Ne kadar anlatsan da nafiledir oyalanma! Bir geçiş dönemiydi sanki, yaşadığım onca gaileler ve çileler Kelimelerin kifayetsiz kaldığı ve yılların yuttuğu günler Çekilen nice özlemler, hasretin ocağında sessizce mırıldanan payeler Bir ah çektiren umdeler ve sancılar yaşatan sazendeler Dert etmeyeceğimi artık yakınen bilesin bin bir ıstırabı çektiren çilenin bizzat kendisi ve sahibisin Ne bir meltemsin, ne bir yüreğin sesinden husule gelen şevksin Hali yoran, izan bırakmayan kendi cenahında yol alan bir nefessin Yıllardır sabrettim, belki bir hikmeti vardır dedim ve direndim Ne kadar kaprislerin varsa, bahtın çilesidir dedim ve geçtim lakin artık yettin, sinemin mecalini terk ettirdin Ne aklımın seyrinde bir fevktin ve ne de kalbime ülfet yaşatan ahenktin Sen, hukukunu bilmedin ve bizzat hakkı gasp ettin Sanki heveslerine itaat eden bir köleydim, vicdanını nasıl tarif edeyim Hani edebiyle mücehhes olan ve emanete ram olan canı şereftin Artık iblisi neyleyim, nefsin her halini bizzat onu görmekteyim Bazen kendi kendime bir hayli gücenirim Niye bu kadar müsamaha derim, bire adem sen bir dervişmisin ki der geçerim Bilmem ki taktiri ilahi mi derim veya boyun mu bükerim, ah şimdi ne kadar viraneyim Hikmeti sebebi nasıl ve hengi irfanla şehrederim, çile için kanaatle geçinir giderim Mustafa CİLASUN |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 01:59 . |
2000- 2024
Tüm bağışıklıklar ve idelerden bağımsız olan sözcükleri sarfetmeye mahkumdur özgürlük