MUHAKEME.NET FORUMU

MUHAKEME.NET FORUMU (https://www.muhakeme.net/forum/)
-   Soru-Cevap (https://www.muhakeme.net/forum/soru-cevap/)
-   -   havada bulunan gazların anlamı (https://www.muhakeme.net/forum/soru-cevap/92022-havada-bulunan-gazlarin-anlami.html)

Misafir 04-30-2011 18:27

havada bulunan gazların anlamı
 

Soru-Cevap:

Edebiyat

havada bulunan gazların anlamı nedir

alptraum 04-30-2011 20:31

--->: havada bulunan gazların anlamı
 

Havada bulunan gazlar sunlardir ;

Nitrojen % 78.084
Oksijen % 20.946
Argon % 0.930
Karbondioksit % 0.034
Su buharı, tozlar vb. % 0,006

Argon nedir :

Renksiz, kokusuz ve tatsız bir gazdır. Soy elementlerdendir 18´inci grup elementlerinde 3´ü sıradadır. Saniyede gazla doldurulan elektrik lambalarında yaygın olarak kullanılır.Atom sayısı 18´dir. Dünya atmosferinde %1 den az oranda bulunmakta ve böylece en yaygın soygaz olmaktadır. En dış elektron kabuğu dolu ve diğer kimyasal elementlerle bağ yapmaya karşı dirençlidir. Termodinamik denge noktası (triple point) sabit sıcaklığı 83.8058 K olarak 1990 yılında Uluslararası Sıcaklık Ölçümü (ITS) ile tanımlanmıştır. Oksijen gazının sudaki çözünürlüğü ile aynı çözünürlüğe sahiptir ve bu da nitrojen gazının sudaki çözünürlüğünden 2.5 kat daha fazladır. Yüksek kararlılığı olan kimyasal element renksiz, kokusuz, tatsız ve toksit değildir hem sıvı hem gaz fazı için. kütle numarası 39.948 dir.havanın sıkıştırılması ile üretilebilen element, soy gaz.döküm makinalarında reaskiyona girmeme ve zehirsiz olmasından ötürü basınç ayarlarında kullanılan gazdır.latince ´iş´ demek olan ´ergon´ sözcüğünden türemişti.İnsan Kaynakları Yönetim Hizmetleri sağlanması, Kısa ve uzun dönemli projelere uzman ve teknik destek sağlanması. Gerektiğinde,uluslararası organizasyonlarla, kamu kuruluşları arasında proje oluşturma, organize etme, geliştirme ve izleme ilişkilerinin sağlanması. Yerli ve yabancı kuruluşlara,varolan ve geleceğe dönük projelerde işbirliği yapılması Ülkemizde iş ve işçi bulma faaliyetleri yasalarla düzenlenmiştir. Gerek İş Kanunu gerekse Türkiye İş Kurumu Kanununda da belirtildiği üzere, bu alanda sadece Türkiye İş Kurumu ve Türkiye İş Kurumu’ndan izin alan Özel İstihdam Büroları yetkilidir. ARGON Uluslararası Danışmanlık, T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından verilmiş olan 21.06.2005 tarih ve 64 nolu Özel İstihdam Bürosu izin belgesi sahibidir. Kanun gereği artık iş arayanların da iş ilanlarında bu duruma dikkat etmesi kendi yasal haklarının korunabilmesi için önemlidir. ARGON Uluslararası Danışmanlık, kuruluşundan bu yana, Amerika Birleşik Devletleri’nin önde gelen eğitim kurumlarından olan Arizona State ve Ohio State Üniversiteleri ile CORD´ un (Center For Occupational Research and Development) yanı sıra Amerikan Çalışma Bakanlığı ve Alman Federal Çalışma Kurumu’nun da içinde bulunduğu birçok yabancı kurum ve kuruluşla ortak çalışmalar sürdürmekte, bu çalışmalarıyla çoğunluğu Dünya Bankası tarafından finanse edilen birçok ulusal projenin başarıyla yürütülmesine ve sonuçlandırılmasına katkıda bulunmaktadır.

