MUHAKEME.NET FORUMU

MUHAKEME.NET FORUMU (https://www.muhakeme.net/forum/)
-   Mezhep ve Mesrepler (https://www.muhakeme.net/forum/mezhep-ve-mesrepler/)
-   -   Alevîlik nasıl doğmuştur? Bir mezhep mi yoksa bir tarikat mıdır? (https://www.muhakeme.net/forum/mezhep-ve-mesrepler/2841-aleva-lik-nasil-dogmustur-bir-mezhep-mi-yoksa-bir-tarikat-midir.html)

alptraum 02-13-2008 20:06

Alevîlik nasıl doğmuştur? Bir mezhep mi yoksa bir tarikat mıdır?
 

Alevîlik aslında bir fırka veya mezhep değildir. Âl-i Beyt’in muhabbetini esas alan bir tarikat şeklinde ortaya çıkmıştır.

Meselenin tarihi seyrine baktığımızda Alevîliğin bir tarikat şekline gelişmesi şöyle olmuştur:

Timur, Osmanlı Sultanı Yıldırım Bayazıt’ı yendikten sonra Anadolu’dan aldığı otuz bin kadar esiri İran’a götürmüştü. Bunları Erdebil’e yerleştirmişti. Bunlar zamanla, Şah İsmail’in dedesi olan ve Erdebil Şeyhi olarak ta bilinen Şeyh Ali’ye intisap ettiler ve ondan tarikat dersi aldılar. Bir süre sonra Timur, ara sıra ziyarete gittiği Erdebil Şeyhinin kendisinden bir arzusu olup olmadığını sorduğunda, şeyh, “Hiçbir dileğim yok, sadece Anadolu’dan esir olarak getirmiş olduğun Türkleri serbest bırakmanı istiyorum.” dedi. Timur, şeyhin bu arzusunu memnuniyetle kabul etti ve onları serbest bıraktı. Bu esirler, bu vesile ile, şeyhe olan muhabbetlerini aşırı derecede ziyâdeleştirdiler. Şeyhin bu sofilerinin bir kısmı Anadolu’ya döndü, bir kısmı da Erdebil’de kaldı.

Erdebil Şeyhi, Anadolu’ya dönen bu müritleriyle alâkasını devam ettirdi. Erdebil Şeyhi’nin tarikatında “Hz. Ali muhabbeti” esas alındığı için, bu tarikata devam edenler Hz. Ali sevgisi ile tamamen boyandılar. Bunlara bu niteliklerinden dolayı “Alevî” denildi. Aslında bu esirlerin ecdatları ve kendileri, bu tarikat ile bağ kuruncaya kadar, Ehl-i Sünnet inanışında idiler. Bu tarikatla irtibatlarını yoğunlaştırdıktan sonra, tamamen Erdebil tekkesinin emrine girdiler. Oradan gelen her emri, harfiyen yerine getirmeye gayret gösterdiler. Öyle ki, bu müritler vergi, sadaka ve zekâtlarını bile Erdebil’e tahsis ettiler. Bunların bu fedakârane gayretleri ve karşılıklı diyalogları, gidip gelmeleri devam etti. Hattâ Erdebil’den gönderilen ve şeyhin “halifesi” olarak isimlendirilen şahıslar, Anadolu’da “nezir” ve “sadaka” namıyla para topluyor ve bu paraları gizli olarak İran’a gönderiyorlardı.

Böylece Erdebil Şeyhi’nin tekkesi gittikçe genişliyor, müritleri çoğalıyordu. Bu Şeyh’in asıl amacı, gerek İran’da, gerekse Anadolu’da müritlerini çoğaltarak irşat postundan saltanat tahtına, şeyhlikten şahlığa geçmekti. Ancak bu arzusuna nâil olamadan ölünce, yerine oğlu Şeyh Cüneyd geçti. O da babasının gizli emelini sürdürmeye devam etti. Bunu hisseden o zamanın İran hükümdarı Cinahşah, kendisini İran’dan sürdü. Bunun üzerine Şeyh Cüneyd Anadolu’ya geldi. Onun altı yıl süren bu Anadolu ziyareti, tarikatına çok mürit kazandırdı. Sadece bir şeyh değil, aynı zamanda bir “seyyid” unvanı ile de dolaştığı için beklediğinin çok üstünde taraftar topladı.

