|
Hangi "ulusal egemenlik"? Hangi "ulusal egemenlik"? TBMM, tam 83 yil önce Kur'an'dan asirlerle, tekbirlerle, dualarla açilan bir meclisti. Bugün yetkili biri çikip da TBMM'yi, "ilk açilistaki ruhuna uygun olsun", ya da en azindan "o günlerin anisi taze kalsin" diye Kur'an'dan bir asir okutarak açsa ne olurdu? Hayir, hayir! Okutmasa da, okutacagini söylese ne olurdu? O da degil, bunu sadece tartismaya açsa, öneri olarak sunsa ne olurdu? Bugün Meclis baskaninin esinin basörtüsüne tahammül edemeyen azinlik ideolojisi mensuplari, buna nasil bir tepki verirdi? Askeri bürokrasi "balans ayarina" mi kalkmazdi? Malum medya "Laiklik elden gidiyor?" histerisine mi kapilmazdi? CHP "Tek Parti" devr-i saadetinin özlemiyle bu ülkenin dindarlarina hakaret nutuklari mi atmazdi? TBMM, tam 83 yil önce açilirken en önde basi sarikli hocalar vardi. 83 yil sonra, bir vekil basina bir sarik oturtup Meclise girse, ne olur dersiniz. Hayir, hayir! Sarikla degil de, o günkü Meclis baskaninin kalpagiyla girse ne olur? O da degil, sadece "genel ahlak ve adaba uygun" olmak kaydiyla, her vekilin serbest kiyafetle meclise gelmesini teklif etse ne olur? Ne oldugunu görmediniz mi? Bugünün siyasi mevtasi Bülent Ecevit, en kaba erkegin dahi nazik ve zarif bir hanimefendiye toplumun içinde yapamayacagi kabalik ve hatta tehditle "Burasi devlete meydan okunacak yer degildir?" demedi mi? Bu cümleyi tarih yargilayacak ve bir gün bu cümleyi kuran mantiktaki garabet tiyatro konusu olacaktir. "Burasi" neresi? Meclis. Meydan okudugu söylenen kim? Milletin oyuyla meclise gelmis bir vekil. Nasil meydan okumus? Kendini seçen milletin inancina mensup oldugu için, tesettürüyle gelmis. Peki kendisine meydan okunan "devlet" kimmis o zaman? "Meclis"ten, "millet"ten, "milletin vekili"nden ayri bir "devlet" ha? Iste o kafa aynen bugün de hortladi. Ve o kafayi sandiga gömen millet, son türevini da gömecek, inanin buna. TBMM, tam 83 yil önce, binanin önünde ay-yildizla al bayraklar ve yesil sancaklarla donatilmisti. Açilis gününün tarihi resimlerine bakin, orada göreceksiniz. O sancakta "La ilahe illallah Muhammedu'r-Rasulullah" yaziyordu. Bugün biri çiksa da, Meclisin önüne, 83 yil önceki sancagin aynisini çekse ne olur? Hayir, hayir! O sancagi çekmese de o sancakta yazili olan Kelime-i Sehadeti Meclisteki bir konusmada dile getirse, ne olur? O da degil, Meclisteki açilista bu tarihi anin bir dekor olarak aynen korunmasini teklif etse, ne olur? Ne? Ne olacagini düsünmek bile istemiyor musunuz? Neden o? Geçmisinden bu kadar nefret etmenin dünyada baska bir örnegi daha var mi? Kendisine düsman olmanin bu derecesi akillara ziyan degil mi? Bir ülkenin basina bundan büyük bir "bela" ve "musibet" gelebilir mi? TBMM, 83 yil önce, Ertugrul (Bilecik) milletvekili (Sahi, Ertugrul adinin kime ne zarari (!) vardi ki, o bile degistirildi?) Dr. Fikret Beyin milletvekili yeminine dair takririni kabul ederek, vekillerine su yemini ettirmisti: "Vatan ve milletin saadetinden baska bir gaye takip etmeyecegime ve milletin kayitsiz sartsiz hakimiyeti esasina sadik kalacagima v'Allahi!" 83 yil sonra bir vekil dese ki, "Efendiler! (onu da diyemez, çünkü "efendi" demek de kanunla (!) yasak) Ben burada Kurtulus Savasi'ndan bu ülkeyi sag salim çikarmis ilk Meclisin yeminini edecegim!" Ne olur? Laiklik elden gider mi? Cumhuriyet yikilir mi? Hilafet gelir mi? "Tek Parti" özlemcisi muhalefet lideri buna ne demezdi? Malum medyanin malum köselerinden kan damlardi! Topu topu "v'Allahi" diye yemin etti diye. Allah adina yapilmayan yeminin, ser'an edilmemis hükmünde oldugu kuralini bir an için görmezden gelelim ve tekrar soralim: Ilk Mecliste edilen bu yemine sadik kaldigini söyleyen bir vekilin basina ne gelirdi? Evet, görüyorsunuz, 83 yil önceki iradenin yerinde yeller esiyor. Hem de her