MUHAKEME.NET FORUMU

MUHAKEME.NET FORUMU (https://www.muhakeme.net/forum/)
-   Siirler (https://www.muhakeme.net/forum/siirler/)
-   -   Sözlerin Bugünki Ruhunu Yansıtsın (https://www.muhakeme.net/forum/siirler/8959-sozlerin-bugunki-ruhunu-yansitsin.html)

HiLaLNuRu 09-25-2008 18:29

Yorgunum dostlarım yorgunum yorgunnn :)...

Henna 09-25-2008 18:50

Yalnızım dostalarım ,yalnızım yalnız :))

mhmt 09-26-2008 01:33

Kızgınım dostlarım, kızgınım kızgın:)

selametle..

HiLaLNuRu 09-26-2008 17:15

aNLama Beni EY hayat! seNi ''Ya$amak'' FiiLiYLe Ben ÇekeceĞim!

Henna 09-27-2008 02:58

"İnleyen bir na'yım..."

oguzhan 10-11-2008 03:27

Akan Gözyasim neyin pismanligidir ya gülen yüzüm hangi mutluluktandir...:confused:

el_feta 10-11-2008 05:55

Taş taş üstüne koysam bozuk diyorlar,devir
Bir ok çeksem diyorlar peşinden koş ve çevir
Nefes alırken bile inkisar ve pişmanlık
Kimse edemez bana benim kadar düşmanlık

el_feta 10-13-2008 12:17

Bugüne kadar hiçbir ana,bir bebeğin doğumu için bu kadar sancı çekmemişti...

Henna 10-13-2008 12:26

el-İNŞİRÂH

Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla.

1. Biz senin göğsünü açıp genişletmedik mi?

2. Yükünü senden alıp atmadık mı?

3. O senin belini büken yükü .

4. Senin şânını ve ününü yüceltmedik mi?

5. Elbette zorluğun yanında bir kolaylık vardır.

6. Gerçekten, zorlukla beraber bir kolaylık daha vardır.

7. Boş kaldın mı hemen (başka) işe koyul,

8. Yalnız Rabbine yönel.

el_feta 10-13-2008 15:33

Ve (Ya'kub) onlardan yüz çevirdi de: "Ah Yusuf'um ah!" diye sızlandı ve kederinden (ağlayarak) iki gözüne ak düştü (perde indi). (yusuf 84)

Bir peygamber...

yakup (as)...

Allah'a imanı,itimatı tam,bunda şüphe yok...

Ama dertten gözüne perde iniyor...

tuhaf değil mi???

selam ve dua ile..

Henna 10-13-2008 15:48

ve sen yine denendiğinde
ve yine kalbin daraldığında
ve yine
bütün kapılar kapandığında
ve yine
ne yapman gerektiğini bilmediğinde
uzun uzun düşün...
ve
hatırla yaradanını
ALLAH kuluna kafi değil mi?(zümer 36)




birgün büyük bir problemle karşılaşır eğer "ey Allahım benim büyük bir problemim var " demeyin.."ey problem benim büyük bir Allahım var" deyin....

el_feta 10-13-2008 17:04

bu sorumun cevabı değil...
bu dediğiniz ayeti herhalde yakup as kadar iyi anlayıp içselleştirmiş olamayız..peki onun bu haline ne diyeceksiniz..??
biraz daha düşünün...biraz daha tefekkür...biraz daha...
measselam..

Henna 10-13-2008 17:36

yakup as.halinin son noktasın da dilinden süzülenler...
--------------------------------------------------------------------------------

"innema esku bessi ve huzni ilellah"

Manasi:
SIkIntImI hüznümü ve kederimi yalniz Allaha arz ediyorum


************************************************** *********
YUSUF 64 - Babaları dedi ki: "Ben onu size nasıl emanet ederim?
Ya bundan önce kardeşini emanet ettiğimde olan gibi olursa!
En hayırlı koruyucu Allah'dır
ve
O,
merhamet edenlerin en merhametlisidir."
************

bunlar sadece andıklarım..vesile olduğunuz için müteşekkirim

YoK 10-13-2008 17:42



Nerdesin be Azrail???
Gelde kurtar Beni bu Cendereden...
Ne Sözlerim Kalbime Tercüman oluyor,
Ne de Hıçkırıklarım Ruhumda ki Sessiz Haykırışları Bastırabiliyor...

