![]() |
Bırak aksın, hicranın bağrında anlamlaşsın! Ne kadar sessizliği terennüm etsem Yüreğimin sızılarını derleyerek ruhum için zikretsem Hali fakirliğimle kime ne söylesem, edebin naifliğinde ikamet ederek göçsem Ömrümün hazan sayfalarının resmini akseden mısraları nakşetsem bir ah çeksem Ne ötenin kadrini hakkıyla bildim Ve ne de tevdi edilen her ne kutsiyet var ise nefeslendim Mağdurluğumu kimseye şikâyet etmedim, çaresiz boyun bükerek hep ağladım Bahtın senasında, vaktin gazasında gönül sayfamın açılmasını hakka niyaz ettim Ancak hüznümü bu sayede gemledim Akan gözyaşlarımı hakikat için yorumladım ve kandım Ne kadar inandırdım, kimin hamiyetine susadım, hasretin bağrında konakladım Bazen yunusu andım ve bazen şemsi tirmizinin aşkıyla ferahladım, hakka yandım Virane gönlüme aşkı hiç anlatamadım Burukluğumla köşemde yığılıp kaldım, aşkı sayıkladım Çıktığım her yolculukta, suyun aşkıyla dağlandıkça, yağmurun esininde kaldıkça Durmadım, bir nebze olsun duramadım hissiyatımı beyan etmek için ibrete yazdım Ahvali şahsiyetim yıkık bir duvar gibi Nereye yaslansan sanki bir zelzele vaki, samimiyet hani Sadakat kuşların yüreğine tabi, nebatat aşkın sağanağında bahşedilen hazda kadı Bir ses ver, sinemde esmiyor anlamlı yel, gel ey yolcu sen bari şevkinden bir paye ver Niye figan içinde nefesimi salıveririm İklimin her raddesinde hazanın suskunluğunda ikamet eder, giderim Neyleyim, bahara erişmeyen bu zavallı gönlümü kime ve nasıl şikâyet ederim Sabrederim, hasredilen ne kadar nefes var ise, hamiyeti dileyerek, vaktimi beklerim Bu kadar bedbin iken, sen neredesin Çıkmayan sesin, hasredilmeyen nefesinle fevkalade merakı celbedensin Niçin böylesin, aşikâr olmayan halinle hayli külfetsin, serdetmediğin ülfetinle erksin Lakin ne kaldı artık geriye, biten sayfalar başladı dürülmeye, ruhum hüzne göçmeye Mustafa CİLASUN |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 21:24 . |
2000- 2025
Tüm bağışıklıklar ve idelerden bağımsız olan sözcükleri sarfetmeye mahkumdur özgürlük