Nitrojen nedir :

Atom numarası 7 olan elementtir. Azot’un Simgesi N’dir. Kokusu, rengi ve tadı yoktur. Atmosferin hacimce %78′ini oluşturan Azot pek bileşik oluşturmayan bir elementtir. Öte yandan azot, besin, gübre ve patlayıcıların da önemli bir bileşenidir. Azot, biyolojik moleküller, örneğin Proteinler için Anahtar role sahiptir. Doğadaki azot döngüsü özellikle Canlı yaşamı için çok önemlidir. Azot Gazı toksik değildir ama bazı bileşikleri, örneğin; Amonyak (NH3), yüksek oranda derişik olduğunda toksiktir.
Azot, periyodik cetvelde N simgesi ile gösterilen bir Element olup Atom numarası 7 dir. Renksiz, kokusuz, tatsız ve inert bir gazdır. Azot, dünya atmosferinin %78′ini oluşturur ve tüm canlı dokularda bulunur. Azot ayrıca, amino asit, amonyak, nitrik asit, ve siyanür gibi önemli bileşikler de oluşturur.

Azotun Önemli özellikleri
Azot bir Ametal olup elektro-negatiflik değeri 3,04′tür. Dış yörüngesinde beş Elektron bulunur ve dolayısıyla pek çok bileşiğinde 3 değerlidir. Saf azot, oda sıcaklığında renksiz ve reaktif olmayan bir gazdır. Dünya atmosferinin %78.08′ini oluşturur. 77 K de yoğunlaşır ve 63 k de donar. Sıvı azot iyi bilinen bir dondurucudur.

Azotun Tarihçesi
Azot adının İngilizcesi olan Nitrogen sözcüğü, ( Latince nitrum, Yunanca (” doğal soda “, ” genler “, ” şekillenmek ” anlamında olan) Nitron dan gelmektedir. Daniel Rutherford 1772′de Azotu keşfettiğinde onu zararlı Hava veya sabit hava olarak adlandırmıştır. Havanın belli bir oranının yanma olayında yer almadığı, 18. yüzyıl kimyacıları tarafından iyi bilinmekteydi. Azot, yaklaşık aynı tarihlerde Carl Wilhelm Scheele, Henry Cavendish, ve Joseph Priestley tarafından da araştırılmaktaydı. Antoine Lavoisier de azotu, Yunanca αζωτος ” cansız ” anlamına gelen Azote olarak adlandırmıştı. Bu sözcük Fransızcada kullanılır oldu ve sonraları pek çok dile girdi.

Azot bileşikleri orta çağlarda biliniyordu. Simyacılar nitrik asidi aqua fortis olarak biliyorlardı. Altını çözebilen karışım olması dolayısıyla, nitrik Asit ve hidroklorik asit karışımı; aqua regia (kral suyu) olarak biliniyordu. Azot bileşiklerinin ilk endüstriyel ve zirai kullanımı; güherçile (sodyum veya potasyum nitrat) ve kısmen de barut yapımı şeklinde oldu. Daha sonraları da gübre ve kimyasal hamMadde olarak kullanıldı.

Azotun Bulunuşu
Azot endüstriyel anlamda, [[sıvı hava`nın kısmi destilasyonu ile ya da Gaz halindeki havadan Mekanik olarak (basınçlı ters osmos yöntemi) elde edilir. Azot, hayvan dışkılarının, üre ve ürik asit halinde büyük kısmını oluşturur. Moleküler azot, büyük oranda Satürn’ün Ay’ı Titan’ın atmosferinde bulunur. Ayrıca, yıldızlar arası uzayda da varlığı David Knauth ve arkadaşlarının yaptığı çalışmalarla saptanmıştır.

Azot bileşikleri
Moleküler azot, Atmosferde reaktif değildir fakat doğada, canlı organizmalar (bakteriler) tarafından biyolojik ve endüstriyel anlamda faydalı bileşiklere dönüştürülür. Endüstriyel anlamda azot ve doğal gaz, Haber prosesi ile amonyağa dönüştürülür. Amonyak da ya gübre olarak, ya da patlayıcılar gibi başka maddelerin üretiminde (Ostwald prosesi ile nitrik asit üretimi) başlangıç maddesi olarak kullanılır.

Azot Tuzları içinde en önemlilerinden biri potasyum nitrat (veya saltpeter: güherçile) olup tarih boyunca barut yapımında kullanılmıştır. Diğer bir Tuz da amonyum nitratdır ve gübre olarak kullanılır. Diğer Azotlu organik bileşikler nitrogliserin ve trinitrotoluen olup patlayıcı yapımında kullanılırlar. Nitrik asit sıvı yakıtlı füzelerde oksitleyici olarak kullanılır. Hidrazin ve türevleri füze yakıtlarında kullanılır.

