakkında daha çok bilgiye ulaşabilecektir. Araştırmalar göz ve görmenin doğumdan sonra gelişmesini sürdürerek 2 ay- 4 ay- 6 aylık dönemlerde özel ilerlemeler kaydederek 6 yaşında olgun görme seviyesine ulaştığını göstermektedir.

    Tam ve keskin görmenin olgunlaşması için gözün iyi ışık ve şekil ile uyarılması şarttır. Bakma işinin görme işine dönüşmesi için gözden gelip beyine gönderilen görüntünün algılanıp anlamlandırılması gerekir. Çocuğun dil gelişimi ve çevreyi tanıması ile ilişkili olmasından dolayı çocuğun tam olarak ne kadar ve nasıl gördüğünü anlamak zaman alacaktır. Tam körlük çok ender rastlanan bir durumdur. Çoğu çocuk fazla olmasa da bir miktar görebilir. Işığı görebilen çocuk, pencereyi bulabilir. Bu bilgi ile odanın genel yapısını anlayabilir. Çocuğun yaşadığı ortamdaki davranışlarını gözlemlemek önemli bilgiler verecektir.

    Anne ve babalar kadar çocuğu kimse iyi tanıyamaz. Aile çocuğu gözlemleyerek elde ettiği bilgileri uzmanlara anlatmalıdır.

    Çocuğunuzun görme zorluğunun birçok sebebi olabilir. Basit bir tanı verilebilir ama çoğu zaman hastalık ender ve tam bilinmiyorsa tanı zordur. Göz doktoruna sorabileceğiniz soruları burada tartışacağız.


    Karşılaşacağınız Uzmanlar
    En yakın sağlık ocağında muayeneyi yapan hekim çocuğunuzun genel sağlığını inceler. Çocuğunuza ileri tetkikler gerekirse hekim sizi yönlendirecektir. Çocuk doktoru bebeğinizin doğumundan itibaren muayenesini yaparak her dönemde gelişmesini takip eder. Göz doktoru ise hastanede çocuğunuzun gözünü muayene eder. Çocuğunuz için uzmanlara şu soruları sorarak bilgi alabilirsiniz:

    - Bu durumun sebebi nedir? Lütfen en basit şekilde anlatınız.

    • Bu duruma ne denir? Lütfen açıklar mısınız ?

    • Bu durum aileden kalıtımla mı geçiyor?

    • Genetik danışmanlık isteyebilir miyim?

    • Bu durumun tedavisi veya düzeltilmesi için bir yol var mıdır?

    - Özel bir tedavi gerekli mi?

    • Ne yardım edebilir?

    • Yardım için ben ne yapabilirim?

    • Çocuk ne yapmamalıdır? ( başını sallamamalı/ gözlerine bastırmamalı vs.)

    • Tedaviye rağmen durum daha kötüye gider mi? Aynı kalır mı? Daha iyileşir mi?

    • Benim çocuğum tekrar ne zaman incelenmeli ve muayene edilmelidir?

    • Daha ileri tavsiye ve yardım için nereye gitmeliyiz?

    • Çocuğuma yardımcı olmak için ben/ anne-baba olarak ne yapabilirim?

    • Okuyabileceğim yazılı bilgiyi nereden bulabilirim?

    • Gözlük fayda eder mi? Ne zamanlar takılmalıdır?

    • Çocuğumun ne kadar görebildiğini bana söyleyebilir misiniz?

    • Çocuğumun daha iyi görmesi için az görenler yardımları var mıdır?

    • En yakın az görenler kliniği neresidir?

    • Benim çocuğum en iyi nasıl görür?(uzaktan/yandan/renkli/loş ortamda/aydınlıkta/hareket ile/üç boyutlu)

    • Çocuğuma yardım etmek için özel ışık kullanımı var mı?

    • Çocuğumun eğitimi görme engelinden nasıl etkilenecektir?

    • Öğretmene görme zorluğu ile ilgili ne bilgi vermeliyim?


    3- ÇOCUK VE GÖRME

    Göz, optik- görme siniri veya beyin hasarı sebebiyle görme bozukluğu olabilir. Görme, insan bilgi ve öğrenmesinin %80'nini sağlar. Göz organı gelişmesini doğumdan sonra üç yaşında tamamlar. Bebek hareketli, parlak sarı renkli ve çizgili cisimleri gözleri ile takip eder. İnsan yüzü çok dikkat çeker. Yüz mimik ve hareketlerini taklit ederek öğrenme başlar. Çocuk bakarak ve görerek görmeyi öğrenir. Temel göz kullanımı öğrenilen bir gelişmedir. Altı yaşın sonunda en olgun görme kazanılmıştır.

    Görme yeteneğinin gelişme basamakları şöyle özetlenir:

    Farkında olma: Yakın çevremizde oluşan hareket, ses ve dokunmadan farkında oluruz.

    Dikkat: Görsel, sesli ve diğer duyusal uyarılara dikkatimiz çekilir. Onların farkına vararak onlara yönelir ve daha çok öğrenmeye çalışırız.

    Yerini Bulma: Belli bir ses, koku ve görüntünün varlığını saptayınca onu çevredeki diğer varlıklardan ayırmaya çalışırız.

    Hatırlatma: Önceden tanıştığımız bir nesneye sesini, kokusunu, sertliğini veya rengini hatırlayarak hoşlanıp, hoşlanmadığımızı düşüncemizde oluştururuz.

    Anlama: Anlamayı geliştirmek için bütün topladığımız bilgileri bir araya getiririz. Böylece hafıza ve problem çözme özelliklerimizi kullanırız. Bu nesne ile ne yapacağımızı kararlaştırırız.

    Görme kullanıldıkça gelişir. Eğer çocuğunuzun kullanılabilir bir görmesi varsa kullanmaya teşvik edilmelidir. Beyin görme ile gelen bilgiyi diğer duyulardan gelen bilgiler ile birleştirir(dokunma, işitme, tatma, koku alma) ve uzaydaki yerimizin farkında olmadır.

    Beyin dokumuzun %40'nı görme bilgilerinin birleştirilmesi için kullanılması görmenin çok temel bir duyu olduğunu ispatlar. Çocuklar gözlerini çevre tecrübesi elde edinirken kullanırlar. Böylece ‘o anda öğrenme' gerçekleşir.

    Görüntü diğer duyu algılarını düzenleyerek bağlantılar kurar. Çocuğun zihin gelişiminde bu ‘algılama düzenlemesi' dünyayı tanımasını sağlar.


    4- ÇOCUKTA GÖRME ÖZRÜNÜN ALGILANMASI
    Araştırmalara göre, çocuğun görmesinin gelişmesi doğum sonrası devam etmektedir. Kullanılabilir düzeye gelebilmesi için sürekli ve kaliteli uyarılmasına ihtiyaç vardır. ‘Görme' için algılama yetenekleri de gelişmeli ve görüntülerin beyinde anlamlandırılması yapılmalıdır. Bu sebeple çocuğun ne kadar ve nasıl gördüğünü anlamak için aylar, yıllar geçer.

    Çocukta görme özründen şüphelenilmesi için şu belirtilerin olması gerekir;

    -Yenidoğan bebeğin gözbebekleri siyah olması gerekirken beyaz gözükmesi,

    -Gözün alışılmışın dışında küçük, çok büyük veya gelişmemiş olması,

    -Çocuğun yüzünü ışık kaynağına dönmemesi,

    -6-8 haftalık bebek anne-babasının yüzüne bakabilmeli ve gülümsemelidir.

    Tam körlük çok enderdir. Çoğu çocuk biraz görür. Ancak her görüntünün önemi vardır ve kullanılabilir.Yalnızca ışık görebilen bir çocuk pencerenin yerini bulunca odanın düzenini kurabilir.

    Görme Duyusunun Gelişim Aşamaları

    Normal Çocuklarda;

    ayda; Başını ve gözünü ışık kaynağına döndürme,

    Yatay ve dikey düzlemde obje takibi,

    6-8 haftada gözün içine bakış, “sosyal gülüşme”.

    2-3 ayda; Yoğun göz teması,

    Dikey ve dairesel hareket takibi,

    Hareketli oyuncak takibi,

    Dudak okumaya başlama,

    3-6 ayda; Kendi ellerini seyretme,

    İleri uzanma, sallanan nesneyi yakalamak,

    Düşen ve uzaklaşan oyuncağı gözleme,

    Karşıya bakıştan yana bakışa dönme,

    Görsel dikkat alanının genişlemesi,

    7-10 ayda; Küçük parçacıkları fark etme,

    Önce dokunma ve parmak ucu ile tutma,

    Resimlerle ilgilenme,

    Yarısını gördüğü nesneye ilgi ve tanıma,

    11-12 ayda; Evde görsel yer bulma,

    İnsanları tanıma,

    Resimleri tanıma,

    Saklambaç oynama,

    1-2 yaşda; Haberleşmede görmenin önemi ,

    Yüz ifadeleri ve vücut dili,

    Öncül uyarılar ve gözlem,

    Olayların akışına bağlantı kurma,

    Sesli uyaranlara bağlanma.

    Görme Özürlü Çocuklarda;

    0-3 ayda; Gözbebeğinin titreşmesi (Nistagmus),

    Görüntüyü normal dışı odaklama (Eksentrik fiksasyon),

    Göz teması yok:bağlanma gelişmez,

    Orta hat (düz çizgi yol gibi) kavramı oluşmaz,

    Görsel takip gelişmez,

    3-6 ayda; Şaşılık oluşur,

    Göz tembelliği (Ambliyopi),

    Motor gelişim geriliği:başını tutamaz, emekleyemez,

    Kötü alışkanlıklar, göze parmak sokma, sallanma,

    7-12 ayda; Uzay duygusu gelişmez,

    Göz uyumu yoktur, görsel takip yapamaz,

    Merak duyusunda gelişme geriliği:arama yapamaz,

    1-2 yaşda; Görsel haberleşme eksikliği: oyun alanında dışlanma,

    Anlık-doğal öğrenme geriliği,

    Çevre ile iletişim kurmada zorluk; hareket kısıtlılığı ve uyum bozukluğu.

    Görmenin özellikleri ölçülebilir;

    -Yakın ve uzak görme denenerek ince detayları seçme ölçülebilir (görme keskinliği).

    - Renk ayırımı, görme alanı (anlık görünenler), ışığın etkisi, karanlığa uyum sağlamak, hareket algılama tespit edilebilir.

    - Gözlük ihtiyacı ile doğru gözlük camları hesaplanıp görüntünün çocuğa net ve keskin ulaşması çok önemlidir.

    Düşük görmesi olan çocukların görmeleri ölçülüp gözlük ile görmenin artması da ortaya konmalıdır. Bütün çocukların gözlük takması gerekmez. Ancak gözde bulanık görüntü ‘ambliyopi' denilen ‘tembel göz' durumunu oluşturur, görme azalır. Çocukların görmeleri ölçülürken onlara eşleştirecekleri resimler, yön gösterecekleri şekiller, okuma biliyorlarsa harfler gösterilir. Cevap veremeyen çocuklarda elektrik akımları ile ölçme cihazları hastane ortamında kullanılır.

    Diğer bir ölçme ‘tercihli bakış', boş sayfa yerine çizgili resme bakmayı gören çocuğun tercih etmesidir. Göremeyen çocuk boş sayfaya bakmaya devam eder. Görme keskinliği kesir olarak belirtilir. Üst sayı, şeklin gözden tutulduğu uzaklık mesafesini gösterir(genellikle 6 metre ), alt sayı ise normal gözün (standart) bu şekli görebildiği mesafedir. 6/6 standart, normal görmedir. Harf tablosu ile görme ölçülürken en üstteki büyük harf normal göz ile altmış metreden görülebilir. Kişi yalnızca bu en büyük harfi görebiliyorsa görmesi 6/60 dır. Görme keskinliğinin bu şekilde ölçülmesi ‘görme fonksiyonlarını' tam açıklayamaz: hareket, renk, açıklık/koyuluk, görme alanı, vs. Az bir görmeyi iyi kullanabilen çocuklar çok rahat hareket edip çevrelerini öğrenebilirler. Çocuğu gözleyerek onun görebildiklerini öğrenmek bize çok bilgi verir. Çocuğun konuşmasında gecikme varsa çocukla haberleşme daha çok gecikir ve zorlaşır.


    Çocuğunuzu kimse sizin kadar iyi anlayamaz. Bu sebeple gözlemlerinizi uzmanlara anlatınız.


    B- Görme Özrünün Ölçüsü
    Görme seviyesi göz uzmanı doktor tarafından ölçülür. Görme özrü tanımlanır: Hiç ışık görmeyen, tam kör en düşük seviyedir. Işık gören, el hareketlerini algılayan ağır görme özürlüdür. Altı metreden açılmış insan parmaklarını sayabilen az gören sınıfından ağır az görendir. Kitap, gazete okumada zorluk çeken ve okuyamayan ise az gören olarak tanımlanır. Bu görme seviyeleri göz doktoru tarafından ölçülür ve kaydedilir.

    C- Görme Özrünün Sebepleri

    Çocuğun görme özrünün birçok sebebi olabilir. Genetik-kalıtım, akraba evliliği ülkemizde çocukluk göz hastalıklarının temel sebebidir. Bunun yanında mikrop kapma veya kaza geçirme olabilir. Göz hastalıklarının erken teşhis edilip, tedavisine ve erken rehabilitasyonuna başlanması gerekir. Çoğu durumda bir özel neden bulunamayabilir.

    5- ANNE BABALARIN YAŞADIKLARI EVRELER

    Görme yetersizliği olan bir çocuğun doğumu, ailenin dengesini altüst ederek ailelerde değişik duygu ve düşüncelerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu duygular her ailede farklı evrelerden geçer.

    Çocuğu olduğu gibi kabul etme sürecini kısaltabilen ailelerde, daha güvenli mutlu bir aile ortamı yaratılabilir.

    Özürlü çocuğa sahip anne babaların geçirdiği evreler ve gösterdikleri davranışlar şöyle sıralanır:

    Şok:

    - Aşırı üzülme,

    -Çaresizlik duygusu,

    -Kalbin hızlı bir biçimde çarpması, boşaltım organlarının çalışması, avuç içlerinin terlemesi, kulakların uğuldaması, flu (bulanık) görme gibi belirtiler gözlenebilir.

    Reddetme:

    -“O kadar kötü görünmüyor”

    -“Çocuğun olağan dışı bir durumu yok”

    -“Bunun tanısını doktor koymuş, bu nedenle başka doktorlara gitmek gerekir” diye düşünülebilir.

    -Olayların farkında olmamaya çalışma,

    -Başka şeylerle çok fazla meşgul olup çocuğun sorunuyla ilgilenmeye zaman bulamama.

    Depresyon:

    -“Artık iş işten geçti bundan sonra hiçbir şeyin anlamı yok” diye düşünülebilir.

    -Çevreyle ilişki minimuma indirilebilir.

    -Normal çocuk özlemi duyulabilir.

    Karmaşa:

    -“ Böyle bir çocuğum olacağına keşke hiç olmasaydı”


    Suçluluk:

    -“Bu durum benden değil, senden yada senin ailenden kaynaklanmaktadır” gibi ailedeki diğer kişiler suçlanabilir.

    -Kişinin çocuğun durumundan kendini sorumlu tutması,

    -Olumsuz duygularla ilgili suçluluk duyma.

    Kızgınlık:

    “Neden ben?”

    Pazarlık:

    - “Eğer çocuğum düzelirse...”

    -Çocuğun özrünü ortadan kaldırmanın yolları aranır. Örneğin; ameliyat, ilaç vb.

    Kabul ve uyum:

    - “O bizim çocuğumuz ve biz onu seviyoruz”

    -Çocukla daha çok birlikte olma,

    -Çocuğun gereksinimlerini karşılamaya özen gösterme,

    -Uzmanlarla işbirliği yapma.

