PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Fethullah Gülen'e Yapılan İsnatlar


alptraum
06-22-2008, 15:49
2. Kelime Ve Kavramların Anlamlarını Bilememe
Yazar, İslâmî terminolojide geçen bazı kelime ve kavramların manâlarını ise hiç bilmiyor. Buna rağmen, kendine göre manâlandırmaya devam ediyor. Meselâ:

I. Feyiz kelimesi, tasavvuf dilinde Allah'tan kulun kalbine akan manevî vergi, ferahlık; tarikatlarda biraz daha bir maâ ile, mürşidin müridi manen ve rûhen faydalandırması anlamındadır. Halka ise, zikir esnasında müridlerin oluşturuğu U veya daire şeklindeki toplanma biçimine denir. Bu iki kelime, Fethullah Gülen tarafından, ne yazdıklarında, ne konuşmalarında hiç geçmez ve Fethullah Gülen çevresinin literatüründe de hiç mi hiç yoktur. Buna rağmen Yazar, bir ekonomi muhabirinden naklen (kimse bu muhabir?), Fethullah Gülen'in işadamlarıyla üst düzeyde yaptığı toplantılara 'feyiz toplantıları', yine aynı grupların oluşturdukları toplantılara 'halka' dendiğini yazıyor. Yani hem feyiz, hem halka. Cehalet ve çarpıtmanın böylesi, ancak Yazar'a ait 'akademik bir çalışma'da (!) bulunabilir!

II. Hak, Allah'ın isimlerinden bir isimdir; kelime anlamı itibariyle 'gerçek, çıkarılamayacak, sökülemeyecek derecede yerleşmiş' demektir. Bu kelimenin, hukukun tekili olarak, bir kimsenin bir başkası üzerindeki maddî-manevî alacağı anlamı da vardır. Dilimizde 'hakkın hatırı yücedir' demek, gerçekler herhangi bir şeye feda edilemez manâsındadır. Fethullah Gülen, hakkın hatırını âlî (yüksek) tutma derken, Yazar'a göre 'İslâmcı yolu' kastediyor. Bilmenin bu derecesi de, yine Yazar'a ait akademik çalışmalara (!) yakışıyor!

III. Fethullah Gülen Beklenen Gençlik yazısında, 'Onların yaşadığı zaman diliminde söz pazarları bulaşıklardan temizlenir; azgınların ağızlarına gem vurulur, bütün başıboşların ipleri çekilir. Söz, söz sultanlarıyla buluşur, tanışır ve âlem onların soluklarıyla dolar taşar' (Zamanın Altın Dilimi, s.126) diyor. Burada kastedilen, yorum gerektirmeyecek kadar açıktır. Gülen, hayalinde tasarladığı gençliğin yaşadığı zaman diliminde, 'sözün ayağa düşmeyeceğini, gerçek söz sahiplerinin konuşacağını, bugün olduğu gibi, yalan, yanlış, iftira ve çarpıtmalarla veya gerçek dışı bilgi ve propagandalarla beyin yıkayanların daha fazla etkili olamayacağını ifade ediyor ve 'bütün başıboşların ipleri çekilir' diyor. Sayın Gülen burada, dil bilenlerin gayet iyi anlayacağı güzel bir teşbih ve telmih yapıyor ve 'başıboş, âvâre dolaşan (serseri) güruhun etrafa zarar vermeleri önlenmiş olur ' demek istiyor. Fakat Yazar'a göre bu, `başıboşların idam edilmesi' demek. Bu kadar Türkçe bilgisi de, yine ancak Yazar'a ait akademik bir çalışmada (!) bulunabilir!

IV. Reşahat, reşha'nın çoğulu olup, sızıntılar demektir. Ama, 'Arapça' bilen (!) Yazar'a göre, 'çevreye dağılıp yayılma' manâsında (s. 171).
Tarihte azınlıkta kalan meşrep, mezhep veya ideolojik gruplarda diyalektik ve demagoji, dolayısıyla çarpıtma kabiliyeti çok gelişmiştir. Bunun en tipik örneğini İranlı Şiîlerde görürüz. Şiî tarihinin belki en büyük polemikçisi olan ve Şiî-Sünnî anlaşmazlık noktaları konusunda 11 ciltlik eser vermiş bulunan Iraklı Emînî'nin söz konusu kitabında yer alan bir çarpıtma, Yazarın kitabındaki çarpıtmalara tam bir örnek teşkil etmektedir.
Ebu Hüreyre hazretlerini güya karalamak için Emînî, şöyle bir hadise anlatır: Emevîler döneminde bir ara Medine valiliği veya vali vekilliği yapmış bulunan Hz. Ebû Hüreyre (ra), hutbelerine başlarken, 'Dinini hakim kılan ve Ebû Hüreyre'yi de vali yapan Allah'a hamd olsun' dermiş. Bu hadise bu kadarıyla aktarıldığı zaman, insan ister istemez Hz. Ebû Hüreyre'nin valilik arzusuyla yanıp tutuştuğu ve kendi valiliği için İslâm'ın güçlenip hakim olmasını istediği düşüncesine kapılır. Halbuki, Hz. Ebû Hüreyre'nin bu sözlerinin başlangıcı ve sonu vardır. Ebû Hüreyre, 'Bu din zayıf idi. Ben, bir zaman giyecek bir şey bile bulamaz ve çula bürünürdüm. Şimdi ise, nereden nereye geldik; benim gibi bir insana valilik düştü ve artık giyecek keten bulabiliyorum. Allah'a hamd olsun!' şeklinde, devr-i Saadet'te Sahâbe-i Kiram'ın çektiği yoklukları dile getirmekte ve kendi zamanındaki neticeyi nazara vererek, Allah'a hamd etmektedir. Böyle bir hamd, ancak göz yaşartır. Yazarın çarpıtmaları da, aynen Emînî'nin bu çarpıtması gibi, Fethullah Gülen'in yazdıklarından işine gelen bir kısmı alıyor ve sonra onları, hiç ilgisi olmadığı halde zihnindeki hazır şablona yerleştiriveriyor.

Yazarın Şablonları Ve İsnatları

Yazar, bir kere Fethullah Gülen hakkındaki hükmünü önceden vermiştir. Bu hükümde, Fethullah Gülen'i ve takip ettiği düşünce çizgisini Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre töhmet altına almak niyeti yattığı için, bakış açısı da bu niyete göre şekillenmekte, dolayısıyla, Fethullah Gülen'in en masum ifadelerini ve kullandığı kelimeleri, edebî sanatları da bu niyet ve bakışına göre yorumlamaktadır. Bu açıdan, O'nun peşin hükmünü güya doğrulamak adına takip ettiği yolu üç şekilde ele alabiliriz:

1. Kelime Ve Kavramları Yanlış Anlama Veya Onlara Yanlış Manâ Verme

Her ilmin kendine has bir terminolojisi vardır. Bu terminolojiden bazı kelimeler günlük dilde mecazî kullanım alanı da bulur. Bu ilimde uzman olmayanlar, onun terminolojisini anlamayabilirler. O terminolojinin günlük dilde yüklendiği mecazî manâları da anlamayabilirler. Meselâ, kaporta, debriyaj, vites arabanın belli parçalarıdır ve herkes bunları bilmez. Bu kelimeler günlük dilimizde de, mecazî veya avamî, hattâ argo manâlar kazanmışlardır. Sözgelimi, kaporto giyim-kuşam; vites, herhangi bir hareket veya yürüyüşte kontrol mekanizması manâlarında argo kullanıma da sahiptirler.
Bunun gibi, İslâmî ilimlerin, meselâ, Hadis'in, Fıkh'ın, Tefsir'in, Tasavvuf un... herbirinin kendine has terminolojisi olduğu gibi, her bir yazar, şair veya edebiyatçının da kullandığı bir takım mazmunlar, benzetmeler, mecazlar vardır. Bunların bilinememesi, her zaman için bazı yanlış anlamalara yol açabilir. Örneğin, Divan edebiyatı şiirlerinde kullanılan sakî, mey (şarap), meyhâne gibi pek çok mazmun, aynen Allah aşkını ifade için tekye edebiyatında da kullanılır ve bu kelimeler sırayla mürşid, aşk ve tekye anlamlarına gelirler. Bu gerçeklerden habersiz olan veya niyeti ve Fethullah Gülen hakkında sahip olduğu peşin hüküm gereği habersiz görünen Yazar, sayın Gülen'in kullandığı dile 'kripto İslâmı' diyor ve önüne gelen her kelime mecaz veya mazmuna 'Şeriat, tarikat, İslâm devleti, İslâm düzeni' yakıştırmalarında bulunarak, bunu çözdüğünü iddia ediyor.

Meselâ:

A. Fethullah Gülen'in kendisine cami yapmayı önerenlere 'cemaat yapmak daha iyidir' tavsiyesindeki 'cemaat' kelimesini, bir lider etrafında bir gaye uğruna toplanmış topluluk manâsındaki cemaat olarak alıyor (s.18). Oysa burada cemaatten kasdın, camide namaz kılanlar olduğu gayet açıktır. İçinde namaz kılacak insanlar olmadıktan sonra cami yapmanın bir faydası yoktur. Namaz kılacak insanlar olduktan sonra, onlar namazlarını kılacak yer bulurlar.

