Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Ali İmran suresi 173. ayet olacak. Bu ayet üzerinde Allah ın emrettiği gibi eğer düşünürsek, çok ama çok büyük dersler alırız ve günümüzde yaptığımız y O büyük yanlışlarımızın da farkında oluruz. Önce ayeti yazalım.

Ali İmran 173: Onlar öyle kimselerdir ki, halk kendilerine, “İNSANLAR SİZE KARŞI ORDU TOPLAMIŞLAR, ONLARDAN KORKUN” dediklerinde, bu söz onların imanını artırdı ve “ALLAH BİZE YETER, O NE GÜZEL VEKİLDİR!” dediler. (Diyanet meali)

Ayeti okuduğumuzda, Müslümanlara karşı açılmış savaştan bahsettiğini anlıyoruz. MÜSLÜMANLAR ADETA KORKUTULMAYA ÇALIŞILIYOR ve bir kısım insanlar diyorlar ki, size savaş açmak ve sizleri öldürmek üzere, büyük ordular toplanmış ve size savaş açacaklar, onlardan korkun diyor. Bunu söyleyenlerin, Müslüman olmadıkları ve Müslümanları korkutmaya çalıştıkları anlaşılıyor.

Ayette özellikle dikkatimizi çeken ise genel çoğunluk halkın bu sözleri, gerçek iman edenlere söylediklerinde, iman edenlerin verdikleri cevaplardır. Hatta onları korkutmak yerine, imanlarını artırdığını söylüyor. Kendilerini zor durumda hissetmeleri gerekirken, bakın kimden güç aldığını ve kendilerinin yanında yer aldığını onun içinde asla bizlere korku yok diyerek, “ALLAH BİZE YETER, O NE GÜZEL VEKİLDİR!” diyorlar.

HATIRLATMAK İSTERİM, ALLAH IN ELÇİSİ YANLARINDA AMA BİZLERİN VEKİLİ PEYGAMBERİMİZ VAR YANIMIZDA O BİZE YETER, ALLAH IN ELÇİSİ BİZİMLE BİRLİKTEYKEN BİZLERİ KİMSE YENEMEZ DEMİYORLAR. Peki, ne diyorlar? ALLAH BİZE YETER, O NE GÜZEL VEKİLDİR DİYORLAR. Bundan alacağımız çok büyük dersler var. Şimdide bu sözler üzerinde düşünelim. Gerçek İman edenler, Allah bize yeter derken yardım istenecek, yardım ettiği takdirde asla yenilmeyecek tek güç Allah ın olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebiliyorlar. Onun için Allah bize yeter diyorlar. İsterseniz bu sözleri kendi yaşantımızda düşünelim. Zor bir anımızda, yardım isteme gereği duyduğumuzda bizler yardımı yalnız Allah dan mı istiyoruz, yoksa edindiğimiz velilerden, şeyhlerden, efendilerden yada Peygamberimizden mi istiyoruz? Ne dersiniz? Doğrusu bunun cevabını ben vermek istemiyorum, çünkü yazmaya utanıyorum. Sizler sanırım ne demek istediğimi çok iyi anladınız.

Ayetin son kısmında ise O NE GÜZEL VEKİLDİR diyor. Yani Allah ın bizlerin en sağlam en güçlü vekilimiz olduğunu söylüyor. Peki, ne demek isteniyor bu sözlerle. VEKİL BİRİNE GÜVENMEK, BİR İŞİ GÜVENİLİR BİRİNE BIRAKMAK ANLAMINDADIR. Bu sözlerin Kur’an diliyle açıklanmasına gelirsek, O VEKİLDİR Kİ, İNSANLARIN GÜVENECEĞİ TEK DAYANAĞI ALLAH TIR. Yunus suresi 108. ayetinde de özellikle Allah Resulüne, ümmetine şöyle söylemesini emrediyor. ”BEN SİZİN ÜZERİNİZE VEKİL DEĞİLİM.” Kur’an din ve iman adına, Allah dan başka hiç kimseye güvenemeyeceğimizi, ondan başkasından yardım isteyemeyeceğimizi hatırlatmak için, Ahzab 3. ayetinde de, ALLAH’A GÜVEN. VEKİL OLARAK ALLAH YETER DİYOR. Nisa suresi 109. ayetinde Allah kendilerine veliler, şeyhler, efendiler, koruyucular edinenleri bakın nasıl uyarıyor.

“HAYDİ, SİZ DÜNYA HAYATINDA ONLARA TARAF ÇIKIP SAVUNDUNUZ, YA KIYAMET GÜNÜ ALLAH’A KARŞI ONLARI KİM SAVUNACAK, YAHUT ONLARA KİM VEKİL OLACAK?” Nisa 109

Bizlerin ve Allah ın Elçisinin vekilinin, YALNIZ ALLAH OLDUĞU ikazını yapan, birkaç ayet daha hatırlayalım.