    Bu davranış özellikleri özürlü çocuğa sahip tüm ailelerde yaşanabilmektedir. Çocuğu olduğu gibi kabul etme sürecini kısaltabilir, yukarıda saydığımız evrelerin daha olumlu ve güvenilir geçmesini sağlayabilirsiniz. Demokratik aile tutumları geliştirebilen aileler bu dönemi daha az duygusal hasarla geçirir ve çocuğa iyi bir eğitim vermiş olur.


    6- DEMOKRATİK AİLE TUTUMLARI

    • Çocuklarını seven ve benimseyen çağdaş aile tipidir.

    • Anne baba arasında saygı ve sevgi vardır.

    • Ailede sorunlar emirlerle değil, konuşarak çözülür.

    • Evde gerginlik yaratmak yerine sıcak bir ortam yaratılır, aile içinde uzun süren çekişme, kavga ve anlaşmazlıklardan uzak durulur,

    • Çocuğa söz hakkı tanıyarak, birlikte konuşulur, şakalaşıp, eğlence ortamı yaratılır ona güven duygusu kazandıracak iletişim biçimleri benimsenir.

    • Çocuğun uyması gereken kurallar belirlenir.

    • Kuralları ailede herkes gönüllü olarak benimser.

    • Cezalar ılımlı ve eğiticidir. Çocuğa, güven duygusu ve sorumluluk kazandırılır.

    • Çocuğun kişiliğine saygı gösterilir yaşından olgun davranışlar beklenmez.

    • Özgür davranışları desteklenir

    • Dayaktan, onur kırıcı sözlerden özenle kaçınılır.

    Bu tutum ve davranışı gösteren ailelerin çocukları toplumda bağımsız, kendine yetebilen bir birey olarak yetişir.

    Onaylanan aile, anne-baba tutumları çocuğun olumlu davranış değişiklikleri göstermesinde ne kadar etkiliyse, onaylamadığımız anne-baba tutumları; “çok seven, kollayan, gevşek disiplinli aile tutumu”, “baskıcı, itici, sevgisiz aile tutumu”, “sevgisi yetersiz, disiplini gevşek aile tutumu”, “geleneksel, ataerkil aile tutumu”, “sıkı disiplinli, sevecen aile”, “parçalanmış aile tutumları” da çocuklarımızın sağlıklı, uyumlu, kendine güvenli bir insan olmasını engelleyecektir.

    Demokratik aile tutumları içinde yetişen çocukda da, gelişme sürecinde olumsuz davranışlar gözlenebilir. Ancak anne-babaya karşı tepkileri ve çelişkili duyguları büyük boyutlara ulaşmaz. Çoğu çatışmalar ev içinde kalır, okul başarısını engellemez, sapmalar olmaz, başkaldırı fırtınaya değil kısa süren bir esintiye benzer.


    7- EĞİTİM
    A- Görme Özürlü Öğrenciler İçin Özel Eğitim Okullarına Başvuru ve Kayıt Koşulları

    Ülkemizde 15 görme engelli ilköğretim okulu bulunmakta olup, hepsi de yatılı ve gündüzlüdür.

    Özel Eğitim Almak İçin Başvurulacak Kurumlar

    • Millî Eğitim Müdürlüğü,

    • Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü,

    • Özel Eğitim Kurumları,

    • Özel Özel Eğitim Kurumları.

    Kayıt için İzlenecek Yol ve İstenilen Belgeler

    • Bulunduğunuz ilin valiliğine veya ilçenin kaymakamlığına bir dilekçe ile başvurunuz.

    • Dilekçeniz Milli Eğitim Müdürlüğüne oradan da en yakın Rehberlik ve Araştırma Merkezine havale edilir.

    B- İstenen Belgeler

    • Tasdikli nüfus cüzdanı örneği (öğrenci için),

    • Veli ya da vasinin ikametgah ilmühaberi,

    • Tam teşekküllü bir hastaneden alınacak sağlık kurulu raporu. (Bu raporda çocuğun özrü, özür derecesi ve başka bir hastalığı olup olmadığı yer alacaktır.)

    • Rehberlik ve Araştırma Merkezince doldurulacak çocuk tanıma fişi,

    • Rehberlik ve Araştırma Merkezlerinden alınacak inceleme raporu,

    • İki adet yeni çekilmiş vesikalık fotoğraf,

    • İki adet veli adresi yazılı posta pulu yapıştırılmış zarf,

    • Ekonomik durumu gösterir belge (Öğrenci Devlet Parasız Yatılı okuyacaksa). Bu belge örneğine uygun şekilde Milli Eğitim Müdürlüğünde doldurulabilir.

    • Veli ya da vasinin çocuğun yarı yıl ve yaz tatillerinde yanına alacağını gösterir taahhütname (bu belge daha sonra çocuğun okuyacağı okul müdürlüğünce hazırlanıp veliye imzalatılır).

    • İl Milli Eğitim Kurulu Kararı (Milli Eğitim Müdürlüğünce hazırlanıp verilir).

    1- Hazırlanan bu belgelerin dosyası öğrencinin yatılı ve gündüzlü olacağını belirten bir dilekçe ile Milli Eğitim Müdürlüğüne teslim edilir.

    2- Görme engelliler ilköğretim okullarında gündüzlü veya yatılı öğrenim görmek isteyen öğrencileri il eğitsel tanılama, izleme ve değerleme ekibinin yönlendirme kararı ve il özel eğitim hizmetleri kurulunun yetiştirme kararı ile bu okullara yerleştirilir. Bu okullardan birine kayıt olmak isteyenler aşağıdaki işlemleri yerine getirmelidir.

    3- Görme engelliler ilköğretim okullarını bitiren öğrencilerden ortaöğretime devam etmek isteyenler 8. sınıfın sonunda öğrenim gördüğü okul müdürlüğüne başvuruda bulunurlar.

    • İlköğretim ve orta öğretim okullarında kaynaştırma yoluyla eğitimini sürdüren ve braille (kabartma) yazısı bilen öğrenciler, braille ders kitaplarını ücretsiz olarak Görme Engelliler Basımevi ve Akşam Sanat Okulu Altındağ - ANKARA (Tel: 0312 317 96 53) adresinden isteyebilirler.

    Okulların listesi kitabın sonunda verilmiştir.

  2. Alt 09-16-2008, 19:23 #2
    alptraum Mesajlar: 38.107
    Blog Başlıkları: 28
    8- NORMALLEŞTİRME, BÜTÜNLEŞTİRME, KAYNAŞTIRMA VE EN AZ KISITLAYICI EĞİTİM ORTAMI

    Görme yetersizliğinden etkilenmiş bir çocuğun gören akranlarıyla aynı eğitim ortamında okuyabilmesi için kaynaştırmanın gereklerinin yerine getirilmesi gerekir. Bunun için öncelikle normalleştirme, kaynaştırma, bütünleştirme ve en az kısıtlayıcı eğitim ortamı kavramlarının doğru anlaşılması gerekmektedir.

    A- Normalleştirme

    Toplumdaki yaşam, biçim ve koşullarının tüm yetersizlikten etkilenmiş kişilere de sağlanması anlamına gelmektedir. Normalleştirme ilkesine göre görme yetersizliğinden etkilenmiş bir çocuk gören akranlarının yararlandığı tüm haklardan yararlanabilir. Görme yetersizliğinden etkilenmiş çocuk da, gören akranları gibi ailesine yakın gören akranlarının gittiği okula gidebilir. Ancak bu okullarda akranları kadar başarılı okuyabilmesi için gerekli olan özel eğitim öğretmeni, görme yetersizliğinden etkilenmiş öğrencilerin kullanacağı araç-gerecin ona sağlanması da onun en doğal hakkıdır. Normalleştirme kişiyi normal yapma anlamına gelmemektedir. Aksine yetersizlikten etkilenmiş bireylerin yetersizlikleriyle kabul edilip, toplumda diğer kişilere sağlanan hizmet, hak, sorumluklar ve fırsatların onlara da sağlanması anlamına gelmektedir.

    Normalleştirme ilkesinin savunduğu görüşlerin bir sonucu olarak;

    Kaynaştırma,

    Bütünleştirme ve

    Birlikte eğitim

    kavramları ortaya çıkmıştır.

    B- Bütünleştirme

    Bütünleştirme ilkesine göre, görme yetersizliğinden etkilenmiş bireyler de bu toplumun bir parçasıdır. Sosyal hayata entegre olabilmeleri toplumsallaşmanın gereğidir.

    C- Birlikte Eğitim

    Yetersizlikten etkilenmiş öğrencilerin, normal akranlarıyla birlikte normal sınıflarda eğitim almasıdır.

    Kaynaştırma Eğitimi

    Özel yetişmiş personelin, özel destekleriyle, yetersizlikten etkilenmiş bireyin normal sınıflarda öğrenimini değişik zamanlı olarak sürdürmesi anlamına gelmektedir.

    Kaynaştırma da esas olan, görme yetersizliğinden etkilenmiş öğrencinin, günün en azından bir bölümünde, normal sınıfta akranlarıyla birlikte eğitim görmesidir. Ancak bunun için gereksinimleri doğrultusunda özel yetişmiş personel tarafından öğrenciye, aileye, sınıfa, sınıf öğretmenine ve okul personeline gerekli destek özel eğitim hizmetinin verilmesi gereklidir. Aynı zamanda, öğrencinin öğreniminin en azından bir bölümünü normal sınıfta geçirebilmesi için gerekli araç-gereç ve ortam düzenlemesinin (yada uyarlamaların) yapılması gerekmektedir. Görme yetersizliğinden etkilenmiş çocukların, normal sınıfta akranlarıyla birlikte öğrenim görmeleri birlikte eğitim anlamına gelmekle birlikte, kaynaştırmadan söz edilebilmesi için, özel personel, destek hizmet ve özel düzenlemelerin yer alması gerekmektedir.

    Normalleştirme kavramı en az kısıtlayıcı ortam kavramının oluşmasına ve yetersizlikten etkilenen öğrencilerin akranları gibi, akranlarıyla birlikte gerekli destek hizmet sağlanarak kaynaştırma düzenlemelerinin oluşması hareketini başlatmıştır. 9- NORMAL GELİŞİM GÖSTEREN ÇOCUKLARLA GÖRME YETERSİZLİĞİ OLAN ÇOCUKLARDA GÖZLENEN GELİŞİM FARKLARI VEANNE BABALARA ÖNERİLER


    0-3 Yaş Grubu Çocuklarda Zihinsel Gelişim

    Normal Gelişim Gösteren

    Zihinsel gelişim; düşünme, anımsama, farklılıkları ayırt etme veya işitme, fikirler ve durumlar arasındaki ilişkileri belirleme ve problem çözme becerilerini içermektedir.

    0-3 yaş grubu çocuklardan beklenen en temel zihinsel gelişim basamakları aşağıda sıralanmıştır:
    • İkinci bir nesneyi eline almak için bir elindeki nesneyi diğer eline geçirir.
    • Kabın altına saklanan nesneyi bulur.
    • Vücut kısımlarından birini gösterir.
    • Benzer nesneleri eşleştirir.
    • Karalama yapar.
    • İstenildiğinde büyük ve küçüğü gösterir.
    • Üç rengi eşleştirir.
    • Ses çıkaran nesneleri isimlendirir.
    • Eylem içeren resimleri isimlendirir.
    • Geometrik şekilleri, resimleri ile eşleştirir.
    0-3 Yaş Grubu Görme Yetersizliği Olan Çocuklarda Zihinsel Gelişim

    Zihinsel gelişim açısından görme yetersizliği olan çocukların uygun kavram gelişimi sağlayabilme ihtiyacı onlara sunulan uyaranlarla aldıkları ipuçlarının doğruluğuna dayanır. Görme yetersizliği olan çocuk, çevresi hakkındaki bilgileri birinci derecede işitsel ve dokunsal süreçte öğrenir. Görme yetersizliği olan çocuğun zihinsel gelişimi daha yavaş ya da farklı şekilde gelişir.

    İşitme duyusu, bireye gerekli girdileri/bilgileri verir; ama işitme duyusu, görmeden daha ağır gelişir. Bunun sonucu olarak görme yetersizliği olan çocukların gelişim evreleri yavaş olur. Zihinsel gelişim açısından dokunma ve işitme ile sağlanan bilgiler görme duyusuna kıyasla daha fazla zaman aldığı için, daha yavaş bilgi sağlanır.

    Görebilen ve görme yetersizliği olan tüm bebekler için dokunma birincil bilgi kaynağıdır. İşitsel girdilerin/bilgilerin birincil kanal haline gelebilmesi için zaman gerekir. Bu nedenle ilk aylarda bebekle iletişimde mümkün olduğunca ona dokunmak ve yanında olmak ön plana çıkmaktadır. Görebilen bir çocukta kavramları oluşturmada görsel bilgi kullanımı oldukça önemli ve ilk sırada yer almaktadır. Görmeye kıyasla duyma daha kısıtlı bir değer taşımakta, dokunma ise uzaktaki çok büyük, çok küçük, kırılgan ya da tehlikeli objeler hakkında uygun deneyimler sunamamaktadır. Bu nedenle görme yetersizliği olan çocuklar daha fazla dokunsal ve işitsel deneyimlere ihtiyaç duymaktadırlar.

    Öneriler
    • Bebeğinizin yatağının üstüne ses çıkaran oyuncaklar (mobiller) asın. Dikkatini bu oyuncaklar üzerine çekmeye çalışın. Bebeğiniz büyüdükçe, mobili eli ile araması, mobile dokunması ve mobili hareket ettirmesi için elinden tutarak elini yönlendirin.
    • Bebeğinize şarkı söyleyerek, onunla konuşarak, yumuşak bir şekilde bebek masajı yapın.
    • Bebeğinizin ellerinin boş kalmasına izin vermeyin. Bebeğinize çıngırak, diş halkası ve sıkılınca ses çıkaran oyuncakların yanı sıra evde bulunan plastik kap, kaşık, mandal ve kutu gibi eşyaları da verin. Bunları tanıması, kavraması, elinden bırakması ve fırlatması için onu yönlendirin. Farklı yapı, büyüklük ve şekillerdeki nesneler, bebeğin oyundan sıkılmasını engeller, ilgisini çeker ve bu şekilde bebeğiniz yaşayarak ve etkin bir şekilde öğrenir.

    • Oyuncağın yada nesnenin nasıl kullanılacağını bebeğinizin elinden tutup yönlendirerek ona gösterin; bebeğinizi yapılanı tekrar etmesi için teşvik edin.

    • Önce kendi vücut kısımlarınıza, sonra da çocuğunuzun vücut kısımlarına (burun, ağız, kulak, saç, el ve ayak gibi) dokunarak isimlerini söyleyin, tekerlemeler söyleyerek çeşitli oyunlar oynayın.

    • Değişik sesler çıkaran nesneleri farklı yönlerde hareket ettirerek, bebeğinizin işitme duyusu yardımı ile başını yada vücudunu çevirerek bunları takip etmesini sağlayın.

    • Sizin gözetiminizde dolap ve çekmeceleri boşaltıp tekrar yerleştirmesine izin verin. Bu sırada ona eşyaların özelliklerini ayrıntıları ile anlatın.

    • Bloklar, farklı büyüklükte toplar ve iç içe geçen kutuların yanı sıra mandal, makara gibi farklı nesneler vererek bunları tanımasını sağlayın ve birlikte kutulara doldurma-boşaltma oyunları oynayın.

    • Bebeğinizle dolgu oyuncaklar, evcilik oyuncakları (oyuncak bardak, kaşık, ütü, bebek vb.) kullanarak çeşitli oyunlar oynayın.