Moleküler azot ( gaz ve sıvı )
Azot gazı, sıvı Azotun ısınarak buharlaşmaya bırakılmasıyla kolayca elde edilebilir. Çok geniş kullanım alanları olup, oksidasyonun istenmediği ortamlarda hava yerine kullanılabilir:

* paketlenmiş gıdaların tazeliğini korumak için,
* güvenlik amacıyla sıvı patlayıcıların üzerini örtmek için,
* geçirgeç ( Transistor ), Diyot ve tümleşik devre gibi Elektronik bileşenlerin üretiminde ,
* paslanmaz çelik üretiminde,
* inert, nemsiz ve oksitleyici olmayan özelliklerinden dolayı otomobil ve uçak tekerleklerinin dolumun da .

Sıvı azot endüstriyel anlamda ve büyük miktarlarda sıvılaştırılmış havadan destinasyon yoluyla üretilir ve LN2 şeklinde tanımlanırsa da doğru yazılış şekli N2(l) dir. Dondurucu bir sıvı olup canlı dokuyla temas etmesi halinde ani donmaya neden olur. Ortam sıcaklığından uygun şekilde izole edilmesi durumunda, Basınç uygulaması gerektirmeyen bir azot gazı kaynağı oluşturur. Suyun donma noktasının çok altındaki sıcaklıklarda kalabilme özelliği (77 K, -196°C veya -320°F), sıvı azotun çok değişik alanlarda kullanımını mümkün kılar:

* gıda ürünlerinin daldırılarak dondurulması ve taşınımı ,
* canlı dokuların, üreme hücrelerinin ( sperm, yumurta ), ve diğer biyolojik örnek ve malzemelerin dondurularak korunması ,
* bilim eğitimindeki görsel deneylerde ,
* yüksek hassasiyetteki algılayıcılar ve düşük gürültü seviyeli amplifikatörlerde soğutucu olarak ,
* dermatoloji de . nahoş görünümlü siğil veya potansiyel Kanser riski taşıyan cilt yaralarının alınmasında ,
* CPU veya GPU gibi bilgisayar donanımlarının soğutma sistemlerinde soğutucu olarak.

Eldesi
Azot, Sodyum asidin (NaN3) ve amonyum dikromatın bozunması ile saf olarak elde edilebilir:

NaN3 → 2Na + 3N2 (300 °C)

(NH4)2Cr2O7 → N2 + Cr2O3 + 4H2O

Azot eldesin de kullanılan bir diğer yöntem ise, Amonyağın kireç kaymağı ile reaksiyonudur:

2NH3 + 3Ca(OCl) → 3CaCl3 + N2 +3H2O

Önlemler
Nitratlı gübreler ekili arazilerin sulama sularıyla sürüklenerek akarsulara ve yeraltı sularına karışması büyük çevre kirliliklerine sebep olmaktadır. Siyano (-CN) içeren bileşikler aşırı derecede zehirli Tuzlar oluşturur ve tüm memeli Canlılar için öldürücüdür.

Otomotiv ve Uçak sanayinde kullanımı
Günümüzde ise artık Araba lastiklerini şişirmede kullanılır.Lastik şişirmekte nitrojen kullanmak havacılıkta kullanılan bir yöntem. normal havanın içinde bulunan Oksijenin meydana getirdiği korozyonu azaltmak, ve yüksek sıcaklıklarda yanma riskini azaltmak için uçak lastikleri nitrojen ile şişirilir. Ancak otomobil lastiği o kadar kritik yüklere maruz kalmadığı için otomobillerde kullanmak fazla bir fayda sağlamaz.

Oksijen nedir :

Hayatımızın temel yapı taşlarından olan halojen gurubu bir yanıcı gazdır.Oksijen kimyada O sembolü ile gösterilir. Atom numarası 8 olan oksijenin doğada kütle numaraları toplamı 16'dır (%99,76), 17 (%4) ve 18 (%0,20) olan üç izotopu vardır. Oksijenin atom ağırlığı 16 olarak kabul edilir. Kütle numaraları 14, 15 ve 19 olan izotopları radyoaktiftir. Fakat bu radyoaktiflerin ömrü oldukça kısadır. Oksijenin çekirdeğinde 8 proton bulunmaktadır. Kimyasal reaksiyonların hemen hemen hepsinde iki elektron alarak geçer. Oksijen normal sıcaklıkta pasiftir; yüksek sıcaklıkta aktiftir.

