Bir Gecelik Yol ben hiç türkü bilmezdim yol öğretirmiş ben bilmem ayrıyam dememiştim hiç ayrılmamıştım yoldan ve hiç yârdan öyle sanmışım, bu yol anlatır gözümü kırpmadan günümü görmüşüm görmüşüm her gecenin sonunu, türlü oyunu bir gecelik yolda kendi rüzgârımla esmişim şimdi uykular bir başka, türküler eskiden bi uyurdum aynı ağrı uyanırdı göğsümde şimdi ur gibi kurşun gibi kazımadan kapanmıyor gözlerim bazen bu sessizliğin gürültüsü dayanılmaz anneler ağlar ve hiçbir şey yapılamaz böylece alışırsın hem ateşe hem küle bir güzel gitmek olur her gece her gece konuşunca güvercinlerle sadece insan anlıyor neydi o uyar'da taklit edilemez olan insan anlıyor nedir bize sarılmayı öğreten her kuşlukta kendimi duraklarda bulurum tıkır tıkır makina on beş dakika dağların on beş yıl ardına bozkırın ucuna bucağına her bakışı satır sayıp şiir kurarım günüm çocuklara aklım kurduğuma helal ederim hepsini de bir cep için cepkene bir sap için samana bir uzak için yakına hiç mihnet olmaz bunu bilirim kırgınlıkla dağılmadım, dargınlıkla çözülmedim inandım mı tam inandım kana bulandıysam hele şimdi kazananla kaybedenin eşitliği gözümde burada beni çeken çekiştiren yok etimden koparan kovuşturan aşk kötülüktür diye yüzünü buruşturan burada kıyamadığım bir aşk burada yok kıyamadığım burada antidiazem burası süper egosuyla anadolu yoksunluğun adı, yoksulluğun kokusu insan buradaysa gündüz gece gündüz gece engel yok bir güzel üzülmeye insan burada olsa da oralar affedilmez Z. Arkan |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 13:48 . |
2000- 2024
Tüm bağışıklıklar ve idelerden bağımsız olan sözcükleri sarfetmeye mahkumdur özgürlük