el_feta 10-13-2008 20:05

Alıntı:

haticetül´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 24900)
yakup as.halinin son noktasın da dilinden süzülenler...
--------------------------------------------------------------------------------

"innema esku bessi ve huzni ilellah"

Manasi:
SIkIntImI hüznümü ve kederimi yalniz Allaha arz ediyorum


************************************************** *********
YUSUF 64 - Babaları dedi ki: "Ben onu size nasıl emanet ederim?
Ya bundan önce kardeşini emanet ettiğimde olan gibi olursa!
En hayırlı koruyucu Allah'dır
ve
O,
merhamet edenlerin en merhametlisidir."
************

bunlar sadece andıklarım..vesile olduğunuz için müteşekkirim


mm...bence meselenin sıkıştığı nokta,her ne olursa olsun bizim beşer olmamız...Allaha itimatımız ile yahut tevekkülü ile alakalı bir şey değil bu...
imkanım olsa idi acizane kuran da "muttakiler ve dert" diye minik bir tefsir vermek isterdim,tuhaf gelir mi konu bilmem ama..
selametle...

Henna 10-13-2008 20:43

kuran ve tefsirine olan ihtiyacımız herşeyden evladır..
"erteleyenler helak oldu" diye buyuruyor efendimiz...s.a.v
"zaman ,her zaman,kuran zamanı-dır"..lütfen, paylaşın inşallah tesirini halk etsin gönlümüze...


:
isterseniz konuyu başlığa uygun bir sayfada neşredin
selam ile

YoK 10-14-2008 15:35

_____Gün Gelir_____

__BeNi__

___Anlarsın__________!

Henna 10-14-2008 16:25


Özlemekten yorulmuşum kapında durdur beni
ucu sana dek ulaşan bir zincire vur beni

beni çöllerden sorma ki sonra mecnun yerinir
aşksızlıktan taş kesilmiş şehirlere sor beni

ben Leyla'ma gidiyorum çekil önümden leyla
gayrıcennet olsan durmam bak çağırıyor beni

toprağın gözlerinden çöllerin yanağına
süzülen damlayım yâr kabul buyur beni

hangi denize attımsa tutuştu saçlarından
bir kez bak yoksa bu yürek yarı yolda kor beni

el_feta 10-14-2008 18:11

Allah razı olsun...önce m.islamoğlu hocadan sonra da sizden...

Henna 10-14-2008 18:31

Amiin ecmain...

adına kıyamet diyecekler
yokluğunu farketmenin
güneşin gözleri kararacak
her gece sabırla Seni aramaya çıkan
ay çatlayacak
dünya başını yıldızlara çalacak

adına kıyamet diyecekler
Seni yitirmenin evrensel mateminin

M.İslamoğlu

el_feta 10-21-2008 19:38

Annemi özledim...

Ana!!! Sen bu kadar sene nasıl çekmişsin beni.Nedir bunun sırrı?..Sen gibi olmak istiyorum...

Yoksa...Anaların kaderimidir bu?,,,Kıymeti bilinmemek...

Çok defa demiştin de ,abartıyorsun demiştim...haklısın anacım...

Haklısın...

Haklısın...

Henna 10-21-2008 20:03

Hacer'siniz.
Adınız hicret
Soyadınız teslimiyet.
Kimliğiniz insan.
Sıfatınız şefkat,merhamet ve muhabbet.
Göreviniz sa'y ü gayret.

*************************
"insan için yalnızca çabasının karşılığı vardır" Necm ,39

Henna 11-01-2008 16:25

"Der tarîki nakşibendi lâzım âmed çarı terk.TerK-i dünya ,terk-i ukbâ,terk-i hesti terk-i terk!"

RİSALE-İ NÛR

el_feta 11-01-2008 17:27

en güzel sensin,çok tatlısın,bir numarasın!!!
Fesubhanalaaahhh!!!
Bu nasıl nefs yaa!!!

Tesettürlü falan değil,örtülü artist bunlar!!!

