Sır oldu yüreğimin hıçkırıkları! Söylemedim kimseye Ne esen yele ne nefeslenen asudeye ve hatta vurgun yemiş melale Kederin demiyle, elemin tefekkürüyle,çilenin nağmesiyle sessizce içlendim Boynumu büktüm, belki bahtımdır diye sabrettim, hicranımı bir ömür besteledim Ey can dert etme hasreti Namütenahi olan ümitleri, kalbi sezgileri, ruhi inşiraklari, ecirdeki feri Bir düşün yağmurun tılısımını, gönül payesindeki ihsanını, say ile manayı Cehtin farkında ki rüyayı,mefkureleşen furkanı, adım başına düşen kutlu sevdayı Elem neki,dert içimde saklı sanki Afakımda şafak umutları saklı, firkatimde yaşıyor bir edep timsali Batan güneşe, boyun büktüren kedere, hüzn içinde anlamlaşan nefeslere bir bak Neler saklı içinde, ibrete amade olan ahvalinde, sükut etmek böyle bir şey elbette Kime sordum, akıl mı kaldı unuttum Feryad edenlerin hıçkırıklarını duydum, medet umanları ruhuma sordum Keyfiyetimin ve zafiyetler içinde bedelleşen nefsime sualleri bir bir bıraktım İradem için, kalbimin yüreğimden ayıran farkı bilmem ki niçin, azim bizim için Gülmek istiyorum, gülemiyorum Kahkaha atan nefeslerin, ayyuka çıkan heveslerin, leş gibi kokan tenlerin Girdabında bunalıyorum, kaçmak istiyorum fakat arkamda kalanı unutamıyorum Çırpınmak için, hıçkırmak elbette ki kolay olan bir seçim, figan etmek ne mümkün Mustafa CİLASUN |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 23:19 . |
2000- 2024
Tüm bağışıklıklar ve idelerden bağımsız olan sözcükleri sarfetmeye mahkumdur özgürlük