Artık Erdebil tekkesi Anadolu’da güçlenmiş, küçümsenmeyecek kadar büyük bir etki sahasına sahip olmuştu. Şeyh Cüneyd de babasının âkıbetine uğradı. Yerine geçen oğlu Şeyh Haydar da aynı gayeyi takip etti. Bütün gayret ve ihtiraslarına rağmen o da siyasî amacına eremedi. Nihayet oğlu Şah İsmail, babasının ve dedelerinin rüyalarını gerçekleştirmeye maalesef muvaffak oldu. 13 yaşında iken Anadolu’daki müritlerinden teşkil ettiği bir orduyla, o gün İran’da hâkim olan Akkoyunlulara harp ilân etti ve Akkoyunlu hükümdarını devirerek irşat postundan saltanat tahtına çıkmaya muvaffak oldu ve Safeviler Devleti’ni kurdu. Bununla beraber Şah İsmail Anadolu’dan elini çekmedi. Zaman zaman birçok halifeler göndererek Anadolu’daki nüfûzunu kuvvetlendirmek için çalıştı. Bu çeşit faaliyetler, Çaldıran Muharebesi’ne kadar artan bir hızla devam etti.

Bu muharebeden sonra İran’la Osmanlı Devleti arasında kesin hudutlar çizildi. Böylece Erdebil sofileriyle Anadolu arasındaki irtibat kesilmiş oluyordu. Bunun neticesi olarak Anadolu’daki müritler, pirlerin tesirinden gitgide uzaklaştılar. Bu tarikatın Anadolu’da kalan mensupları, Erdebil tekkesinden aldıkları tesirle, kendilerinin dışında kalan Müslümanları Ehl-i Beyt’e gerektiği gibi muhabbet beslemedikleri zannına kapıldılar. Onların bu anlayış ve davranışları diğer Müslümanlarla aralarında bir soğukluk ortaya çıkardı. Bu soğukluk, zamanla ayrılığa dönüştü.

Bu ayrılık sonucunda, Erdebil tekkesine bağlı Anadolu Türkleri medreseden uzak kaldıkları için, İtikada, ibadete,... ait birçok hükümleri gereği gibi öğrenemediler. Sadece babadan oğula intikal eden birtakım telkinlerle yetindiler. Diğer Müslümanlar ise, bunlarla yakın alâka kuramadı ve onlara karşı görevlerini lâyıkıyla yerine getiremediler. Ölçüsüz tartışmalar, yersiz tenkitler ve davranışlarla, aradaki soğukluk gittikçe büyüdü ve derin bir ayrılığa dönüştü. Buna bir de idarecilerin ihmali eklenince, Anadolu Müslümanları arasında Sünnîlik ve Alevîlik şeklinde bir ikilik ortaya çıktı.

Aslında bir Müslüman’ın veya bir tarikatın Hz. Ali muhabbetini meslek ve meşrebine esas almasının dinen hiçbir mahzuru yoktur. Diğer sahabelere tecâvüz etmemek, Kur’an ve Sünnet’in ışığında namazını kılmak, orucunu tutmak ve diğer sorumluluklarını yerine getirmek kaydı ile, Hz. Ali ve Ehl-i Beyt muhabbetini rehber edinmenin hiçbir mahsuru yoktur. Gerçek şu ki, Kitap ve Sünnet’i bilen ve gereği gibi yaşayan hakikî bir Alevî, ancak Allah-ü Teâlâ’yı ma’bûd olarak tanır. Kendisini, İslâmiyet’in bir ferdi olarak bilir, Peygamberimizi, en son Peygamber, Kur’ân-ı Kerîm’i de son semavî kitap kabul eder.

Bu sun’î ayrılığın ortadan kalkmasının tek yolu, Kur’an’ın ışığı altına girmek ve O’nu yegâne ölçü kabul etmektir. Nitekim Cenâb-ı Hak Kur’ân-ı Kerim’de, “Hepiniz Allah’ın ipine sımsıkı sarılınız ve ayrılmayınız.” buyurmakla, bütün Müslümanların Kur’an etrafında toplanmasını emretmektedir.

