|
Atatürk kronolojisi 1881: Selanik'te doğdu. 1893: Askeri Rüştiye'ye girdi ve Kemal adını aldı. 1895: Selanik Askeri Rüştiyesi'ni bitirdi, Manastır Askeri İdadisi'ne girdi. 1899 Mart 13: İstanbul Harp Okulu Piyade sınıfına girdi. 1902: Harp Akademisi'ne girdi ve burada gazete çıkardı. 1905 Ocak 11: Harp Akademisi'ni Yüzbaşı olarak bitirdi, Şam'a 5. Ordu'nun 30. Süvari Alayı'nda staj yapmak için atandı. 1906 Ekim: Şam'da Vatan ve Hürriyet Cemiyeti'ni kurdu. Şam'da topçu stajını yaptı ve Kolağası oldu 1908 Temmuz 23: Meşrutiyet'in ilan edilmesi için çalışmaları. 1909 Mart 31: 31 Mart ihtilalinde Hareket Ordusu Kurmay Subayı olarak çalıştı. 1911 Eylül 13: Mustafa Kemal, İstanbul'a Genelkurmay'a naklen atandı. 1911 Kasım 27: Mustafa Kemal, Binbaşılığa yükseldi. 1912 Ocak 9: Mustafa Kemal, Trablusgarp'ta Tobruk saldırısını yönetti. 1913 Ekim 27: Mustafa Kemal, Sofya Ateşemiliterliği'ne atandı. 1914 Mart 1: Mustafa Kemal, Yarbaylığa yükseltildi. 1915 Şubat 2: Mustafa Kemal, Tekirdağı'nda 19. Tümeni kurdu. 1915 Şubat 25: Mustafa Kemal'in Maydos'a gidişi. 1915 Nisan 25: Mustafa Kemal, Arıburnu'nda İtilaf Devletleri'ne karşı koydu. 1915 Haziran 1: Mustafa Kemal'in Albaylığa yükselişi. 1915 Ağustos 9: Mustafa Kemal, Anafartalar Grup Komutanlığı'na atandı. 1915 Ağustos 10: Mustafa Kemal, Anafartalar'dan düşmanı geri attı. 1916 Nisan 1: Mustafa Kemal'in Tuğgeneralliğe yükselişi. 1916 Ağustos 6: Mustafa Kemal, Bitlis ve Muş'u düşman elinden kurtardı. 1917 Eylül 20: Mustafa Kemal, memleketin ve ordunun durumunu açıklayan raporunu yazdı. 1917 Ekim: Mustafa Kemal, İstanbul'a döndü. 1918 Ekim 26: Mustafa Kemal, Halep'in kuzeyinde bugünkü sınırlarımız üzerinde düşman saldırılarını durdurdu. 1918 Ekim 30: Mondros Mütarekesi'nin imzalanması. 1918 Ekim 31: Mustafa Kemal'in Yıldırım Orduları Grup Komutanlığı'na atanması. 1918 Kasım 13: Yıldırım Orduları Grup Komutanlığı'nın kaldırılması ve Mustafa Kemal'in İstanbul'a dönüşü. 1919 Nisan 30: Mustafa Kemal'in Erzurum'da bulunan 9. Ordu Müfettişliği'ne atanması. 1919 Mayıs 15: İzmir'e Yunan'lıların asker çıkarması. 1919 Mayıs 16: Mustafa Kemal, Bandırma vapuruyla İstanbul'dan ayrıldı. 1919 Mayıs 19: Mustafa Kemal, Samsun'a çıktı. 1919 Haziran 15: Mustafa Kemal, 3. Ordu Müfettişi ünvanını aldı. 1919 Haziran 21: Mustafa Kemal, Ulusal Güçleri Sivas Kongresi'ne çağırdı. 1919 Temmuz 8 / 9: Mustafa Kemal, askerlikten çekildi. (Saat: 20:50) 1919 Temmuz 23: Mustafa Kemal'in başkanlığı altında Erzurum Kongresi'nin toplanması ve bir Temsil Kurulu seçerek dağılması. (7 Ağustos 1919) 1919 Eylül 4: Mustafa Kemal'in başkanlığı altında Sivas Kongresi'nin toplanması ve 11 Eylül'de sona ermesi. 1919 Eylül 11: Mustafa Kemal, Anadolu ve Rumeli Müdafaayı Hukuk Cemiyeti Heyet Temsiliyesi Başkanlığı'na saçildi. 1919 Ekim 22: Amasya Protokolü'nün imzalanması. 1919 Kasım 7: Mustafa Kemal, Erzurum'dan milletvekili seçildi. 1919 Aralık 27: Mustafa Kemal, Heyeti Temsiliye'yle birlikte Ankara'ya geldi. 1920 Mart 20: İstanbul'un İtilaf Devletleri tarafından ele geçirilmesi, Mustafa Kemal'in protestosu, Ankara'da yeni bir Millet Meclisi toplama girişimi. 1920 Mart 18: İstanbul'da Meclis-i Mebusan'ın son toplantısı. 1920 Mart 19: Mustafa Kemal tarafından Ankara'da üstün yetkiyi taşıyan bir Millet Meclisi toplanması hakkında illere duyuruda bulunulması. 