Henna 11-01-2008 20:05

<TABLE width="100%" border=0><TBODY><TR><TD vAlign=center></TD><TD vAlign=center>Meryem’ in iffeti libasında ar
</TD></TR></TBODY></TABLE>

kıyamıyorum ama uyuma
mükâfatlandır bu gece lime lime ruhumu
doğudan doğamıyorum / batıdan batamıyor
kuzeyden üşüyor ruhum / güneye uçamıyor...
içimde bir ukde: dar can ile düşerim de yollara
efkârımdan çakır yapraklar kurur
bastığım yerde adımlarım hışırdar / görme... ufanırım...
yalvarırım ahu nisa
bu gece bana yaşmak çekmeyi öğret
etrafımda kâbusun / katran rengi rakkaslarına
rızaya giden istikameti göster
seni de bir zamanlar sana getiren o an / neydi?

Sen! ....Âdem’ in şefkat kaburgasından düşen Havva
……….Meryem’ in iffeti libasında ar
……….Kutsanmış Âmine’ nin saadeti fırkasıydın
……….Asiye’ nin sabrı otları
……….Hatice’ nin sorgusuz inancında yeşeriyordun
……….Şereflendiriyordu Fatıma’ nın müjdesi
……….Sümeyye’ nin ilk şehit kanında mihr-i gül yaşıyordun
………………….Ve yaşadıkça sen / ben öksüz kalmıyordum...

hadi bir anlık aç gözlerini görmüyor musun
şiirlerim ciğerlere batan çöl kaktüsleri...
susma! cevap ver sualime! ..
neden yalpa omurgalarım böylesine kırık
ve neden sökülmüş yelkenimin dikiş tutmaz yamaları..
bambu cundalarından sarkan halatlardayım
yakamozların titrek ışıklarında asıyorum kelimeleri...
yoksa şişlerimde atkı niyetine ördüğüm yalnızlık
çeyizlerimin arasında yabancı olmadığım bir yazgı mı,
değişmez miydi makûs talihim? ....
delirmiş topaçlar gibi döndüğünde akrepler
hınç alır gibi takır takır vurulduğunda zaman
hurricane rüzgârlarına kapılırım,
üşürüm göz yaşlarımın suyunda hem de çok üşürüm
ararım da bulamam bir türlü huzurun o ipeksi mendilini...

/ şavkı hüzün,şakaklarımdan her gün taze gelinler düşüyor /

ey saba melikesi ya sen? ..
günler omzuna asılıp baygın düşerken
yine de kin hanedanından geçmezdi adımların
fırtınalar kasnağı gerilirdi yokluk gergefine de
ketum kuşlar gibi susardın...
kerameti neydi sırrının?
kendine çizgilerden ölüm bağışlayarak
her gün bir gün doğuruyordun
vefanda kırlaştıkça zülfün de siyahlar eriyor
bir tarihten ödünç alıp bir satıra gömüyordun
kibrin o baş eğmez granit devleri
mütevazı bakışların görkeminde nasıl da devriliyordu
hani umudun şimaline tutunur bir nebze serinlerdi de kan
ya suya kanmayan gözlerinde öfken nasıl gülümserdi
ey ay peri; seni tutan o an / neydi? ..

Sen! ....Kör kuyularda Züleyha’ nın tutuşturduğu ışık
……….Gizi çözülmemiş Aslı’ nın düğmeleriydin
……….Leyla’ nın çölde kavrulan ayak izlerine
……….Kuvvet veren bileğin sırrıydın
………./ Bisutun dağlarında mecrası ak Şirin’ e
……….Tahir’ in Zühre’ li mabedinde yedi düvel yaşıyordun
………………..Ve yaşadıkça sen / ben öksüz kalmıyordum
.
beni duyuyor musun gül dalı,
sol kolun düştü / ürperdin / sanki açtın gözlerini bir ara
ılık ılık yine daldın
kim bilir hangi devirlerden hangi sisli koylara
eyvah! .. hatırladın mı yoksa bahtı kehribar günleri? ..
yüreklere yıldırım gibi düşen ihanetler gördük
iyi niyetlerin su-i istimâl edildiği günlerde içimiz kıyılırdı
ızdırap muhafızı şerri meşhur acılarda
kanardı gece gözleri kızıl şakayıkların
çoğu zaman gelmezdi gözlerin kor iniltisine uykular...