Müslümanların birlik ve beraberlikleri ancak böylece temin edilebilir, ayrılıklar onun prensipleriyle ortadan kaldırılabilir. Her türlü hurafe ve safsatalardan ancak böylece uzak kalınabilir.

Kur’an ayetlerinin Allah’a ait beyanları her insanı ikna edecek bir kuvvettedir. Sıradan halk, O’nun beyanının sadeliğine meftûn, bilim adamları da fesahat ve belagatına hayrandır. “Kalpler O’nun zikriyle tatmin olur.” ve her seviyedeki fikir adamı, inanma ihtiyacını O’nunla karşılarlar, O’na uymakla kemâle ererler.

Kur’ân-ı Kerim’de şöyle buyurulmaktadır: “Gerçekten bu Kur’an, insanları en doğru yola götürür.” (İsrâ, 9)

Bir insan nelere, nasıl inanmakla iman dairesine gireceğini ve hangi amelleri işleyip nelerden çekinerek İslâm dairesinde kalacağını Kur’an ve Sünnet’ten öğrenecektir.

Madem ki, bütün Müslümanların ölçüsü Kur’an ve Sünnet’tir, o halde bir Müslüman beşerî her fikri, her iddiayı, her inancı, her itikadı Kur’an’a ve onun birinci derecede tefsiri olan Hadîs-i şeriflere göre değerlendirecek ve muvazene edecektir.
Mehmet Kırkıncı

safinaz 02-13-2008 21:01

Aleviliğin kökeni Osmanlı dönemine mi dayanıyormuş?Ben daha eski sanıyordum.Bir yerde de Hz.Ali döneminde br yahudinin ortalığa fitne karıştırmak amacıyla Hz.Ali'nin peygamberliğini ortaya attığını ve hatta Hz.Ali'nin de o yahudiye çok sert bir ikaz yollamasına rağmen faaliyetlerini devam ettirerek başladığını okumuştum ama nerden okuduğumu hatırlamadığım için kaynak belirtemeyeceğim.

alptraum 02-14-2008 01:17

http://www.muhakeme.net/bazi-kimsele...dir-t2839.html

TheKoKeNn 02-15-2008 13:56

Alevilik bir mesheptir kesinlikle bir tarikat değildir bunu Alevi olduğum için sölemiyorum arakdaslar HZ.Ali herkesin bildiği gibi HZ. MUHANMED 'in (S.A.V) amcasının oğludur ve Alevilere tarikat gözüyle bakanalra sesleniyorum HZ:MUHANMEDİN (S.A.V) su lafını sakın unutmayalım '' YAA ALİ SENİN YOLUN BENİM YOLUMDUR SENİN YOLUN HAK YOLUUR SENİN YOLUUNUN ÖNÜ ACIKTIR AYNI ALNINA BENZER '' demiştir bunu kuran-ı kerimde de görmeniz mümkündür tabi biz bir Türk toplumu olarak Alevisidebenim Sünniside benim dioruz kesinlikle ayrım yapmıyoruz hememiz elhamdürüllah MÜSLÜMANIZ SAYGIALRIMLAA...

safinaz 02-15-2008 23:57

Tabiki ayrım olmamalı.Alevilerde müslümandır.Zaten eğer Alevilik Hz.Ali'yi sevmekse ben de Aleviyim.

THEHAFIZ 02-26-2008 18:30

Alıntı:

TheKoKeNn´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 5544)
Alevilik bir mesheptir kesinlikle bir tarikat değildir bunu Alevi olduğum için sölemiyorum arakdaslar HZ.Ali herkesin bildiği gibi HZ. MUHANMED 'in (S.A.V) amcasının oğludur ve Alevilere tarikat gözüyle bakanalra sesleniyorum HZ:MUHANMEDİN (S.A.V) su lafını sakın unutmayalım '' YAA ALİ SENİN YOLUN BENİM YOLUMDUR SENİN YOLUN HAK YOLUUR SENİN YOLUUNUN ÖNÜ ACIKTIR AYNI ALNINA BENZER '' demiştir bunu kuran-ı kerimde de görmeniz mümkündür tabi biz bir Türk toplumu olarak Alevisidebenim Sünniside benim dioruz kesinlikle ayrım yapmıyoruz hememiz elhamdürüllah MÜSLÜMANIZ SAYGIALRIMLAA...