1920 Nisan 23: Mustafa Kemal, Ankara'da Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni açtı. 1920 Nisan 24: Mustafa Kemal, Büyük Millet Meclisi Başkanı seçildi. 1920 Mayıs 5: Mustafa Kemal'in başkanlığında ilk Hükümet'in toplantısı. 1920 Mayıs 11: Mustafa Kemal, İstanbul Hükümeti tarafından ölüm cezasına çarptırıldı. 1920 Mayıs 24: Mustafa Kemal'in cezası Padişah tarafından onaylandı. 1920 Ağustos 10: Osmanlı İmparatorluğu delegeleriyle İtilaf Devletleri arasında Sevr Antlaşması'nın imzalanması. 1920 Ocak 9 / 10: Birinci İnönü Savaşı. 1921 Ocak 20: İlk Teşkilat-ı Esasiye (Anayasa) Kanunu'nun esas maddelerinin kabulü. 1921 Mart 30 / Nisan 1: İkinci İnönü Savaşı. 1921 Mayıs 10: Mustafa Kemal tarafından Büyük Millet Meclisi'nde Anadola ve Rumeli Müdafaai Hukuk Grubu'nun kurulması ve Mustafa Kemal'in Grup Başkanlığı'na seçilmesi. 1921 Ağustos 5: Mustafa Kemal'e Başkumandanlık görevinin verilmesi. 1921 Ağustus 22: Mustafa Kemal'in yönetiminde Sakarya Meydan Savaşı'nın başlaması. 1921 Eylül 13: Sakarya Meydan Savaşı'nın kazanılması. 1921 Eylül 19: Mustafa Kemal'e Mareşallik rütbesinin verilmesi ve Mustafa Kemal'in Gazi ünvanını alması. 1922 Ağustos 26: Gazi Mustafa Kemal'in Kocatepe'den Büyük Taarruz'u yönetmesi. 1922 Ağustos 30: Gazi Mustafa Kemal'in Dumlupınar Başkumandanlık Meydan Savaşı'nı kazanması. 1922 Eylül 1: Gazi Mustafa Kemal'in: "Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir, İleri !" emrini vermesi. 1922 Eylül 9: Türk Ordusu'nun İzmir'e girmesi. 1922 Eylül 10: Gazi Mustafa Kemal'in İzmir'e gelişi. 1922 Ekim 11: Mudanya Mütarekesi'nin imzalanması. 1922 Kasım 1: Gazi Mustafa Kemal'in önerisi üzerine saltanatın kaldırılması. 1922 Kasım 17: Vahdettin'in bir İngiliz harp gemisiyle İstanbul'dan kaçması. 1923 Ocak 29: Gazi Mustafa Kemal'in Latife Hanım'la evlenmesi. 1923 Temmuz 24: Lozan Antlaşması'nın imzalanması. 1923 Ağustos 9: Gazi Mustafa Kemal'in Halk Fırkası'nı kurması. 1923 Ağustos 11: Gazi Mustafa Kemal'in 2. Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na seçilmesi. 1923 Ekim 29: Cumhuriyet'in ilan edilmesi. 1923 Ekim 29: Gazi Mustafa Kemal'in ilk Cumhurbaşkanı olması. 1924 Mart 1: Gazi Mustafa Kemal'in Büyük Millet Meclisi'nde Halifeliği kaldırması ve öğretimin birleştirilmesi hakkında açış nutkunu söylemesi. 1924 Mart 3: Hilafetin kaldırılması, öğrenimin birleştirilmesi, Şer'iyeve Evkaf Vekaletiyle (Bakanlığıyla), Erkanıharbiyei Umumiye Vekaletinin kaldırılması hakkındaki yasaların Büyük Millet Meclisi'nce kabul edilmesi. 1924 Nisan 20: Türkiye Cumhuriyeti Teşkilatı Esasiye (Anayasa) Kanunu'nun kabul edilmesi. 1925 Şubat 17: Aşarın kaldırılması. 1925 Ağustos 24: Gazi Mustafa Kemal'in ilk defa Kastamonu'da şapka giymesi. 1925 Kasım 25: Şapka Kanunu'nun Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilmesi. 1925 Kasım 30: Tekkelerin kapatılması hakkındaki kanunun kabulü. 1925 Aralık 26: Uluslararası takvim ve saatin kabulü. 1926 Şubat 17: Türk Medeni Kanunu'nun kabulü. 1927 Temmuz 1: Gazi Mustafa Kemal'in Cumhurbaşkanı sıfatı ile ilk kez İstanbul'a gitmesi. 1927 Ekim 15 / 20: Gazi Mustafa Kemal'in Cumhuriyet Halk Partisi 2. Kurultayı'nda tarihi Büyük Nutku'nu söylemesi. 