Aşka ram olmazsa bir gönül, neylesin ömür! Sanki bir afatın habercisiydi hali melalde dile gelen hıçkırıkta Gözler hayli şaşkın, izan anbe an merakın vecdiyle perişan bir vaziyette hırçın Hal dile geliyor, duygu seli o an yüreklerden akıyor, kimi ağlıyor, kimi bakıyor Ne olduysa, an vaktin sudurnda dile gelen bir hakikatse, baht sessizliğe çekiliyor Zikretmek, gönlün sedasını aşkın yolunda fikretmekten geçer Bilinmeyen ne varsa, akıl ve idrak bundan habersiz kalıyorsa, umursanmaz zaman İbadet ve taatın kalbin, ruhunun sürur vecdini hakikat saadetine tevdi et durma an Gün yüzüne hasrettir can kalbi sevdasını inşirah için azimle fedaya sunmayan yan Çekilmek istiyorum gamdan, hardan,yoran koşturmacadan Ki nizam edilmek için iradeyi tedrisata, ilmi yakınlığa, aşkı bağlılığa, yarı hicrana Ruhumun hüzünlü çırpınışlarına, kalbimin sahibine hasret bırakan çığlığa, o acıya Nazarın iflak etmediği bir hıçkırığa, koklamak için yaklaştığım nazen gül-i nihale Ey benim cihan yarim, vecdi niyetim, kanatı azmin Hali fakirliğim, acziyet içinde bizarlık çektiğim, zafiyet için feda ettiğim ne varsa Şuur ve idrakim, kalbi secdelerim, ruhumdan tebarüz eden incesızım geçit vermezse Ne kadar nedamet duysam, hataları yeniden tekrarlasam, keşkeleri o an anlatsam Bu kadar densizliğime rağmen, acziyetimi beyan ederken Gönlüme bir sürur ver, iradey-i zafiyeti bertaraf eylemem için imkanı halime ser Sessizliğin inkişafından terennüm ettiğim namenin hazzını ve tefekkür aşkını ver Gönül kapık bilirim ki kapalıdır, bu bakımdan yüreğim çok yaralıdır, sevdayı ver Mustafa CİLASUN |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 13:54 . |
2000- 2024
Tüm bağışıklıklar ve idelerden bağımsız olan sözcükleri sarfetmeye mahkumdur özgürlük