/ zaaflar cehennemin korkuluksuz basamaklarıydı /

bir çala hatırlıyordum eski gramofonda hüznü ay çehreni
fildişi taraklardan süyüm süyüm dökülürken gece saçların
musıkî şimşirde garipsenmiş
nihavent bir hüzün duyuyordum

“ kimseye etmem şikâyet ağlarım ben halime
titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime”

ey beyza bakarken o ciğeri istikbalin
yüreğin nasıl bir mangal ki kayıtsız yanıyordu
gözlerinde görmediğim fokurdayan semaver
sol göğsünün altına sıkıştırdığın vefan bir gram eksilmiyordu
âh o mihenk taşı nasıl bir istikrardı? ..
verimi toprağından mı ki dimdik duruyordun
ve yeşeriyordu avuçlarında yaprakları köknarların
her dem bereketinde verim; o an / neydi?

Sen! ....Mavi dehlizinde Zübeyde’ nin yürüdüğü şerefli ülke
……….Gözündeki uysal kara Tarsuslu Fatma’nın
……….Binbaşı Ayşe’ nin, onbaşı Halide’ nin çakan yıldızı
……….Gördesli Makbule’ nin Alemdar Süreyya’sında al kan
……….Nene Hatun’ un kasaturasındaki cesarette yaşıyordu
………………….Ve yaşadıkça sen / ben öksüz kalmıyordum

âh ruh-u gül,
kaç bahar konakladım asude gözlerinde
hafiflerdi ah dediğim yerde ağır yüküm
bir bağır ki miskinde rayiha-ı cennet,
ıtır kokulu rüyalarda peygamber çiçekleri toplardım…
sense “yüreğinin firdevssinden'' sararmış sayfalara fatiha
altın sayfalara “yasin suyu” serpiyordun,
sancısını sevdiğin yorgunluklar
ikiyüzseksen gün
tuz yükü puslu seferinde son buluyordu da
çetin varoluşa yüreğinden izbarço düğümleri atıp
gönül kuşağından sonsuza bağlıyordun
ve mührünü açıyordu dudaklarımın
vuslat renginde süt kokulu gecelerine,
itinayı küçümsüyordum feza gördükçe şefkatini…

heyhât! .. şimdi karşımda sessiz bir efsane uyuyordu
ömrünün çizgilerine yazıyordum şiiri
zincir baklalarından kopalı
ne kadarda özlemişim evcimen sobasında kül ekmeği
kestane kokulu ay ışıklı gecelerde ebru düşlerini...
yalnızlıkta hayalin yağına bandırırken kandil güllerini
derme çatma ak badanalı duvarlarımız ağlardı...
koşulsuz sevginin ılığından yine de sıcacıktı her lokmamız
kâbuslarımız dar etse de
korkuya kepenk öğrettiğin inanç dualarımız
ve donmuş ayaklarımızı ısıttığımız yumuşacık bir karnımız vardı
hileyi şeytan çarmıhına geren gözü pek cihangir...
hissin değirmenlerinde döndükçe zaman, öğüdün bitmezdi
yorulmaz mıydın,
fıtratın gereği miydi şahika boyu sabrın..
sedef ellerinden an be an doğru şekilleniyordu
sabırla sabrı öğreten sana o an / neydi? ..

Sen! ...İlâç kokulu gecelerin fedakâr hemşiresi
……….Alfabesi iki hece pembe dudağında büyümeyen bebeğin
……….Kasveti boğan havalarda huzur sığınağıydın
……….Sıcak ekmeğimin kokusunda son lokma dua
……….Yüce Yaratan’ ı en kutsal“Rahim” isminde yaşıyordun
.............................Ve yaşadıkça sen / ben öksüz kalmıyordum…

ey Azize... hatırlıyor musun kainatın başına yıkıldığın günü
kırk göbek soyumda görmemiştin böyle tahribat,
hoyrat esiyordu ağıdı zemheri gecede çığlıkların
zengin bahçelerinde
/cami avlusunda sabi çiçekler gibi ağlıyordun
durulan Elifin ayaklarında son durak…
ve aynı anda birbirimizin gözlerine bakıyorduk
omzumu dayanak eylemiştim titreyen ellerine
sen, besteli ağlarken bana
”sen ağlama” diyordun
o nasıl bir asaletti yıkılan mihrabında? ..
elemle demleyip imbiğinden süzüldüğüm şiirde
son durakta fersude-i bir nihavent ağlıyordum