1927 Kasım 1: Gazi Mustafa Kemal'in 2. Kez Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi. 1928 Ağustos 9: Gazi Mustafa Kemal'in Sarayburnu'nda Türk harfleri hakkındaki nutkunu söylemesi. 1928 Kasım 3: Türk Harfleri Kanunu'nun Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilmesi. 1931 Nisan 15: Gazi Mustafa Kemal tarafından Türk Tarih Kurumu'nun kurulması. 1931 Mayıs 4: Gazi Mustafa Kemal'in 3.kez Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi. 1932 Temmuz 12: Gazi Mustafa Kemal tarafından Türk Dil Kurumu'nun kurulması. 1933 Ekim 29: Gazi Mustafa Kemal'in Cumhuriyet'in 10. Yıldönümünde tarihi nutkunu söylemesi. 1934 Kasım 24: Gazi Mustafa Kemal'e Büyük Millet Meclisi tarafından ATATÜRK soyadının verilmesi kanununun kabul edilmesi. 1935 Mart 1: Atatürk'ün 4. kez Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi. 1937 Mayıs 1: Atatürk'ün çiftliklerini Hazine'ye ve taşınamaz mallarını da Ankara Belediyesi'ne bağışlaması. 1938 Mart 31: Atatürk'ün hastalığı hakkında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği'nin ilk resmi duyurusu. 1938 Eylül 15: Atatürk'ün vasiyetnamesini yazması. 1938 Ekim 16: Atatürk'ün hastalık durumu hakkında günlük resmi duyuruların yayınına başlanması. 1938 Kasım 10: Atatürk'ün ölümü. (Perşembe, saat: 09.05) 1938 Kasım 11: İstanbul Şehir Meclisi'nin olağanüstü toplantı yapması. Saraydaki Cumhurbaşkanlığı forsunun indirilerek yerine yarıya kadar indirilmiş Türk Bayrağı'nın çekilmesi. 1938 Kasım 12: Atatürk'ün ölümü dolayısıyla, Yüksek Öğretim gençliğinin Üniversite Konferans Salonu'nda toplanması. 1938 Kasım 13: Gençliğin Taksim Cumhuriyet Anıtı önünde toplanarak Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet'i koruyacaklarına ant içmeleri. 1938 Kasım 14: Büyük Millet Meclisi çok hazin bir toplantı yaptı. 1938 Kasım 15: Hükümet Atatürk'ün Ankara'da ebedi istirahat yerine konulacağı 21 Kasım 1938 tarihini ulusal yas günü olarak duyurdu. 1938 Kasım 16: İstanbul'lular Atatürk'ün Dolmabahçe Sarayı Muayede Salonu'ndaki katafalkı önünde sabahın ilk saatlerinden gecenin son saatlerine kadar saygı ve üzüntü içinde son görevlerini yaptılar. 1938 Kasım 19: Büyük bir törenle, Atatürk'ün Dolmabahçe'den alınan yüce cenazesi, önce Sarayburnu'na, oradan Zafer torpidosuyla Yavuz zırhlısına götürüldü.Yavuz zırhlısıyla İzmit'e kadar götürülen tabut, oradan Ankara'ya yolcu edildi. 1938 Kasım 20: Atatürk'ün sevgilinaşı Ankara'ya ulaştı ve Ankara'da Büyük Millet Meclisi önündeki katafalka konuldu. Ankara'lılar da son görevlerini saygıyla yaptılar. 1938 Kasım 21: Atatürk'ün cenazesinin Etnoğrafya Müzesi'ndeki Geçici Kabre konulması. 1938 Kasım 25: Atatürk'ün vasiyetnamesinin açılması. 1938 Aralık 26: Atatürk'ün "Ebedi Şef" sanıyla anılmasının kabul edilmesi. 1953 Kasım 4: Atatürk'ün Geçici Kabri'nin açılması. 1953 Kasım 10: Atatürk'ün cenazesinin Anıt-Kabir'e nakledilmesi. |
neden ATATÜRK ******,hayatı yazılmış,diye sorabilir miyim? |
Burada bir ayrim yok yinede Firavun olarak bahsetmeyiniz lütfen mesajiniz degistirilmistir |
hmm..burada da yassak yani..anladım...ebu lehebi,ebu cehili,belirsiz toplumdan,ebubekirler çıkmaz... selam ve dua ile... |
Bu forumda yazilmiyor yazdiginiz kendinize ait bir site varsa burada belirtin sitenizi ve sizin o özgün düsüncenizi bizlerde görmüs olalim isterseniz:) |