B. Fethullah Gülen, Prizma adlı eserinin 1. cildinde (s. 281-285), Bosna-Hersek gibi dünyanın pek çok yerinde Müslümanların acımasızca öldürülmeleri karşısında duyulan ümitsizlik hakkındaki bir soruya verdiği cevapta, Müslümanlar olarak asıl vazifelerinin i'lâ-yı kelimetullah, yani, yukarda arz edildiği gibi, Allah'ın Kelimesini yüceltmek olduğu, bunun da ilim, iman ve disiplin temellerine oturması gerektiğini; kendilerine düşenin vazifelerini yapmak olup, Allah'ın işine karışmama terbiyesi içinde bulunmaları gerektiğini anlatmaktadır. Fethullah Gülen'in eserlerini okuyanlar, 'Allah'ın işine karışıp karışmamaktan kast'ın, ülkeye hizmet adına yapılanlar karşılığında dünyevî bir netice beklememe, hele hele devlet gibi, iktidar gibi şeyleri hiç düşünmeme ve hedef almama demek olduğunu açıkça göreceklerdir.Bu gerçeğe rağmen Yazar, sayın Gülen hakkındaki peşin yargısına binaen tam tersi bir yorumda bulunmakta ve 'Gülen'in gönlünde 'tekke, medrese, kışla çerçevesine oturan ve İ'lay-ı Kelimetullah temelinde' dini bir sistem yattığı konusu su götürmez. Bunun diğer adı şeriat devletidir' diyebilmektedir. (s.19)

C. Fethullah Gülen, II. Murad için 'ehlullah'tan tabirini kullanmaktadır. 'Ehlullah', Allah'ın sevdiği insan, velî demektir ve bunun yolu mutlaka tarikattan geçmez. Tarikatlar İslâm'ın 6. asrında ortaya çıkmış (Dr. Mustafa Kara, Tasavvuf ve Tarikatlar Tarihi, s. 197), bundan önce geçen 5 asırda binlerce, onbinlerce ehlullah, yani velî yetişmiştir. Ehlullah'ı tarikat mensubu olarak tarif etmek ve buradan sayın Gülen'in tarikatçı olduğu sonucunu çıkarmak (s. 63), Yazar'ın ya bilgi eksikliğinden, ya da peşin yargı ve şablonlarından ileri gelen bir çarpıtma örneğidir.

D. Fethullah Gülen, yaptıkları işin dînî cephesini 'iman ve Kur'an hizmeti' olarak adlandırır ve bu hizmette bulunanlar için bazen 'hizmet insanı', bazen de 'hizmet eri' tabirlerini kullanır. Fakat, hizmet eri'nin Yazar'ın şablonuna veya peşin yargısına uygun düşen tarifi 'tarikat mensubu militan ya da mürit'dir (s.68).

E. İ'lâ-yı Kelimetullah'ın ne manâya geldiğini yukarda anlatmaya çalıştık. Fakat Yazar'a göre bu, 'Allah yasalarının, günümüzdeki moda deyimiyle şeriat hükümlerinin egemen olacağı bir sistem/düzen yaratmaktır' (s.71 ).

F. Fethullah Gülen, Fasıldan Fasıla adlı eserinde sağcılık, solculuk ve İslâm'ı anlatırken (c.l, s.190-191), İslâmiyet'in müstakil ve nev'i şahsına münhasır bir sistem olup, biri liberal, diğeri devletçi ekonomiyi ön plana çıkaran ve dolayısıyla iktisadî ayırım ifade eden sağcılığın da solculuğun da İslâm'ın özüyle ilgisinin olmadığını, aynı şekilde, bunların Kur'an'da geçen 'sağ ashâbı' ve 'sol ashâbı' tabirleriyle de alâkasının bulunmadığını söyledikten sonra, Kur'an'daki 'sağ ashâbı' ve 'sol ashâbı'ndan kimlerin kastedildiği izah etmekte ve 'Meselelerimizi Kur'an ve Hadis ölçüsünde alıp değerlendirmeliyiz. Kur'an, 'Müslümanlar' olarak ölmekten başka bir isim veya sıfatla ölmeyin' derken, İslâm adına sağcılık veya solculuk mefhumuna sahip çıkmanın manâsı olmaz. Bugünün sağcıları da solcuları da bir gün gelecek, yıllardır arayıp da bulamadıkları huzuru, Allah'tan başka hiçbir şeye dayanmayan Hz. Muhammed'in sımsıcak ikliminde bulacaklardır.' diyerek, sözlerini noktalamaktadır. Yazar, Fethullah Gülen'in bu ne manâya geldiği apaçık sözleri içinde önce 'İslâm müstakil ... bir sistemdir' cümlesini almakta ve bunu 12-13 satır sonra gelen cümlelerle birleştirip, sistemden kastın devlet, Hz. Muhammed'in sıcak ikliminden kastın da şeriat düzeni olduğu manâsını çıkarıvermektedir.

G. Fethullah Gülen, Fasıldan Fasıla 1, s. 121'de gerçek dava adamının davaya vefalı olması gerektiğini ifade ettikten sonra, bir benzetmede bulunarak, günümüzde kupa maçları yapıldığını, İslâm davası bağlılarının ise, bir kulpunu Allah'ın tuttuğu kupa için yarıştıklarını söylemekte ve 'böyle bir kupaya canlar feda edilse değer' demektedir. Kur'an-ı Kerim'de, 'Allah, Cennet karşılığında mü'minlerden mallarını ve canlarını satın aldı' buyurulur ve böyle bir alışverişin çok kazançlı bir alışveriş olduğu müjdesi verilir. Şu anda Türkiye diye bir vatanımız varsa, bu da böyle bir alışveriş için mallarını ve canlarını asırlarca feda eden şehitlerimizden dolayıdır.

H. Yahya Kemal, Itrî şiirinde 'Eski mûsikimizi anlamayan bir şey anlamaz bizden' der. Fethullah Gülen de, tekyelerin kapatılması neticesinde Tasavvuf müziğinden mahrum kalan Türk müziğinin yurtsuz ve garip olduğunu, toplumumuzun ise ruhumuza üfleyecek musiki istediğini; tabandan gelen bu talebin görmezden gelinemeyeceğini anlattıktan sonra, 'Toplumun gözle görülecek kadar hızlanan kendi özüne dönüşü de bunun böyle olmasını gerektirmektedir' demektedir.
'Öze dönüş', hemen her İslâm ülkesinde ve dolayısıyla Türkiye'de de tartışılmış bir meseledir. Bu konuda sosyologlar çok şey yazıp söylemişler, medeniyetlerin aynen istihale edemeyeceğini, yani birbirine dönüşemeyeceğini, medeniyetler arasında alışverişler olsa da, bir medeniyetin aynen diğeri olamayacağını, her milletin onu o millet yapan kendine has bir kültür ve medeniyeti olduğunu ifade etmişlerdir. Türk milletini kendi yapan unsurların başında da İslâm'ın geldiği kimsenin inkâr edemeyeceği tarihî bir vakıadır. Onun her şeyi gibi mûsikîsi de İslâm'dan etkilenmiştir. Dolayısıyla, bugün AB kapısında da yüzümüze söylendiği ve açıkça ortaya çıktığı üzere, Türk milletinin her bakımdan bir Avrupa milleti olması mümkün değildir. Bu, sosyolojinin kurallarına da aykırıdır. Öze dönmek demek, bir milletin kendine has değerlerini yeniden keşfetmesi, taklidi bırakıp, kendisi olması demektir.
Bunun tarihten, inançtan, coğrafyadan gelen unsurları olduğu gibi, şüphesiz bu unsurların içinde şekilleneceği her çağın kendine has şartları da vardır. Fakat bunları görmek için, ideolojik körlükten, bağnazlıktan ve peşin yargılardan kurtulmak gerekir. Dolayısıyla 'öze dönmek'ten kasıt, Yazar'ın iddia ettiği gibi (s.73), İslâmî düzen kurmak demek değildir. Böyle bir anlayış, ancak Müslümanları ümmetçilikle de suçlarken, temelde enternasyonelci olan sosyalizme ve Marksizme bağlılıklarını açıklamaktan ve karşılarında düşman olarak gördükleri Müslümanları suçlu gösterebilmek için ise peşin yargılarına göre çarpıtma yapmaktan çekinmeyenlere has olabilir. i. Yazar, bugünkü Türkiye'yi tarif ederken, 'fikir ve güven bunalımı, kısır iktidar çekişmesi, işsizlik, Kürt yoğun illerde yaklaşık 750 bin ailenin aç kalışı, 5 milyon insanın göç edişi, 3000 köyün yakılışı; sosyal devlet ilkesinden vazgeçtikten sonra ortada kalan emekliler, öğrenciler, memurlar, özelleştirme furyası, 13 yıllık savaşın bitmeyişi, sistemin çöküşü, hükümet ve rejim krizi, çete skandalları, eroine bağımlı ekonomi, vs' (s. 16); bir diğer yerde, '70 yıllık paradigması bozulmuş, toplum olmayı başaramayıp gittikçe cemaatleşen, Alevî-Sünnî, Kürt-Türk, Müslüman-gâvur, laik-şeriatçı gibi alt kimliklere bölünmüş bir Türkiye aynasıdır bu.
Mafyası devletleşmiş; devleti mafya ve çete halini almış; ekonomisinin can damarlarına eroin karışmış; anayasanın temel ilkesi olan hukuk devletinden umudunu kesen yığınların sokaklarda 'ihkak-ı hak' yoluna gittikleri, fail-i meçhullerden bizar olanların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurduğu; Tarikatçıların devlet kademelerini doldurduğu, siyasetçilere el etek öptürüp yönlendirip irşad ettikleri, buna rağmen laiklik mücadelesinin verildiği bir ülkenin toplumsal/siyasal fenomeniyle karşı karşıyayız' (s. 22-23) ifadelerini kullanmaktadır.
Bu ifadelerden anlaşılan, Yazar'ın Türkiye'den hiç memnun olmadığıdır. Bütün bu olumsuzluklarda, bu ülkenin İslâm'ın şuurunda olan fertlerinin hiçbir suçu yoktur. Devlet kademeleri tarikatçılarla da dolu değildir. Yazarın resmettiği Türkiye'de, bu şartları düzeltmek için nasıl Yazar, geçerli yasalara rağmen, sosyalist, hattâ Marksist çizgiyi benimsiyorsa, bir başkasının da İslâm Ahlakını dışta bırakmayan çareler teklif etmesi tabîdir ve hakkıdır. Kaldı ki, sosyalist ve Marksist çizginin, değil Türkiye'ye, hiçbir topluma mutluluk getirmeyeceği ve toplumlarının meselelerini halledemeyeceği bilfiil ispat edilmiş, buna karşılık Fethullah Gülen'in düşüncelerinin ne kadar olumlu olduğu da ortaya çıkmıştır.
Fethullah Gülen, adliyesi, mülkiyesi ve maarifi (eğitim sistemi) kökten düzelmiş nezih bir toplumun yolunun da politikadan geçmediğini belirtmektedir. (Fasıldan Fasıla, 2.232) Fethullah Gülen'in bu görüşlerini aktaran Yazar, buradan sayın Gülen'in İslâm devrimi istediğini ve özlenen nezih toplumdan kastının da şeriat toplumu olduğu sonucunu çıkarıvermekte ve insanların nezih (temiz) toplum özlemlerini de kursaklarında bırakmaya çalışmaktadır.
Yazarın Fethullah Gülen'in kullandığı kelimeleri çarpıtması ve kafasındaki şablonlara ve peşin yargısına göre manâlandırması bunlarla da sınırlı değil. Meselâ, Allah'ı bilmekten gelen vicdan kültürü, manevi kültür manâsına gelen irfan'ı dinsel öğreti (s.75); Türk tarih ve geleneğinde başbuğ, hakan gibi lider veya devlet başkanı manâsındaki baş yüce'yi halife (s.78); bir işi başarmada insanların göstereceği azim, kararlılık ve bunun için içte duyulan rûhi manevî iştiyak manâsına gelen metafizik gerilim'i tarikatçılık (s.80); uzun vadeli dünyevî gayeler peşinde olma manâsındaki tûl-i emel'i uzun erimli hedefin boyutları (s.103); Tefsir, Fıkıh, Hadis için kullanılan Şer'î ilimler tabirini Şeriat bilgileri (s. 1244) olarak, her birini kafasındaki şablonlarına ve peşin yargılarına göre tanımlayabiliyor.