Kur'anı Kerimin neresinde yazıyormuş, bir misal lütfen,
Kur'an hizip ve fırkalaşmaya kesin karşıdır, lütfen ayrılık otlarınızı Kur'an suyundan sulamaya çalışmayın,

TheKoKeNn 02-26-2008 22:35

Alıntı:

THEHAFIZ´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 6939)
Kur'anı Kerimin neresinde yazıyormuş, bir misal lütfen,
Kur'an hizip ve fırkalaşmaya kesin karşıdır, lütfen ayrılık otlarınızı Kur'an suyundan sulamaya çalışmayın,

ismin hafız ama kuran-ıkerim'den habrin yok :S:S keske arapcam olsaydıda sana burda arapca dan türkceye ceviri yapa bilseyydim veya kuran-ı kerimin türjcesi elimde olsaydı:S:S nese herkesin yolu kendisine ''HERKES BENİM GİBİ ALİYİ SEVERSE ALİYİ SAYARSA AYRIM YAPMASSA ALEVİDE BENİM SÜNNÜDE BENİM ''

THEHAFIZ 02-27-2008 10:59

Alıntı:

TheKoKeNn´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 6995)
ismin hafız ama kuran-ıkerim'den habrin yok :S:S keske arapcam olsaydıda sana burda arapca dan türkceye ceviri yapa bilseyydim veya kuran-ı kerimin türjcesi elimde olsaydı:S:S nese herkesin yolu kendisine ''HERKES BENİM GİBİ ALİYİ SEVERSE ALİYİ SAYARSA AYRIM YAPMASSA ALEVİDE BENİM SÜNNÜDE BENİM ''

Arabça bilmene gerek yok kardeş,
Kuranmeali yaz, gir, istediğin kelimeyi yaz, arıttır, bulursun..
Ama,Kur'an ne Ali'nin ve ne Veli'nin babasının çiftliği değildir ki, herkes kendi meşrebinin sağlamasını bulsun..
Kur'an Allah'ı tek veli kabul edenlerin sığınağıdır.
Kim kimi sever veya sevmez beni ilgilendirmez, ama, eğer birileri Kur'anı kendi sapkınlıklarına ayna yapmaya kalkışırsa, o zaman beni ilgilendirir ve DUR deme hakkımı kullanırım

vaseka 12-06-2009 16:36

--->: Alevîlik nasıl doğmuştur? Bir mezhep mi yoksa bir tarikat mıdır?
 

hafız kardeşim sana bu konuda aynen katılıyorum

Kayıtsız Üye 01-29-2010 20:39

--->: Alevîlik nasıl doğmuştur? Bir mezhep mi yoksa bir tarikat mıdır?
 

bu tarikat diyen arkadaşları kınıyorum.alevilik bir mesheptir bilmediğibir şeyi kesinlikle hakkında yorum yapmakyanlıştır. alevilik ne lduğunu bilmiyorsan kesınlıkle hiç bir yorum yapmamalısınz.alevilikmezhepler arasında en temız en saygın en demokrası en hukukçu ınsanlar ama malesef bizim türkiyede çok yağnış anlatıyorlar aleviliği.eğer alevilik ne oloduğunu bilmiyorsanız araştırın bakın!!alevilik bir tarikat değildir !!!

Bediüzzaman26 02-01-2010 15:13

--->: Alevîlik nasıl doğmuştur? Bir mezhep mi yoksa bir tarikat mıdır?
 

Aleviler de Hz. Peygamberimize inanırlar. Ama en çok da Hz.Ali ye güvenirler. Tek günahları Peygamberimizin sünneti olan namazın sünnetlerini kılmamalarıdır!

Kayıtsız Üye 03-15-2010 00:12

--->: Alevîlik nasıl doğmuştur? Bir mezhep mi yoksa bir tarikat mıdır?
 