Arkadaşlar KÖRLERLE,SAĞIRLARLA,TOPALLARLA(manevi,) ne işimiz var şu mubarek sitede,güzelim sitenın bereketını kaçırmayalım.LÜTFEN |
Eğer şu Mübarek Siteye Sahipsek Ve Hür şekilde Yaşıyorsak Bu Mustafa Kemal Atatürk Ve Onun Silah Arkadaşları Sayesindedir. Kurtuluş Savaşını Pek Anlamamışsınız Galiba.size Tavsiyem Trt Arşilerinden önce Kurtuluş'u Sonrada Cumhuriyet Belgesellerini Seyretmenizdir. Umarım Bu Eleştirimden Ve Sizi Yönlendirmemden ötürü Bana Kızmamışsınızdır Hasan Bey.... Saygılarımla |
Bilakıs memnun oldum "SERKAAN001 BEY" Ama biz gayet iyi biliriz yalan söyleyen yakın tarıhı ..Ben kimseye bırşey demış değilim,ama görunuyorkı sızde "onları" tanıyorsunuz. |
Eğer olaya tek taraflı bakılırsa olayın sadece o yönü görülür. Yakın tarihin ülkeye neler kattağını gayet iyi bilirim. Boyalı basın sadece birkaç medya kuruluşundan ibaret değil. Emeğini hakkıyla veren ve zalimi haklı çıkarmaya çalışmayan kuruluşlarda vardır. Sadece olayların bir yönüne aldanıp kulaktan dolma bilgilerle insanları karalamayalım . Öncelikle tarafsız araştırma içerisinde olup daha sonra değerlendirme aşamasına girelim. Teşekkürler. |
Doğru söylüyor olabilirsin. Ancak memleketimizde devrim yasalarından dolayı Yıktığımız devletlerle ilgili bilgi paylaşımı yok. Eğitim kurumlarının müfredatı zorla kabullendiriliyor. Biride çıkıp Türbanlılar irana gitsin diyebiliyor bu memlekette. Şeriat düzeni suutlarda ve perslerde uygulanmadı. En güzel örneğini yıktığımız devlet olan osmalı göstermiş idi. Hatta öyle bir yıkılış ki, Yeninin kurulmasınada fırsat vererek Ama tarafsız dediklerimiz dahi işin bir tarafındadır. Laikim laik kalacam diyende taraftır , gibi |
Düzeltme.............. |
esselamu aleyküm... müslümanların olduğunu düşündüğüm böyle bir yerde kusura bakmayın ama hala daha Atatürk gibi birinin tartışılması çok ama çok acı...Arkadaşın biri doğru söylemiş,yalan söyleyen tarih utansın(mustafa müftüoğlu hoca'dan allah razı olsun)...Allah aşkına,atatürk adına neyi savunuyosunuz? istiklal mahkemelerini mi? düzenlediği kadınlı erkekli baloları mı? metreslerini mi? italya - fransa karışımı ceza hukukundan,isviçre medeni hukukuna mı bu memnuniyet,bir gece de latin alfabesine dönüş ve bir milletin cahil bırakılışına mıdır sevginiz? şeyh said' e mi kızgınsınız,mehmed akif'e mi,said nursi hz.lerine mi? yoksa iskilipli atıf hoca'ya mı,ya da şeyh esad erbilli hoca ya mıdır kininiz?...Dersim de olanlar mı hoştur,yoksa rize kıyılarının bombalanması mı?...kuranın ahırlarda okutulması mı?...farz-ı misal,lenin in zulmünden hitler bizi kurtardı denir mi? ikisi de birbirinden zalim... MESELE şudur;bu ülkede DAVİD in yapmadığını DAVUD yapmıştır...resmi tarih in öğrettikleri dışında birşeyler karıştırır mısınız? 1. meclis neden dağıtılmış,cumhuriyet in ilanı kaç milletvekili ile yapılmış(karabekir paşa bile yok,o zaman-hatırlarında yazar)..açın serbest fırkanın lideriin hatıralarını...mussolini,lenin,hitler ne ise,atatürk odur.. vesselam... |