    • İç içe geçen kutuları ve küpleri ne yaptığınızı ona anlatarak ve onun eli, sizin elinizi tutar konumda iken üst üste koyun ve daha sonra ondan devirmesini isteyin.

    • Basmalı, itmeli, parmaklarını kullanabileceği ve neden-sonuç ilişkisini görebileceği oyuncaklar hazırlayın.

    • Farklı dokularda ve boyutlarda değişik sesler çıkaran toplar ile oyunlar oynayın.

    • Farklı doku ve boyutlarda kağıtlar kullanarak, katlama, kesme, karalama ve temel çizgiler çizme çalışmaları yapın. Çeşitli kalınlıklarda ipler ile çizgiler ve geometrik şekiller oluşturarak bunları çocuğa tanıtın.

    • Çocuğunuzun rafya, kurdele, bant vb. yapıda malzemelere dokunmasına ve bunları kullanmasına izin verin.

    • Kumaş, karton, düğme, pamuk, zımpara vb. nesneleri farklı sayfalara yapıştırıp bu sayfaları birleştirerek kitap oluşturun.


    • 0-3 Yaş Grubu Çocuklarda Dil Gelişimi
    Normal Gelişim Gösteren

    0-3 yaş grubu çocuklardan dil gelişiminde beklenen en temel basamaklar aşağıda sıralanmıştır:
    • Başkalarının çıkardığı sesleri tekrarlar.
    • Hareketle birlikte verildiğinde basit komutları yerine getirir.
    • Nesne ve kişileri belirtmek için tek sözcüğü anlamlı bir şekilde kullanır.
    • Kendi üzerinde 3 vücut kısmını gösterir.
    • “Bu nedir?” sorusuna nesnenin ismi ile cevap verir.
    • İsteklerini anlatmak için sözcükler ve hareketleri birlikte kullanır.
    • “Nerede?” sorusuna cevap verir.
    • Tanıdığı çevre seslerinin isimlerini söyler.
    • Kendi ismi yerine “Ben, bana, benim” ifadelerini kullanır.
    • “Kim?” sorusuna isimle cevap verir.
    0-3 Yaş Grubu Görme Yetersizliği Olan Çocuklarda Dil Gelişimi

    Bebekler, yeni doğan döneminden itibaren sese tepki göstermeye başlarlar. Bu tepkiler duydukları seslerin anlamlarını bildiklerinden değil, şartlandıkları ve bu sesleri çok duydukları içindir. Bu gelişme, görme yetersizliği olan çocuklarda ilk somut kelimelere tepki göstermek şeklinde olmayabilir. Görebilen bir çocukta görsellik, görme yetersizliği olan bir çocukta ise ses önemlidir. Görme yetersizliği olan çocukların kendilerini yalnız hissetmelerini engellemek için düzenli olarak çeşitli sesler dinletilmelidir. Önemli olan nokta; radyonun sesinin sürekli açık tutulmamasıdır. Bu durum, çocuğun çevresiyle ilgilenmesine engel olabilmektedir.

    Görme yetersizliği olan çocuklarla konuşmak, eşyaların isimlerini söyleyerek, tanıtarak dokunmasını sağlamak, onunla oynamak, dil gelişiminde normal gelişmeyi sağlar. Çocuğun konuşmasına fırsat verilmeli ve kullandığı sözcüklerin anlamları zenginleştirilmelidir. Görme yetersizliği olan çocuklar, yüz ifadelerini ve hareketleri göremediklerinden dokunma duyusu duyguların ifadesini anlamada büyük önem taşımaktadır.

    Görebilen çocuklar anne babalarıyla göz kontağı kurabilir, onların yüzüne bakar ve gülümserler. Bu anne babanın etkileşimini pekiştirir. Anne-baba çocuğun ilgisini çeken nesneleri arayıp bulur. Onlar hakkında konuşur. Görme yetersizliği olan bebeklerin anne babalarıyla göz kontağı kuramaması nedeniyle iletişimde ve dolayısı ile jest ve mimiklerde azalma olur. Görme yetersizliği olan bebekler, dikkat çekmek için sözlü iletişim yerine ağlama, mızmızlanma davranışları gösterebilirler. Bu durumda anne-babaların ses tonlarını çok iyi kullanmaları ve dokunsal uyaranlarla bunu desteklemeleri gerekmektedir.

    Öneriler

    • Çocuğunuz ile anlaşılır cümlelerle, ismini kullanarak konuşmaya özen gösterin.

    • Çocuğunuzun konuşmasını genişletin. Örneğin; çocuğunuz “top” dediğinde siz, “evet, senin büyük/yumuşak topun” diyerek bahsedilen nesne veya olayların özelliklerine değinin.

    • Konuşurken ona yaklaşıp dokunun, bazen yüzünü yavaşça kendinize doğru çevirin.

    • Sesinizin tonunu değiştirin ve şarkı söyleyin. Bebek şarkıyı dinlerken ellerinizle onun ellerini kavrayarak şarkının ritmine göre el çırptırın.

    • Taklit etme yolu ile onun dikkatine, gülümsemesine ve çıkardığı seslere karşılık verin.

    • Bebeğinizi hareket ettirirken “hoop, hop” veya oyuncak araba ile oynarken “düüt, düüt” gibi sesler çıkarın.

    • Bebeğinize müzikli, sıkılınca veya sallanınca ses çıkaran oyuncaklar alın. Oyuncağın çıkardığı sesi sözel olarak tekrarlayın. (Örnek: Çın çın, pam pam, buu buu gibi).

    • Siz konuşurken, bebeğinizin sizin yüzünüze dokunmasına ve ağız hareketlerinizi hissetmenize izin verin.

    • Bebeğinize dolgu oyuncaklar verin ve bu oyuncaklarla birlikte oynayın. Önce kendi vücudunda, daha sonra oyuncak bebekte vücut kısımlarına dokunarak ve onun da dokunmasını sağlayarak bu kısımları isimlendirin.

    • Onu sıklıkla dışarı çıkarın ve onunla çevresinde duyduğu sesler, kokular ve hissettiği farklı durumlar (rüzgarın yüzüne vurması yada havanın nemli olması vb.) hakkında konuşun. Bebeğinizi çevredeki sesleri (kedi sesi, akan suyun sesi, rüzgar sesi, veya zilin sesi gibi) fark etmesi için teşvik edin. Bu sesleri taklit etmesini isteyin.

    • Çocuğunuzun evde yaptığınız etkinliklere katılmasına izin verin, onunla yaptığınız işler ve o gün planladığınız günlük işler hakkında konuşun.

    • Oyun ve konuşmada hareket içeren kelimeler kullanın ( Örneğin; oturalım mı?, yürüyelim mi? vb.).

    • Çocuğunuz birden sessizleştiğinde, çevredeki seslerden olayları anlamaya çalıştığını düşünerek ona bu sesleri dinlemesi için fırsat verin, daha sonra bu sesleri ve kaynağını açıklayın.

    • Çocuğunuzla karşılıklı oturun ve ellerinden tutup yönlendirerek blokları, kutuları üst üste koyma, yan yana sıralama, blokları sayma çalışmaları yaparak birlikte oynayın.

    • Çocuğunuza günlük yaşantısında karşılaştığı durum, nesne ve olayları içeren kısa hikayeler anlatın yada kasetlerden dinletin ve bu hikayeleri nesneler kullanarak canlandırın (alış-veriş yapma vb.)

    • Oyuncakları toplarken, tek tek dokunarak oyuncaklarının isimlerini söyleyin ve daha sonra çocuğunuzun da bu oyuncaklara dokunarak isimlendirmesini isteyin.

    • Çocuğunuzla birlikte müzik eşliğinde dans edin. Hızlı müzikle hızlı hareketler, yavaş müzikle yavaş hareketler yaparak, “hızlı-yavaş” kavramlarını öğrenmesine yardımcı olun.

    • Çocuğunuza bazı konu ve kavramları, çevre seslerini (“yağmur yağar, şıp şıp şıp” gibi) içeren şarkılar ve rontlar öğretin.

    • Çeşitli sesleri teybe kaydedin ve bu seslerin kaynağı olan nesneleri, çocuğunuza göstermeye çalışın. Çocuğunuzdan teypten duyduğu sesin kaynağı olan nesneyi bulmasını isteyin (Örneğin, köpek sesi-köpek maketi vb.).

    • Bebeğinizin sesin nereden geldiğini anlamasına, yardımcı olun.
    • Çocuğunuzun yeni ve farklı deneyimler kazanmasına fırsat tanıyın.
    • Çocuğunuza sorular sorun.
    • Çocuğunuzu soru sormaya cesaretlendirin.
    • Çocuğunuzla bebek diliyle konuşmaktan kaçının.
    • Çocuğunuzla diğer insanlarla iletişimi geliştirmeye yönelik oyunlar oynayın.
    • Çocuğunuza duygularınızı söyleyin.
    • Çocuğunuza konuşma ve dinleme duruşunu öğretin.
    0-3 Yaş Grubu Çocuklarda Fiziksel Gelişim

    Normal Gelişim Gösteren

    Çocuklar, çevrelerindeki nesneleri ve kendi vücutlarını keşfetmek için hareket ederler. Bu hareket kapsamında nesnelerle yapılan kavrama, tutma gibi etkinlikler çocukların nesneyi tanımasını ve vücut kısımlarını nasıl kullanacakları bilgisini kazanmalarını sağlar.

    0-3 yaş grubunda çocuklardan beklenen en temel fiziksel gelişim basamakları aşağıda sıralanmıştır:

    • Önündeki nesneye uzanır ve kavrar

    • Kollarından destek alarak yüzükoyun yatarken başını ve göğsünü kaldırır

    • Kendisini bir yere destekleyerek oturur
    • Emekler
    • El çırpar RESİM 2
    • 3 küple kule yapar
    • Pastel boya ya da kurşun kalem ile karalamalar yapar
    • Bağımsız yürür
    • Olduğu yerde çift ayak sıçrar
    • Sabit duran büyük topa tekme atar
    0-3 Yaş Grubu Görme Yetersizliği Olan Çocuklarda Fiziksel Gelişim

    Fiziksel gelişim, yukarıda da belirttiğimiz gibi; emekleme, tutunarak ayağa kalkma, tutunarak yürüme, yalnız başına yürüme vb. bir sıra izler. Görme yetersizliği olan bir bebek ancak kulak-el birlikte çalışmasını kurduktan sonra emeklemeye başlayacaktır. Bebeklerin emeklemeleri, çevrelerindeki işitsel ve dokunsal uyaranlara ulaşma çabasından kaynaklanır. Çevresinde duyduğu bir sesin kaynağına ulaşma becerisi ise birinci yılın sonuna doğru gelişebilecektir.

    Görme yetersizliğinden etkilenen çocuklarda duruş ve yürüyüş sorunları gözlenebilir. Bunların nedeni, yeterince hareket etmemekten dolayı kasların güçlenmeyişi ve anne-babaların düşüp zarar göreceğinden korkarak çocuklarına yürüme fırsatı vermemeleridir. Görme yetersizliği olan çocukların bedensel duruşlarında karşılaşılan problemler dengenin yetersiz olmasından ve kasların daha az güçlü olmasından kaynaklanmaktadır.

    Az görmeyle doğan çocuklar, hareket gelişimlerini özürle birlikte çevrelerini araştırma yoluyla geliştirmektedirler. Dolayısıyla az gören ve kör çocuklarda normal gelişim düzeyleri gecikebilir. Bu çocuklar yüzükoyun pozisyonunda uyumada zorlanabilirler. Sürünme ve emekleme aşamaları da gecikip, sıklıkla 2 yaşından sonra yürümeyi öğrenirler.

    Bebekler 4 aylık olduğunda uzandığı nesnenin görüntüsünü kavramaya başlar. Görme engelli çocuklar ise 11. aya kadar ses çıkaran oyuncaklara uzanmayabilirler. İşittiği sese doğru yönelerek oyuncağı almak, görerek almaya göre daha karmaşıktır. Onların dünyaları kollarının uzanabildiği alan kadardır. Dolayısıyla görme engelli çocuklar eşya kavramlarını dolambaçlı yollardan öğrenmek zorunda kalırlar. Bu bebekler ilk önce uzandıkları mevcut objelerin varlığını ve sesini anlamaya çalışırlar. Çünkü dokunarak ve işiterek eşya kavramını geliştirmede daha fazla zamana ihtiyaç duyarlar, dolayısıyla da gören çocuklara göre farkında olma fonksiyonlarını başarmada daha fazla zaman alabilir.

    Öneriler


    Fiziksel gelişim alanına yönelik öneriler, ince hareket gelişimi ve kaba hareket gelişimi olarak iki alt başlıkta ele alınmıştır. Kaba hareket gelişimi, çocuğunuzun baş, gövde, kol ve bacaklarını kullanma fırsatlarını; boynunu dik tutma, sürünme, emekleme, oturma, yürüme, sıçrama ve tırmanma gibi becerileri içermektedir. Bu alanda çocuğunuzu desteklemek için;
    • Çocuğunuzun yatış pozisyonunu sık sık değiştirin.
    • Gün içinde farklı zamanlarda (en az bir saat) bebeğinizi düzgün yüzeyde, yüzükoyun pozisyonda yatırarak onun yuvarlanması, oturması ve emeklemesi için gerekli hareketleri keşfetmesine yardımcı olun (Bu sürelerde yanında bulunun).
    • Bebeğinize banyo yaptırırken ve onu giydirirken kol-bacak ve gövdesine yumuşak egzersizler yaptırın.
    • Bebeğinizin fiziksel gelişimi hazır olduğunda, eşyalara tutunarak ayağa kalkabilmesi ve sıralayabilmesi için uygun ortamlar hazırlayarak onu yönlendirin.
    • Bebeğinizin ellerinden tutarak kısa süreli yürüme çalışmaları yaptırın. Beceri kazandıkça yardımınızı azaltın (tutunarak kalkabilen bebekler için).
    • Çocuğunuz destekle yürümeye ve nesneleri çekmeye hazır olduğunda, çocuğunuza araba, küçük sandalye vb. itilen çekilen oyuncaklar sağlayın.

    • Çok basit marangozluk (plastik) aletleri vererek belli deliklere, kalın plastik çivileri çakması için çocuğunuza model olun ve onu yönlendirin.

    • Bebeğinize dokunmadan önce onunla konuşun.

    • Bebeğinizi mümkün olduğu kadar sık hareket ettirin.

    • Bebeğinizi beslerken ona dokunun ve onunla konuşun.

    • Bebeğiniz yatarken ara sıra pozisyonunu değiştirin.

    • Bebeğiniz başını kaldırmaya çalışırken zilli bir topla, yumuşak bir balonla yada adını seslenerek ona yardımcı olun.

    • Bebeğinizle sık sık konuşun.

    • Bebeğinize farklı yüzeyler ve kumaşlara dokunması için fırsat verin.

    • Bebeğinize vücudunu tanıması için yardımcı olun.

    • Bebeğinize vücudunu hareket ettirmesi için yardımcı olun.

    • Bebeğinize kendi ellerini farkına varmasına yardımcı olun.

    • Bebeğinizin yatağının kenarına sesli oyuncaklar asın.

    • Bebeğinizin ellerine değişik eşyalara dokunması için rehberlik edin.

    • Bebeğinizin oturmasına yardımcı olun.

    • Bebeğinizin değişik mesafelerdeki oyuncaklara uzanmasına yardımcı olun

    • Çocuğunuzun bir amaca yönelik hareket etmesini isteyin.

    • Çocuğunuza emeklemesi için yardımcı olun.

    • Çocuğunuzun keşfetmesi için yerlere değişik oyuncaklar bırakın.

    • Çocuğunuz emeklemeyi başardıktan sonra emekleyerek merdiven çıkmasına cesaretlendirin.

    • Çocuğunuza ayakta durmayı öğretin.

