Ruhumun feryadı bir değil, bindir! Ey narının firkatine abad olduğum Yarim Bir hiçliğin kadrindeyken lütfettiğin nefesin meşkiyle emanetin nöbetçisiyim Sen yarattın, vicdanımla ruhuma fevkalade ülfetli latiflik kattın Kitabı celilinle bizleri muhatap kıldın, rasülünle asırların fercrini aydınlattın Aczimin farkındayım, lakin fevkalade unutkanım Hoyrat bir tabiatın, edepsiz bir halin Ve aklı selimlikten noksan ahvalimle şimdi divanındayım Ne kadar gözyaşımı döksem, secdelerde gönlümü hasretsem yinede kifayetsizim Sabiler misali bir mahzunluk içinde hiçliğimle yine başbaşayım Sayısız heveslerim, hesapsız kalbi lekelerim, mizan için şimdi ne söylerim Nereye baktımsa, salkın saçak kuşatan ayetlerin aşikarken bilmem ne deyim Bahanelerin sığınağında mı vakit geçireyim, kalbim için aşkı nasıl dileyim Evet, çare adına sen yegane adressin, sahibimsin ve Rabbimsin Gönlümü hicran sağanağından emin eğle, ruhumun feryadını bir nebze olsun dinle Bahşettiklerin karşısında aczimle boyun büküyor,irademi teslim ediyorum Ne kadar nankörlük varsa elbet kendimden biliyor ve öylece sesleniyorum Gönlümü senin sevginden bizar eğleme, nefsimin hoyratlığına teslim etme Kıt aklımla nankörlüğün sarhoşluğunda yarsiz bırakma, hali fakirliğimi kesme Umudun aşklaşan senasından azat eğleme ve emellerimle bütünleştirme Gül kokusunu kalbimden eksik eyleme, ruhumun hicran damlalarını dindirme Ne kadar ağlayıp yalvarsam, bilirim ki kayıtsız kalmazsın Hali fakirliğimi yalnız bırakmaz ve bir gönül burukluğu yaşatmazsın Çünki sen Rabsın, kulun için Rahmetini hiç esirgemeyen en latif bir gaffarsın Sen kulun için en mücerret cenahsın, aşk için kapılar aralarsın, gönül dilini sen anlarsın Mustafa CİLASUN |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 04:37 . |
2000- 2024
Tüm bağışıklıklar ve idelerden bağımsız olan sözcükleri sarfetmeye mahkumdur özgürlük