Sayin el-feta Simdi tarih spekülatifdir her düsünceyi icerisinde barindirabilir Zit görüsler olabilir ve olmasida lazimdir tarihin saglamligi ve ögrenilmesi acisindan zannedersem tarihi elestirmek elimizde kanit oldugu sürece mümkündür ve bundada bir prb olacagini sanmiyorum Ama sahislara küfretmek demek degildir tarihi elestirmek Biz bir kere tarihin yaniltici tuzaklarini kabul etmisiz ve buna karsin en güvenilir kaynaklardan arastiriyoruz yakin tarihimizi degilmi Ama kimin haddinedirki tarihi arastirirken bir devlet büyügüne olur olmadik laf etmek Kimdir ve neye göre laf ediyordur Getirin kanitlarinizi sahsa yönelmeyin tarihe yönelin 31 marti getirin,canakkaleyi getirin tarihi getirin Ama sahislara küfredilmesine bu tarih sürecinde izin verilmeyecekdir siz buna savunma diyorsaniz varin öyle diyin selametle |
Alıntı:
|
öncelikle ilk kardeşe cevap vereyim,yazdıklarım küfr değil hakikattir ve en koyu anlamıyla bir eleştridir...hatta reddir,kurulabn sisteme ve rejime...delillere gelince bunu bu siteden yapmak çok zor,pekala biliyorsunuz bunu...eğer samimi iseniz yazayım bir kaç kaynak,kazım karabekir,dr.rıza nur,ahmet ağaoğlu(ikisi lozan ekibindeler,yanlış hatırlamıyorsam) hatıralarına bakın...derlenmiş bir kaynak istiyosanız şu iki kitap dsa yeterlidir: TAHA İSLAM/ZİRVEDEKİ MANKURTLAR,CUMHURİYETİN TARİHİ/PINAR YAY./AHMED CEMİL ERTUNÇ...(iki kitap da onlarca kaynakla hazırlanmıştır.)... diğer kardeşe ise şunları söyleyeyim,islam bir dindir(yaşam şeklidir)...ve bizler allahtan baçka ilah yok derken,onun dışında üzerimize hükmetme,kanun koyma,yaşama değerlerimizi değiştirme yetkisini YALNIZ ALLAHA veriyoruz...kim buna yeltenirse o,kuran tanımıyla "tağut"tur...firavun ların,nemrudların iddiası da ALLAH lık değildir haşa,RABliktir...bütün peygamberlerin de mevcut düzenlerle savaşı bu yüzdendir,açın kuranı bakın,her peygamberin tevhidi mücadelesi aynıdır,gelir tebliğ eder,kavminin ileri gelenleri karşı çıkar,peygambere inananlar olur,zulm başlar,mnüslümanlar sabrederler,arkasından da isyankar kavim azaplandırılır...sorun şu; hüküm kime aittir...yukarıda yazdım,bir çoğu açık zaten hepinizin bildiği devrimler,istiklal mahkemelerini mi bilmiyorsunuz?(kılıç ali,itiraflarında sadece kendi kestiği kafa sayısının 5400 civarında olduğunu,bir çoğunun da konya bölgesinde olduğunu söyler),şeyh said in mahkeme zabıtlarına da mı bakmazsınız,bu ülkede ne istiyormuş,??akif ersoy ne diye mısır a gitmiş(gitmek zorunda kalmış)..akif ersoy un çocuğu nerede ölü bulunuyor biliyo musunuz? bir çöplükte...(bunlar yalan değil yahu bu milletin hikayesi)...kaç sene tek parti diktatörlüğü olmuş bu memlekette,seçimler mi(açık oy,gizli tasnif)????????.... sütçü imam ı bilirsiniz,fransız bir asker müslüman kadının peçesine dokununca dayanamayıp ateş ediyor,o ülkenin kızları şimdi bi taraflarını göstermek için birbiriyle yarışıyor(acep yaşasa idi sütçü imam ne yapardı)..siz çanakkale de savaşanlara,haydi yiğitlerim dayanın,dayanın da laik bir cumhuriyet kuracağız deyin bakalım bir kurşunda size sıkmıyorlar mı??? bu millet 80 küsür yıl önce yediği kazığın hala farkında değil,o zamanın belgeleri bile açıklanmıyor(batıda 50 sene içinde herşey açıklanır)... anlayamıyorum..? ne sinini savunuyosunuz ki? kemalizm in...açın türk dil kurumu 46 sözlüğünü,TÜRK ün dini KEMALİZMdir yazar...KABE ARABIN OLSUN;ÇANKAYA BİZE YETER şiirleri okunur o yıllarda... ümmetin tamamına yakını bu haldedir,mısır da bizim gibi,tunus da,cezayir de... anlamıyo musunuz?? BATI hakim ve uyutuyor,bu işin raconu bu? TABİ,yersek... ama inanın üzülüyorum,yiyenler çok çünkü... selam ve dua ile... |