    • Çocuğunuza ellerinden tutarak yürümesine yardımcı olun.

    • Çocuğunuza yürürken kol ve bacak hareketlerini fiziksel yardımla gösterin.

    • Çocuğunuz iterek hareket ettirebileceği büyük arabalardan çok hoşlanır. Bu tip oyuncaklar onun dengesini geliştirmeye de yardım eder.

    • Çocuğunuzun yürüyebileceği mesafeyi zaman içinde yavaş yavaş arttırın.

    • Çocuğunuza merdiven inip çıkmayı öğretin.


    İnce hareket gelişimi alanında, çocuğun ellerini kullanmayı öğrenmesi ve parmak hareketlerini geliştirmesi amacıyla rehberlik yapılır. Bu alanda çocuğunuzu desteklemek için;
    • Bebeğiniz sırtüstü yatarken ses çıkaran nesneleri hareket ettirerek bebeğin sesi takip etmesine yardımcı olun (Nesneyi sallayarak değişik yönlere doğru çevirin).
    • Bebeğinizin uzanabileceği uzaklığa toplar, bloklar veya çıngırak vb. ses çıkaran özellikte nesneler koyun. Yatağına tesadüfen temas edebileceği yerlere çeşitli nesneler asın. Bu nesneleri elden ele geçirebilmesi için onu destekleyin. Baş ve işaret parmağı ile kavraması için verdiğiniz küçük nesneleri yutma tehlikesine karşın mutlaka bebeğinizin yanında olun.
    • Büyük kaplar, yap bozlar, iç içe geçen renkli plastik kutular kullanarak yap-bozları kaplara doldurma ve devirerek boşaltma gibi oyunlar düzenleyin.
    • Çocuğunuzun arkasında durarak, eliniz çocuğunuzun elinin üzerinde onun hareketine yardımcı olacak şekilde; uzanma, kavrama, sallama, vurma, çekme-itme vb. etkinlikleri çalışın.
    • Çocuğunuza çeşitli boyutlardaki kutuları nasıl iç içe yerleştireceğini gösterin. Takmalı-sökmeli oyuncaklar vererek oynaması için teşvik edin, birlikte oynayın.


    0-3 Yaş Grubu Çocuklarda Sosyal Gelişim

    Normal Gelişim Gösteren

    Sosyalleşme becerileri, diğer insanlarla birlikte yaşamayı ve onlarla etkileşimde bulunmayı içeren davranışlardır. Sosyalleşme becerilerinin gelişimi, çocuğun kendi çevresinde uygun şekilde kabul görmesi, sorumluluk paylaşımı ve böylece özgüven duygusunun ve diğer alanlarındaki becerilerin gelişiminde ona katkıda bulunur.

    0-3 yaş grubu çocuklardan sosyal gelişim alanında beklenen en temel basamaklar aşağıda sıralanmıştır:
    • Yetişkinin gösterdiği ilgiye tepki olarak gülümser
    • Aynadaki görüntüsüne yada başka bir bebeğe doğru uzanır ve hafifçe vurur
    • “Ce-ee” oyununu taklit eder
    • Yetişkini taklit ederek ellerini “güle güle” anlamında sallar
    • Basit ev işlerinde yetişkini taklit eder (süpürmeye çalışır, yatak örtüsünü çeker, giysileri çamaşır sepetine atar)

    • Güldüren yada dikkati çeken hareketleri tekrarlar
    • Kitabı okuması veya paylaşması için yetişkine verir
    • Komut verildiğinde, bir başka odadan bir nesneyi getirip götürebilir
    • Yetişkin kıyafetleri ile “giyinme” oyunu oynar
    • Sevgi, kızgınlık, üzüntü, gülme vb. gibi duyguları sözel olarak ifade ederek anladığını gösterir
    0-3 Yaş Grubu Görme Yetersizliği Olan Çocuklarda Sosyal Gelişim

    Görebilen çocukların çoğu tarafından kendiliğinden öğrenilen günlük yaşam becerilerinin, görme yetersizliği olan çocuklara sistematik olarak öğretilmesi gerekmektedir. Küçük bir çocuğun sosyal ortamlarda kendini yeterli hissetmesi ve olumlu benlik geliştirmesi, uygun etkileşim kurma yollarına sahip olması ile sağlanabilir.

    Öneriler

    • Günlük bakımı sırasında, bebeğinizle aranızda neşeli, öğretici deneyimler içeren bir iletişim olmasına özen gösterin.

    • Bebeğinizle konuşurken yada oynarken, yüzünüzün onunla aynı seviyede olmasına özen gösterin ve yüzünüze dokunmasına izin verin.

    • Bebeğinize günde birkaç saat hafif, rahatlatıcı müzik dinletin. Hareketli müziklerde onun ellerini birbirine vurarak müziğe eşlik etmesini sağlayın.

    • Bebeğiniz yabancılara alışabilmesi için zaman zaman anne babanın yanında tanımadığı kişileri de görmelidir. Bu nedenle farklı ortamlara bebeğinizle birlikte katılmaya çalışın. Bu kişilerin bebeğinizle iletişim sürecini başlatmasına yardımcı olun.

    • Günlük yaşantı sırasında bebekten ayrılırken onu öpmek, el sallamak, geri dönüldüğünde onu kucaklamak, ‘merhaba' diyerek selamlamak sosyal becerilerin ve alışkanlıkların kazanılmasını destekleyecektir.

    • Bebeğinizi çaba ve başarılarından dolayı ödüllendirin. “Aferin”, “cici” gibi sözel ifadelerin yanı sıra alkışlama, kucaklama gibi ödüller de verin.

    • Bebeğinizin eğitimine ve bakımına tüm aile bireylerinin katılımını sağlayın. Bu durumun bebeğinizin sosyalleşmesinde büyük etkisi olacağını unutmayın.
    • Çocuğunuza yaşıtlarıyla, kendisinden küçük ve büyük çocuklarla oynama fırsatı sağlayın, birlikte oyun oynaması için onu cesaretlendirin. Çocuklarla oynayabileceği basit, müzikli oyunlar öğretin.
    • Çocuğunuza size yardım edebileceği küçük sorumluluklar verin.
    • Çocuğunuza kendi odasında veya evin diğer bölümlerinde oyun oynama fırsatı sağlayın (köşeler oluşturun ve bu köşelerde evcilik oyunu, hikaye okuma-anlatma, hareketli oyunlar oynama, müzik dinleme ve müzik aletlerini kullanma gibi etkinlikler gerçekleştirebileceği düzenlemeler yapın).
    • Çocuğunuzla günlük yaşantı ile ilgili oyunlar oynayın. Bu şekilde oyun ve oyun materyalleri aracılığıyla çocuğunuzla aranızdaki sosyal etkileşimi güçlendirebilirsiniz (Oyuncak bebeği yatırıp uyutma, saçını tarama, besleme ve giydirme vb.)
    • Çocuğunuza müzik dinleme alışkanlığı kazandırın. Onunla birlikte kollarını, bacaklarını, vücudunu neşeli ve ritmik bir şekilde hareket ettirebileceği şarkılar söyleyin.
    • Çocuğunuzun şarkı söylemesi, konuşma becerisinin ve ritm duygusunun gelişmesine yardımcı olacaktır. Şarkı söylemesinin yanısıra, yüksek-alçak sesler, hızlı-yavaş ritimler dinletin ve çocuğunuzun dikkatini bunlar arasındaki farka yöneltin.
    • Çevreyi tanıyabilmesi ve çevredeki sosyal ilişkileri tanımlayabilmesi amacıyla çevrenizde gezintiler yapın. Çocuğunuzun sosyal sözcükleri kazanabilmesi için ‘lütfen', ‘teşekkür ederim', ‘günaydın' ve ‘merhaba' gibi sözcükleri doğal yaşantılar sırasında sıklıkla kullanın.
    0-3 Yaş Grubu Çocuklarda Öz Bakım

    Normal Gelişim Gösteren

    Öz bakım davranışlarının gelişimi, çocuğun kabulünü arttırarak ailenin ve toplumun mutlu ve bağımsız bir bireyi olma çabasında çocuğa yardımcı olur.

    0-3 yaş grubunda çocuklardan beklenen en temel öz bakım gelişim basamakları aşağıda sıralanmıştır:
    • Anne/ baba tarafından tutulan bardaktan içer
    • İki elini kullanarak bardağı tutar ve bardaktan içer
    • Bağımsız olarak kaşıkla yemek yer
    • Düğmeleri çözüldüğünde pantolonunu çıkarır
    • Tuvalete gitme gereksinimini sözle veya hareketle ifade eder
    • Havlu verildiğinde ellerini yardımsız kurular
    • Ayakkabılarını çıkarır ve giyer
    • Taklit ederek dişlerini fırçalar
    • Hatırlatıldığında peçete kullanır
    • Çoraplarını çıkarır ve giyer
    0-3 Yaş Grubu Görme Yetersizliği Olan Çocuklarda Öz Bakım

    Banyo yapma, giyinme, yemek yeme ve tuvalet eğitimi, çocuğun günlük yaşamındaki temel etkinliklerdir. Her çocuğun, bu becerileri öğrenmek için hazır olduğu yaş değişiklik göstermektedir. Burada önemli olan; çocuğun yapamayacağını düşünerek onun yerine bunları yapmak değil, onun kendi ihtiyaçlarını karşılayabilir hale gelmesi için ona fırsat vermek ve yardımcı olmaktır. Başlangıçta eğitimci ya da anne-baba model olmalı ve etkinliği anlatmalı, daha sonra elini çocuğun elinin üzerine koyarak beceriyi yapmasında fiziksel olarak ona destek olmalı ve çocuk beceri kazandıkça bu desteği azaltmalıdır.


    Öneriler
    • Bebeğinizi biberonla beslerken onun da biberonu tutmasına fırsat verin. Daha ileri aylarda sizin gözetiminizde kendi başına biberonunu tutarak beslenmesi için onu teşvik edin.
    • Bebeğiniz sizin yedirdiğiniz katı yiyeceklere alıştıktan sonra, bebeğinizin eline sevdiği yiyeceklerden küçük parçalar vererek (verdiğiniz yiyeceğin özelliklerini tanımlayarak) yine sizin gözetiminizde yemesi için fırsat verin.
    • Bebeğinizin bardağı tutması, ileri aylarda da bardaktan su içmesi ve yardımla kaşığı ağzına götürmesi için ona yardımcı olun. Başlangıçta bardağa ya da kaseye çok az miktarda sıvı koyun.
    • Bebeğinizi giydirirken onunla ne yaptığınız, hangi giysisini giydirdiğiniz ve hangi vücut kısmına dokunduğunuz vb. hakkında konuşun.
    • Şapkasını, çoraplarını, bağları çözülmüş ayakkabılarını vb. giysilerini çıkarması için çocuğunuza fırsat verin.
    • Sizin gözetiminizde kendi yemeğini kaşık kullanarak yemesine fırsat verin.
    • Bağımsız olarak bardak, kaşık kullanması için fırsatlar sağlayın.
    • Dişlerini fırçalaması ve peçete kullanması için yemek sonrasında bunları yaptığınızı anlatarak ve bunlara ilişkin sesleri dinleterek ona model olun.
    3-6 Yaş Grubu Çocuklarda Zihinsel Gelişim

    Normal Gelişim Gösteren

    3-6 yaş döneminde soyut düşünme ve diğer karmaşık kavramların gelişimi gözlenir (Örneğin mekan, derinlik, uzay kavramları). Kavramlar, soyutlamalar ve sınıflamalar geliştirme, her çocuk için önemli zihinsel becerilerdir. Bu yaş grubundaki çocuklardan beklenen zihinsel gelişim basamakları aşağıda sıralanmıştır:
    • Küçük-büyük, ağır-hafif nesneleri isimlendirir
    • Sorulduğunda 10 vücut kısmını gösterir
    • Taklit ile 10 nesneyi sayar
    • 6 parçalı yap-bozu tamamlar
    • İstenildiğinde 3 rengi isimlendirir
    • Üç şekli isimlendirir (kare, daire, üçgen)
    • İnsan resmi çizer (baş, gövde, kollar ve bacaklar)
    • Nesneleri başka bir nesnenin önüne, arkasına ve yanına koyar
    • 3'e kadar olan kombinasyonları toplar ve çıkarır
    • Doğum gününü gün ve ayı ile söyler
    3-6 Yaş Grubu Görme Yetersizliği Olan Çocuklarda Zihinsel Gelişim

    3-6 yaş döneminde, soyut düşünme ve diğer karmaşık kavramların gelişimi hızlanmaktadır. Ancak görme yetersizliği olan çocuklar bu noktada yavaşlık göstermektedir. Çünkü görme yetersizliği olan çocuklar, bu bilgileri diğer kişilerin kendileri için yapmış oldukları tanımlamalardan elde etmek zorundadırlar. Gelişim basamaklarında ve soyut kavramların kazanılmasında öncelikle bir genel kavram oluşmaktadır. Gelişim aşamasında görme yetersizliği olan çocukların görme duyusu dışında sağlayacakları ipuçları çok önemli olduğundan, bunlar sağlanmadığı takdirde gelişimsel gerilikler gözlenebilir.

    Bu dönemde oyun, kavram gelişimini sağlamak açısından önemlidir. Zihinsel gelişim, merakı keşfetme, neden-sonuç ilişkisi oyun ortamında daha kolay, daha kalıcı ve eğlenceli bir şekilde çocuğa kazandırılabilir. Çocuklar, keşfedici oyunlarla problem çözme becerisini de kazanmaktadırlar( İpe farklı renklerde çamaşır asma gibi).

    Taklit, becerilerin öğrenilmesinin önemli bir yoludur. Görme yetersizliği olan bebekler, taklit becerilerini diğer kişilerin beden hareketlerini kendilerinin üzerinde bırakmış oldukları duygular çerçevesinde ortaya koyabilirler. Bu nedenle dokunsal deneyimlerin artırılması çocuğun taklit becerisini, dolayısı ile de zihinsel gelişimi destekler.

    Görme yetersizliği olan bir çocuk kavramları oluşturma sürecinde, daha çok işitme ve dokunmaya bağlı kalacağından tüm kavramların dokunsal yada işitsel yaşantıyla öğretilmesi gerekmektedir. Bu alanda çocuğunuzu desteklemek için;


    Öneriler
    • Çocuğunuza ev ortamında tüm odaları gezdirin ve bu odaların özellikleri hakkında sözel olarak ayrıntılı bilgi verin.

    • İki nesne arasındaki farklılıkları ifade etmesi üzerinde çalışın.

    • İki tane birbirine benzeyen, bir tane benzemeyen nesneden oluşan bir nesne grubundan, aynı nesneden birini çocuğa verin. Elindeki nesnenin diğer nesnelerden hangisine benzediğini dokunarak bulmasını isteyin.

    • İki tane benzer, iki tane farklı nesneden oluşan bir nesne grubunun içinden çocuğa iki farklı nesne verin. Elindeki nesneleri benzerleri ile eşleştirmesini isteyin.

    • Çocuktan nesneleri, işlevlerine ve değişik özelliklerine göre sınıflandırmasını isteyin. Örneğin çatal, kaşık yemek yememiz için gerekli bir araçtır. Metal kaşık, plastik kaşık vb. sınıflandırılması gibi.

    • Yaprak, kozalak, taş, dal parçaları, kuş tüyü vb. nesneleri toplayarak biriktirmesine izin verin. Bu nesnelerin özellikleri hakkında çocuğunuzla konuşun.

    • Çeşitli nesnelere çocuğunuzun dokunmasına izin vererek, bu nesnelerin sayıları (az yada çok oluşları), nasıl kullanıldıkları ve benzer olup olmadıkları hakkında onunla nesnenin tüm özelliklerini açıklayarak konuşun. Ona nesneyi tanıması için zaman tanıyın.

