Ne aşkı tattım ve ne de sevdaya ulaştım! Sorma artık o melül nazarımı Sinemi dağlayan melun sancının efkârlı yakarışlarını Dinmeyen acımı, çileye ram olan bu bahtın her sayfasındaki ağıtımı Ne bir ses ver ve ne de nefesinle halime süruru ser, yazmazsa kader, ömür böyle göçer Ne vakit kalbim sızıya kansa Hüznün her vaazı yanımda, çığlığım duyul masada Gözlerim ummana akınca, dilim sükûtu yaşayınca, elemim bir başka Mahzunluk yakamı bırakmayınca, yutkunmalarım revaçta, anlayan olur umuduyla Yazdığım her mısra, şiir olmasa Dert, çilenin mücbir salkımıysa sevda hayli yamaçta Şayet nefesin takati kaldıysa, umut vuslat için tadımsa, aşk acıyla Ruhumun her zerresinde, kalbimin bakir köşesinde, dilimin her lehçesinde sevdayla Ey aşk, sen cansın, canansın Sen her nefesimde korkumsun, en latif bir yudumsun Her an seninle manalı, hayat ihsanınla ne kadar tatlı, sürur farklı Vaktin inkişafı, bahtın gaza anı, ruhun mücerret serencamı ancak hazzınla anlamlı Bilmem ki ne vakit geleceksin Kalbimi abat eğleyerek letafetinle kutsiyete erdireceksin Ülfetine ram olduğum, firakınla savrulduğum hasreti dindireceksin Şayet bu nefes edebe kanacaksa, bir ar olarak şad olacaksa ve hicranla yaşayacaksa Olsun ne çıkar, sensizlikte ne var Annemin niyazında, babamın hülyasında umut niye har Yakacaksa yaksın sensiz olan her zeminde ki basiretsiz her nazar Nar sinemi ihata eden bir kar, ne lütuflar sensizlikte en hicranlı bahar ar niye bir har Nasibin gerekçesinde müdavimim Ne bir hesap bilirim, ne hinliğin her badiresine kefilim Kalbim senin, inşirah vaadin, mizan vaktin, nefes kefenin, ömür kimin Ne sor halimi, muhtaçlığımda ki acizliğin her raddesini, nasip etmezsen aşk esinini Mustafa CİLASUN |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 08:31 . |
2000- 2024
Tüm bağışıklıklar ve idelerden bağımsız olan sözcükleri sarfetmeye mahkumdur özgürlük