“perde-i zulmet çekilmiş korkarım ikbalime
titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime”

son kuble gitmesinden korktuğum o an / neydi?

bir ses ver,el ayak çekilmeden gideceğim
yine yalnızlığın silsilesi çökecek odana
yoksa uyandırayım mı sukutun en güzel yerinde seni
uzuyor şiir,uykun kadar uzuyor
sığmıyor ki hiç bir çizgin kelâma
deryasında çırpınır zümre-i imge
küçülür yazarken seni cümle şair…
ey zühre! .. med/cezir hüzünlerle yormadan saadetimi
mükâfatlandır bu gece lime lime ruhumu,
meryem kandili, ıtri şahi çiçekler gibi beraberiz şimdi
refakat et bana, sil içimdeki katre katre efkârı
bilenir özüm / kırık aynalarda hazin bin parça yüzüm
ciğerlerimde otağı kurmuş ölüm süvarileri

lütûf eyle o vakur ellerinden bir yudum Ab-ı kevser
durma ey kutlu bilge nefesin keskin eser
arafdayım al beni…

nihayet döndün işte, gözlerini açmadan başını sallıyorsun
duyuyorum iki dudak arası sessiz çığlıklarla fısıldıyorsun

”önce şükür...
hayatın demirini,hırsın kızgın örsüne yatırırsan...
savurursan ardı sıra isyan çekilerini
bilesi ki,ellerinde şekillenen kılıç ilk senin boynun uçurur.

eyvah ki ey vah! ..
desene bitmeyecek usul-ü curcunada / nihavend-i hüznü ah! ..

“bitecek mutlak inan / umut her attığın adımda vardı,
yavaş ol...
beşerin kanatları ateşe hızla koşarken düşer
sadece zaman...
sabret; senin de adımların bastığım yerden geçer“diyorsun...

o zaman davran ey kutsî sevgili
dökülsün hak helalin iksiri dudaklarından
kasılan gururum kemikleştirmeden ruhumu
çözülüversin veliahdın bu karmaşık ESRA / RI
kaldır o mukaddes arş-ı azam ayaklarını / başıma taç eyle
sonra yavaş yavaş indir yüzüme / çek perdeyi değdir gözüme
bir defa cennete oradan bakayım, bir defa cenneti ...


Alıntı

Henna 11-03-2008 11:47

"ALLAH'ım!
Kanadı kırık bir kuş gibiyim..
Uçsam uçamıyor,göçsem göçemiyorum.
Yarım bırakılmış bir düş gibiyim..
Yardan da serden de geçemiyorum
Menzile erememe korkusu sardı benliğimi
Kolum kanadım kırık gönlüm bin pare!
Ey kalpleri evirip çeviren,ey gönüller sahibi!
Yaraları saran,dağılanı toplayan Sensin!
Varlığım Senin varlığının şahidi!
Varlığım senin rahmetinin şahidi!"

MUSTAFA İSLAMOĞLU

Henna 11-06-2008 00:23

Orta Asyada, savaşın ok ve yay ile yapıldığı
dönemlerde Türk savaşçılar, arkalarından gelebilecek bir saldırıyı önlemek
için, sırtlarını önceden bu amaçla hazırlanmiş bir TAŞ'a dayarlardı.
Bu taş "ARKA-TAŞ" veya Azerbaycan'daki telaffuzuyla "ARKA-DAŞ"
olarak adlandırılırdı. Dostluk kavramının zaman içinde,insanın arkasını
yaslayabileceği ve kendisini olabilecek kötülüklerden koruyacağı fikri ile
özleştirilmesi sonucu "arkadaş" kelimesi "dost"
anlamında Türkçedeki yerini buldu. Sırtınız "arka taş" sız
kalmasın..

gizemli 11-06-2008 08:44

aciz... aciz... aciz...
Her daim aciz.. hmm

YoK 11-06-2008 12:00

Pişmanlık Gideni Geri Getirmiyor....

ayışığı 11-06-2008 12:10

ahhh hayat senmısın bıse acı veren bızmıyız acıya gelen...