seyiyle... Sadece "ruhunun" degil, "biçiminin" yerinde de yeller esiyor. Iyi de, o zaman biz neyin bayramini kutluyoruz? Kutlanan bayramin adi "Ulusal Egemenlik", eskimez adiyla "Milli Hakimiyet" degil mi? Öyleyse, bu "ulus/millet" kimin ulusu? Bu "egemenlik/hakimiyet" kimin hakimiyeti? TBMM 83 yil önce açildiginda, egemenlik gerçekten milletindi. Onun için milletin inanci Meclise de yansimisti. Yukaridaki örnekler iste bunun belgesiydi. Peki bugün, milletin inanci karsisinda yasanan bu korkunun, nefretin, kinin ve düsmanligin sebebi ne? Ve daha can yakici bir soru: Bu milleti millet yapan degerlere düsman olanlarin eline geçen "egemenlik", ne zaman çalindigi millete geri dönecek? Milletin "kayitsiz-sartsiz"egemenligi, ona vurulan "kayit ve sart" zincirlerinden ne zaman kurtulacak? Bu ülke, gerçek anlamda, yeniden milletin egemen oldugu gün kurtulacaktir. O güne kadar kutlanacak her "Ulusal Egemenlik" bayrami, "çocuk müsameresi" olacaktir. m.islamoğlu |
--->: Hangi "ulusal egemenlik"? evet eski düzen gelsin egemenlik padişahın olsun sende padişah ol:D |
--->: Hangi "ulusal egemenlik"? Alıntı:
|
--->: Hangi "ulusal egemenlik"? EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ HAKKINDIR... padişah-sultan-halife,sadece uygulayacak memurdur,hepsi bu... Egemeni yegane olan Allah mı daha iyi yoksa beşeri ideolojiler mi sizce? ? ? |
--->: Hangi "ulusal egemenlik"? egemenlik halkın olsun ve halk memur olsun daha iyi değil mi? |
--->: Hangi "ulusal egemenlik"? insanı yaratanından daha iyi kim bilebilir??? montaigne nin denemelerini bilirsiniz,orada birer birer olduklarında güvenmediğimiz insanlara nasıl olur da tüm insanları ilgilendiren/devlet yönetimi gibi bir meseleyi verebiliriz gibisinden çıkışır ... Siz sizi yönetenin,sizin üzerinizde /yaşam tarzınızda sizi sınırlayanın sizin gibi bir insan olmasına nasıl razı olursunuz,bir düşünsenize... Zaten kula kulluk budur... İslam da bunu yıkmaya gelmiştir... Hiçbir beşerin ya da kurumun otoritesi değil... İnsan merkezli,Allahın halifesi,islamın HADİMİ(kölesi) olan bir yönetici,hepsi bu... Kuran anayasadır... Bu toplum içinde bir otokontrol sağlar ve kimse keyfi kurallar koyamaz... Tarihe bakın..Tarih bir ideolojiler çöplüğüdür... İnsanlık hep zulüm görmüştür bunlardan... |
--->: Hangi "ulusal egemenlik"? peki napalım sadece dua etmekle bir anayasada değişmez söle bizde görevimizi yapalım da sonra allaha tevekkül edelim |
--->: Hangi "ulusal egemenlik"? Efendim... İSLAM HAYATTIR... dininizi öğrenin... kişilik ve kimlik oluşumunuzdan yani şahsiyetten başlayan ve ictimai sorunları da küllen halledeceğimiz bir yapıya ulaşana kadar mücadele... bu dünya sonuç alma yeri değil..Zaferden değil seferden sorumluyuz... herkes kendine düşeni yapar.. herkes bu dünyada şarkısını söyler ve gider... bir sahne ise,rolünü oynar ve gider... islami hareketin yapısı vardır,bunlar uzun mesleler..Allah resulü kendi kavmiyle savaşmıştır,amcalarına/akrabalarına karşı ve en sonunda medine de devlet kurup,mekkeyi almıştır.. peygamber değince kafanızda ne canlanıyor bilmiyorum ama O BİR DEVLET BAŞKANI... tıpkı şimdilerde olduğ gibi selam ve dua ile.. |
--->: Hangi "ulusal egemenlik"? Güzel bir makale imis. Dogruya can kurban ama yinede bu süreclerin tüzükleri dahi araya girer. Kolay bir cark dönmedigini kesinkez herkesin anlamasi gerekiyor. Bugün Türkiye nin bu gibi sorunlari yasamasi dahi ekonomik bir sebepten ileri gelmemektedir. Isin dogrusu güc demek sadece para demekte degildir. Müslümanlar üzerinde oynanan/oynayan ali cengizleri görmezlikten gelmek bugün BATIYA uyarlanmis modernlik kisvesi altinda cümlelerini tezahür eden onca, bu milletin sorumlusu diye atanan belli kisilerin sadece hayalidir. Bize cok gercekci gelebilir ama en azindan bana gerceklesemeyecek hayal unsuru olarak geliyor. Bundan yüzyil sonrasi ne olur bilinmez. Egemenlik kayitsiz sartsiz Allahindir sözü pek dogrudur Egemenlik kayitsiz sartsiz milletindir sözüde dogrudur. Kulvarlar farklidir degerlendirmeler farklidir. Bugün Egemenlik kayitli sartli dahi milletin degildir ne yazik ki... |