Oksijen ilk defa 1774 Joseph Priestly tarafından cıva oksidinin ısıtılması ile elde edildi. 1781 yılında Lavoisier, oksijenin havada bulunan ve yanmaya etki eden bir madde olduğunu bildirdi. Bu maddeye asid yapısı anlamına gele oksijen ismi verildi. Çünkü Lavoisieri, bütün asitlerin oksijen ihtiva ettiğini sanıyordu.

Atmosferde, hacim olarak %21, ağırlıkça %23,2 oksijen ihtiva eder. Su, ağırlıkça %88,8 oksijen bulundurur. Yer kabuğunun ise %50'sini teşkil eder.Oksijen, serbest halde, havada, suda, çözünmüş olarak ve toprak içinde en çok nitrat, fosfat ve karbonat halinde yer kabuğunun içerisinde bulunmaktadır.

Oksijenin sudaki çözünürlüğü 100ml'dır. Oksijenin kritik sıcaklığı –118,8°C'dır. Oksijen, bu sıcaklığın üzerinde sıvılaşamaz. Yani sadece basınç ile sıvılaştırılmaz. Oksijenin kritik basıncı 49,7 atmosferdir. Bir atmosfer basınçtaki erime noktası –218,8°C ve kaynama noktası –183°C dır. Belirli bir miktardaki oksijen, katı ve sıvı hallerinin her ikisinde de açık mavi ve şeffaftır. Sıvı oksijen, kuvvetli bir magnetiktir. Şayet sıvı oksijenin bir atmosfer basıncındaki bir hacmi, normal şartlar altında (760mm Hg ve 20°C) buharlaştırılırsa, buharın hacmi sıvı hacminin 860 misli olur. Katı oksijenin yoğunluğu –252,5°C de 1,426 g/cm³'tür. Metallerin çok azı, sıvı halde iken oksijen absorblar (emerler). Absorblanan bu oksijen metal katılaşırken tekrar metali terk eder.

Karbondioksit nedir :

Karbon dioksit, kovalent bağlı bir karbon ve iki oksijen atomundan oluşan moleküle sahip, normal koşullarda gaz halinde bulunan bileşiğin adı. Renk ve kokusu yoktur. Formülü CO2 şeklinde olup molekül ağırlığı 44.009 g/mol dür. Karbon içeren besin maddelerin metabolize edilmesi sonucu meydana gelen bir son üründür.

Solunumdaki yeri açısından hayati önem arz eder. Oksijen akciğerlere üst hava yollarını geçerek gelir ve alveolde hemoglobin ile taşınarak alveole getirilmiş olan karbondioksit ile yer değiştirir. Daha sonra karbondioksit oksijenin takip ettiği yolla dışarıya verilir. Bitkiler gündüz CO2 alır, O2 verirler. Gece ise O2 alır, CO2 verirler.

CO2 serbest gaz halinde volkanik bölgelerden çıkan gazlarda, suda çözünmüş olarak ise maden suyunda bulunur. Şehir ve dağlık bölgelerde değişmek üzere atmosfer havasında ortalama % 0,03-0,04 nisbetinde, egzozda ise % 13 nisbetinde bulunur.

Laboratuvarda CO2, kızdırılmış kok kömürü üzerinden hava geçirilerek elde edilir. CO2 kanda belli seviyelerde bulunur ve vücudumuzun tampon sistemlerinden birini meydana getirir. Kanda artması halinde asidoz, azalması halinde ise alkaloz meydana gelir. Bu durumlar dolaylı olarak hidrojen iyonu konsantrasyonunu etkilemesi ile meydana getirir. Atardamar kanında, CO2 basıncı 120 mm Hg'ye varırsa; baş ağrısı, adale seğirmeleri, oryantasyon bozukluğu, (olmayan şeyleri gören) bir şuur bulanıklığı, konfüzyon, hatta koma görülebilir.


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 15:30 .

2000- 2024
Tüm bağışıklıklar ve idelerden bağımsız olan sözcükleri sarfetmeye mahkumdur özgürlük