O ulvi sevdanın sahibi ben olsaydım! Pür telaş içinde ve yüreğin sesiyle dinliyordum İçim içime sığmıyordu, ruhumun hicranı dinmeden feryat ediyordu Vecdin hasreti, kalbin izzeti, nefsin ülfeti, iradenin azimeti sergileniyordu gemide Bir dirhem olsa bile, gönül inayete hasredilince, şahadet elzemliği nasipse aşikâr işte Gasp edilen, korsanlığa havale edilen bir rezalet Dünyanın gözü önünde, NATO ve birleşmiş milletlerin sessizliğinde Hunharca, yobazlığın merhalelerinde, masumluğun en bakir kalbini hançerliyordu Ne sabinin, ne piri faninin ve nede nisayı ahirin çığlığı fark edilmeden katlediliyordu Yıllara sâri suskunluğun hüküm sürdüğü talanın Her yıl arafatta vecde kapılan vicdanın, şurayı efkârın sesi çıkmadı Medeniyet telalığı yapan, nesillerin kalbi ve zihni bekâretini çalan sultalar hardı Hani yekûn teşkil eden, insanlığın şerefine namzet olan mukallit nefeslerin adı vardı Hani hukukun üstünlüğü ve sosyal adalet haktı Hortlamış yamyamlar, neye istinaden fütursuz davranmayı hak saydı Yirmi üç ülkenin yönetim şekli biat ettirilen eşkâldi, hamaset onlar için nasıl ardı Mukaddesatın bağrında ve kalbi çığlığı duymayan kulaklarıyla ahkâm kesen zandı Şahadetin kutsiyetine ermiş gönüller iyi ki vardı İnsanlık adına, namı mazlumluğun efkârıyla, bir kare inayet mutlaksa Hiç durma, nesillerin tarihe mal olan en elemli şahsiyetleri bu yolda şehit olmuşsa Ağlama, yüreğine taş koyup salanın serencamında mahzun kalma, aşk kalbi olunca Payelerin en şereflisi nasibi mukadder sunulunca Feda olmak, iradeden vazgeçip hakka yürümek, tuğyanın eşkâlini aralamak Yüreğimi kabartmıştı çocuklarım ve refikam gözlerime baktı, sürur aşkla anlamlaştı Hali fakirliğime bir gün nasip olması için kalbime umut, kanatlanarak hazzı yaşattı Mustafa CİLASUN |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 16:18 . |
2000- 2024
Tüm bağışıklıklar ve idelerden bağımsız olan sözcükleri sarfetmeye mahkumdur özgürlük