    • Çocuğunuza değişik dokuda nesneler vererek bunları keşfetmesi için fırsat yaratın. Örneğin; yumuşak, sert, pürüzlü, kaygan, ıslak nesneler verin. Bu nesnelerin özelliklerini ve dokunulunca verdiği hissi, çocuğunuzun anlayacağı dilde tanımlayın.

    • Bebeğiniz ile çevreye gezintiler yaparken, onun nesnelere dokunmasına izin vererek, büyük-küçük, sıcak-soğuk, içinde-dışında gibi kavramları doğal ortamda öğrenmesini sağlayın.

    • Çocuğunuzun çevresinde tanıdığı nesnelerin şekillerini kartona çizip keserek, bu şekillerin etrafında parmaklarını gezdirmesine fırsat verin. Şeklin özelliklerini anlatın (şeklin bu kısmı, yuvarlak yada sivri vb.).

    • Aynı şekilleri farklı malzemeler kullanarak ikişerli setler olarak hazırlayın. Çocuğunuzdan bunlara dokunarak aynı malzeme ile yapılmış olanları eşleştirmesini isteyin.

    • Farklı şekilleri tek bir malzeme kullanarak ve her şekilden iki tane olacak şekilde hazırlayın. Çocuğunuzdan aynı şekilde olanları eşleştirmesini isteyin.


    3-6 Yaş Grubu Çocuklarda Dil Gelişimi

    Normal Gelişim Gösteren

    3-4 yaşlarındaki çocuklar, kelime dağarcıklarını hızla geliştirirler. Hem yeni sözcükler öğrenir, hem de daha önce öğrendikleri sözcükleri daha esnek kullanmaya başlarlar. Duygularını, düşüncelerini, ilişkilerini anlatabilirler. Kız çocukları, erkek çocuklara göre dili daha erken dönemde ve daha becerikli bir şekilde kullanırlar. 5-6 yaşlarındaki çocukların dil kullanımı, bir yetişkininkine benzer, sosyal etkinliklerde konuşma artmaktadır.

    3-6 yaş grubundaki çocuklardan beklenen dil gelişimi basamakları aşağıda sıralanmıştır:
    • Sorulduğunda ismini ve soyadını söyler.
    • Sık kullanılan nesnelerin nasıl kullanıldıklarını anlatır.
    • İki olayı oluş sırasına göre anlatır.
    • Birleşik cümleler kullanır (Topa vurdum ve yola kaçtı).
    • Karmaşık cümleler kullanır (Benden gelmemi istedi çünkü .....).
    • Telefon numarasını ve adresini söyler.
    • En çok, en az ve birkaçı gösterebilir.
    • Günlük deneyimlerini anlatır.
    • “Neden?” ve “Nasıl?” sorularına açıklama ile cevap verir.
    • Sözcükleri tanımlar.
    3-6 Yaş Grubu Görme Yetersizliği Olan Çocuklarda Dil Gelişimi

    Konuşmaya yeni başlayan görme yetersizliği olan çocuklar konuşmalarında bir takım cümleleri anlamsız şekilde tekrar ederler. Bunun nedeni, çocuğun saatlerce televizyon karşısında oturması gibi, iletişim anlamı taşımayan dil yaşantılarına maruz kalmasıdır. Burada işitsel uyarım vardır, ancak çocuk için anlamlı işitsel girdiler/bilgiler yoktur. Bunun yerine az sayıda da olsa çocukla iletişim içindeyken ona dile ilişkin girdiler/bilgiler vermek, dil gelişimi açısından yararlıdır. Görme yetersizliği olan çocuklarda dil gelişimini desteklemek için çocuğun istek ve ihtiyaçlarını tahmin etmek yerine onun ifade etmesini beklemek, dokunduğu nesnelerin isimlerini söylemek, bunlarla ilgili konuşmak, çocuğun yaptığı hareketleri betimlemek ve kavramları anlatmak yerine doğrudan yaşantılar sağlamak gerekmektedir.

    Öneriler
    • Çocuğunuzun yanında olmadığınız zamanlarda yemek yeme, tuvalet vb. ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için bunları ifade etmesini öğretin.
    • Onu yeni yerlere götürün. Yaptıklarınız, gördükleriniz ve duyduklarınız hakkında konuşun.
    • Her çeşit dilbilgisi hatasının doğrusunu, doğal ortamda tekrarlayın.
    • Karışık ve anlaşılamayan konuşmaları, ona anlayabileceği düzeyde ve özellikle işitsel ve dokunsal tanımları kullanarak açıklayın.
    • Telefon çaldığı zaman telefona bakması, sizi çağırması ve tanıdık kişilerle konuşması için fırsatlar verin.
    • Kısa süreli olmak koşuluyla çocuğunuzun eğitici ve dinleyerek anlayabileceği televizyon programlarını ve reklamları takip etmesine izin verin.
    • Çocuğunuza gittiğiniz yerlerde duyduğu sesleri farketme fırsatı verin. Daha sonra bu sesleri birlikte dinleyerek geçmiş yaşantılar hakkında konuşun.
    • Çocuğunuzun sesleri eşleştirebilmesi için, farklı yapıdaki kutuların içine nohut, mercimek vb. nesneler koyun ve ağzını açılamayacak şekilde yapıştırarak kapatın. Ses çıkaran bu materyallerden iki set hazırlayın. Bunlardan birini sallayarak sesini çocuğunuza dinletin ve ondan bu materyal ile aynı sesi çıkaran materyali bulmasını isteyin. Başlangıçta siz model olun, materyali gösterin ve çıkardığı sesi sözel olarak tanımlamaya çalışın.
    • Çocuğunuza ve arkadaşlarına hikayeler anlatın. Hikayeyi anlattıktan sonra çocuklarla, hikaye hakkında konuşma, hikaye ile ilgili soruları cevaplama, hikayeyi tamamlama, dramatize etme, yeni hikayeler yaratma gibi faaliyetler yapın.
    • 5-6 yaşındaki çocuğunuzla aynı sesle başlayan sözcükleri söyleme oyunu oynayın. (Örneğin “E” sesi ile başlayan kelimeleri söyleme) (Yetişkin: Elbise, Çocuk: Ev vb.)
    • Çocuğunuzla “Bana tersini söyle” oyununu oynayarak zıt kavramları öğretmeye çalışın. (Örneğin; Yetişkin: Bana büyüğün tersini söyle, Çocuk: Küçük)
    • Çocuğunuza gelecek zaman ifadelerini kullanarak cevap verebileceği sorular sorun.
    • Çocuğunuza telefon numaranızı, adresinizi öğretin.
    • Bu dönemde de çocuğunuza gelişimini destekleyici, sizinle ve diğer çocuklarla birlikte oynayabileceği oyuncaklar sağlayın (evcilik oyuncakları, tamir aletleri, mekanik oyuncaklar, legolar, kavram oyuncakları, boncuklar, çiftlik oyuncakları vb).
    • Özellikle sosyal yaşantı sırasındaki deneyimlerini oyunlarına transfer edebilecekleri materyaller sağlayın(Örneğin evcilik oyunundaki tencere, tabak, çatal, bardak vs.gibi). Çünkü misafir ağırlayan annesini gören bir çocuk; oyununda annesinin kullandığı materyallere ihtiyaç duyacaktır. Doktor aletleri, tamir aletleri, evcilik oyununda kullanılan eşyalar vb. oyuncaklar, çocuğun bu ihtiyacını karşılayacaktır. Bu malzemeleri alarak çocuğunuza sunabileceğiniz gibi evde kullanılmayan, çocuk için tehlike yaratmayacak eşyaları da çocuğunuzun ihtiyacına göre ona sunabilirsiniz.
    3-6 Yaş Grubu Çocuklarda Fiziksel Gelişim

    Normal Gelişim Gösteren

    3-6 yaş dönemi fiziksel gelişim açısından çocukların “temel hareketler döneminde” bulundukları yaşlardır. Temel hareketler döneminde kazanılan beceriler; koşma, atlama, sıçrama, sekme, yakalama, fırlatma, topa ayakla vurma gibi becerilerdir. Bunlar, tüm çocuklarda gözlenebilen ortak özellikler ve yaşam için gerekli becerilerdir.Temel hareketlerin gerçekleşmesi ve gelişmesi için olgunlaşma kadar çevresel ve bireysel etkenler de önemlidir. 3-6 yaş grubundaki çocuklardan fiziksel gelişim alanında beklenen basamaklar aşağıda genel olarak sıralanmıştır:
    • Parmak ucunda yürür
    • Ayak değiştirerek merdivenleri çıkar
    • İki eliyle topu yakalar
    • 4-8 saniye yardımsız tek ayak üzerinde durur
    • Denge tahtasında yürür
    • 2-3 parçalı oyun hamurundan şekilleri birleştirir
    • Ev, insan, ağaç gibi tanınabilir basit resimler çizer
    • Basit şekilleri keser ve yapıştırır
    • Kalemtıraş kullanır
    • Koşarken yerden nesneleri alır.
    3-6 Yaş Grubu Görme Yetersizliği Olan Çocuklarda Fiziksel Gelişim

    Görme yetersizliği olan çocuklarda çevrenin etkisiyle olgunlaşma düzeyi değişken olabilir, bu da hareketlerin kazanılma sırasını, hızını ve düzeyini yavaşlatabilir. Bu alanda yapacağımız yoğun çalışmalar ve egzersizler ile çocuğun yaşının gerektirdiği gelişim düzeyine ulaşması sağlanabilir.

    Doğuştan görme engelli çocukların hareket gelişimleri gecikmektedir. Bunun nedeni; oyun ve aktiviteler sırasında eşyalara uzanma ve bulmada problem yaşaması, her iki elini vücudunun önünde bir araya getirmede zorluk, hareket sırasında görsel uyaranların olmaması ve çocukların çevreden aldıkları uyaranların eksik olmasıdır.

    Görme engelli çocuklar genelde gören yaşıtları gibi aynı zamanlarda emekleyemez ve yürüyemezler. Kas zayıflıkları nedeniyle fizik tedaviye ihtiyaç duyarlar. Bazı görme özürlü bebeklerde beyin özürlerinin de bulunması fizik tedavi almalarını gerektirir.

    Öneriler:

    • Çocuğunuzun temel hareket becerilerini olgunluk düzeyinde başarabilmesi için çocuğa deneyim sağlayacağı düşünülen; asker gibi yürüme, parmak ucunda yürüme, yuvarlanan topa tekme atma, öne takla atma, tek ayak üzerinde sıçrama, çizgi çalışmaları ve kağıt katlama vb. değişik uygulamalar yaptırın.

    • Tekmelemek için büyük deniz topları, fırlatma ve yakalama için küçük toplar vererek onunla oynayın.

    • Sandalye veya koltuğa tırmanıp yanınıza oturması için ona yardım edin.

    • Çocuğunuzun koordinasyon gelişimine yardımcı olması için; sandalye, üç tekerlekli bisiklet, oyuncak araba, sallanan at, salıncak vb. oyun araçlarını kullanmasına fırsat verin.

    • Çocuğunuzu sık sık çocuk bahçesine götürerek sallanma, tırmanma, kayma, dengede yürüme, merdiven inme-çıkma vb. etkinlikler yapmasına fırsat verin.

    • Bir kutu veya sepet içine oyuncaklarını, küçük eşyalarını doldurup boşaltmasını sağlayın.

    • Masa yada muşamba üzerinde oyun hamuru (plastrin) ile sıkma, yuvarlama ve değişik şekiller yaratma denemeleri yapmasına fırsat verin.

    • Ev dışı oyun alanlarında oynayabilmesi için özellikle kum havuzu bulunan yerleri tercih edin ve yanınızda kova, kürek, tırmık, elek gibi kum oyuncakları bulundurun.


    3-6 Yaş Grubu Çocuklarda Sosyal Gelişim

    Normal Gelişim Göster en

    Üç yaşından itibaren oyun çağına giren çocuk, hareket becerilerinin de gelişmesiyle çevre üzerinde egemenlik kurmaya ve bunu giderek genişletmeye başlar. Artık çevresinde kendisinden bağımsız bir dünyanın varlığını ve kendisinin o dünya içinde bir birey olduğunu kabul etmiştir. Bu evrede çocuk, kendine özel ayrı bir benlik ve cinsiyet duygusu geliştirmeye başlar. Kuralları ve beklemeyi öğrenir, arkadaş seçimlerini kendi yapmaya başlar. Beş yaşına geldiğinde ise, artık yaşadığı kültür çevresine uyum göstermeyi başarır. Altı yaşında çocuk bazı sorumlulukları almaya ve grup oyunlarından hoşlanmaya başlar.

    3-6 yaş grubundaki çocuklardan beklenen sosyal gelişim basamakları aşağıda genel olarak sıralanmıştır:
    • Diğer çocukların hareketlerini taklit ederek kurallara uyar.
    • Telefona cevap verir, yetişkini arar veya tanıdığı kişilerle telefonda konuşur.
    • Daha büyük bir çocuk tarafından yönetilen grup oyunlarının kurallarına uyar
    • Zorluk çektiği zaman yardım ister (banyoda ya da içecek alırken).
    • Başkalarına ait olan nesneleri kullanmak için izin ister.
    • Kendisi ile ilgili duyguları ifade eder: kızgınlık, mutluluk, sevgi
    • Başkalarına oyunun ya da etkinliğin kurallarını anlatır.
    Yetişkin rollerini taklit eder.
    • Kendi arkadaşlarını seçer.
    • Kukla kullanarak yada kendisi rol alarak öykünün bir kısmını canlandırır.
    3-6 Yaş Grubu Görme Yetersizliği Olan Çocuklarda Sosyal Gelişim

    Görme yetersizliği olan küçük çocuklara, konuşurken diğer kişiye bakma ve dikkat etme, başkalarını oyuna katılmaları için davet etme, birisi ile karşılaştıklarında önce o kişi ile el sıkışmalarını öğretme, onların akranları tarafından daha fazla sosyal kabul görmelerine yardımcı olur. Çocuğa sosyal etkileşimlerinde gösterebileceği davranışları öğretme ve bunları yerleştirme, uygun olmayan davranışlarını ortadan kaldırma, çocuğun kendini güvenli ve yeterli hissetmesini sağlayarak sosyal gelişimini olumlu yönde etkileyen yaklaşımlardır.

    Öneriler

    • Çocuğunuzun olumlu davranışları kazanabilmesi için ona doğru model olmalısınız. Bu nedenle ondan yapmasını beklediğiniz olumlu davranışlar için (“Lütfen” ifadesini kullanmak, teşekkür etmek, özür dilemek, izin istemek gibi) ona model olun ve bu davranışların nedenini ona açıklayın.

    • Çocuğunuza başarabileceği sorumluluklar verin (Örn: Masa hazırlanırken masaya tuzluk götürmesini istemek gibi). Çocuğunuz başarılı olduğunda veya kendisinden beklenen davranışı yerine getirdiğinde uygun ödüllerle onu ödüllendirin.

    • Çocuğunuz yanlış davranışlarda bulunduğunda; hoşlandığı etkinlikleri kısıtlayarak ve bunu neden yaptığınızı ona anlayabileceği şekilde anlatarak bu davranışını tekrarlamasına engel olun.

    • Çocuğunuzun doğruları deneme-yanılma yoluyla öğrenmesine fırsat verin. Bazen yanlış yapmasına sabır gösterin, yanlışını fark etmesini ve düzeltmesini sağlayın.

    • Problem durumlarında çocuğunuzu dinleyin. Onu dinlediğinizi ve anladığınızı ona hissettirin.

    • Çocuğunuzun cinsellikle ilgili sorularına onun anlayabileceği şekilde cevap verin.

    • Çocuğunuzu ilgilendiren bütün konularda kararı onunla birlikte verin. Hangi yaşta olursa olsun, her fırsatta onun fikrini sorun.

