![]() |
O an annem ağlıyordu, demek ki yüreği kanıyordu! Nedense pek bilmezdim, hissiyatın lisanından bihaberdim Adeta her zaman çocuk gibiydim mesuliyeti hissetmezdim Ne kadar aklı selimdim, idrakin feyzinden habersizmiydim Hiç tahkik etmeyi hakkıyla nefeslenmeyide beceremezdim Demekk ki şartlar zorundan o an korkudan yetişememiştim Sabahın köründe çıkılırdı yola, bin hüzün ile sabır umut ola Dikta edilenler adına kıtkanat geçinmek azimetmiş kim sora Sanki yaşadığım her an zemheriydi, şevki ,süruru bilemedim Bazen bakmaktan çok usanır, duvar üzerine yatar uyurdum Gelen geçenden medet umarcasına nazarlarımı savururdum Elbette çok acıkırdım, lakin ekmeği bulmak için çırpınırdım Kıyıda köşede ne varsa bulup çıkarırdım yudumluk sanırdım Ne ölümün hakikatine sadıktım, ne farkında olan bir candım Bilmediğim o kadar çok mesele vardı ki, hangisine yanaydım Bazen susarım ve bazen konuşsamda hali fakirliğime yanarım Yitik bir mal gibi yıllarca afakımın firkatine sancılar bırakırım Ruhumun bendinde bir eziklik var, sessiz çığlıklarım öyle akar Bir duyan olsa, eşkalim nasıl bir hüccete ihtiyacı duyarsa bakar Sineme dinmeyen bir kar yağar, hazan her zaman içimdedir yar Ne ağlayanım var, ne derdi gamıma deva olacak o aşk bini anlar Mustafa CİLASUN |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 02:49 . |
2000- 2025
Tüm bağışıklıklar ve idelerden bağımsız olan sözcükleri sarfetmeye mahkumdur özgürlük