SAYGI DEGER ARKADASLAR. bakin daha kendi aramizda dahi anlasamiyoruz. Neden biliyormusunuz. BAKIN Anlatayim... sünni ler alevilige kendi gözüyle bakarlar kötülerler cünkü emevi soylaridir ve onlarda müslümanligi sevdikleri icin kabül etmemis, sirf müslümanligin getirdigi zengin mirastan sahiplenmek icin müslüman olmuslardir. Ve her yerde (S.A.S) Hz. Muhammed e zorluk cikarmislardir. Aleviler de sünnilere ayni yaklasimi gösterirler,onlarin Hz. Hüseyin e yaptiklarini unutmazlar VE bu olay sirf peygamberligin soyunu kurutmak amaciyla yapildigini da iyi bilirler. ama o soy sünni lere zarar vermemistir. cünkü EHLI-BEYT Kuran-i Kerim den sonra 2. büyük yol gösteren olgudur. bunu peygamber efendimiz hadisinde bildirmistir. eger lutfeder arastirirsaniz bulursunuz. inanin bu zamanda geri gelseler nekadar yanlis yaptiginizi size kabaca gösterirlerdi. cünkü siz ve sizin gibileri halka yalan yanlis yol gösteriyorsunuz. ayni almanlar in kültürünü yok eden 1960 amerikan hareketi gibisiniz. ayipliyorum. lütfen bari cocuklariniza yalan dolandan olusan bir catisma birakmayin. sevgilerimle... mesut Berlin.

emirahmedyasin 03-15-2010 13:12

--->: Alevîlik nasıl doğmuştur? Bir mezhep mi yoksa bir tarikat mıdır?
 

Alıntı:

Kayıtsız Üye´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 57014)
sünni ler alevilige kendi gözüyle bakarlar kötülerler cünkü emevi soylaridir

Aleviliğin ne olduğundan ziyade ne hallere düşürüldüğüne bakmak lazım.Şu yukarıda kullandığınız ifade bile sizin aslında "ben bilerek konuşuyorum" demenize rağmen nasıl bilgisizce ahkam kestiğinize delildir...

mus'ab 03-15-2010 20:11

--->: Alevîlik nasıl doğmuştur? Bir mezhep mi yoksa bir tarikat mıdır?
 

Bir insanı sevmek yada sevdiğini iddia etmek sevdiği kişiye bağlılığı ile ölçülür. bağlılık ise sevdiğinin yaptığını yapmak, yapmadığınıda yapmamakla olur. Ben başta efendimiz (s a v )olmak üzere onun halifelerini, sabelerini, ehli beytini, ezvacını, ve o yüce peygamberin sev dediği herkesi seviyorum. Bunların içinde sırasına göre Hz ali (kv) efendimizide çok seviyorum. işte size ispatı: Hz ali namaz kılardı: bende kılıyorum. Hz ali oruç tutardı. Bende tutuyorum. Hz ali: içki içmezdi: bende içmiyorum. Hz ali: ebu bekir sıddık-i Hz ömer'i Hz osman'ı Hz aişe'yi Hz ebu hureyre'yi çok ama çok severdi bende onları seviyorum. ben ehli beyte olan sevdamı imam hasan (R.anh) imam hüseyin (r anh) hazretleri gibi yaşamaya gayret ediyorum. Cafer-i sadık gibi inanıp onun gibi yaşamaya en azından ciddi ciddi onları taklit etmeye çalışıyorum. namazı onların kıldığı zamanda kılıyor orucu onların tuttuğu ayda ve sayıda tutuyorum. onlar bablarından ve dedelerinden vede ALLAH'ın kitabından aldıkları içkinin haram olduğu yasağına nasıl inandıysa bende öyle inanıyorum. Ama ben alevi değilim. Onlarca alevi arkadaşım var zaman zaman bu konuları tartışırız ama sıra HZ ali namaz kılardı niye kılmıyosun. ramazan ayında farz orucu tutardı niye tutmuyorsun. içki içmezdi siz niye içiyorsunuz. diye sorduğumda da cevap pek yiğitce olmuyor.