    • Çevreye gezintiler yaparak çevreyi gözlemlemesini ve sosyal kuralları yaşayarak öğrenmesini sağlayın (alış veriş yapmak, eğlenmek vb.).

    • Çocuğunuzla yapamayacakları üzerine değil, yapabilecekleri üzerine konuşun.


    3-6 Yaş Grubu Çocuklarda Öz Bakım

    Normal Gelişim Gösteren

    3-6 yaş grubunda sosyal gelişimdeki hızlı ilerleme ile beraber çocuğun akranları tarafından kabulü büyük önem kazanmaktadır. Çocuğun kendi ihtiyaçlarını kendisinin karşılaması, temiz ve yaşına uygun giyinmesi, yemek yeme etkinliği sırasında yaşından beklenen davranışları göstermesi bu kabulün düzeyini arttırmaktadır. Bu yaş grubundaki çocuklardan Kendine bakım aktivitelerinin gelişimi alanında beklenen basamaklar aşağıda genel olarak sıralanmıştır:
    • Kendi kendine yemeğini yer.
    • Sözel komutlar verildiğinde dişlerini fırçalar.
    • Kendi giysisinin düğmelerini açar ve ilikler.
    • Masayı toplar.
    • Ellerini ve yüzünü yıkar.
    • Yiyecekler için uygun araç-gereçleri kullanır.
    • Zamanında tuvalete gider, soyunur, kendini siler, tuvaletin sifonunu çeker ve yardımsız giyinir.
    • Saçını tarar ya da fırçalar.
    • Ayakkabılarını giyer ve bağlar.
    • Haftalık ev işlerinden birinden sorumludur ve istenildiğinde bunu yapar.

  3. Alt 09-16-2008, 19:23 #3
    alptraum Mesajlar: 38.107
    Blog Başlıkları: 28
    3-6 Yaş Grubu Görme Yetersizliği Olan Çocuklarda Öz Bakım

    Görebilen çocuklar özbakım alanındaki becerilerin çoğunu, çevrelerindeki günlük yaşam etkinliklerini gözleyerek kendiliklerinden öğrenmektedirler. Görme yetersizliği olan çocuklar ise; bu becerileri kendi başlarına kazanamazlar. Bu nedenle çocuklara bu becerilerini geliştirebilmeleri için gerekli destek verilmeli, ancak özellikle bu yaş döneminde çocuğun tüm bunları tek başına yapma isteği ve sosyal kabulü için bunun gerekliliği dikkate alınarak ihtiyaç duyduğu düzeyde yardımda bulunulmalıdır. Ayrıca, çocuklara uygun malzemeler verilmeli, yeterli zaman tanınmalı, onlara karşı sabırlı olunmalı ve çabaları mutlaka ödüllendirilmelidir.

    Öneriler
    • Kendine ait eşyaları, giysileri, oyuncakları düzenli bir şekilde kullanması için onu yönlendirin. Örneğin; dolabı için birlikte bir düzenleme yapın ve giysilerini ya da oyuncaklarını özelliklerine göre bu sınıflandırmaya uygun olarak yerleştirmesine yardımcı olun.
    • Çocuğunuza kıyafetlerin isimlerini öğretin.
    • Çocuğunuzun arkasında durarak ona giyinmeyi öğretin.
    • Çocuğunuzun kıyafetlerin doğru tarafını bulabilmeleri için etiket, çarpı işareti veya düğme gibi bir işaret koyun.
    • Çocuğunuzun daha kolay giyinebilmesi için cep, düğme yada fermuar gibi kısımların yerlerini göstererek ipuçları verin.
    • Çocuğunuzdan giyinme ve soyunma sırasında size yardımcı olmasını isteyin.
    • Çocuğunuzu giydirirken ve soyarken ne yaptığınızı ona anlatın.
    • Zamanla yardımı azaltın ve çocuğunuz kendi kendine giyinip soyunabilir hale gelsin.
    • Çocuğunuz giyinmeden önce soyunmayı öğrenecektir.
    • Çocuğunuza kıyafetlerini belirli bir düzen içinde yerleştirmeyi öğretin.
    • Çocuğunuza yemek saatinde seçenekler sunarak onun farklı tat, koku ve yapıdaki besinleri tanımasını ve yiyecek seçimi konusunda karar verme sürecine katılmasını sağlayın.
    • Çocuğunuzun mutfakta bulunan yiyecek paketlerini açmasına, yıkanmış tabak ve bardakları yerleştirmesine, meyveleri yıkamasına, sandviç hazırlamasına, yemek hazırlarken malzemeleri karıştırmasına fırsat verin.
    • Çocuğunuzun çeşitli gıdalarla dengeli beslenmesine özen gösterin.
    • Çocuğunuzun ellerini biberonun üzerine yerleştirerek içmesine yardımcı olun.
    • Çocuğunuzu beslerken ona ne yedirdiğinizi söyleyin.
    • Çocuğunuzun kaşığı tutmasına yardımcı olun.
    • Çocuğunuza yiyeceklere dokunmasına ve tatmasına izin verin.
    • Çocuğunuza kendi kendine beslenmeyi öğretirken arkasına oturun ve ellerinizi onun elleri üzerine koyup rehberlik edin.
    • Çocuğunuz yemeğini kendisi yerken kenarları yüksek bir tabak kullanmaya dikkat edin.
    • Banyo zamanı, çocuğunuzun sırtı hariç diğer vücut kısımlarını yıkayabilmesine fırsat verin.
    • Sık aralıklarla tuvalete götürerek tuvalet eğitimi vermeye çalışın.
    7-11 Yaş Grubu Çocuklarda Zihinsel Gelişim

    Normal Gelişim Gösteren

    Okul yılları olarak adlandırılan geç çocukluk dönemidir.
    • İlkokul yıllarına denk gelen bu dönemde ben merkezci konuşma ve düşünce önemli ölçüde azalır.
    • Çocuk zihinsel güçlüklerin üstesinden gelmeye başlar.
    • Problemlere mantıklı çözümler getirir, kuralları anlayabilirler, çoğunlukla somut nesneler üzerinde düşünürler.
    • Sıralama, sınıflandırma ve karşılaştırma işlemleri için şemalar geliştirirler. Nesneleri sınıflandırabilirler.
    • Soyut kavramları anlamakta zorluk yaşarlar.
    7-11 Yaş Grubu Görme Yetersizliği Olan Çocuklarda Zihinsel Gelişim

    Görme yetersizliği olan çocuklar ilkokula geldiğinde mantıklı bir düşünce sisteminden yoksun olurlar. Çevre koşulları ve uyarıcıların yetersiz oluşu nedeniyle henüz sezgisel düşünce basamağında bulunup eşyaları ve nesneleri tek boyut üzerinde düşünürler. Eşyaların ve nesnelerin ağırlık ve hacim değişmezliğini, korunum ilkesine bağlı bir biçimde düşünme yeteneğinden yoksundurlar. Çocuğun gelişimine uygun eğitim ortamları planlanıp desteklendiğinde, işitme ve dokunma duyularını kullanarak nesnelerin fiziksel yapısında miktar, hacim, sayı vb. özelliklerinde değişme meydana gelmeyeceğini anlarlar.

    Çocukların zihinsel yapıları, problemleri zihinsel olarak çözebilecek olgunluğa gelse bile bu dönemde bir problemin çözülmesi somut nesnelerle bağlantılıdır. Anne-babalar ve eğitimciler uygun model olup nesneleri somut olarak tanıtabilirlerse karmaşık problemleri çözmede iyi bir rehber olabilirler.

    Öneriler

    • Çocuğun anlayabileceği somut ifadeler kullanın (Ağaç gibi, ev gibi ifadeler).

    • Basit ve anlaşılır kurallar koyun.

    • Çocuğun istek ve ihtiyaçlarını uygun koşullarda ve zamanında karşılayın.

    • Çevresindeki olgu ve olayların farkında olabilmesi için yaşantılar kazandırın.

    • Derslerinde, çocuğun yetersiz kaldığı konularda, gerektiği kadar yardım edin.

    • Gereksiz bilgilerle çocuğun ilgisini dağıtmayın.

    • Öğrendiği bilgileri pekiştirmesi için sorular sorun. Tekrar yaptırın. • Temel kavram ve becerileri öğrenmesi için planlı bir eğitim ortamı düzenleyin.

    • Odasını toplama alışkanlığı kazandırın.

    • Kıyafetlerini kendisinin seçmesine izin verin.

    • Küçük alışverişler yapmasına izin verin.

    • Sorumluluklar vererek davranışlarını izleyin, olayların başlangıç ve sonucunu birlikte değerlendirin.

    • Basit problemleri çözmesine izin verin.


    7-11 Yaş Grubu Çocuklarda Dil Gelişimi

    Normal Gelişim Gösteren

    Dil insanların duygu, düşünce, tutum ve kültürel değerlerini öğrenmede önemli bir iletişim aracıdır. Bu dönemde çocuğun konuşmasında belirgin gelişmeler görülür.
    • Daha önce iletişimde kendine dönük olan çocuk bu dönemde sosyalleşir diyalog kurmaya başlar.
    • Okul çağında çocuklar bilgi almak amacıyla soru sorar. Sordukları soruların bir kısmı merakı gidermek bir kısmı da iletişim kurmak amaçladır. Bu dönemde “niçin, ne, nasıl” soruları çok sorulur.
    • İlk okul döneminde çocuk daha uzun ve karmaşık cümleler kurmaya başlar.
    • Sözcük dağarcığı genişler ilk okul beşinci sınıfı bitiren bir çocuğun yaklaşık 50.000 sözcük bildiği varsayılır. Sözcük sayısında ki artışa rağmen kelimelerin anlamlarını tam olarak bilemezler.
    7-11 Yaş Grubu Görme Yetersizliği Olan Çocuklarda Dil Gelişimi

    Görme yetersizliği olan çocukların görsel uyarıcılardan yeterince yararlanamaması taklit ve ifade gücünü azaltır. Oluşan bu farkı diğer duyularını yoğun bir şekilde kullanarak telafi eder. Yine görsel girdilerin yetersizliğinden dolayı çevresinde olan olayların ipuçlarını yakalaması konusunda zorlanacağından, olayların nedenleri ve sonuçları hakkında bilgi sahibi olması zorlaşır. Bu nedenle görme engelli çocuklara çevresinde olan olayların nedenleri oluş şekilleri ve sonuçları hakkında betimleme yapılarak bilgi verilmeli, olayları detaylarıyla anlatması için ortam yaratılmalıdır.

    Öneriler
    • Çocuğun istek ve ihtiyaçlarını kendisi ifade etmeden karşılamayın.
    • Dokunma duyusunu geliştirecek oyunlar oynamasına fırsatlar verin.
    • Çocuğun dokunduğu nesne ve objelerin isimlerini söyleyerek ilgili açıklamaları yapın.
    • Çevresinde bulunan nesnelerin ve objelerin isimlerini doğru ve düzgün olarak ifade etmesini sağlayın.
    • Kavramlarla ilgili yaşantılar edinmesini sağlayın.
    • Çocuğun söylediklerini dinleyerek uygun tepkilerde bulunun.
    • Konuşma bozukluğu olan çocuğa sabırla davranın ve söylemek istediğini bitirmesine izin verin.
    • Çocuğun ilgi duyduğu konularda konuşma ortamı yaratın.
    • Kendisiyle ilgili yaşantılarını (aile, okul, çevre) anlatması için ortam sağlayın.
    • Dilini doğru kullanması için sesli hikaye kasetleri dinletin.
    • Çocuğun kelimeleri doğru ve düzgün telaffuz edebilmesi için çocuğunuza model olun.
    • Kitap okuma alışkanlığı kazandırın (çocuğun yanında kitap okuyarak ona örnek olabilirsiniz. İlgisini çeken konularda kitaplar alarak okumasını sağlayın).
    • Uygun olan çocuk programlarını dinletin.
    • Dinlediklerini ifade etmesini sağlayın.
    7-11 Yaş Grubu Çocuklarda Fiziksel Gelişim

    Normal Gelişim Gösteren

    Bebeklik ve okul öncesi dönemlerde olduğu gibi bu dönemde de çeşitli değişiklikler, gelişmeler meydana gelir. Geç çocukluk döneminde çocuk, bireyselleşmenin adımlarını atarak bir birey olarak toplumda yer almaya başlar.

    İlkokulun ilk üç sınıfında çocukların büyümesinde gittikçe yavaşlama görülmektedir. Doğuştan gelen ve ilk çocukluk yıllarında da devam eden erkek çocukların, kız çocuklarına kıyasla biraz daha iri görünmeleri bu sınıflarda da devam eder. Bu dönemde ağırlık artışı da boy uzaması gibi yavaştır. İlkokulun son yıllarına doğru kız çocuklarının ergenliğe girmesi nedeniyle ağırlıkları ve gelişimleri erkek çocuklarına göre daha hızlıdır. Hareket becerilerinde her iki cinste de gelişmeler gözlenir. Büyük ve küçük kasları sportif etkinliklere ve oyunlara katılabilecek olgunluğa erişmiştir. Erkek çocukların ince motor koordinasyonunda sorunları vardır.

    7-11 Yaş Grubu Görme Yetersizliği Olan Çocuklarda Fiziksel Gelişim

    Görme yetersizliği olan çocuklarda kız ve erkek cinsiyetine uygun olarak boy ve ağırlık artış hızı 7-11 yaş çocuklarının fiziksel gelişim özellikleri ile ölçülür. Ancak görme yetersizliğinden fazlaca etkilenen ve gerekli uyarıcıların yetersiz veya zamanında verilememesi durumunda farklılıklar gözlenebilir.

    Bu dönemde çocuk sürekli canlı ve hareketlidir. Sokakta oynanan oyunlara karşı isteklidir. Çocuğun sokakta oynanan hareketli oyunlara katılması ve başarılı olabilmesi için; gereken bedensel olgunluğa erişmesi, kendine fırsat tanınması, deneyim kazanması ve kendine güvenmesi fiziksel gelişiminde istenilen davranışları göstermesi için önemlidir.

    Görme yetersizliği olan çocukların kaba motor ve ince motor gelişimlerinde sinir sistemine bağlı gerilikler gözlenebilir. Uygun görülen fizik hareketlerinin tekrarı ve planlı bir eğitimle ince ve kaba motor becerilerinin daha aktif duruma ulaşması sağlanabilir (Örneğin,hamurla oynama, tırmanma merdivenini kullanma gibi).

    Öneriler
    • Çocuğunuza bağımsız hareket becerileri kazandırmak için göz doktoru, özel eğitimcilerden profesyonel yardım alınız.
    • Bağımsız hareket edebileceği ortamlar yaratın.
    • Hareket becerileri kazandıracak araç gereçler kullanarak egzersiz yapmasını sağlayın.
    • Çocuğunuzdaki fiziksel büyüme ve ağırlık artışını ona somut ifadelerle anlatın. Boyunu ölçüp söyleyin.Bilinen somut bir nesneyle kıyaslayın.
    • Küçük kas gelişimini destekleyen etkinlikler yaptırın (hamurla oynama, küçük lastik topla oynama, ıslak sünger sıkma, kağıt işleri vs.).
    • Güven duygusu kazandıracak etkinliklere yönlendirin (spor etkinlikleri; yüzme, jimnastik, goalball).
    • Okuldaki sosyal etkinliklere katılması için onu cesaretlendirin.
    • Okul ve yakın çevresinde kullanabileceği alanlardaki işaret ve ipuçlarını açıklayın (güzergahta bulunan önemli noktaların öğretilmesi).
    • Gösterdiği başarıları takdir edin.
    7-11 Yaş Grubu Çocuklarda Sosyal Gelişim

    Normal Gelişim Gösteren

    Çocuğun okula gitmesiyle birlikte sosyal davranışlarında büyük bir gelişme olmuştur. Arkadaşlar ve öğretmenin çocuk üzerindeki etkisi artarken anne-babanın etkisi giderek azalmaya başlamıştır. Yaptığı işler için beğeni toplamak, arkadaşları ve yetişkinler tarafından takdir edilmek bu dönemdeki çocukların gereksinimleri arasındadır. Aksi halde yaptıklarının değersiz olduğuna inanmakta ve aşağılık duygusuna kapılmaktadır. Yetersizlik ve aşağılık duygusu bu dönemdeki en büyük problemdir. Takdir görmeyen, güven duygusu geliştirilmeyen çocuklarda aşağılık duygusu gelişir, çevre ile sağlıksız ilişkiler kurmalarına, uyum güçlüğü çekmelerine ve gelecekteki öğrenmelerini olumsuz etkilemesine neden olur.