--->: Hangi "ulusal egemenlik"? el_feta ve alptraum gerçekten teşekkür ederim duygularıma tercüman oluyorsunuz da sadece bu işin felsefesini yapmak ağırıma gidiyor bazen ama bu da bana Peygamberim tarafından werilmiş bir görew.. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır ... Diyor peygamber kaçımız doğru bildiğimizi her platformda söyleyebiliyoruz.. Hangi kaygılar bunların önüne geçiyor konu sulandırılmadan körler sağırlar birbirini ağırlar moduna da girmeden detaylı bi beyin fırtınası werimli olabilir diye dşünüyorum en azından vicdanen rahatlar insan.. |
--->: Hangi "ulusal egemenlik"? Hani Atatürk yasasaydi ne olurdu gibi bir soru soruldu. Zannedersem ilk basta Atatürkü savunanlari azarlamak olurdu. Bakin kimileri bu duruma zemin hazirlamis diye bir cikarim elde edebilirler ve sonucta bu bir tezdir ve kim yalan diyebilir ki? Bir baskasida hayir deyip tez ini öne sürer ve yine o kimseyede yalan söylüyorsun denilemez. Ben o zamandaki yapilan devrimlerin dahi ya da olusmus politikanin su zamandaki süregelen boyutuyla ne yazikki pek alaka kuramiyorum. Atatürk ü savunma gayretinde ya da konusu icerisinde hic olmadim. Atatürk hatalariyla, dogrulariyla kabul edilmesi gereken bir sahsiyettir. Vefat etmistir ama sonrasinda türlü oyunlar oynanmistir. Bugün Osmanlinin tarihine baktigimiz zaman ise yine Osmanli en iyi zamanlarini yasamis ve en hasta döneminide gecirip saltanatligina son vermistir. Hicbirsey kalici degildir ne yazikki. Onca kralliklar yok olmus gitmistir hatta tarihden ismi silinenler vardirda biz bilmiyoruzdur. Amerikadan ya da israilden korkummu olacak ki? Bir milyon füzesi olsun ve bir tus ile dünyayi yok edecek olsun ben Allaha güvenirim ve elbette her zulmün son bulacagini bilirim. Bizler Türkiye vatandasiyiz ve elbette Türkiyenin kalkinmasini ve uygulayamadigi sistemsel olarak su laik sistemin dahi yasanilabilirligini tartisiriz. Ben laikligin tarihcesini cok iyi biliyorum ve kalkip onu sonuna kadar savunacak degilim zaten bana böyle birseyde ögretilmedi kimseye ögretilmedigi gibi. Türkiyede laik sistem ne yazikki uygulanmiyor. Uygulaniyor olsa idi en azindan imam hatipli ögrencileri burda avrupada görmezdim. Türkiyede laik sistem uygulaniyor olsa idi sakalima, biyigima, giydigim herhangi bir elbiseye karisiliyor olamazdi. Biliyorsunuzki son anayasa mahkemesinde zaten bunun uygulanmadigini ciplak gözümüzde gördük. Eger laik bir sistem uygulaniyor olsa idi, dini inanca saygi olurdu. Laik sistem yamultturulmaya ya da yamulmaya hazir bir sistemdir ve her an lastik gibi sündürebilirsiniz. Minareyi yapar KILIFINI uyduruverirsiniz. Bugün Laiklik karsiti olanlarda Seriat demekteler. Bunun örnegini tarihten veriyorlar ve bu da cok rahat bazi kesimsel kisilerin oynayabilecegi büyük bir politikadir. Her ne kadar gercekci dursada bunu söyleyen kimi kesim birseylere müptela olarak düsünmekteler ve nice insanin söyledikleri hakikati perdelemektedirler. Bense bir Türkiye vatandasi olarak istegim arzum kisilerin hür ve özgür olarak heryerde ibadet etmelerini ve ibadet edilecek unsurlarin(mescid v.b.) insaa edilmesini isterim. Kamusal alanda dahil bu gibi kisilerin yasadiklari hayata müdahale edilmemesi ve tüm bu yasamsal özgürlüklerin verilmesidir. Ama ne yazik ki problemler burdami bitiyor yoksa burda mi basliyor bu gibi sorunlara karar vermek zor. Allah yardimcimiz olsun. |
| Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 15:57 . |
2000- 2025
Tüm bağışıklıklar ve idelerden bağımsız olan sözcükleri sarfetmeye mahkumdur özgürlük