MAVITUNAM 04-03-2010 01:16

--->: Alevîlik nasıl doğmuştur? Bir mezhep mi yoksa bir tarikat mıdır?
 

ben kısaca birşey yazccam bu hz muhammed (s.a.v) derki ey müslümanlar bu ALİ Bin ebu talib´dir.
bu muhacir ve ensarın büyüğüdür benim kardeşimdir, amcamın oğludur ve damadımdır.
teni tenimden kanı kanımdandır.
ilk torunumun babasıdır.
hasan ve hüseyin, cennet gençlerinin seyyidleridir.
ali, bir çok sıkıntımı giderdi.
çok kuvetli düşmanları susturdu.
Bu, allah,ın aslanı ve kılıcıdır.
Allah'ın ve bütün lanet edenlerin laneti, buna buğz edenlere olsun.
Allahü teâlâ ona buğz edenlerden uzaktır, bende uzağım.
Allah'tan uzak oimak istemeyen, Ali'den uzak olmasın.
Burda olanlar, bu vasiyetlerimi, burda bulunmayanlara ulaştırsın.
ya Ali, senin hakkında ne söyledimse Allahü teâlâ biliyor ki fazlasıyla ile doğrudur.
Hz. muhammed (s.a.s)
şimdi arkadaşlar birşey paylaşılacaksa son peygamberin bu vasiyetine bakmadan
yorum yapmak yanlış kanısındayım insanları yardan Allahü teâlâ,dan başkasımı hepimizi yaradan birdir bence yargılamak hesap sormak ve Allahın kulunu kul incitemez Allahü teâlâ,nın
işine karışılmaz bence ?

Misafir 10-14-2010 00:04

--->: Alevîlik nasıl doğmuştur? Bir mezhep mi yoksa bir tarikat mıdır?
 

Alevilik CEMEN vakasına dayanır.
ali yandaşları ve ayşe yandaşları diye

misafir 10-17-2010 13:33

--->: Alevîlik nasıl doğmuştur? Bir mezhep mi yoksa bir tarikat mıdır?
 

Değerli canlar alevilik tabikide bir mezheptir burda yazanlar iran şialığıdır ki iran şialığıylan anadolu aleviliği arasındaki tek bağ maneviyattır.İran şiaları namaz kılmalarına rağmen hz.ebubekir ve hz.ömer efendilerimize küfürler etmekte sahabeleri tanımamaktadırlar ancak anadolu alevilerinde kesinlikle böyle bir davranış mevcut değildir.Peygamberimizin sevdiği kişilere küfür edilebilinirmi?Sünni inanışta göre tarikat büyüğü cafer-i sadıktır hadi bakalım cafer-i sadıkın bu sözlerinide yalanlayın.

ehli sünnet kaynakları hz. Muhammed (s) ve hz. Ali (as)ın Allah'ın ilk yarattığı nurani varlıklar olduklarını kabul ediyorlar(1). bakalım şia kesimide hadislerde ne diyor:
İmam Caferi Sâdık aleyhisselam buyurdu ki : “Allah varlıkları yaratmadan ikibin yıl önce Muhammed ve Ali Allah’ın katında bir nur idiler. Melekler o nuru gördüklerinde o nurun kaynağı ve parlayan uzantılarını gördüler. Dediler ki: İlahımız ve seyyidimiz!Bu nur nedir?Allah onlara şöyle vahyetti: Bu nur benim nurumdandır,aslı nübüvvet,uzantısı ise imamettir.Nübüvvet benim kulum ve resulüm olan Muhammed ‘e mahsus,imamet ise velim ve hüccetim olan Ali’ye aittir.Eğer o ikisi olmasaydı bu alemi yaratmazdım.” Bihar ul Envar c 15 sf 11ve 12. Maanil Ahbar’dan.

Peygamber efendimiz şöyle buyurmuştur:

"Bana iman edip beni doğrulayana Ali bin Ebi Talib'in velayetini tavsiye ederim. Kim onu veli edinirse beni veli edinmiş olur, beni veli edinen de Allah’ı veli edinmiş olur, onu seven beni sevmiştir, beni seven de Allah’ı sevmiştir, ona düşmanlık yapan bana düşmanlık yapmıştır, bana düşmanlık yapan da Allah’a düşmanlık yapmıştır”



Peygamber efendimiz şöyle buyurdu:

“Ali’yi sevmek iman, ona düşmanlık küfürdür''

Ebu Zer’den naklen, Peygamber efendimiz şöyle buyurdu:



“Ali ilmimin kapısı ve risaletimi benden sonra ümmetime açıklayacak olandır. Onu sevmek iman, onu buğz etmek nifaktır. Ona bakmak huzur ve refah getirir, ona yakınlık ibadettir.”

