*Heyelan* [goear]1b8e28a[/goear] HEYELAN gün gelir şairlerinde dili tutulur sözler seçilir sözlerden gerisi unutulur kitabı eline alır bir şair şiirinden utanır zamanın keskin gözleri vardır ölümsüz olanı iyi tanır o dem başaklar kelleye kavuşur kelleler başaklanır kitaba,silaha ve tesbihe üleştirilen insan üç boyutlu bir sıratta buluşur göz kayar, gönül kayar ve can kayar insan anladığı kadar insandır böyle bulunur ince ve keskin yollu yar geçitler servisten, bu bir heyelandır gün gelir şairlerinde dili tutulur sözler seçilir sözlerden gerisi unutulur… MUSTAFA İSLAMOĞLU |
Ağıt ve Raks / Mustafa İslamoğlu Ben oyumu felakete veriyorum seyda sana dönük yanımda çengiler mat oluyor saadet-zedelerin morga çevirdiği bir dünyada bana alevden kostümlerle dans etmek düşüyor ve seyda ben oyumu felakete veriyorum Yolum uzadıkça kabaran direncimi her düştüğüm yeri öperek bileyliyorum kolay gele demek de nerden çıktı seydam gürbüz doğumlarda bir nice ananın harcandığını imbatla gelenin kabayelle gittiğini biliyorum senin aldanmak dediğin bana merhem oluyor gördüm kışı zorlu geçmeyen yılın baharını da saksıya dikme gülleri ilk güneşle soluyor işte bu kısrak yokuşta çatladı demen için seyda dünyanın tüm düzlüklerine kin besliyorum. Geç bi yol, nazlı güleryüzlü şiirler yazamam ben esenlik şölenleri bitti vakt-i cerağanda vakt-i kahırda hüzün fasılları demidir bu dem gör ki raksederek ağlamak da varmış hesapta ama ne Raks'ı ne Ağıt'ı ben Endülüs'ü evetliyorum Artık bol kahkahalı çok şükürleri bıraktım esenlik bildirilerini harcıalem mutlulukları denizi uslu gösteren kartpostalları yaktım fakat seydam bir avuç külü yakamadığım için ben oyumu felakete veriyorum. Teşekkürler Hayr ile... |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 13:45 . |
2000- 2024
Tüm bağışıklıklar ve idelerden bağımsız olan sözcükleri sarfetmeye mahkumdur özgürlük