Davut Aydüz, Latif Erdoğan

Esmaaa
06-23-2008, 06:22
Bu site Fethullah Gülen'ci sitesi mi?

kipchak
06-23-2008, 10:35
Bu site Fethullah Gülen'ci sitesi mi?

Sizin mantığınızla düşünürsek Forumumuzda ''Diger dinler ve ateizm'' diye bir bölümde var aynı zamanda ateistizde biz...
burası saygı çerçevesinde her görüşün ve düşüncenin paylaşıldığı bir forum..

Esmaaa
06-23-2008, 12:01
Diğer dinler ve ateizmi destekler biçimde yazmıyorsunuz ama. Kaçak cevaplar vermeyin derim ben. Genel anlamda Fethullah Gülen'i desteklediğiniz belli. Ona kalırsa Mevlana da yazmışsınız. Ama normal bi insan yani normallikten kastım sıradan bir vatandaş, yazdığı din hakkındaki forum yazılarının çoğunu Fethullah Gülen hakkında yazmaz???

kipchak
06-23-2008, 13:29
Forumumuzda ne ateizmi övüyor diye nede Fethullah Güleni yeriyor diye bir konu dahi silinmedi. Hangi konuda aklınıza yatmayan bir durum varsa o konu başlığı altına yazarsanız konuyu açan arkadaş cevap verecektir..
Ayrıca sizde kendi düşüncelerinizi paylaşan bi konu açtınızda bizmi engelledik esma hanım
Forum sizlerin...

alptraum
06-23-2008, 13:31
Bu site Fethullah Gülen'ci sitesi mi?

Bu site eger Fethullah gülen sitesi olsa, Fethullah gülen hocaefendi izni ile acilmis olmasi lazimki hatta resmi bir site sayilmasi lazimki degil.

Burasi forum sitesi burada yapilan hata yapan kisiyi baglar söylemindeki insanlari degil hatta tuttugu takimida degil....

Kütüphane bölümünü incelersen tek tarafli bir site olmadigini görürsün.

Genel islami konularda hep fethullah gülen konulari var onun savunmasi yapiliyor demissin yine öyle birsey yok

Bu sitede eger aktif olursan yada kategorileri gezersen neyin ne oldugunu görürsün.

Ama benim sevgim hocaefendiye büyüktür

Esmaaa
06-23-2008, 14:10
Fethullah Gülen demedim, Fethullah Gülencilerin sitesi dedim. Yani bu sitenin kurucularının veya moderatörlerinin vs. Fethullah Gülen yanlısı olup olmadığını sordum. Burası forum elbette isteyen istediğini yazar. Benim demek istediğimi anlamadınız. Siteyi gezdiğim için zaten böyle bir soru sordum.

alptraum
06-23-2008, 14:29
Fethullah gülencilerin sitesi degil ama ben Fethullah gülen kitaplarini okurum videolarini izlerim risale-i nur takipcisiyizdir ayni zamanda ihya-i ulumuddin okurum esad cosan hocaefendiyide takip ederim yani bu islama bir nevi hizmettir Kendi kendime hizmet ederken cevreyede hizmet etmis oluyorum.

Birilerini desteklemek görüslerini begenmek YAN olmaz insan yeri geldiginde taarfsizda olmali degilmi ama bu kadar okunmus seyden sonra tarafsiz olmak namümkün

Ama bundan sonra gelecek sorunuzuda tahmin ettigim icin yine yan ile alakali bir kac soru soracaginizdan hemen cevaplayayim

Ben Hocaefendiyi ve onun cemaatini destekliyorum lakin o cemaate mensup bir nur talebeside degilim.

Peki esmaa hanim siz dini kitap okurmusunuz yani islam hakkindaki düsünceleriniz nelerdir beslendiginiz cenah hangisidir merakimi maruz görün birazda ben soru sorayim bakalim neler cikacak:)

Esmaaa
06-23-2008, 15:02
Ben konuşursam burada kavga çıkar o yüzden susma hakkımı kullanmak istiyorum. Ben tarikat üyesiyim. Nurcuların arasında bulundum onların evlerine gittim. Beni açmadı ama kötü olduklarını söyleyemem. Said Nursi ben de okurum. Ve kendisini çok sever takdir ederim. Fethullah Gülen'i çok takip etmem ama severim. Gene nurculardan olan Halit Ertuğrul da okudum. Aslında dini anlamda her tür kitabı okurum. İncil de almak istiyorum, hatta bedavaya da dağıtıyolar. Bulsam onlardan bi tane edinecem. Hüseyin Bozdağ mıydı o da nurcuydu sanırım, tam hatırlayamadım adını ama onun da kitaplarını okudum. Diğer taraftan Harun Yahya da okurum. Yada diğer tarikat büyüklerinin yazdıkları kitapları da.

alptraum
06-23-2008, 15:18
O zaman sizde hayatinizda YAN li davraniyorsunuz demektir

Khrisnamurti ne diyor

Bilgi yüklü bir zihin özgür bir zihin degildir

Bugun aldiginiz bilgiler sizin illaki istemedende bir taraf olusturmaniza sebebiyet veriyor beslendiginiz cenahlardaki bilgiler kadar biliyorsunuz ve o bildikleriniz kadariyla yoruma acik konulara düsüncelerinizi belirtiyorsunuz


Siz konusursaniz kavga cikmaz lakin heryerde susulmaz

Esmaaa
06-23-2008, 15:54
Yanlı davranmadığımı söylemedim, yanlı davranmanın kötü birşey olduğunu da...

alptraum
06-23-2008, 16:52
O zaman ben yanlis anlamisim ;)

c0LD
06-23-2008, 18:19
insanlar neden birey yada tebanın peşinde koşar hiç anlamam..hele ki bu peşinden gitmeler bi alıntıysa zaten bir lider ve her şey cok acıkkken..1 kişinin yanlışını binlerce kişinin nasıl yüklenebildiğini bunun hak ve batıl arasında nasıl bi tezat içerisinde karşılaştıklarını dahası bunun hesabını nasıl vereceklerini hiç mi hiç anlamıyorum

Esmaaa
06-23-2008, 18:30
Bizler birey veya tebaa peşinde koşmuyoruz, bizler Allah yolunda ilerlemeye çalışıyoruz. Birey ve tebalar kendimize katkı sağlayacak gelişmemizi, bu yolda daha rahat ilerlememizi sağlayacak imkanları oluştururlar. Manevi anlamda ruhumuzu donatırlar. Uzaktan bakmakla anlaşılmaz. Ben de eskiden bu tür şeylere karşıydım ve anlam veremezdim insanların neden böyle yerlere gittiklerine. Şimdi de kesinlikle olmalı diye düşünüyorum. Yoksa dikenli yollarda daha çok takılırız. Ufacık engelleri dahi aşamayız. En azından ben öyle düşünüyorum diyeyim. Biz niye hesap verecez ki bunun yüzünden onu da anlamış değilim.

c0LD
06-23-2008, 18:35
birey tebalar ne işe yarar nasıl kurulur nasıl ayakta kalır nesi süregelir ne şekilde maddi kaynak sağlar ne kadar büyür en azından bunu bilirsiniz..kendi nefsimizin muhasebesini yapamazken bi başkasının başkalarının ne şekilde nasıl düşündüğünü veya ne kadar doğrulayıcı olduğunun kanıtı sizin yanınızda ehemmiyet gösterirmi onuda bilemem..tarikat veya bu tür ciler-cılarcıların kurumsal acıdan ne kadar ciroları var ne şekilde elde ederler bunun ne kadarı allah katında ve nezdinde geçerlidir bu da aşikar..siz verdiğin 10 liranın nereye gittiğini bilmedikten sonra neyin peşindesiniz?

Fani 06
06-23-2008, 19:15
birey tebalar ne işe yarar nasıl kurulur nasıl ayakta kalır nesi süregelir ne şekilde maddi kaynak sağlar ne kadar büyür en azından bunu bilirsiniz..kendi nefsimizin muhasebesini yapamazken bi başkasının başkalarının ne şekilde nasıl düşündüğünü veya ne kadar doğrulayıcı olduğunun kanıtı sizin yanınızda ehemmiyet gösterirmi onuda bilemem..tarikat veya bu tür ciler-cılarcıların kurumsal acıdan ne kadar ciroları var ne şekilde elde ederler bunun ne kadarı allah katında ve nezdinde geçerlidir bu da aşikar..siz verdiğin 10 liranın nereye gittiğini bilmedikten sonra neyin peşindesiniz?