Henna 11-11-2008 13:23

Ey mazlumların Rabbi! Kefenimi giydim, her şeyden sıyrıldım geldim. Mü'min'ler dünyanın öksüzleri yetimleri, ben de onlardan biriyim,
Allah'ım! Kur'anın metruk, coğrafyan mükedder, dinin mahzun, dostların mağdur, düşmanların mağrur, nizamın mahkûm, halimiz malûm. Biliyoruz ki kulun gücünün bittiği yerde Allah'ın yardımı başlar. Bittim Ya Rabbi! diyene yettim kulum der misin?
Allah'ım yardımın ne zaman! diyecek kadar denenmedik, bedel ödemedik ama takatımız yok, gücümüz az, yolumuz uzun, yükümüz ağır, katığımız az, dostumuz zayıf, düşmanımız kavi. Bu durumda sana, Peygamberimizin Taif dönüşünde Ebu Kubeys tepesinden giremediği Mekke'sine dönerek yaşlı gözlerle yaptığı dua ile yakarıyoruz!

"Allah'ım kuvvetimin tükendiğini sana arz ediyorum, insanların gözünde küçük düştüğümü sana şikayet ediyorum, Ey Erhamerrahimin! Sensin ezilmişlerin Rabbi, sensin benim Rabbim, Beni kimlerin eline bıraktın, senin nuruna sığınırım, karanlıkları aydınlatan nuruna, dünya ve ahiretini aydınlatacak nuruna, sana sığındım yeter ki razı ol, güç ve kuvvet sendendir, yalnız senden".
Allah'ım gönüllerimiz çöle döndü muhabbet ver, ümmet param parça oldu vahdet ver. Küfrün pençesinde rezil ve zelil olduk izzet ver!
Kendimize karşı yabancılaşıp aşağılık maymunlara döndük fıtrat ve hilkat ver, sahte rehberlerin peşinde yanlış yollara girdik hidayet ver.
Taşlaşmış yüreklerimizin gözleri kör, kulakları sağır, dilleri lal oldu basiret ve feraset ver. Kendi korkularımızın esiri olduk hizmetçisi olduk, şecaat ve sekinet ver Allahım!

YoK 11-11-2008 15:48

Hangi Kelime İfade Etmeye Yeter Beni
Hangi Cümlede Kendimi Bulurum Bilmiyorum
Dağıtmışım Kendimi Bırakmışım Hayatı
Ben Ruhumu Kaybetim Olmayan Şeyi Yansıtamaz Sözlerim.....

Henna 11-11-2008 18:29

korkuyorum...
rabbim yol göster!

el_feta 11-14-2008 20:26

Teknoloji,benden aldıklarını bana geri versin;ben ona bana verdiği herşeyi vermeye hazırım...

Lâ_YeZaL 11-14-2008 22:22

kendime söylediğim yalana af senden gelse!

HiLaLNuRu 11-15-2008 00:15

Ne Var ki Pazarlığa Girişecek Ecelle ,Sermayem Tek Kelime ALLAH Aziz Ve Celle

el_feta 11-16-2008 23:57

Çocukken gün battı mı bir köşede ağlardım
Nihayet döne döne aynı noktaya vardım

YoK 11-20-2008 15:25




Sevdim seni sevmiyorsun
Aşka kıymet vermiyorsun
Vefa nedir bilmiyorsun


Cennet olsam cehennemsin
Günahtan gayrı nemsin
Maksat ayrı yürek ayrı


Anladım anladım bitsin
Anladım benim değilsin
Anladım gönlün sevinsin
Olamayız senle gayrı
Yolumuz ezelden ayrı
Anladım yarim değilsin


Gülün olsam soldurursun
Kulun olsam öldürürsün
Yarin olsam kandırırsın


Başım öne eğdirirsin
Beni ele güldürürsün
Yol tek olsa hedef ayrı


Anladım anladım bitsin
Anladım benim değilsin
Anladım gönlün sevinsin
Olamayız senle gayrı
Yolumuz ezelden ayrı
Anladım yarim değilsin..




YoK 11-21-2008 16:14



Gittiğin Gündeyim

Sende



Henna 11-21-2008 17:17

"elhamdülillah..elhamdülillah..elhamdülillah... .Şifamı veren Rabbim...hamdü senalar Sana..."


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 11:35 .

2000- 2024
Tüm bağışıklıklar ve idelerden bağımsız olan sözcükleri sarfetmeye mahkumdur özgürlük