Ahmed b. Hanbel şöyle demiştir(hanbeli mezhebi kurucusu):

"Ancak Resulullah sallallah'u aleyhi ve âlihi ve sellemin hiçbir şüphe olmayan hadisinde, "Seni ancak mümin sever ve sana ancak münafık düşmanlık yapar" buyurmuştur ve Allah Teala da şöyle buyurmuştur: "Münafıklar, Cehennemin en aşağı tabakasındadırlar." Dolayısıyla, Ali aleyhisselam'a düşmanlık yapan cehennemin en aşağı tabakasındadır."



Değerli canlar hz.alinin imamlığı ve halifeliği hakkındda birşeyler öğrenmek istiyorsanız Sah-i velayet İmam ali filmini izleyin youtubeden izleye bilirsiniz tam 1000+dk lık bir filmdir ama hz.alinin cemel nehrevan ve sıffin savaşları hakkında bilgi edinebilir aleviler hakkında daha düzgün düşünceler yürütebilirsiniz.

Misafir 10-17-2010 13:40

--->: Alevîlik nasıl doğmuştur? Bir mezhep mi yoksa bir tarikat mıdır?
 

Resulullah sallallah'u aleyhi ve âlihi ve sellem İmam Ali’ye hitaben şöyle buyurdu:



“Beni sevdiğini söyleyip sana düşmanlık yapan yalancıdır”[

misafir 10-17-2010 13:41

Alevilik
 

Değerli canlar alevilik tabikide bir mezheptir burda yazanlar iran şialığıdır ki iran şialığıylan anadolu aleviliği arasındaki tek bağ maneviyattır.İran şiaları namaz kılmalarına rağmen hz.ebubekir ve hz.ömer efendilerimize küfürler etmekte sahabeleri tanımamaktadırlar ancak anadolu alevilerinde kesinlikle böyle bir davranış mevcut değildir.Peygamberimizin sevdiği kişilere küfür edilebilinirmi?Sünni inanışta göre tarikat büyüğü cafer-i sadıktır hadi bakalım cafer-i sadıkın bu sözlerinide yalanlayın.

ehli sünnet kaynakları hz. Muhammed (s) ve hz. Ali (as)ın Allah'ın ilk yarattığı nurani varlıklar olduklarını kabul ediyorlar(1). bakalım şia kesimide hadislerde ne diyor:
İmam Caferi Sâdık aleyhisselam buyurdu ki : “Allah varlıkları yaratmadan ikibin yıl önce Muhammed ve Ali Allah’ın katında bir nur idiler. Melekler o nuru gördüklerinde o nurun kaynağı ve parlayan uzantılarını gördüler. Dediler ki: İlahımız ve seyyidimiz!Bu nur nedir?Allah onlara şöyle vahyetti: Bu nur benim nurumdandır,aslı nübüvvet,uzantısı ise imamettir.Nübüvvet benim kulum ve resulüm olan Muhammed ‘e mahsus,imamet ise velim ve hüccetim olan Ali’ye aittir.Eğer o ikisi olmasaydı bu alemi yaratmazdım.” Bihar ul Envar c 15 sf 11ve 12. Maanil Ahbar’dan.

Peygamber efendimiz şöyle buyurmuştur:

"Bana iman edip beni doğrulayana Ali bin Ebi Talib'in velayetini tavsiye ederim. Kim onu veli edinirse beni veli edinmiş olur, beni veli edinen de Allah’ı veli edinmiş olur, onu seven beni sevmiştir, beni seven de Allah’ı sevmiştir, ona düşmanlık yapan bana düşmanlık yapmıştır, bana düşmanlık yapan da Allah’a düşmanlık yapmıştır”



Peygamber efendimiz şöyle buyurdu:

“Ali’yi sevmek iman, ona düşmanlık küfürdür''

Ebu Zer’den naklen, Peygamber efendimiz şöyle buyurdu:



“Ali ilmimin kapısı ve risaletimi benden sonra ümmetime açıklayacak olandır. Onu sevmek iman, onu buğz etmek nifaktır. Ona bakmak huzur ve refah getirir, ona yakınlık ibadettir.”