üstadın dedigi cok dogru burda kimseyi suçlamıyorum ama dogru bilerek yalnış yapmak cok saçma sonuçta dogru her zaman dogrudur ama dogru görüpte yalnış yapmak saçma degil mi? neyin ne oldugunu biliyoruz.......

alptraum
06-23-2008, 21:35
Ekonomik sistem kapitalist olunca haliyle yapilmak istenenlerde para ile yapiliyor, bugun para olmazsa cok fazla bilgiye ulasamiyor insan, örnegin eve internet almak gibi düsünebiliriz alan ögrenciler dönem ödevini ödevlerine internette rahatca ulasabiliyor ve daha akliniza gelebilecek bir cok seye, fakat interneti olmayan bir ögrencinin durumu böyle degil

Internet cok basit birsey diye asla kücümsemeyin cünkü eve internet almak ve bilgisayar almak bugun asgari ücretle gecinen bir aile icin belkide olamayacaklar arasindadir.Önceden internet mi vardi sorusunu soranlarda bugun interneti kullanan arkadaslarimiz olmasin.:y02:

Su haliyle görüyoruzki Bu kadar ihtiyac noktasinda dahi olamayacak internet, daha sayamayacagimiz nelere kadir olabilecektir; kesinlik arzeder bu.

Peki hal böyle iken biryerde egitim verebilmek icin, islami anlatabilmek icin is bu kadarda kolay degil biz Türkiye SINIRLARI dahili icerisinde düsünüyoruz biz düsündügümüz kadar var olanlar adlediyoruz o kadarini anlatiyoruz ve farkinda isek de o kadar oluyoruz :)

Bugun türkiyede internet ihtiyacmidir biz interneti kullanmaya muhtacmiyiz diye sorsak zannimca büyük cogunluk hayir cevabini verecektir ve bu büyük cogunlukta internet sahibi veyada internete ait insanlar olacaktir


Dünya siralamalarinda Türkiye internet kullaniminda hic kücümsenecek sirada degil peki bu interneti icat eden ne güzel birsey yaptida bilgileri bize hazir getirdi hem ucuz bir maliyete hemde zamandan tasarruf:)

Iste biz bu interneti yöneten insanlarin ceplerine indirdikleri paralari sorgulamadik sorgulasakda devam ettik sanal alemdeki yaptirimlarimiza...

Bize soygunculuk islamin icinde gibi gösterildi, DISINDAKILER ise islam cercevesi icinde bakmadigimizdan pek orali olmadik ait olmaya devam ettik halbuki ait oldugumuz 2 m karelik bir alan kadarken SINIRI asarak Peygamber mirascilarina kendi gücü kadar devam eden insanlara da dil uzattik

Halbuki kabugumuzu kirarsak görecegizki mesele sahislarda degil ki, kisilerin ne isteyip istemediginde ve benim gördügüm o ki, iman lezzeti dualar zikirler kitaplar namazlar...... Iste herkesin birlestigi nokta bu zaten bu noktadan öte istenilen birseyde yok arada cikar iki üc densiz, yakmam yaktirmam da, o iki üc densizin yedigi milyonlar ugruna koca bir cemaati cemaatleri ALLAH diyenleri....

c0LD
06-23-2008, 21:53
şimdi konuyla ne alakası var anlamış olmasamda

ciler cılar ne yapıyolar gülen cemaati nasıl bu kadar büyüdü..hizmet sektöründe yaptığı atılımlar heleki islam kisvesi altında yapılan icraatlar mevzuatlar ortada..öncelikle sorular ve cevaplar..neden geyrimüslim ülkeler bu okulların rahatca acılmasına izin verdi veyahut abd bu şahsa barınma izni verdi..amaç hakken bu kadar kolay olmayan bu zata neden bu kadar kolay sunuldu..cok cemaatler gördük okuduk içlerinde veya başlarında neyin döndüğü nasıl alaşşağı edildiğinin onlarca örneği var..

peygamberimizin hasır üstünde bi kaç hurmayla geçiştirdiği öğünü bunlar bilgi ve takvada o kadarmı üstünki lüksün içinde yüzüyolar..


o iki üc densizin yedigi milyonlar ugruna koca bir cemaati cemaatleri ALLAH diyenleri....(üzüldüğüm nokta o ki allah diyenlerin de bunların maşası olması)

alptraum
06-23-2008, 22:15
Öncelikle sorunun güncel tanigi olarak cevap vermek isterim

Diger cemaatler gayrimüslim ülkelerde rabbim onlardan razi olsun camiler acti ve su anda milli görüse ait cokca cami vardir peki bu devlet cami acilimina neden izin verdi bir oyun mu var bunda:)

Kesinlikle degil bu isler resmi isler cami acilimindada resmi isler konusur kolay degildir Avusturyada sadece kanaatimce medresede olsa cami olarak hizmet veren 100 ü geckin kurulus vardir ama okul olarak gecen sene ilk defa faaliyete girdi cünkü izin verilmiyordu senelerdir ihale oldu ve bor ortak daha vardi baska bir kurulus olarak ama Fethullah gül cemaati bu ihaleyi alarak okulun acilmasina sebeb oldu.Siniflara o paralari verenlerin ismi konuldu tek kurusuna kadar gösterildi hersey temizdi:)

Bu cemaatte ki anlayis su idi camilerin icini dolduracak cemaat olmazsa camiler ne ise yarar 100 tane acsan ne ise yarar mesele insanlari bilgilendirmek degil mi? egitim merkezleri acildi kisiler cocuklarini gönderdi yani bu isler gayri resmi olmuyor ne yazik ki?

Bu isler acilmis dershanelerdeki gelen gelirler ve baska egitim merkeszleride dahil ve gönüllü bagis yapan ve buna hizmet adini veren kisiler sayesinde oldu. Kötümü oldu hayir olmadi bugun afrikaya özgürlük götüren amerika afrikanin hristiyanlasmasina vesile oldu ama bugun türk okullari dünyanin hemen hemen heryerinde ve bu faaliyetler türk okullari olarak geciyor ve cocuklar en azindan türkceyi ögreniyor, Türklerin bagnaz olmadiklarini biliyor saygi duyuyor

Hic bosna hersege gittin mi? bilmiyorum ama insallah bir gün gidersen oradaki türklere olan saygiyi görürsün camiye girildiginde osmanli torunu dedikleri ve türkün imam olmasini istediklerini görürsün ve bu nasil bir duygu birakir bilmem:)

Cin gibi biryerde okullar acilamiyor sebebi cin de maneviyatin olmamasi rusya daki olaylar hala güncelligini korur o da ona keza

Bu isler gayri resmi degil hersey usuluyle gidiyor ve gayette normal mesele istemekde gayret göstermekde

Esad cosan hocaefendide avusturalya ya gitmisti hocaefendide amerikaya zaten gidisinin doktorun davetiyle olmasi ve kontrol altinda olmasida cevaplayacak niteliktedir yani Türkiye disina cikan herkesi yargilayacaksak yarin i düsünmeden hareket ediyoruz demektir

candanag
06-23-2008, 22:29
Bu konu başlığına yazılan herşeyi okumamış olmakla birlikte konu tanımına uygun olması açısından bir sitede gördüğümü buraya aktarmak istedim. Ben kişilerle çok fazla ilgilenen birisi olmamakla birlikte, çevremizden sağdan-soldan duyduklarımız oluyor elbette. Kişilerle ilgilenmememin doğal bir uzantısı da bu durumda o kişiye yöneltilen isnatların (pozitif/negatif) pek bir anlam ifade etmiyor oluşudur. Ama bir gerçeklik olarak ilgili kişiye ve cemaatine yönelik isnatlar mevcut. Benim bu isnatlardaki bakış açım, daha doğrusu ilgimi çeken insanların böyle bir gerçekliğe nerden,nasıl nasıl yaklaşıyor olduklarıyla ilgilidir. İlgili yazıda yöneltilen isnat, Fethullah Gülen'in neden özellikle Türkiye ve dünya gündemine ilişkin yorumlar-açıklamalarda bulunuyorken yıllardır bir gerçeklik olan Orta Doğu'daki müslümanlara yönelik yapılan uygulamalar hakkında (özellikle ABD eksenli) bir açıklama yapmıyor oluşuydu. Yukarıda belirttiğim gibi ben bunu düşünmem; açıklama yapmış ya da yapmamış, ilgilenmiş ya da ilgilenmemiş, ama insanlar bu açıdan da bakabiliyor. 2-3 kişiye sormam sonucunda bu durumun özellikle ABD'de varolan cemaat okullarının tehlikeye atılmak istenmemesi olarak bir yanıt geldi bana. Benimki de merak işte sordum, böyle bir cevap aldım. Ve bu cevabı düşündüm biraz, ne çok girdiler-çıktılar vardır birey olarak ben'im tasavvurumun dışında elbette. Bu ortama bunu neden yazdım derseniz, belki içinizden yok hayır Fethullan Gülen'in bu konuda açıklamaları vardır ve şu şekildedir der; ve bildiğim kadarıyla bu sitede Fethullah Gülen'in açıklamalarına da yer veriliyor, bir katkı yapılmış olabilir düşüncesindeyim. Yoksa açıklama yapılmamasının yukarıda yazdığım sebep-sonuç ilişkisinden ileri geldiğine ve bunun meşruluğuna yönelik açıklamalar olmazsa sevinirim; çünkü bir yararı olacağını düşünmüyorum; cevabı yok somut olarak, bakış açıları var.

c0LD
06-23-2008, 22:39
siz her ne kadar olumlu bakarsanız bende o kadar olumsuz bakma yetisini üzerimde bulunurum..buna siz komplo dersiniz bende paragraf acarım..

verdiğiniz örneklerde yapılan hepsinde böyle yapıldığı anlamına geliyormu..tek kuruşuna kadar hesap verebilirmisiniz..hayır?

yapılanların hepsini iyi veya kötü kalıbına sokmuş değiliz..elbette yapılmış iyi şeyler vardır en azından o okullarda türk bayrağının dalgalanması bi örnek olabilir.

hala başkasının maddiyatıyla yapılmış olanlara cevap vermiş değilsiniz..cemaat kavramı içinde abi ve abla durumunda olan birilerinin bile normal bi üyeden farkını gözlemlemek için sadece bakmak yeterli..ki içindeyim diyosunuz kutuyu acıp bakmak sadece mantık işi..