arkadaşım mevzu bahis olan düzen insanların yerleşik hayata geçmesinden sonra adı devlet olarak yöneten-yönetilen mekanizması kabul görmüştür..din devlet zaten birbiri ile iç içedir..kişiler partiler veya siyasi imgeler ideolojilerden meydana gelir sende bunu kabul eder veya etmezsin..kabul görürse şah olur görmezse egale olur..çöküş döneminden tutmuş tek partili hayata girmişşin..arada istiklal mahkemelerine girmişşin..atatürkcüler kadar islami görüşte bu millete o kadar zarar vermiştir..tek partili dönemin mücidi atatürk değil ismet inönüdür..okuduğun kitaplardan bahsetmişşin ideolojinin yansıması olan yalandan ibaret olan hikaye döngüsü okadar..dediğin gibi olsa şu ana kadar bi yalanın peşinden gidilmezdi.şu var ne o bağdan yiyoruz nede senin yediğin bağdan..hepsinin iyisi ve kötü yanları var..sözün özü tartışılacak bi konu değil..ben sen döngüsü olur o kadar.. selametle |
esselamu aleyküm...allah razı olsun öncelikle,usluplu konuşmanız için... iyimsersiniz ve de erken kanaat sahibi,mazur görün ama...kabul eder veya etmezsiniz meselesi olsa keşke,geçenlerde deniz baykal bile 'şecaat arzederken sirkatini söyleyen adam' misali şunu söylemişti: "biz,laikliği kurarken halka mı sorduk?"...tek parti ve despotizm bir süreçti bu ülkede,Atatürkle başlıyan(devrim sonrası için konuşuyorum) ismet inönü de tavan yapan bir süreç...önyargılı davranmışsınız,sadece ahmet cemil ertunç ismiyle yazılan kitabın,sadece 'kaynakça' kısmına bakarsanız,emin olun ömrünüzde birarada görmediğiniz kadar yakın tarih kitabıyla karşılaşacaksınız...onu da geçtim,ilk yazdıklarım zaten o günlerde yaşayanların hatıraları,onları da taraflı olmakla suçlamak herhalde safdillik olur...benim anlattıklarımda bir karmaşa yok kanaatimce,belki böyle mühim bir meselenin birkaç satır yazıyla anlaşılmasının zorluğundandır...kuran hayat kitabıdır..ve biz tarihi de,dünümüzü de,şimdimizi(gündemimizi,güncelimiz) vahyle ve sunnet ile anlama ve anlamdırmakla sorumluyuz...müslüman olmanın gerek şartı budur siz de kanant edersiniz ki...bu tarihi bir döngüdür,genelde 300,özelde 150 yıllık bir çürümeden sonra arta kalan bir imparatorluk ve ülkü edindiği islam(çürüyen islam değil müslümanlar tabi)...anlatmaya çalıştığım şeyleri yüzeysel değil de daha derinlemesine düşünmenizi rica edeceğim...islam,bir medeniyettir...bu medeniyet şuan nerededir? onların papa sı var,bizim halifemiz nerededir? bu ülkede islamın ahkamını(şeriatı) istemek suç değil midir?...işte içinde bulunduğumuz süreç ile,musa-firavun döneminden,allah resulü as ın mekke döneminden bir farkı yoktur...taşlar bağlı,köpekler salınmıştır...kuran bile yasak değil miydi?(hoş şimdi de pek serbest değil ya)...kurulan rejim gayri islami ve BATI ya dönük değil mi? bu rejim jakoben bir kafayla kurulmadı mı?...inanın anlayamıyorum nesini savunduğunuzu? çözüme gelince,nasıl ki islam özgündür,haraket yapısı da özgündür,ilkelidir,makyevelist değildir...işte bizler böyle bir çözüm ortaya koymadıkça,burnumuz sürtmeye ve zillet içinde yaşamaya devam edeceğiz...Allah cc ayetinde mealen 'fitne,ölümden daha beterdir' diyordu...evelsi gün bir abiyi misafir ettik...filistinden gelmiş ve heniye ile görüşmüş...soruyoruz diyor heniye ye oraların durumunu,o bize bizim ahvalimizi soruyor diyor...