Umut ağrı, sızı mı, hal bu acıya razı mı! Söyleniyorum kendi kendime, bu fakir halimle Düşüncelerimde karalar var niye, açılmaz kapılar gönlüm sızlıyor çaresizliğinde Hak, hakikat akıl ve izanın nispiliğinde, nasip azmin gerekçesinde,bilinç içinde Bazen hafsalam almıyor, yıllara sari bekleyen umutlarım soluyor,hal mi kalıyor Hal, harfin dirliğinde, hecenin kavlinde kelimeleşiyor Cümle olmak için neyi bekliyor,dile gelen meram ne kadar niyetinle bedelleşiyor Şekliyet niçin nefesler için cazip geliyor, fark edilmek kimin için hasredilip gidiyor Ruhum ve kalbin asliyetinden tebarüz eden serencam bilmem neden ihmal ediliyor An bitiyor, zaman perdelerini çekiyor, gönül susuyor Gece yıldızlara nispet ederken, su aşkın münbitliğini aşikar eylerken, dil çekiliyor Kalan nefes ne kadar müddeti dert ediniyor, bilmediğin hukuk akideni ayan ediyor Bu minval üzerine aşk ve sevdanın dile gelen meramı, ruhuma niye cazip gelmiyor Hasret gönlün serabıdır, dilin diyarıdır, ruhun gıdasıdır Fedret vuslat için halin cenahında aklını ve irfanını bekleyen en ülvi bir inhisardır Şehrine amade olduğun hicran asliyetinde niye vardır, hüzün ne güzel bir sanattır Ruhumun derinliğinde ne vardır, kalbim sahibinden uzak kaldığı kadar yabandır Korkma, derinliğin sedasından, vicdanıyın nidasından Mefkure senin için lal olmuş hasretin feryadından, gözyaşları babından ve aşktan Can, canana tav umudun nisbiliği gatretin birliğinde ve edebi sezginle ne müthiş ar Yar müşahhastır, vesileler onun için halkedilen vuslattır, yoksa bir aşk niye vardır Mustafa CİLASUN |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 14:58 . |
2000- 2024
Tüm bağışıklıklar ve idelerden bağımsız olan sözcükleri sarfetmeye mahkumdur özgürlük