c0LD
06-23-2008, 22:42
Bu konu başlığına yazılan herşeyi okumamış olmakla birlikte konu tanımına uygun olması açısından bir sitede gördüğümü buraya aktarmak istedim. Ben kişilerle çok fazla ilgilenen birisi olmamakla birlikte, çevremizden sağdan-soldan duyduklarımız oluyor elbette. Kişilerle ilgilenmememin doğal bir uzantısı da bu durumda o kişiye yöneltilen isnatların (pozitif/negatif) pek bir anlam ifade etmiyor oluşudur. Ama bir gerçeklik olarak ilgili kişiye ve cemaatine yönelik isnatlar mevcut. Benim bu isnatlardaki bakış açım, daha doğrusu ilgimi çeken insanların böyle bir gerçekliğe nerden,nasıl nasıl yaklaşıyor olduklarıyla ilgilidir. İlgili yazıda yöneltilen isnat, Fethullah Gülen'in neden özellikle Türkiye ve dünya gündemine ilişkin yorumlar-açıklamalarda bulunuyorken yıllardır bir gerçeklik olan Orta Doğu'daki müslümanlara yönelik yapılan uygulamalar hakkında (özellikle ABD eksenli) bir açıklama yapmıyor oluşuydu. Yukarıda belirttiğim gibi ben bunu düşünmem; açıklama yapmış ya da yapmamış, ilgilenmiş ya da ilgilenmemiş, ama insanlar bu açıdan da bakabiliyor. 2-3 kişiye sormam sonucunda bu durumun özellikle ABD'de varolan cemaat okullarının tehlikeye atılmak istenmemesi olarak bir yanıt geldi bana. Benimki de merak işte sordum, böyle bir cevap aldım. Ve bu cevabı düşündüm biraz, ne çok girdiler-çıktılar vardır birey olarak ben'im tasavvurumun dışında elbette. Bu ortama bunu neden yazdım derseniz, belki içinizden yok hayır Fethullan Gülen'in bu konuda açıklamaları vardır ve şu şekildedir der; ve bildiğim kadarıyla bu sitede Fethullah Gülen'in açıklamalarına da yer veriliyor, bir katkı yapılmış olabilir düşüncesindeyim. Yoksa açıklama yapılmamasının yukarıda yazdığım sebep-sonuç ilişkisinden ileri geldiğine ve bunun meşruluğuna yönelik açıklamalar olmazsa sevinirim; çünkü bir yararı olacağını düşünmüyorum; cevabı yok somut olarak, bakış açıları var.


neden abd'yi eleştirme kabiliyeti yok? orada yaşıyo olmasının bi katkısı olabilirmi..bush tarikatına yaptığı yardımlar olabilirmi yada papanın elini tekrar öpme isteğii

alptraum
06-23-2008, 22:51
Basiret ve feraset sahibleri hiçbir zaman “slogan müslümanı” değil , “icraat müslümanı” olmayı kendilerine hedef seçmişlerdir.

Dünya’da ilk kan akıtan Adem(AS) ‘mın oğlu Kabil aynı zamanda da ilk zalimdir. Habil , kardeşi Kabil’in kendisini öldüreceğini sezdiği bir sırada:”… Yemin ederim ki, sen beni öldürmek için el kaldırırsan, ben seni öldürmek için sana el kaldırmam. Çünkü ben âlemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım.Ben isterim ki sen, kendi günahınla beraber benim günahımı da yüklenesin de cehennemliklerden olasın. Zalimlerin cezası işte budur!”(Maide:28-29) diyerek kardeşine nasihat ederek onu vazgeçirmeyi , zorluklar karşısında sabır mükafatını istemiştir.

Müslümanlardan zulüm nerede olursa olsun ona karşı mücadele etmeleri bir vecibedir. Ancak böyle bir mücadele daha kötü bir adaletsizlikle ve de Müslümanların aleyhine sonuçlanmamalıdır. Şayet bu konuda bir güç dengeniz yoksa Kur’an bir alternatif sunmaktadır: “Sabır ve dua”. İnsanlar zalimler tarafından eziyete uğrayıp alaya alınırlarsa, sabırlı olmaları gerekmektedir ve sabırlarından ötürü mükafatlarını alacaklardır (Sure 23/107–111). Bu kişilerin mükâfatları sabır ve metanet şartlarına dayanır; zira “Allah sabredenlerle beraberdir,” ayeti mü’minler için geçilmez bir kale olur. Sabretme , oturup miskin miskin beklemek değildir ; Zalim’in oyununa gelmeden onunla hesaplaşacağı ana kadar temkin ve tedbiri elden bırakmıyarak denge unsuru haline gelmek için ilmi – maddi ve manevi güçlenmektir. Efendmiz (S.A.V), “En güzel hayır, zalim bir kral önünde söylenen doğru bir kelimedir,” mealindeki hadisin “Kötülüğü en iyi şekilde sav.” (Sure 23/96) ayetine muvafık düşmesi elzemdir. O halde hadisi anlarken , Zalime karşı söylenecek doğru söz , usulune , mevsimine ve denge unsuruna göre hareket etme anlamı taşır. Nitekim yine Efendmiz (SAV) ‘min “Bir haksızlığı el ile düzeltme,bu mümkün değilse dil ile düzeltme, buda mümkün değilse kalben buğz ederek kınama “ prensibi bizi bu konuda aydınlatmaktadır.

Dünya’da Müslümanlara zulmeden , onlara hayat hakkı tanımayan Zalim ülke yöneticilerini bilmeyen yoktur herhalde. Şahsen bu konuda o ülke halkının tamamını değil , bahse konu ülke yönetimlerinin baz alınması daha doğru düşmektedir. Çünkü bazen halkın %50-60 ı savaşa veya işgale karşı olabilmektedir. Bahse konu ülkeleri veya Liderlerini tel’in ederek sık sık telaffuz emek , onlar aleyhinde yürüyerek sloganlar atmak ,onların Bayraklarını yakmak bugüne kadar bir şey kazandırmadığı gibi bundan sonrada Müslümanlar adına ciddi bir şey kazandırmayacaktır ! Buları yapmak denge unsuru hale gelmek demek değildir.

Yazar dr. Emin simsek den alinti idi

Simdi Hocaefendi amerika hakkinda hicmi birsey dememis veya ne demesi lazimdi gibi getirisi de olmayan ama akillari kurcalamis sorulara binaen bir kac röportaji sunalim :

Sizce Amerika nerede yanlış yaptı?

Birçok yerde yanlış yapıldı. Teşebbüs edecekleri zaman, bize yakın birkaç Türk akademisyene dedik; “Keşke yapmasanız desek, Irak’ın toprak bütünlüğünün bölünmemesi hususunda mülahazalarımızı yazsak ulaştırabilir miyiz? ” Dediler ki; “Şu anda meseleleri bu şekilde anlayacak hissiyata sahip değiller. Kararlılar. Kendilerine verilen bilgiye çok inanmış bir halleri var.”
Sonra görüldü ki CIA, iyi rapor vermemiş. Demek ki bünyede öyle olmasını isteyen bazı kimseler var. Herhalde onlar yanlış bilgiler verdiler. Koskocaman bir devlet, Vietnam’da olduğu gibi maceraya girdi. Her ne kadar; “başarılı oluyoruz, demokrasiyi gerçekleştireceğiz” deseler de şimdilerde Irak’ın kaderine hâkim olunamadığını söylüyorlar. Hatta şu anda nasıl geriye dönülür, onu da kestiremiyorlar. Bazı grupları birbirine vurdurup hakemliklerini pekiştirerek mi kalsalar, yoksa geriye çekilseler mi, ya da daha ılımlı Müslümanları öne çıkarıp diğerlerinin burnunu kırsalar mı gibi, hem itibarlarını kurtarmayı, hem beklentilerini gerçekleştirmeyi düşünüyorlar.

Amerikalılara operasyon öncesi, ulaşabilseydiniz ne diyecektiniz?

Amerika bugün dünya muvazenesinde önemli bir devlet. Şimdiye kadar da demokrasisi ile tanınıyordu. Kredisini burada ucuza harcamamalıydı. Fakat o kredi ucuza gitti. İtibar kaybına uğradılar. Bundan sonra kaba kuvvetle bir şey tutsalar bile, aklıselim iki adım geriye çekilmeyi gerektirir. Kaba kuvvetin kullanıldığı yerde muhakeme tam işlemez. Beyin fırtınaları yaşanmalı, alternatif çözümler düşünülmeliydi. Irak’ın huzuru, toprak bütünlüğü bozulmamalıydı. Bölgede dengeler altüst oldu. Böyle giderse bütün bölge daha da karışacak. Orada muvazene unsuru olan Türkiye’nin rağmına, başkalarının hesabına dengeler değişti. İranlılar, Şiileri de yanlarına alarak öne çıkacaklar. [9]

Avrupa’nın kâfir ve zâlimleri, Asya’nın insanlığı istismar eden münafıkları ve içimizdeki gafiller istemeseler bile, sikkeyi basan, tuğrayı elinde tutan ve peygamberlerce Sultanü’l-Enbiya olarak kabul edilen; O, günde beş defa nam-ı celîlini dünyaya ilân ettiğimiz Sultanlar Sultanı bir gün mutlaka bütün kalblere girecek ve herkesin sevgilisi, mahbubu, mergûbu olacaktır! [10]

Devletin iki ayağının bir kaba nasıl sokulduğunu görüyorsunuz.. ben bu endişemi birçok sohbette arz ettim. Bunlar, dışta plânlanan oyunların, Türkiye’de sahnelendirilmeleridir. Yarın şarkta ayrı bir nifak kapısı, garpta başka bir şikak kapısı, cenûpta farklı bir infilak kapısı ve şimalde koca bir iftirak kapısı açılabilir.. açılabilir; zira bir tarafta kâfir ve zalimler, diğer tarafta Asya’nın münafıkları başımıza binbir gâile açmak için hazır ve tetikte bekliyorlar. Daha önce de, böyle zayıf bir noktamızı yakalamış, koskocaman bir Devlet-i Âliye’yi hem de devletler muvazenesinde, muvazene unsuru bir Devlet-i Âliye’yi, yerle bir etmişlerdi. Millet mânâ kökünde gelen cevheri son olarak Çanakkale’de, istiklâl mücadelesinde kullanmasaydı, bugün bu millet yoktu.. sadece bu millet değil İslâm Âlemi de yoktu. Zira bu milletin dışında devletler ve milletler muvazenesini elinde tutan ikinci bir Müslüman millet zaten olmamıştır. [11]

