![]() |
Ne müşkülmüş sevmek, hassasiyeti şehretmek! Geçmişti sanki yine hüzün bahşeden zaman Sineme elem zerkederken ne kadar hiddetli ve yaman, sessizliğin busesinden bir an Gün doğarken, umutlar kanatlanırken, ruhum firkati anmışken kalbimdedir hicran Boyun büküyorum, ne yaşamışsam ah ediyorum, derlediğim figan elan içimde gam Nedir bu feryadım, hissedilmeye hasret ahım Yanıbaşımda farkında olmadığım ehl-i hal fukaralığım, zikretmeye utandığım Ruhumu kuşatan bezirganlığım, şafağın vecdine hasret gözyaşlarım, ah figanlarım Nerde kaldı hülyalarım, elimden tutmaz oldu andığım sevdalarım, yalnız anılarım Böyle mi esecekti, ruhumu titretecekti bu rüzgar Kalbi yakarışlarım sanki açmayacak bir bahar, niye sinemde dinmeyen korku var Ne vakit ar için vecdine kanacak bu yakarış, hangi lahzada niyet-i aşk içimi yakar Ömür biterken, takat terk edip giderken, göz fersizleşirken hasret-i sevdaya nazar Canan ki, canını veda edecek aşk fakını yaşatır Sevda ki ruhumu esaretten kurtarır, dünyalık adına ne varsa bu nefsime anlatır Niçin aklım ve irfanım tercihlerimde medceziri yaşatır, muvazeneme neler yaşatır O an ve beklenen vakit, içinde saklanan ibret-i aşk niye kalplerin firkatine ağlatır Vurgu yemiş bir gemi gibiyim,anbean devrilirim Nasıl bir derinliğin içine sürüklenirim, hangi şerait üzre mahçubiyeti ayan ederim Nasıl bir yüzle ölümle yüzleşecek kadar kendimden geçer, haşyeti ternnüm ederim Elhak bahtım için boyun bükerim ne vakit suyun yüzüne çıkacağımı kime söylerim Mustafa CİLASUN |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 19:00 . |
2000- 2025
Tüm bağışıklıklar ve idelerden bağımsız olan sözcükleri sarfetmeye mahkumdur özgürlük