![]() |
Gelen gitti, söz bitti, hüzün sinemdeydi! Dinliyordum, bazen başımı sallayıp evet, diyordum Bu hal üzere ne kadar kendimdeydim, neden bir haldeydim bilmiyordum Bir burukluk vardı içimde, sanki umutlarım şafaklaşmıyordu sinemde, diliyordum Neden bu kadar bizar ve efkârlı bir nefesin kadrindeydim, neden kurtulamıyordum Kaç zaman kaldı geriye, hiç durmuyor işte söylesene Gönül bu söz dinlemiyor hiçbir vakitte ve her ne kadar sessizliğine bürünse de Bir kez dinle, ruhunu vererek idrakin pervazlarından sarkan bu aşk acısını görsene Hak ve hakikat için, müddeti nefes içinde anlamlaşan bir ömrün girdabında serinim Boş vermek işime gelmiyor, hal aymazlık diyor Varsa bir vaktin, irfansız geçirilen her an ve nefesteki vücut bulacak sahnenin Yazılan kaderin, zafiyetler içinde geçirilmiş bir mübadelenin figanında yorgunum Aşk halin deminde yaşanan, ruha farkı yaşatan, kalbe letafeti sunan sevdayı sanatsa Âlimin, arifin, vecdiyle secdeye kapanan gönüllerin Bir lokma ekmek için bekleyen mazlum nefeslerin, çilesinde şakıyan asudenin Derdi ve meramını anlamadıkça, suskun yürekleri şehre amade gönül olmadıkça Varlık adına ve heveslerin salkımında, sabahların mahmurluğunda kurtulamadıkça Ne anlatırsan anlar bana ve bir manası olmayınca Senin hazzın ve esinin, kalbin dirliğine amade olan hilkatte gizlenen hakikati şevkin Hiç gülemeyen nefesin, hakkı hukuku gasp edilen biçarenin, hamiyete muhtaç halin Salası verilen mevtin, hesapsızlığa kurban olmuş bir ahvalin derdi ve kaderi nicedir Annem ve babam akılma geliyor, hüzün veriyor Toprağın altında, yıllara sâri vecdi umutlarıyla bilmem ki ne haldeler yatıyor Kabristan ruhuma neler anlatıyor, sanki unuttuğum aşinalığı yeniden yaşatıyor Sessizlik dili pek mahir maşaallah, sulhumu durdurup ibretle uzaklara baktırıyor Mustafa CİLASUN |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 12:17 . |
2000- 2025
Tüm bağışıklıklar ve idelerden bağımsız olan sözcükleri sarfetmeye mahkumdur özgürlük