Amerika, hâlâ bu dünya gemisinin dümeninde oturan bir milletin adıdır. Her fert gibi her milletin de bir ömrü; önünde, gidip içine yuvarlanacağı bir çukur vardır. Amerika da ondan uzak olamaz, müberra kalamaz. Ama demokratik bir sistemdir, Amerika düşmeye başladığı andan itibaren yirmi beş–otuz senede, kırk senede düşer. Çünkü demokrasilerde çökme bir tüyün yerçekimine karşı gidip yere oturması gibi aheste aheste oluyor. Rusya gibi despot idarelerde dağılma, tüpün patlaması gibi patlama şeklinde bir anda yaşanır. O sistemin gereğidir. [12]

[9] Mehmet Gündem’in Fethullah Gülen Röportajı , Milliyet, 11.01.2005
[10] M.Fethullah Gülen , Sonsuz Nur, Önsöz
[11] M.Fethullah Gülen , Sonsuz Nur, Nurani firasetin Sahibi Bölümü
[12] Nevval Sevindi ile Fethullah Gülen Röprotajı, Yeni Yüzyıl, 23.07.1997

c0LD
06-23-2008, 23:05
Basiret ve feraset sahibleri hiçbir zaman “slogan müslümanı” değil , “ticaret müslümanı” olmayı kendilerine hedef seçmemişlerdir.

alptraum
06-23-2008, 23:15
Cümlen hernekadar yanlis olsa da yani anlam bakimindanda yanlis, ama bir zanda bulunuyorsan sen hüsn-ü dersin baskasi su-i der cok mu önemli degil mesele birseyi kabul etmeyen delili olmali

Örnegin ne yazmissin yukarida hocaefendi papa nin elini öpmeyemi istiyor

Peki öptügüne karsi bir delilin var mi yok:)

demekki seninkisi hüsn-ü zani gecmis demektir istedigin kadar cümlelerini süsleyebilirsin, delilin yoksa seni akl-i selim hicbir insan kaale almaz yani adama sorarlar acikcasi nerden biliyorsun diye :)

c0LD
06-23-2008, 23:17
sen nerden biliyorsun?

cemaatin halkla ilişkiler müdürü yada muhasebesi falanmısın..

bilmediği hakkında biliyorum gibi yapmak varsayımdan öte ahmaklıktır

alptraum
06-23-2008, 23:20
E adamin kendi dedigi yaziyi getirdik daha ne yapalim yok ben inanmiyorum birseye inanmaman icin karsindaki delili cürütecek delilin olmali sen nerden biliyorsun sorusunu soramazsin.

Hocaefendinin elini öpme olayi ise orjinal fotograflari gördügümden ve kendi aciklamasinida dinledigimden diyorum lakin tüm ümmet-i muhammede yalan söylemis olurki bunu kimsede kabul etmez

c0LD
06-23-2008, 23:24
sen hiç birinin ben kötüyüm gibi negatif bi acıklamasını gördünmü..

neyse herkes bildiğini okur herkeste kendinden sorumludur

selametle

alptraum
06-23-2008, 23:28
Cok bilimsel bir aciklama oldu delilinde takdire sayan :)

Yinede dedigin gibi selametle :)

c0LD
06-23-2008, 23:32
sen hangi delilden bahsediyosun önce benim gözlemlediğim delil yok alıntıdan başka yada varsayımdan öte..ki bunun acıklamasını şahsına yapmıştım..

alptraum
06-23-2008, 23:38
Islamiyete uygun olmayan bir hareketi,uslubu örnegin var mi?

Bence yanlis senin kendi hayatinda kabullendiklerin ya da kabul etmediklerinden dolayi kaynaklaniyor lakin islama ters bir düsen husus yok

Ister amerikada yasar ister güney afrikada yasar bu ne seni baglar ne beni nasil sen kendi hayatinda herhangi biryerde yasayabileceksen ve bu kimseyi baglamaz ise ayni durum, acikcasi islamda hicret diye bir kavram vardir ve bu hicret gayr-i müslim bir ülkeyede yapilabilir bunda bir beis yoktur


Hocaefendinin gelirini arastiranlar da var kendisi de miktari belirtmis zaten günlük yiyeceginin corba ve yogurt oldugunu zaten geri kalanindada hap kullandigini belirtmis ve arkadaslarim gönderiyor demis bir arkadasin sana para verse sanirim seni sorgulama yetisine sahip degilim

Acikcasi tüm gözüken durumlar islamla uyusuyorda insanlarin su-i zan i islamla uyusmuyor gibi geliyor bana ne dersin :)

Esmaaa
06-23-2008, 23:48
birey tebalar ne işe yarar nasıl kurulur nasıl ayakta kalır nesi süregelir ne şekilde maddi kaynak sağlar ne kadar büyür en azından bunu bilirsiniz..kendi nefsimizin muhasebesini yapamazken bi başkasının başkalarının ne şekilde nasıl düşündüğünü veya ne kadar doğrulayıcı olduğunun kanıtı sizin yanınızda ehemmiyet gösterirmi onuda bilemem..tarikat veya bu tür ciler-cılarcıların kurumsal acıdan ne kadar ciroları var ne şekilde elde ederler bunun ne kadarı allah katında ve nezdinde geçerlidir bu da aşikar..siz verdiğin 10 liranın nereye gittiğini bilmedikten sonra neyin peşindesiniz?

Bir de böyle insanlarımızın ahkam kesme durumu vardır ya, başkalarına şunu yapıyosun aaa çok yanlış derler ama kendileri de aslında aynı şeyi yapıyorlardır. Sen Fethullah Gülen'in neden Orta Doğu'daki müslümanlara yardım yapmadığını söylüyorsun ancak sen ne kadar yapıyorsun hiç düşündün mü? Düşünüyor musun yabancı bir sürü marka ürünü alırken o paraları nerelere kullandıklarını yoksa sadece Türk malı mı alıyorsun kaldı ki onların da arkalarında Yahudi şirketleri olup olmadığını ne kadar biliyorsun? Başkalarını suçlayacaksak eğer başta kendimiz o konuda bişeyler yapmış mıyız düşünmek gerek. Atıp tutmak kolay.

Esmaaa
06-23-2008, 23:50
Alptraum abi nur talebesi değilken nası bu kadar çok şey biliyorsun? Sen bu adamların sohbetlerine, evlerine, okullarına vs. gidiyor musun? Ayrıca madem bu kadar seviyosun nurcuları neden nur talebesi değilsin?

c0LD
06-23-2008, 23:52
Islamiyete uygun olmayan bir hareketi,uslubu örnegin var mi?

Bence yanlis senin kendi hayatinda kabullendiklerin ya da kabul etmediklerinden dolayi kaynaklaniyor lakin islama ters bir düsen husus yok

Ister amerikada yasar ister güney afrikada yasar bu ne seni baglar ne beni nasil sen kendi hayatinda herhangi biryerde yasayabileceksen ve bu kimseyi baglamaz ise ayni durum, acikcasi islamda hicret diye bir kavram vardir ve bu hicret gayr-i müslim bir ülkeyede yapilabilir bunda bir beis yoktur


Hocaefendinin gelirini arastiranlar da var kendisi de miktari belirtmis zaten günlük yiyeceginin corba ve yogurt oldugunu zaten geri kalanindada hap kullandigini belirtmis ve arkadaslarim gönderiyor demis bir arkadasin sana para verse sanirim seni sorgulama yetisine sahip degilim

Acikcasi tüm gözüken durumlar islamla uyusuyorda insanlarin su-i zan i islamla uyusmuyor gibi geliyor bana ne dersin :)


sana göre islamla uyuşuyo görünebilir benim aklım ve mantığımla uyuşmuyo varmı ötesi? bi bakkal cırağına şunu şuraya götür dersin hesabını verir..sayın gülen bu kadar cırağın hesabını nasıl verir bunuda biliyosunuzdur kerçi

evet insanlar istediği yerde yaşar kendi kaynakları veya alışkanlıklarıyla yada hayat tarzıyla..coğula istinaden kabullenmiş ve kazanılmışla yaşamak ise sorumluluk gerektirir..ve şu soru akla gelir nereden kazandın kardeşim..

hoca efendiye kimin ne gönderdiğini sormuyorum..madem bu topluluğun ismidir..herşeyi soruyorum nereden kazandı nasıl kullandı..

acıkcası senin aklın vemantığın tüm bunları kabullenebilir benimki önce duraksar sonra acaba der..ne dersin :)

Fani 06
06-23-2008, 23:55
Bir de böyle insanlarımızın ahkam kesme durumu vardır ya, başkalarına şunu yapıyosun aaa çok yanlış derler ama kendileri de aslında aynı şeyi yapıyorlardır. Sen Fethullah Gülen'in neden Orta Doğu'daki müslümanlara yardım yapmadığını söylüyorsun ancak sen ne kadar yapıyorsun hiç düşündün mü? Düşünüyor musun yabancı bir sürü marka ürünü alırken o paraları nerelere kullandıklarını yoksa sadece Türk malı mı alıyorsun kaldı ki onların da arkalarında Yahudi şirketleri olup olmadığını ne kadar biliyorsun? Başkalarını suçlayacaksak eğer başta kendimiz o konuda bişeyler yapmış mıyız düşünmek gerek. Atıp tutmak kolay.


(esma) Ben konuşursam burada kavga çıkar o yüzden susma hakkımı kullanmak istiyorum. Ben tarikat üyesiyim. Nurcuların arasında bulundum onların evlerine gittim.(esMa)

insanları yargılamadan önce kendi yaptıkları bir kere daha düşün bence attıgın her adımda benim abilerim dedelerim kanı var sen burda söyledigin lafın gerisi düşünmeden söylüyorsun sen hiç düşündün mü_? tarikata gelen para helal mi? nerden biliyorsun belki hangi garibin hakkını aldılar...!! o yuzden burda önce kendi yaptıgını düşün sonra millete sunu kullanıyorsun bunu kullanıyorsun...

bana göre en büyük suç : dogru gördügün halde yalnış yapmak... !!!

alptraum
06-23-2008, 23:56
Alptraum abi nur talebesi değilken nası bu kadar çok şey biliyorsun? Sen bu adamların sohbetlerine, evlerine, okullarına vs. gidiyor musun? Ayrıca madem bu kadar seviyosun nurcuları neden nur talebesi değilsin?

