![]() |
Güneş zevalde temaşa ederken içim üşüyor! Biliyorum, uçsuz bucaksız bir serabın mahkumuyum Kör kuyuların sancısıyım, ıssız sokakların efkarıyım, neden şimdi firaktayım Ne hasretin naadı sinemi yakar, ne vuslatın şadı ruhumda umutlarımda şaha kalkar Peki, o vakir niye hülyalar zihnime akar, yalnızlık bir yelkenli misali dalgaları anbean aralar Kalbim ruhun didarında anlamlaşan ülvi nazardır Aklım ve izanım idrakimle bedelleşen hicrandır, iradem hakikat için yalvarandır Zafiyetler neden yalandır, bu kadar sancı niye sinemde cenge davet eden sancıy-ı azaptır Hevesler neden günyüzüne hasret kalan tortulardır, vicdanım ne zaman aşka aday olacaktır Yangınlar var içimde, haşyetiyle izmihlal nefesime Korkular erişir kalbime, merak etmek hangi vecdin saikiyle, fikretmek mi ilm-i fakirlikle Camiler yapılıyor, vakti saatinde ezanlar davet için okunuyor peki, cemaatta ki tefrika niye Ne oldu sadakatli gönüllere rızkın taksiminde bin bir şüphe mi var düşüncesi hangi sefilliğe Adetler değişti, töreler telakkilere kurban mı gitti Devlet-i aliyede neler değişti, vatandaş olmak, milli birliğimize ve dirliğimize hucum etti Kuvvetin banisi neden kalplerden feragat etti, hangi nasipsiz ruhlar vicdanları tarumar etti Artık sessizlik ve sukunet hanelere mi meyletti, muhabbeti varlığa ihale eden nefsanilik yetti Gözyaşları çare sunmuyor artık, nerde yanıldık Neden futursuz birşekilde sekülerliğe daldık, şek ve şüphe içinde aymazlığı ne yaptık Kahkaha atmak için çareler mi aradık, tefekkür etmeyi ilimsiz yaptık, o taklide yakınlaştık Hani nefesin müddetine inanmıştık, lebbeyk demeyi ne sandık, akıl ve virfandan uzaklaştık Mustafa CİLASUN |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 09:19 . |
2000- 2025
Tüm bağışıklıklar ve idelerden bağımsız olan sözcükleri sarfetmeye mahkumdur özgürlük