    Çocuklara verilecek sorumluluklarla başarılı olabilecekleri alanlarda kendisini denemesine fırsat verilir. “Ben başarılıyım” inancı ile kişilik gelişimi olumlu etkilenen çocuk, bir sonraki gelişim dönemine güvenle girer.

    7-11 Yaş Grubu Görme Yetersizliği Olan Çocuklarda Sosyal Gelişim

    Görme yetersizliği olan çocukların sağlıklı bir kişilik geliştirmesi, çevresiyle uyum içerisinde olması, topluma kaynaşması için temel ve fiziksel ihtiyaçlarının zamanında karşılanması gerekir. İhtiyaçları zamanında karşılanan çocuk güvenli, huzurlu, çevresiyle uyumlu bir kişilik geliştirir.

    Anne-babalar ve öğretmenler çocuğun içinde bulunduğu gelişim özelliklerini dikkate alıp onunla doğru iletişim ve etkileşim kurarak çocuğun kişilik ve sosyal gelişiminde belirleyici olabilirler. Düzenlenecek planlı öğrenme-öğretme ortamıyla çocuk bir sonraki gelişim evresine olumlu yaşantılar ve güvenle hazırlanır.

    0-6 yaş döneminde görme yetersizliği olan çocuğun ailesinin yaşantısı, sosyo-ekonomik ve kültürel yapısı onun, kişilik ve sosyal gelişimi üzerinde etkili olmaktadır (çocuğun yetersizliğinin aile tarafından kabul görmesi, ailenin bilinçlendirilmesi ve yapılacakları araştırarak harekete geçmesi vb).

    Öneriler
    • Sağlıklı bir sosyal gelişme için ilk önce çocuğunuzla yakından ilgilenin.
    • Çocuğunuzun ailenin bir üyesi olduğunu ve onun düşüncelerine saygı duyduğunuzu hissettirin.
    • Evde yaptığınız işlerde onun yanında olun ve çocuğunuza sorumluluk verin.
    • Ona ailenin ve toplumun bir üyesi olarak sahip olduğu hakları gösterin.
    • Arkadaş edinmesi için onu destekleyin.
    • Korumacı olmayın.
    • Problem çözmede onu cesaretlendirin ve yol gösterin.
    • Anne ve baba arasında çıkabilecek tartışmalardan çocuğunuzu uzak tutun. Böyle bir durumda çocuğunuz kendini suçlayabilir ve kendini bir sorun olarak algılayabilir, buna kesinlikle izin vermeyin.
    • Çocuğun aldığı kararlara saygılı olun.
    • Bağımsız yaptığı etkinliklerde onu destekleyerek başarılı olduğunu söyleyin.
    • Olumlu davranışlar göstererek çocuğunuza iyi bir model olun.
    • Görme yetersizliğinin onun başarısını etkilemeyeceğini anlatın.
    12-18 Yaş Grubu Çocuklarda Zihinsel Gelişim

    Normal Gelişim Gösteren

    Ergenlik zihinsel gelişim soyut işlemler döneminin başladığı süreç olarak kabul edilir. Yani uzay, ölüm gibi kavramların geliştiği dönemdir. Soyut düşüncenin ön koşulu beyin ve beden koordinasyonun olgunlaşmasıdır. Bunu izleyen süreçte ergenin yaşantısının zenginliği, sosyalleşme süreci, zihinsel gelişimin temelini oluşturur.

    Bu özellik onun geleceğe yönelik olarak düşünme yeterliliğini arttırır, geliştirir. Hayal gücü ergenlik döneminin diğer zihinsel özellikleri arasında yer alır. Yaratıcı düşünme ve hayal gücünün birleşmesiyle ergen, yeni tasarımlar, kurgular oluşturarak çok değişkenli ve olasılıklı düşünme alışkanlığı geliştirir. Ergenliğin son dönemi olarak kabul edilen 17-18 yaş bu dönemin olgunlaşma sürecidir.

    12-18 Yaş Grubu Görme Yetersizliği Olan Çocuklarda Zihinsel Gelişim

    Ergenlik döneminde kişide soyut düşünebilme yeterlilikleri gelişir. 7-12 yaşlarında çocuğun gösterdiği performans, verilen uyarıcılar, planlanmış eğitim ortamları; çocuğun ergenlik dönemindeki zihinsel gelişiminde etkili olacaktır. Özellikle görme duyusu gelişmemiş çocuklarda somut düşünceden soyut düşüncelere geçişte temel bilgiler güçlü değilse soyut düşünceleri, davranışları, kavramları anlaması zorlaşacaktır, dolayısıyla gelişimi yaşıtlarından geride kalacaktır.

    Anne babaların görme yetersizliği olan gence verebilecekleri en büyük destek; yorulmadan, inançlarını kaybetmeden, mümkün olduğu kadar işitme ve dokunma duyularını ön plana çıkararak çocuklarının yanlarında olup onları eğitim öğretimde desteklemeleridir.

    Öneriler
    • Materyal kullanarak önceki öğrenmeleri hatırlatın,
    • Çocuğunuzun bireysel gelişme hızına göre onun için önemli olan bilgileri ön plana çıkarın,
    • Yeni bir materyal tanıtırken basitten karmaşığa doğru gidin. Önce materyalin adı söylenir sonra sırasıyla özelliklerine geçilir.
    • Bilgiyi parçalar halinde verin,
    • Tümevarımcı akıl yürütmeyi öğretin. Tek tek konulardan yola çıkarak bir düşünce bir fikir oluşturulur.
    • Yeni bilgi ile bilinen arasında bağlantı kurun,
    • Farklı yöntemler kullanarak öğrenimin tekrarını yapın,
    • Nesneler, objeler arasında farklılıkları araştırmalarını isteyin,
    • Sanatsal faaliyetlerle ilgilenmesi için ortam yaratın,
    • Yaratıcılığını destekleyin,
    • Çeşitli etkinlikler düzenleyin ( İnceleme gezileri, alışveriş, ulaşım araçlarını kullanma vs. )
    • Gerçek hayata dayalı örnekler verin.
    12-18 Yaş Grubu Çocuklarda Fiziksel Gelişim

    Normal Gelişim Gösteren

    İnsanın hayatındaki ikinci hızlı büyüme devri bu çağda başlar. Kızlar ile erkekler arasındaki büyüme farkı en çok kendini bu çağda gösterir. Kemikler henüz yumuşaktır. Ağır işlere karşı dayanıksızdır. Organlar arasında düzenli bir koordinasyon kurulamadığı için ergen bu yaşlarda oldukça beceriksizdir. Bu çağın en büyük özelliği hızlı bir gelişme oranı ile birlikte kızların ve erkeklerin buluğa ermeleridir.

    12-18 Yaş Grubu Görme Yetersizliği Olan Çocuklarda Fiziksel Gelişim

    Görme engellilerin fiziksel gelişimi de aynı süreci izler. Görme duyusundaki herhangi bir problem çocuğun fiziksel gelişimini direk etkilemediği için gelişiminde fark görülmez. Ancak yetersizliğe dayalı olarak bazı çocuklarda sinir sisteminin etkilenmesi kas ve sinirlerde gelişim bozuklukları oluşturur, hareket becerilerinde geriliğe neden olabilir. Bunu önlemek amaçlı fizik tedavi programları düzenlenebilir, ayrıca destek eğitim programlarıyla gelişimdeki gerilik önlenebilir.

    Öneriler
    • Değişik duruş şekillerini yapması için çocuğunuza yardımcı olun (parmak ucu, tek ayak üzeri, çömelme vs).
    • Ev ortamında değişik yerlerde çocuğunuza çeşitli şekillerde dönüşler yaptırın. Bu onun yön kavramına da hakim olmasına yardımcı olacaktır.
    • Vücut bölümlerinin esneklik kazanması için uygun hareketler yaptırın (ısınma hareketleri, yüzme, jimnastik).
    • Çocuğunuzun yaşam alanını onun rahat hareket edebileceği şekilde düzenleyin.
    • Ona rahatça koşabileceği, değişik sıçrayışlar yapabileceği ortamlar hazırlayın.
    • Hoşuna giden spor aktivitelerine katılması için onu cesaretlendirin.
    • Çocuğunuzun yüzmesi için belirli aralıklarla havuza götürün.
    R- 12-18 Yaş Grubu Normal Gelişim Gösteren Çocuklarda Cinsel Gelişim

    Erkeklerde : Erkeklerde üreme organları 14-16 yaşlarında hızlı büyüme olup daha sonra büyüme hızı azalır. 20-21 yaşlarında yetişkinlik büyüklüğüne ulaşır. Erkeklerde üreme organları gerekli olgunluğa geliştikten sonra gece boşalmaları başlar. Bu boşalmalar cinsel rüyalar sıkı giysiler, çok örtünmek, kabızlık, idrar torbasındaki fazla doluluk nedeniyle artabilir. Bir çok genç yatak ve çamaşırlarda birtakım lekeler görene kadar kendileri de ne olup bittiğini anlamaz.

    Testisler ve penis büyüme başladıktan bir yıl sonra cinsiyet organları çevresinde koltuk altı ve yüzde kıllanma ortaya çıkar. 16-17 yaşlarında sakallar çıkar, yağ ve ter bezleri büyür bunun etkisi yüzde yağlanma ve sivilcelenmeye neden olur. Kaslar gövde ve bacaklardan fazla gelişir. Bir süre kollar ince kalır, boy ağırlık atılım yaptığında diğer gelişmelerde bunu eşlik eder.

    Ses değişikliği erkekler 13 yaşta başlayıp 16 yaşına kadar sürer. 12-14 yaşları arasında göğüs başlarında kabarma ve sertlikler ortaya çıkar. Bunun nedeni meme bezlerinin büyümesidir, geçicidir. Sertlik daha sonra kaybolur.

    Kızlarda : Cinsiyet organlarının bütün kısımlarının gelişim hızları birbirlerinden farklıdır. 16-17 yaşlarında büyüme hızı artar. İlk ay hali bir ergenin çocuk yapma özelliğine ulaştığını haber verir. İlk ay halinden sonra bir yıl hatta daha uzun süre ay halleri düzensiz olur. İlk ay hallerinde bazı gençlerde baş ağrısı, sırt ağrısı, kusma, kramp, deri döküntüleri, bilekte şişme görülür. Ay halleri düzene girdikten sonra bu düzensizlik kaybolur.

    Kalça ve göğüsler önce gelişir. Kalçalar büyür ve yuvarlaklaşır. Ay hali başladıktan sonra göğüsler genişler, meme bezleri gelişir. Kalça ve göğüsler geliştikten sonra cinsel bölge kıllanması başlar. İlk ay halinden hemen önce yada sonra ses değişikliği gerçekleşir. Çocuksu derin melodili bir ses haline gelir. 12-15 yaşlarında ise gelişir.

    12-18 Yaş Grubu Görme Yetersizliği Olan Çocuklarda Cinsel Gelişim

    Cinsel gelişimde görülen bu özellikler görme engelli çocuklarda da bireysel ayrılıklar gözetilerek farklı zaman dilimlerinde ortaya çıkarak belginleşir. Görme engelli çocuklarda cinsel duyuların uyarılmasında “işitme, dokunma, koklama” duyuları önemli rol oynar. Görme gücünden yoksun olan kişi karşı cinsten ancak bu kanallar yoluyla uyarıcı etkiler algılayabilmektedir. Bu yüzden dokunma, koklama ve işitme ile ilgili uyaranların cinsel duyguların ayaklanmasında ve doyurulmasında görenlerden fazla rol oynadığı düşünülebilir.

    Öneriler
    • Bu dönemde meydana gelecek değişikliklerin normal olduğunu ve her insanın bu dönemden geçtiğini ona anlatın.
    • Vücutta meydana gelen değişikliklerin nedenlerini anlayabileceği uygun bir dille anlatın.
    • Çocuğunuza cinsellikle ilgili sorularda, yaşına uygun anlayabileceği doyurucu bilgilerle cevap verin.
    • Eğer bu konuda yeterli bilgi donanımına sahip değilseniz, çocuğunuza bu bilgileri rahatça öğrenebileceği kaynaklar (kitap, dergi vs..) sağlayın.
    • Hızlı değişmelerin ve uyum güçlüklerinin yaşanacağı bu dönemde çocuğunuzun yanında olun.
    • Çocuğunuzun yalnız kalma isteğini anlayışla karşılayın.
    • Çalışmaya daha az istekli olacağı bu dönemde çocuğunuzun üzerine fazla gitmeyin.
    • Her iki cins için karşı cins henüz belirsizlik ve bilinmezlik özellikleri taşır, iki cins arasında çıkan zıtlaşmaları anlayışla karşılayın. Çünkü bu süreç karşı cinse uyum için gerekli ve çocuğun yaşayacağı bir süreçtir.
    • Davranışlarında gizli yada açık bir çekingenlik gözlenebilir. Çekingenliği genel olarak özgüvensizliğinden ileri gelir. Özgüvensizliği ise, henüz yeni gelişen bedenine uyum sağlamamış olmasından, dolayısıyla da hem bedensel yapısının yeterince olgunlaşmamasından ve cinsel kimliğinin henüz gelişmemiş olmasından kaynaklanır. Bu çekingenliği kırmak için ortam hazırlayın asla baskı yapmayın.
    S- 12-18 Yaş Grubu Normal Gelişim Gösteren Çocuklarda Sosyal Gelişim

    Gençlik çağı bağımsızlık çağıdır, genç evden kopar çevreye yönelir. Spora ilgi artar. Gelişen kaslarını çalıştırmak, enerjisini boşaltmak için en uygun araç spordur. Sporun herhangi bir dalında kazanacağı başarı güven duygusunu arttırır. Daha da önemlisi toplu sporlar gence yaşıtlarıyla kaynaşma fırsatı verir. Onların bağımsızlık çabasında oluşları, sorunlarının benzerliği, kümeleşmeye yol açar. Ana-babasından kopma eğilimi onu yalnız bırakmıştır. Bu boşluğu yeni yakınlıklar ve ilişkiler kurarak doldurmak ister. Yaşıtlarının davranışlarını giyim kuşam ve beğenilerini benimser. Onlar gibi argo konuşur ve kendine dert ortağı seçer. Arkadaş kümesi içinde bağlılığa ve dayanışmaya önem verir. Genç, gurupta kalmak için kendini arkadaşlarının etkisine bırakır. Evde arkadaşlarının eleştirilmesini tepki ile karşılar. Anne-baba ise gencin kötü arkadaşlara uyup baştan çıkacağından korkar. Kuşkusuz gençlik çağında ortaya çıkan değişikliklerin tümü olumsuz değildir. Ruhsal alanda yaşanan çalkantı yanında pek çok olumlu gelişme gözlenir. Gencin düşünme yeteneğinde önemli bir sıçrama olur. Soyut kavramları daha iyi anlar ve kullanır. İlgi alanı genişler ve çeşitlilik kazanır. İleride seçeceği meslek ile ilgili konulara eğilir. Bir şeyler yapmak, başarılı olmak, kendini kanıtlama eğilimi güçlenmiştir. Toplumsal olaylara ilgi artar. Toplumsal konularda görüşler ileri sürer.