Benim arkadaslarim. Ben ögrenciyim ve birbirimize ziyaret ediyoruz etkinliklere gidiyoruz dertlesiyoruz acikcasi birlikte kosturuyoruz. Nur talebesi bastan asagi hizmettir hizmette gaye iman dir islamdir. Hizmette gurbet vardir ve sayaqmayacagim daha cok sey ama bunun yaninda yine sayamayacagim güzellikler mevcuttur. Nur talebesi olmak hakka hakkinca hizmet etmektir basta ne yazikki ben bu hizmette devre DISI kasliyorum sanirim hakka hakkinca hizmet edemiyorum

Sadece onlari sevmiyorum milli görüstede arkadaslarim vardir ve onlarinda evlerine gidip gelirim ve onlarla beraberde kostururuz

En nihayetinde HAKK ;)

c0LD
06-23-2008, 23:58
Bir de böyle insanlarımızın ahkam kesme durumu vardır ya, başkalarına şunu yapıyosun aaa çok yanlış derler ama kendileri de aslında aynı şeyi yapıyorlardır. Sen Fethullah Gülen'in neden Orta Doğu'daki müslümanlara yardım yapmadığını söylüyorsun ancak sen ne kadar yapıyorsun hiç düşündün mü? Düşünüyor musun yabancı bir sürü marka ürünü alırken o paraları nerelere kullandıklarını yoksa sadece Türk malı mı alıyorsun kaldı ki onların da arkalarında Yahudi şirketleri olup olmadığını ne kadar biliyorsun? Başkalarını suçlayacaksak eğer başta kendimiz o konuda bişeyler yapmış mıyız düşünmek gerek. Atıp tutmak kolay.


saygıdeğer esma ben bireyim bakın tekil acılımı tek başına sadece kendimden sorumluyum..cılar veya ciler ise bağlı bulunan herkesten aradaki farklı anlayabilirsiniz umarım...kaldıki kastedilen o değil

alptraum
06-24-2008, 00:07
sana göre islamla uyuşuyo görünebilir benim aklım ve mantığımla uyuşmuyo varmı ötesi?

Peki o insanda böyle yasiyor böyle düsünüyor kuran ve sünnet ISIGINDA. Bak gördünmü sana bir soru geldiginde bende böyleyim varmi ötesi diye cevap verebiliyorsun FARKI anlamani ümid ederim

bi bakkal cırağına şunu şuraya götür dersin hesabını verir..sayın gülen bu kadar cırağın hesabını nasıl verir bunuda biliyosunuzdur kerçi

Bu en güzel istir ki ne o bakkaldir ne de ciraklari vardir senin nefs düzenlemene göre hareket etmiyorlar ne yazikki:) Hesap verme noktasinda ise kimse kimsenin hesabindan sorumlu degildir herkes kendi hesabini verecektir ayetlede apacikdir onun icin bir ihtiyaci mesele degildir hesap verme

evet insanlar istediği yerde yaşar kendi kaynakları veya alışkanlıklarıyla yada hayat tarzıyla..coğula istinaden kabullenmiş ve kazanılmışla yaşamak ise sorumluluk gerektirir..ve şu soru akla gelir nereden kazandın kardeşim..

Ne yazikki sahsi bir kazanc olarak düsünmeyen biri icin tezat bir soru zaten kendide aciklamisti durumu... Arkadaslarinin yardimi ile ve kendisine ait bir zeytin dalinin dahi olmadigini söylemisti ama o kadar alisigiz ki ait olmaya dünya da illaki birseylere ait olmaliyiz saniyoruz.

hoca efendiye kimin ne gönderdiğini sormuyorum..madem bu topluluğun ismidir..herşeyi soruyorum nereden kazandı nasıl kullandı..

Önceden imam görevindeydi sanirim devletten kazandi ne yapti bilmiyorum devletten kazandigi parayi


Sonrasinda bu okullarin acilmasindaki gelen kaynak ise yine insanlar,egitim merkezleri ve diger okullar... Bunlarin hepsinden toplanan para ile aciliyor bunlar benim anlamadigim neden sasiriyorsun insanlar bu dünyada kazanmak icin hissedar olmuyorlar bununmu farkina varamiyorsun holding olarak düsünüyorsun sanirim birileri karsiliksiz parami veriyor amnin o ne aklim ermiyor mu diyorsun iste bu mentalite bu cemaatin icinde yok burada egitim seferberligi var gönüllü seferberlik

alptraum
06-24-2008, 00:10
(esma) Ben konuşursam burada kavga çıkar o yüzden susma hakkımı kullanmak istiyorum. Ben tarikat üyesiyim. Nurcuların arasında bulundum onların evlerine gittim.(esMa)

insanları yargılamadan önce kendi yaptıkları bir kere daha düşün bence attıgın her adımda benim abilerim dedelerim kanı var sen burda söyledigin lafın gerisi düşünmeden söylüyorsun sen hiç düşündün mü_? tarikata gelen para helal mi? nerden biliyorsun belki hangi garibin hakkını aldılar...!! o yuzden burda önce kendi yaptıgını düşün sonra millete sunu kullanıyorsun bunu kullanıyorsun...

bana göre en büyük suç : dogru gördügün halde yalnış yapmak... !!!

Demekki bireylere göre cemaatleri kirletmemek lazim kücük bir örnek

sen bu sitede bir hata yapsan bu muhakeme.net i irdelermi hayir bu senin yaptigin hatadir muhakeme.net in degil

Tarikatdada kisiden zorla para alindiysa bu tarikati kötüye cikarmaz alan kisiyi cikarir

Sen bugun bir agacta yüz meyve varsa bunun 1 ü cürükse agaci kesiyormusun hayir cürük olani atiyor digerleirni yiyorsun demekki o cürük olan adami at digerlerini ye bu agac kesilmez kesmeyede kalkilsa kesilmez ama neyse:)

c0LD
06-24-2008, 00:20
işte anlamadığın konu bu sayın alptraum böyle konularda hak konularında eğer hayr için konu olan bi durum varsa bunun nereye ulaştığını bilmek zorundasın yada nasıl harcandığını şeklini ve sonucunu..ama sana göre niyet önemlidir ama o verende alanda değil..

askeriyede usul ve şekli bilirsin..askerin yaptığı hatadan üstü sorumludur bu sorumlu hem askeri hemde üstünü bağlar..yani sorumluluk dikeydir..eğer o isim altında hile yada şaibe var ise ondan sadece o isim değil amaç olan cemaatte sorumludur..

sana şu soruyu sorayım..10 lirayı 10 kişiyle 100 kişiye paylaştıracaksın nasıl bu kadar emin olabiliyorsun herşeyden..

Esmaaa
06-24-2008, 00:23
(esma)

insanları yargılamadan önce kendi yaptıkları bir kere daha düşün bence attıgın her adımda benim abilerim dedelerim kanı var sen burda söyledigin lafın gerisi düşünmeden söylüyorsun sen hiç düşündün mü_? tarikata gelen para helal mi? nerden biliyorsun belki hangi garibin hakkını aldılar...!! o yuzden burda önce kendi yaptıgını düşün sonra millete sunu kullanıyorsun bunu kullanıyorsun...

bana göre en büyük suç : dogru gördügün halde yalnış yapmak... !!!

İnsan düşünmeden böyle yerlere girer mi? Kaldı ki halka hep tarikatlerin ne kadar kötü bir durumda olduğu, insanları nasıl kullandığı sadece kötü olan tarikatlere istinaden tüm tarikatlerin aynı olduğu gibi lanse edildiği bi ülkede yaşarken sence ben gözüm kör mü bağlandım? Güzelim insanlar kutulardan çıkan paranın helal olduklarına inandırmışlarken kendilerini ve tüm Türkiye gözünü dikmiş ah kazansa vah kazansa diye izlerken kendi tarikatime gelen para oraya üye olan insanlar tarafından verilirken neden helal olmasın? Eğer ben helal yollardan o parayı kazanıp da kendi isteğimle oraya bağış yapıyorsam bundan kime ne? Araştırmasını ben yaparım siz ne yaptınız onu düşünmeli. Herkesin yaptığı kendine sizin doğrunuz size benimki de bana. Bu tartışmayla hiçbi yere de varılmaz. Ben doğru olduğunu düşündüğüm şeyleri yaparım. Ama elbette her şeyin doğrusunu da görecek değilim herkes gibi.

alptraum
06-24-2008, 00:25
Ben sana bildigim kadarini anlattim ve dedimki okul icin para veren abilerin o SINIF isimlerinin aldigini gördüm Ve bu is senin sandigin gibi kisilerin cebini doldurma isi degil itinayla yapilan bir husus en kolayi hic emin degilmisin aklinami yatmiyor tut 50 ögrenciyi burs ver ya da gücün yettigi kadar git kendi elinle ver onada bu ögrenci bu parayi nerede harcayacak diyede düsünürsen artik kendinden bazen süphe duymuyormusun diye sorarim :)

Fani 06
06-24-2008, 00:34
İnsan düşünmeden böyle yerlere girer mi? Kaldı ki halka hep tarikatlerin ne kadar kötü bir durumda olduğu, insanları nasıl kullandığı sadece kötü olan tarikatlere istinaden tüm tarikatlerin aynı olduğu gibi lanse edildiği bi ülkede yaşarken sence ben gözüm kör mü bağlandım? Güzelim insanlar kutulardan çıkan paranın helal olduklarına inandırmışlarken kendilerini ve tüm Türkiye gözünü dikmiş ah kazansa vah kazansa diye izlerken kendi tarikatime gelen para oraya üye olan insanlar tarafından verilirken neden helal olmasın? Eğer ben helal yollardan o parayı kazanıp da kendi isteğimle oraya bağış yapıyorsam bundan kime ne? Araştırmasını ben yaparım siz ne yaptınız onu düşünmeli. Herkesin yaptığı kendine sizin doğrunuz size benimki de bana. Bu tartışmayla hiçbi yere de varılmaz. Ben doğru olduğunu düşündüğüm şeyleri yaparım. Ama elbette her şeyin doğrusunu da görecek değilim herkes gibi.