“KÂFİRLERE VE MÜNAFIKLARA İTAAT ETME! ONLARIN EZİYETLERİNE ALDIRMA VE ALLAH’A TEVEKKÜL ET. VEKİL OLARAK ALLAH YETER. Ahzab 48”

“ALLAH, HER ŞEYİN YARATICISIDIR VE HER ŞEYE VEKİLDİR. Zümer 62”

“RABBİNİZ, SİZİ EN İYİ BİLENDİR. DİLERSE SİZE MERHAMET EDER; DİLERSE SİZİ CEZALANDIRIR. BİZ, SENİ ONLARIN ÜZERİNE BİR VEKİL OLARAK GÖNDERMEDİK.” İsra 54

Dinimiz ve imanımız adına yol gösterici, Allah dan başka güvenilecek, bizlere vekil olacak hiç kimse yoktur, O hakkı anlatır ve adaletle hükmeden, yardım eden, şefaat eden yalnız Allah tır. YANİ TEK VEKİLİMİZ ALLAH TIR. ONUN İÇİN ALLAH, BİRÇOK AYETİNDE, VEKİL OLARAK ALLAH SİZLERE YETER DİYOR.

Allah yalnız, iman ettim demekle her şeyin biteceğinin zannedilmemesi gerektiğine, Kur’an da çok güzel örnekler vermiştir. Yine Müslümanların savaşları konusunda kendilerine güç ve kuvvet verebilmek adına, Enfal suresi 65 ve 66. ayetlerde çok önemli dersler vermiştir. 65. ayetinde, iman edenlerden sabırlı 20 kişinin, kâfirlerden iki yüz kişiye bedel olacağını söyleyerek, onlara moral vermiştir. Ama İman edenlerin bizzat güç sarf ederek savaşmalarını, Allah bizim yerimize işi halleder denmesini istemediğini, yine 66. ayetinde indirdiği ayette hatırlatarak, “SİZDE ZAYIFLIK OLDUĞUNU BİLDİ. O HALDE SİZDEN SABIRLI YÜZ KİŞİ BULUNURSA, ONLARDAN İKİ YÜZ KİŞİYE GALİP GELİR” diyerek, azimle savaşta güçlerini bizzat göstermeleri gerektiği uyarısını yapmıştır. Yani Allah bu ayetle, yardımın gücünü düşürdüğünü bildiriyor. Hatta hatırlayınız Uhud savaşında, nasıl olsa Allah bize yardım eder diye, zayıflık gösterdiklerinden dolayı ders vermek adına Allah, savaşı kaybetmelerine Allah göz yummuştu.

Konuyu özetlememiz gerekirse, Allah ın Elçisinin zamanında bile Müslümanlar, en zor anlarında bile yardımı Allah dan istiyorlar, yardımı Allah dan bekliyorlardı. Biz Müslümanların vekilinin, bırakın edindikleri veli ya da şeyhlerin olabileceğini, Allah ın Elçisinin bile vekilinin yalnız Allah olduğu, ondan başka yardımcı olmadığı anlatılıyor ayetlerde bizlere. Ne yazık ki bizlerin günümüzde, Kur’an ile bağımızı kestikleri ve Kur’an ı anladığımız dilden okutmadıkları için, bu uyarıları ve ikazları alamıyor, ALLAH DAN BAŞKA VEKİLLER EDİNİYORUZ KENDİMİZE. Ondan sonrada Kur’an meali Kur’an değildir, Kur’an Arapça metnidir diyerek toplumu Kur’an sız bırakıyorlar, ondan istifade etmenin önünü kesiyorlar. Kur’an ı her an yanında taşımak önemli değildir, önemli olan onun emirlerinin farkında olup, anlayarak okuyup üzerinde düşünerek hayata geçirmektir. Şimdide Ali İmran suresi 173. ayetin bir öncesindeki ayete bakalım.

Ali İmran 172: Onlar yaralandıktan sonra Allah’ın ve Resulünün davetine uyan kimselerdir. ONLARDAN GÜZEL DAVRANIP İYİLİK EDENLERE VE ALLAH’A KARŞI GELMEKTEN SAKINANLARA, BÜYÜK BİR MÜKÂFAT VARDIR. (Diyanet meali)

Bakın bu ayette de yine, savaş halinde bulunan Müslümanlardan bahsediliyor. Savaşta yara bile alsalar, Allah ın ve Resulünün davetine uymaya devam ederler diyor. Kur’an da birçok ayette Allah a ve Resulüne uyun şeklinde birlikte geçer. Bu ayetten de çok açık anlaşılacağı gibi, Allah Resulüne emrini veriyor ve Resulü de iman eden Müminlere tebliğ ediyor. Bu ayette de Müslümanlara, kendilerini savunmaları için savaşa hazırlanın daveti, Allah dan geliyor. Elçisinin bunu iletmesiyle Müminler, Allah ın davetine uymuş oluyorlar. Zaten ayetin son kısmından bunu anlıyoruz ve bakın ne diyor. “ONLARDAN GÜZEL DAVRANIP İYİLİK EDENLERE VE ALLAH’A KARŞI GELMEKTEN SAKINANLARA, BÜYÜK BİR MÜKÂFAT VARDIR.” Yani Allah ın davetine hükmüne uyanlar, karşı gelmeyip gereğini yapanlara Allah katında, büyük bir mükâfat vardır diyor. MÜKÂFAT, ÖDÜL VE ŞEFAATİN YALNIZ ALLAH KATINDAN GELDİĞİ, ÇOK DAHA AÇIK ANLAŞILIYOR.

Dilerim Kur’an ı anlayabilmek adına çaba harcayan, YALNIZ ALLAH I VEKİL EDİNEN, Allah ın vahyini anlayarak ve düşünerek okuyarak tebliğ alıp hayata geçiren, Allah ın azınlık halis kullarından oluruz.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK



https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/