![]() |
Susmalıyım, bilmem ki aşkı nasıl anlamalıyım! Neden bu kadar bizarım, nefesin ramına hasret bir adamım Niçin bu kadar kaybolan bir yolun, sarhoş anında sayılanım Vefayı hasretle arayan ve sadakati ulviyet sanan bir sanığım Neden bu hal üzre yalnızlaşan, mahzunluk yaşayan insanım Sevmeyi bilmiyorum, boranın hışmında bak hala ilerliyorum Asla kimseye, hatta refikama bile bir yük olmak istemiyorum Efradımın gözlerinden sakınıyorum sukut etmeyi bekliyorum Kendimle ve nefesin müddetiyle bedelleşerek neler istiyorum Onca yıllar nihayet sabretmeyi, kanaati şehretmeyi öğretmişti Her yutkunduğumda acaba korkusuyla nasıl pervane olmuştum Yoluna baş koyduğum o ulvi mefkuremi ne çabuk unutmuştum Hangi bahaneye kanmıştım neden hala bir zafiyetin içindeydim “Ömrün vefalı doğru yoldaşı, bitmeyen dertlerle dolan defterim” Dedirten, buruk bir aşkın insicamında umutları besleyen neydi Bazen ufkum kapalı bazen düşlerim sancılıydı ama bir başkaydı Yarınlar vardı, nefes müddetiyle muştu için en nadide bir aşktı Bak yine duygulandım, kulağıma gelen hicaz bir eserle andım Neyim kalmıştı, göçmeler çoktandır başlamıştı, kimler tanıktı Gözler fersiz, dizler takatsiz, nefesim an be an mecalsiz sanıktı Köşeye çekilip ağlamak, umut içinde gül-i nihali koklamak ardı Mustafa CİLASUN |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 00:56 . |
2000- 2025
Tüm bağışıklıklar ve idelerden bağımsız olan sözcükleri sarfetmeye mahkumdur özgürlük