esma hanım hiç bir zaman saygı hususları aşmam ama sadece bana helal mi_? yiyorsun demek istiyorsan allaha binlerce sukur olsun ki helal diyorum buna emin olabilirsin paranın bana nasıl geldigi ilgilendirmez. kazandıgım paranın bana verdigi zaman helal oldugunu biliorum. anlımın deri ile kazanmışım emek vermişim para kazanıyorum ama tarikat dedigin boş inançların besledigi meyvelerini yiyen insanlarla dolu zehirli meyveleri yemeyi sever cunku :haram önce tatlı idir. sonra acısı cıkar burda vatan diyipte yarım saat sonra vatan satanlardan sanma bizi. gerekirse ölüm gerekirse zülüm bu türklerin elinden kuranı kerimi almaktıkları sürece kral gelsin ...bu vatanı degiştiremez... sende ben konuşursam kavga çıkar o olur bu olur deme alptraum abinin güzel bir sözü vardır bana resimdeki yılan seni sokmaz resim sadece görünür yani bana göre sen sadece görüntüsün görüntü dışınada cıkamazsın istedigim zamanda kapatması bilirim... oyuzden menzunun uzması istemem kimsenin kalbini kırıpta kul hakkı almak istemem

selametle.

c0LD
06-24-2008, 00:38
güzel kardeşim soru olan yada konu olan ben değilim..konu sende değilsin senin üzerinden örnekleme yapmıyorum yada irdelemiyorum

konu bi topluluk bi grup başbakanı eleştirmiyomusun yada herhangi bi siyasal oteriteyi buda ona benzer..diyomusun onlarada nasıl olsa oy verdik istediğini yapsın diye..ben ne diyorum sen hala neyin peşindesin bi haklıyım tutturmuş onun rüzgarındasın..

kendimden şüphe yada kaygı duymasam bende orada olurdum emin olabilirsin :)

Fani 06
06-24-2008, 00:42
güzel kardeşim soru olan yada konu olan ben değilim..konu sende değilsin senin üzerinden örnekleme yapmıyorum yada irdelemiyorum

konu bi topluluk bi grup başbakanı eleştirmiyomusun yada herhangi bi siyasal oteriteyi buda ona benzer..diyomusun onlarada nasıl olsa oy verdik istediğini yapsın diye..ben ne diyorum sen hala neyin peşindesin bi haklıyım tutturmuş onun rüzgarındasın..

kendimden şüphe yada kaygı duymasam bende orada olurdum emin olabilirsin :)

cold abim güzel dedin kime dedigini bir anlasam.!!:shocked0121:

alptraum
06-24-2008, 00:44
Ben elestirilemez demedim ki?

Ayrica basbakan ile hocaefendi kyiaslamasi biraz farkli oldu ama neyse...

Elestiri eger olumlu yönde ise tabiki cok güzel ama bir düsün senin elestirin neden amerikada nasil amerikada

peki afrikada olsa idi neden afrikada diyecektik ya da herhangi baska yerde desemki Cokmu özledin Türkiyeyemi gelmesini istiyorsunda soruyorsun yok ondanda sormuyorsun demekki altinda bir bit yenigi ariyorsun mesele o... Bir müslüman bir müslümanin acigini aramaz varsa kapatir. Ben öyle bildim

Esmaaa
06-24-2008, 00:47
esma hanım hiç bir zaman saygı hususları aşmam ama sadece bana helal mi_? yiyorsun demek istiyorsan allaha binlerce sukur olsun ki helal diyorum buna emin olabilirsin paranın bana nasıl geldigi ilgilendirmez. kazandıgım paranın bana verdigi zaman helal oldugunu biliorum. anlımın deri ile kazanmışım emek vermişim para kazanıyorum ama tarikat dedigin boş inançların besledigi meyvelerini yiyen insanlarla dolu zehirli meyveleri yemeyi sever cunku :haram önce tatlı idir. sonra acısı cıkar burda vatan diyipte yarım saat sonra vatan satanlardan sanma bizi. gerekirse ölüm gerekirse zülüm bu türklerin elinden kuranı kerimi almaktıkları sürece kral gelsin ...bu vatanı degiştiremez... sende ben konuşursam kavga çıkar o olur bu olur deme alptraum abinin güzel bir sözü vardır bana resimdeki yılan seni sokmaz resim sadece görünür yani bana göre sen sadece görüntüsün görüntü dışınada cıkamazsın istedigim zamanda kapatması bilirim... oyuzden menzunun uzması istemem kimsenin kalbini kırıpta kul hakkı almak istemem

selametle.

Ne demek oluyor bu? Yani benim haram yiyip yemediğim sana kalmamış onu söyleyebilirim. Kaldı ki tarikatın t'sini bilmeden araştırmadan soruşturmadan böyle şeyleri yazman çok saçma. Bizler helali haramı bilen insanlarız. O yüzden ne kendimden ne başkalarından şüphem var. Beni tehdit ediyorsan istediğin kadar edebilirsin. Umurumda değil böyle bi konu üzerinde tartışmak da artık bana saçma geliyor. Çünkü seviyeyi aşıyorsun. Beni tehdit edeceğine yap gitsin. Sen de benim için bir görüntüsün bunu unutma senin beni atmanla ben bişey kaybetmem umurumda da olmaz açıkçası. Ben artık bu tartışmaya devam etmek istemiyorum.

Fani 06
06-24-2008, 00:58
Ne demek oluyor bu? Yani benim haram yiyip yemediğim sana kalmamış onu söyleyebilirim. Kaldı ki tarikatın t'sini bilmeden araştırmadan soruşturmadan böyle şeyleri yazman çok saçma. Bizler helali haramı bilen insanlarız. O yüzden ne kendimden ne başkalarından şüphem var. Beni tehdit ediyorsan istediğin kadar edebilirsin. Umurumda değil böyle bi konu üzerinde tartışmak da artık bana saçma geliyor. Çünkü seviyeyi aşıyorsun. Beni tehdit edeceğine yap gitsin. Sen de benim için bir görüntüsün bunu unutma senin beni atmanla ben bişey kaybetmem umurumda da olmaz açıkçası. Ben artık bu tartışmaya devam etmek istemiyorum.


konu dikkat edersen yazıkları dikkat yedigin seyin nerden nasıl geldigi felan filan sen felsefe yapmaya çalıştın bizde yardımcı olmaya resimi çizen benim oynatanda benim ben sana nasıl bir insansın demedim seni sorgulamadım sadece bazı lafların insan sinir ediyor en başta beni..


EST. ben kimseyi tehdik etmem .....


ben şekil yapmam şekil cizerim oyuna ben başlar ben bitiririm işine gelmiyorsa game over..!!!

Esmaaa
06-24-2008, 01:14
konu dikkat edersen yazıkları dikkat yedigin seyin nerden nasıl geldigi felan filan sen felsefe yapmaya çalıştın bizde yardımcı olmaya resimi çizen benim oynatanda benim ben sana nasıl bir insansın demedim seni sorgulamadım sadece bazı lafların insan sinir ediyor en başta beni..


EST. ben kimseyi tehdik etmem .....


ben şekil yapmam şekil cizerim oyuna ben başlar ben bitiririm işine gelmiyorsa game over..!!!

Bişey demiyorum sana dilediğini yap. Dilediğini düşün. Bana neden bu kadar gıcık oldun anlamış değilim. Neyse sen bilirsin lafı uzatmak istemiyorum.

c0LD
06-24-2008, 01:15
Ben elestirilemez demedim ki?

Ayrica basbakan ile hocaefendi kyiaslamasi biraz farkli oldu ama neyse...

Elestiri eger olumlu yönde ise tabiki cok güzel ama bir düsün senin elestirin neden amerikada nasil amerikada

peki afrikada olsa idi neden afrikada diyecektik ya da herhangi baska yerde desemki Cokmu özledin Türkiyeyemi gelmesini istiyorsunda soruyorsun yok ondanda sormuyorsun demekki altinda bir bit yenigi ariyorsun mesele o... Bir müslüman bir müslümanin acigini aramaz varsa kapatir. Ben öyle bildim

@rapper o mesaj sana değildi..kerim kardeşime idi

kerimcim canım kardeşim..islam humanist bi dindir insan dinidir bunun yanında kesin ve katı kuralları vardır..acabaları yoktur bu olursa şu olur gibisinden..helal ve haram gibi..öyle örnekler varki şeyhine kendi öz kızını hediye eden..sonrasında ankaralısın bi bayan tarikat başı vardı iyi bilirsin..60.000 muridi olduğu söyleniyordu..sonu ne oldu?amacı neymiş? ben neden amerikada demiyorum şeklini söylüyorum sana..amaç hakdin kuranı yaymaksa said nursi gibi bir örnek var oda kaçabilir bu şekilde davranabilirdi..onun öğretileri yokmu.? hala devam etmiyomu_?

ufacık bi örnek vereyim..cemaatlerde abiler ablalar var vardır..büyük abiler ve ablalar vardır..sırasına göre kaldıkları evin semti oda sayısı ve ev içindeki malzemeler bile diğerlerine göre cok farklıdır..kaldıki cep faturaları dahi cemaat öder..sana göre bu doğruysa bana göre yanlıştır..

alptraum
07-27-2008, 02:12
ufacık bi örnek vereyim..cemaatlerde abiler ablalar var vardır..büyük abiler ve ablalar vardır..sırasına göre kaldıkları evin semti oda sayısı ve ev içindeki malzemeler bile diğerlerine göre cok farklıdır..kaldıki cep faturaları dahi cemaat öder..sana göre bu doğruysa bana göre yanlıştır..

Eğer cemaatin yararına bir konuşma dışında, görüşme yapıyor ve faturayı ödettiriyorsa ve ödeyen kişinin bundan haberi yoksa bu kul hakkı meselesidir kardeşim rabbim dahi kul hakkına karışmıyor var gel varsada böyle birşez sende bende kesinliği olmayan bir durumda hem su-i za etmeyelim hemde kul hakkına girmemiş olalım. Bugün gözümle görmediğim birşeye kesinlik vermem ve gördüklerimde olsa göz merceğimde görüş alanımda o kadar kısıtlı ki emin ol herkesi göremem ve genel konuşamam bence sende konuşma....


selametle

mmfme
09-05-2008, 00:00
kendi içimizden çıkıp islama hizmet eden insanarın adı ya da metodu ne olursa tartışmaya açılması yada oncu buncu şeklinde insanların kategorize edilmesi çok doğru birşey değil. müslümanlara faydası dokunacak konular varken birbirimizi yemeyelim. ayrıca meyveli ağaç taşlanırmış.