Bir yıkık gönlün sevdasında ne arar kimi sorarım! Yarınlara armağan edilmiş ne kadar umutlar varsa Kar yağsa, her bir yanımı kuşatana denk iliklerime aşkın prandasını acımadan vursa Sabahlara kadar, ruhum ey hak diyerek el açıp yüreğin hicranını hüzünle anlatsa Aşk, kalbimde şakısa, dilimde manalaşsa, sinemde elbette ki bir başka Artık kulakların çınlasın diyebiliyorum Elimden bir şey gelmediğini bilerek bahtıma boyun büküyor yıkık duvarları seyrediyorum Nefesin hüzün nağmesiyle hali fakirliğime inanıp, ülfetli halini sürurla yad ediyorum Sanki hazanlaşıyorum, iklimleri bir bir sinemde hazin bir şekilde acz içinde yaşıyorum Bir bedel ödüyorum, yakinen biliyor vesükut ediyorum Ne kadar akacaksa kanım aksın istiyor ve candan da vazgeçiyorum, eleme göçüyorum Fark ettiğim herşeye ibretle nezaret ederek, ruhumun bizarlığını azat ediyorum Ne kadar yakarsam da, muhtaçlığın rahlesinde sabahlıyor ve hıçkırıyorum Kimler göçmedi ki, diyarın sakinlerin çığlıkları yakinen kalbimde Ne kadar nasip desemde ümitlerimi derleyip sahibine havale etsemde bir keder var içimde Gözyaşları yakamı burakmıyor her nedense, sessizlik sinemde en büyük bir hapisane Gardiyanlar çıktı yine karşıma, yakarışlarımın ne kadar hükmü var umurlarında Ey Hak sen hal-i bizarlığımı anla ve kalbi lekelerimi bağışla Ruhumun hicran damlalarını Sine-i sürurumdan bir bir kopan yaprakları aşkın iksirinden yoksun bırakma Hakikatin sağanağında ağırla, rahmetinin bereketiyle sula, halimi mecalsiz bırakma Mustafa CİLASUN |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 11:08 . |
2000- 2024
Tüm bağışıklıklar ve idelerden bağımsız olan sözcükleri sarfetmeye mahkumdur özgürlük