    Bu dönemde birey hayatı anlar. Davranışlarını buna göre şekillendirir.

    12-18 Yaş Grubu Görme Yetersizliği Olan Çocuklarda Sosyal Gelişim

    Görme yetersizliği olan çocukların sosyal gelişiminde gecikme olduğu ve yaşıtlarıyla daha az vakit geçirdikleri gözlenmektedir. Bunun nedenlerinden biri görme yetersizliği olan çocukların çevreden gelen uyarıcıları almada zorlandıkları, bir diğeri ise çevreyle iletişim ve etkileşim kurmada yaşanan zorluklardır. Görme yetersizliği olan çocukların yakın çevresi ve arkadaş grubunda kabul görmeleri, toplumla bütünleşmeleri bakımından önem taşır. Anne babalar gencin görme yetisinin olmamasından veya az olmasından dolayı çevreden gelebilecek zararlardan korkarlar, çocuklarının tehlikelerden korunamayacaklarını düşünerek kendilerine bağımlı olmalarını isterler. Soysal gelişimin temeli olan bağımsızlık ilkesi anne baba tarafından engellendiği için gencin sosyalleşme süreci uzamaktadır. Bu durumun önlenmesi için anne babanın korumacı tutum yerine gencin de katılımının sağlandığı demokratik tutum ve davranış benimsenmelidir.

    Öneriler
    • Bu dönemde çocuğunuzun göstereceği bağımsızlık çabalarını destekleyin.
    • Çocuğunuzu kendine güven sağlayacağı alanlarda aktivitelere yönlendirin (spor, müzik vs…).
    • Sinema, tiyatro, dans gibi etkinlikleri izlemesini sağlayın.
    • İstemediği bir etkinlik için onu zorlamayın.
    • Aile içinde önemli bir birey olduğunu ona anlatın, düşüncelerine değer verin, saygı gösterin.
    • Başarılarını takdir edin, ödüllendirin.
    • Çocuğunuzu başkasıyla kıyaslamayın.
    • Bağımsız yapabileceği etkinliklerde destekleyin.
    • Tanıdığınız arkadaşlarıyla bildiğiniz ortamlarda birlikte olmasına izin verin.
    • Çocuğunuza olumsuz eleştiri yapmaktan kaçının.
    • Çocuğunuzun olumlu davranışını destekleyin.
    • Mesleğe yönelme konusunda onu bilinçlendirin.
    • Toplumsal konulardaki görüşlerini dinleyin ve değer verin.
    • Çocuğunuz bu dönemde cinsel gelişimin etkisiyle uyum sorunları yaşayabilir. Bunu davranış bozukluğu olarak değerlendirmeyin.
    T- 12-18 Yaş Grubu Normal Gelişim Gösteren Çocuklarda Duygusal Gelişim

    Bu dönemdeki ergenler duygu ve düşüncelerini inançla savunur. Haksızlıklara karşı acımasız bir durum takınır. Yaşama gerçeklere pek aldırmadan toplum düzeni birden değişsin eşitsizlikler ortadan kalksın ister. Hakça bir düzenden doğruluktan eşitlikten yanadır. Başlangıçtaki hiçbir şeyi beğenmeyen tutumu giderek yerinde eleştirilere ve yorumlara dönüşür. Kısacası ilk gençlik çağı fırtınalı bir dönemdir. Genç kendi kendisiyle çevresiyle sürekli bir savaş içerisinde görülür. Bu çelişkili duruş ve davranışlar bu dönem için olağan sayılır. Ancak kimi gençte bu dönem gürültülü geçer. Kimisi de daha az çalkantılı atlatır. Genç ergen duygusal açıdan dengesizdir. Bu yaşta dengesizlik son haddine ulaşmıştır. Gözyaşları aniden yerini kahkahaya bırakır. Kendine güven güvensizliğe, bencillik vericiliği, umut umutsuzluğa dönüşmüştür. Bu dalgalanmalar kişiler arası ilişkilerde kendini gösterir, özellikle karşı cinse arkadaşlıklarda sık rastlanır.

    12-18 Yaş Grubu Görme Yetersizliği Olan Çocuklarda Duygusal Gelişim

    Görme yetersizliğinden etkilenmiş olan genç duygusal ifadelerini dışa vurmakta ve dış uyaranları anlamakta farklı yöntem kullanır. Örneğin görme engelli genç için dokunmak; tanımak ve hissetmektir. Çocuğa bilinçsiz konulan engeller onun içe dönük yada abartılı davranışlar geliştirmesine neden olur. Duygu iniş çıkışları daha yoğun yaşanır, çok değişkendir, ilgi ve sevgiye ihtiyacı vardır. Sevgi gören genç güven duygusunu geliştirerek istenilen davranış değişikliklerini göstermede daha başarılıdır.

    Yapılacak kaynaştırma eğitim programları ve etkinlikleri ergenin çevre ile kuracağı iletişim ve etkileşimlere hazır olmasını sağlar. Duygu bozukluğunu en aza indirir.

    Öneriler
    • Duygularını ifade edebileceği ortamlar yaratın.
    • Eleştirilerine olgunlukla cevap verin.
    • Yorumlarına değer verin ve destekleyin.
    • İkili arkadaş ilişkilerinde onu destekleyerek duygularını sizinle paylaşmasına sağlayan.
    • Gösterdiği kontrolsüz davranışlarını olgunlukla karşılayın.
    • Duygu dalgalanmalarında (gülme, ağlama, öfke…) hoşgörülü olun. Çocuğun inişli çıkışlı davranışlarına ani tepkiler göstermeyin. Duygu yoğunluğu yaşandıktan sonra o davranış üzerine gençle konuşun.
    • Gence her zaman yanında olduğunuzu ve kararlarına saygı duyduğunuzu hissettirin.
    • Umutlarını kıracak davranışlardan sakının.
    10- ALGI-HAREKET BÜTÜNLÜĞÜ

    İnsanlarda amaca yönelik hareketler algı-motor bütünlük içinde gerçekleşmektedir. Doğumdan itibaren çevreden gelen uyarılar duyu organları ile algılanarak erken bebeklik dönemlerinde refleksler, daha sonra da amaca ve ihtiyaca yönelik hareketlerin yapılması ile sonuçlanır. Algılama fonksiyonunun gerçekleşmesinde görme çok önemli bir role sahiptir. Görme fonksiyonundaki kayıp derecesine bağlı olarak algılama ve harekete yönelik fonksiyonlar da etkilenecektir. Örneğin; koşma, atlama, zıplama ve bir nesneye vururken vücut pozisyonu korunamayacaktır. Top fırlatma ve yakalama sırasında görsel takip gerçekleştirilemeyecektir. Önemli bir psiko-motor beceri olan cevap hızı uzayacaktır. Vücut kısımlarını tanımada, vücudunun üstünü, altını, sağını ve solunu bilmede bozukluk, yeni girdiği ortamlara uyum güçlüğü ve duruş bozuklukları ortaya çıkabilecektir. Okuma-yazma gibi çok iyi kontrol gerektiren becerilerde görsel algı yetersiz kalacaktır. Diğer arkadaşlarıyla birlikte oyunlara katılamama sonucu sosyal sorunlar görülebilecektir. Mesleki beceriler olumsuz etkilenecektir.

    Görme kaybının çocukluk çağından sonra ortaya çıktığı durumlarda, motor yeteneklerin büyük bir kısmı geliştiği için hareketlerinin planlanıp gerçekleştirilmesi ve farklı durumlara uyum sağlatılması mümkün olabilmektedir. Bu dönemlerde psikolojik problemler belirgin hal alabilir.

    Değişik görme bozuklukları nedeniyle çocuklar ya gözlerini kapatarak ya da başlarını çevirerek durumu uyum göstermeye çalışırlar. Ayrıca ışığa bakma, nesneleri alırken yan görmenin kullanılması, renkli objeleri tercih etme gibi davranış cevapları vardır. Bu çocuklar yürüdükleri halde etrafa çarpmaktan çekindikleri için tedirgin ve güvensiz yürürler .

    Görme özürlülerin fizyoterapi programlarında amaç;

    • Fonksiyonel görme derecesine göre, ışık algısını ve detayları fark edebilmeyi geliştirmek,

    • Görsel olarak etrafın taranması ve yeteri kadar görme alanını kullanarak görme fonksiyonunu artırmak,

    • El göz koordinasyonunu geliştirmek,

    • Vücut kısımlarını tanımak,

    • El becerilerini geliştirmek,

    • Giyinme, yemek yeme, kendine bakım aktivitelerinde bağımsızlığı artırmak,

    • Bağımsız yürüme, merdiven çıkma ve dengenin geliştirilmesidir.

    Anneler, babalar;

    • Görme problemi olan çocuğunuz diğer çocuklarla aynı ihtiyaçlara sahiptir.

    • Çocuğunuz cisimlere bakarken onları görebilmek için gözlerine çok yakın tutabilir.

    • Çocuğunuz çevresini tanıyabilmek için dokunma, işitme, koklama ve tatma gibi diğer duyularını kullanabilir.

    • Çocukla mümkün olduğunca konuşulmalıdır.

    • Çocuğa anlaşılır ve açık komutlar verilmelidir. • Olanaklar ölçüsünde işler çocukla birlikte yapılmalıdır.

    • Çocuğun ellerine, nesnelere dokunması için ellerle rehberlik edilmelidir.

    • Çocuğa eşyaları kullandıktan sonra tekrar yerine nasıl yerleştireceği öğretilmelidir.

    • Çocuğun vücudunu sallama, göz ovalama, el çırpma gibi kötü alışkanlıklar geliştirmesini, çeşitli oyunlar yada pozisyon değişiklikleri ile engellenmelidir.

    • Konuşurken çocukla yüz yüze olunması sağlanmalıdır.

    • Çocuk, diğer çocuklarla oynaması için cesaretlendirilmelidir.


    11- EVDE EMNİYET KURALLARI

    • Kapıları ve pencereleri ya tamamen açık ya da tamamen kapalı tutun.

    • Mobilyaların keskin ve sivri köşelerini süngerle kaplayın.

    • Koridorlarda gereksiz eşyalar bulundurmayın.

    • Yerlerin kaygan olmamasına dikkat edin.

    • Merdivenlerde tırabzan olmasına dikkat edin.

    • Elektrik kablolarını açık yerlerde bırakmayın, duvar kenarlarına sabitleyin.

    • Elektrik prizlerini kapatın.

    • İlaçlar ve tehlikeli maddeleri çocuğunuzun ulaşamayacağı yerlere koyun.

    • Çocuğunuzu camı açık bir odada yalnız bırakmayın.

    • Çocuğunuzun bulunduğu ortamda açıkta ocak, ateş gibi yanan malzemeler bırakmayın.

    • Tencere, çaydanlık gibi sıcak eşyaları çocuğunuzun ulaşamayacağı yerlere kaldırın.


    12- MESLEKİ REHABİLİTASYON

    Öncelikle görme özürlü kişilerin mesleki eğitime hazırlayıcı ve el hareketlerini geliştirici çeşitli iş kollarında eğitim ve istihdamı planlanmalıdır. Eğitim sürecinde kişilerin çalışma kapasiteleri belirlenerek bu konuda uzmanlaşmış kişilerden mesleki rehabilitasyon konusunda eğitim almalıdırlar. Kişilerin çalışmayı istedikleri alanlarda göz önüne alınarak eğitim programı belirlenmelidir.

    Kişiler eğitimden bir süre sonra işe yerleştirilmelilerdir. Kişilerin iş ortamlarında görme düzeylerine göre ortamın düzenlenmesi ve kişilere uyumlandırılması gereklidir. Psiko-sosyal rehabilitasyonla da kişilerin iş yerine alışmaları sağlanmalıdır.

    Bu konuda MEB Özel Eğitim Rehberlik ve Danışmanlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünden daha detaylı bilgi alınabilir.



    UNUTMAYIN Kİ;

    ÇOCUĞUNUZ GÖRMESİNİ KULLANIYORSA, GÖREBİLİR!..


    13- GÖRME ÖZÜRLÜLERE HİZMET VEREN SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ

    Özürlülere yönelik hizmetlerin saptanması, sunulması ve sorunların farkına varılması amacıyla karar alma süreçlerine katılma ve birlikte hareket etmek için derneklerle işbirliği yapmak onlardan yararlanmak yaşamınızı kolaylaştıracaktır.

    Derneklerle işbirliği yapmanız örgütlü davranabilmek, sorunlara sahip çıkmak ve çözüm yolları üretme sürecinde doğru hedeflere yönelmenizi sağlayacaktır.

    Aşağıda verdiğimiz iletişim adreslerinden ilinizde bulunan görme engelliler derneklerine ulaşabilirsiniz.



    İletişim Bilgileri : Sakatlar Konfederasyonu

    Adres : Ziya Gökalp Cad. Soysal İş Hanı Kat:1 No:108

    Kızılay/ANKARA

    Tel : 0312 434 51 00

    Faks : 0312 434 10 25


    İletişim Bilgileri : Türkiye Körler Federasyonu

    Adres : GMK Bulvarı No: 32/6

    Tel : 0312 231 82 43

    Faks : 0312 231 82 46


    İletişim Bilgileri : Demokratik Kör Dernek Federasyonu

    Adres : GMK Bulvarı 69/3 Maltepe/ANKARA

    Tel : 0312 231 07 06

    Faks : 0312 231 34 13

  4. Alt 02-25-2011, 09:38 #4
    Ziyaretci
    sedat Mesajlar: n/a
    sagolun kardeşler

  5. Alt 03-01-2011, 18:12 #5
    Ziyaretci
    Misafir Mesajlar: n/a
    Alıntı:
    engelli olup da sporda ve egitimde kendini gosteren kisilerin hayati-Görme Engelli Çocuklar için Aile Eğitim Seti

    bence daha çok bilgi
    örnek:
    ............tayfur

  6. Alt 03-02-2011, 18:23 #6
    Ziyaretci
    Misafir Mesajlar: n/a
    engelli olup da sporda ve egitimde kendini gosteren kisilerin hayati-Görme Engelli Çocuklar için Aile Eğitim Seti

  7. Alt 03-07-2011, 13:57 #7
    Ziyaretci
    haret Mesajlar: n/a
    ben profosol hasret arı yım cocuğunuz eyer engelise ona iyi bakın ve bakım verin diyelim göz engelise eyer bir damla ilacı sürmeyi eczaneye gittmeyin ameliyat olmayın çünkün çocuğunuz zeyilenip öle bilir tek bir amacınız var kalın bir yazıyla elletin ve öğretin.................... o kadar

  8. Alt 03-07-2011, 19:38 #8
    Ziyaretci
    Misafir Mesajlar: n/a
    Alıntı:
    engelli olup da sporda ve egitimde kendini gosteren kisilerin hayati-Görme Engelli Çocuklar için Aile Eğitim Seti

    çok ihtiyacım vardı sağolun

  9. Alt 03-08-2011, 19:48 #9
    Ziyaretci
    Misafir Mesajlar: n/a
    Alıntı:
    engelli olup da sporda ve egitimde kendini gosteren kisilerin hayati-Görme Engelli Çocuklar için Aile Eğitim Seti

    aradım aradım burada buldum sağ olun

  10. Alt 03-08-2011, 20:52 #10
    Ziyaretci
    Misafir Mesajlar: n/a
    bu çıkan kişiler engelli miki???????????????????

Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın

Bu soru sistemi, zararlı botlara karşı güvenlik için uygulamaya sunulmuştur. Bundan dolayı bu kısımı doldurmak zorunludur.