öyle ya,düşman belli,canını veren gideceği yere gidiyor,onlar bakara 214 ü yaşıyorlar...peki ya biz?...bence anlaşılması gereken,piyasanın şu entellektüel! tanımlamacı konuşmalarından sıyrılıp,Allahın bizden ne istediğini,nasıl bir ferd ve toplum ve de devlet istediğini anlamak...Şuan o kadar kapalı ki ufkumuz,fazlasını hayal bile edemiyoruz...hayalimzi bile yok...bir köşenizde dursun,ispanya(endülüs) islam devletidir(imam şafi nin tanımıyla)...traji komik değil mi?...ve bu anlattıklarım birbirnden bağımsız değil...yeni bir dünya düzeni kurulmuştur ve sahnede müslümanlar yoktur..ip onların elinde,istedikleri zaman salıyorlar istedikleri zaman çekiyorlar...başörtüsü falan hikaye...mesele,HÜKMETMEKTİR...hanefi olduğunu iddia edenlere sorarım,emevi devleti islam devleti idiyse,imamı azam ne diye ayaklanmıştır??imam zeydleri,imam hüseyinleri,said b. cübeyirleri bziler nereye koyacağız??? belki de kökü eskilerde olan bir kırılmadır bu ne dersiniz?...bir hadis: gün,günden beter olacak.her geçen gün dinden bişeyler eksilecektir ve eksildikçe insanlar diğerine yapışiacaktır...elinizden ilk çıkan şeriat olacaktır(işte imam-ı azam ın esas kıyam mantığı),son çıkan da namaz olacaktır... biliyorum,çok uzun boylu bir eleştri bu,bilgisayar karşısında açıklayamayacağım kadar çetrefilli belki de...ama Tarih şahittir,tarihte bir kez olan bir daha olur...vahy yanımızda,sunnet açıktır...VE ALLAH nurunu tamamlayacaktır...ZULMEDENLER BİRGÜN NASIL BİR İNKILABLA DEVRİLECEKLERİNİ BİLECEKLER.(ŞUARA 227)... tüm yazdıklarımı bu minvalde okumanızı taleb ediyorum... selam ve dua ile... -----inşallah okuyalım---- |
--->: Atatürk kronolojisi arkadaşım davit davut demişin ama yanlış demişin atatürk olmasaydı david olurdun ingilizce konuşurduk. Ama şimdi davutsun yada herneysen arkadaşım atatürke laf atacağına o zaman doğsaydın da sen kurtarsaydın vatanı şimdi atıp tutmak kolay tabi yüce rabbimiz atatürkü bizleri kurtarsın die gönderdi yanlız (peygamber demiyorum haşa son peygamber hz. muhammed'dir) senin benim gibi insandır atatürk ama yüce rabbimiz müslüman türklere yardım ederek atatürk'ü gibi bir lider vermiştir bize ve senin dediklerin tamamen asılsızdır. Örn atatürk çok partili yaşama geçmek için o kadar uğraşmıştır ki ama senin zihniyetinde olan yani halifelik gelsin osmanlı geri gelsin gibi düşünenler çok partili yaşama geçişi geciktirmiştir.) Yolun açık olsun kardeşim cumhuriyeti yık osmanlıyı geri getir (!) Hee bide şu kanunların yabancı ülkelerden alınmasına açıklık getirelim.Söle bana o yasaların nesi kötü hangi tarafı mantıksız o zamanki en ii yasa oymuş onu almışlar.Latin alfabesi olmasaydı dünya latin alfabesi konuşurken bizde aval aval bakardık.Onu geçtim arab rakamları olsaydı ekonomi die bişe olmazdı.Bu devlet o kadar kolay kurulmadı.Ölenin arkasından konuşulmaz.Elbette her insan hata yapar ama atatürk daha çok Türkiyeye iyilik yapmıştır.(osmalı cumhuriyeti ii bir örnek bu arada o filme git).Halife konusuna gelince dikkat ettiysen yavuz sultan selim halifeliği osmalıya geçirdikten sonra osmanlı da bir düşüş olmuştur.Osmalı hiçbir zaman halifeliği kullanamamıştır.(Örn Araplar ingiltere'ye inanarak halifenin fetvasını dinlememiş ve osmalıya karşı çıkmıştır.) Hristiyanların papası var bizim halife nerde diosun.Ama bişeyi unutuosun papa'nın etkinliğini halife gösterebilmiş mi.O zamanlar papa nedese kanun olurdu.Ama halifelikte kimse dinlemiyordu.Nese bu böle gider.Sana başarılar kardeşim yolun açık olsun sen cumhuriyeti yıkmak istiosun galiba başarılar.Unutma atatürk'ün sözünü ''Benim naçis vücudum elbet toprak olacaktır fakat türkiye cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.'' |
--->: Atatürk kronolojisi değer yargıları farklı olan insanların,varolagelen olaylarda HAKK aramaları ve doğruyu bulmaları imkansızdır... Sizin ilahınız yeryüzüne karışır mı? benim ilahım karışır... tüm beşeri ideolojiler yeryüzüne kan ve zulümden başka hiçbirşey getirmemiştir... Batı aklının ürünü olan tüm felsefeleri islam reddeder,batıldırlar çünkü.. keza anayasalarını da... Allah'ın hukuku varken,başka hukuk aramak,kuran'a göre başka ilah aramaktır.. kuran okursanız bunu çok açık ve net görürsünüz... tanımlamaktan vazgeçin önce TANIYIN.. çokça söylerim bunu... Derdim osmanlı değilidir...Arapların ya da farklı kavimlerin avukatı da değilim... muhammed ikbal'in bir sözünü yazmıştım geçenlerde...Tanımıyorsanız tanıtayım,meşhur pakistanlı şairdir...Mustafa kemal'e de taa oralardan para yollayan kişidir... Meğer firavunun mustafası imiş diye sonradan itiraf eder.. Kurtuluş savaşı falan da olmamıştır...Düzenli ordu sadece yunanlılar ile savaşmıştır.. Fransız ve ingilizlerin kendileri silah bırakmışlardır...Orada savaşanlar da milis güçlerdir,yani beğenmediğiniz şeriatçı halk efendim... 1920 de sevr antlaşması oluyor da neden 3 ay sonra ankara antlaşması yapılıyor ve fransızlar silah bırakıyor?? çünkü bolşevik ihtilaline karşı tampon bölge oluşturmak için.. kurtardım denilen yerler % 15 tir... istiklal mahkemelerinde onbinlerce insan katledilmiştir... basit aslında..çanakkale de savaşan yiğitlere,haydi aslanlarım vurun laiklik aşkına dese idiniz,dönüp size de bir kurşun sıkarlardır... topal osman neden ali şükrü bey'i vurmuştur,ihem de meclis de alnının ortasından .. akabinde 3 gün sonra meclis fesh edilmiştir...sarıklı cüppeli milletvekilleri vardır o meclis de... hemen arkasında izmir iktisad kongresi olmuştur??? fransız ihtilalinin pislikleri tüm bunlar...atatürk'ün akıl hocası da august comte dur..gidin görüşlerine bakın .... selam ile.. Allah'ın hükmüdür,bir müslüman olarak... |
--->: Atatürk kronolojisi Doğru söylüyorsun. Atatürk Padişahın sözünü dinlemeyerek vatan haini olmuyorsa, şapka devrimini kabullenmeyen Dindar insanlara niye vatan haini diyorlar? Asıl vatan hainleri onlardır. Bizim Yabancı yeniliklerle doldurmaya çalışanlardır. Ben şapkayı kabul etmem zaten etmem. Sarık var onu niye kaldırıyorsun? Kaldırma yap şapka devrimini. İsteyenler taksın istemeyenler takmasın. Temel hak ve özgürlüklerimiz var. Değil mi arkadaşlarım? |
--->: Atatürk kronolojisi el fetta atatürkün dini bizi işlgilendirmez sadece ve sadece YARATANI ilgilendirir yoksa sen kendini YARATAN MI SANIYOSUN???????????cok ama cok cahilsin modernliğe karsı cıkcak akdar cahil....erkekli kadınlı balolara akrsı cıkcak kadar laikliği anlıyamıyacak kadar cahil...... atatürkün dininden sanane kendi dinini git yasa erkekli balolara karsısanda gitme gitenlerede laf etme cunku o hakkı sana kımse vermıyor........ |
| Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 02:04 . |
2000- 2024
Tüm bağışıklıklar ve idelerden bağımsız olan sözcükleri sarfetmeye mahkumdur özgürlük