Ahmed b. Hanbel şöyle demiştir(hanbeli mezhebi kurucusu):

"Ancak Resulullah sallallah'u aleyhi ve âlihi ve sellemin hiçbir şüphe olmayan hadisinde, "Seni ancak mümin sever ve sana ancak münafık düşmanlık yapar" buyurmuştur ve Allah Teala da şöyle buyurmuştur: "Münafıklar, Cehennemin en aşağı tabakasındadırlar." Dolayısıyla, Ali aleyhisselam'a düşmanlık yapan cehennemin en aşağı tabakasındadır."



Değerli canlar hz.alinin imamlığı ve halifeliği hakkındda birşeyler öğrenmek istiyorsanız Sah-i velayet İmam ali filmini izleyin youtubeden izleye bilirsiniz tam 1000+dk lık bir filmdir ama hz.alinin cemel nehrevan ve sıffin savaşları hakkında bilgi edinebilir aleviler hakkında daha düzgün düşünceler yürütebilirsiniz.

Misafir 03-12-2011 16:58

--->: Alevîlik nasıl doğmuştur? Bir mezhep mi yoksa bir tarikat mıdır?
 

Alıntı:

THEHAFIZ´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 7023)
Arabça bilmene gerek yok kardeş,
Kuranmeali yaz, gir, istediğin kelimeyi yaz, arıttır, bulursun..
Ama,Kur'an ne Ali'nin ve ne Veli'nin babasının çiftliği değildir ki, herkes kendi meşrebinin sağlamasını bulsun..
Kur'an Allah'ı tek veli kabul edenlerin sığınağıdır.
Kim kimi sever veya sevmez beni ilgilendirmez, ama, eğer birileri Kur'anı kendi sapkınlıklarına ayna yapmaya kalkışırsa, o zaman beni ilgilendirir ve DUR deme hakkımı kullanırım


Hafız kardeş alevilikten ziyade müslümanlık tüm insanlıga hitap eder sen ki kim kimi sever beni ilgilendirmez diyipte... allah yolundan cıkma yaradanımız buyurur ki nerede yardıma ihtiyacı birini görsen yetiş yardımını müslüman yahudi ne farkeder..

Misafir 11-10-2012 01:53

Ben sunniyim buradan alevi kardeslerime kurt kardeslerime selam olsun yaratilani seviyorum yaratandan oturu Allah herkese akil vermis benimki bana dogru seninki sana hepberaber dost kalalim gerisi hava civa
Mesaj mobil cihaz üzerinden gönderilmistir

Misafir 01-30-2013 01:57

aleviliğin tarikat olduğunu düşünen kişiler yanlış düşünüyorsunuz. alevilik hakkında bir düşünceye sahip olmadığınız buradan açık ve net bir şekilde anlaşılıyor. daha fazla saçmalamadan öğrenirseniz daha iyi olacaktır.aleviler nasıl hanifiliği şafiliği sünniliği mezhepten sayıyorsa bu yazıyı yazanda saymak zorunda .belli ki bu konu hakkında en ufak bir bilgisi yok. saçmalıyor doğrusu okuyup inananlarda ister internetten ister kitaplardan ister tarihten araştırsınlar ve hemen her duydukları şeye inanmasınlar biraz kültür lütfen cahil olmayın!

Misafir 04-27-2013 23:09

alevilik osmanlı zamanında iranlı ajanlar tarafından ortaya osmanlıyı yıkmak için ortaya çıkartılmıştır bu ajanlar sırtlarında sazla anadoluyu karıştırmıştır. Hatta yavuzun yeğeni alevi olup şah ismailin yanına kaçmıştır. Aleviliğin asıl kökenini oluşturan şia lar ise hz Ömerin devletilerini yıkması üzerine müslümanların arasına karışmış şuan müslümanlıkta bulunan çoğuhurafe iran geleneklerinden gelmektedir. Bu şialar müslümanların ilk ayrı düştüğü hz ali hz muaviye ayrılığında hz ali taraftarı görünmüşlerdir ama ilkfırsatta muaviye Kuranı kerim yapraklarını oklara takıp hz ali ordusuna atınca sialar hz aliyi dinlemeyerek mücadeleyi bırakmışlardır. Hatta hz ali durmayın savaşın emrine karsı sen ne diyosun diyerek hz aliyi ölümle tehtit etmişlerdir. Alevilik mezhep yada tarikat asıl mesele aleviler bugün nasıl yaşıyor hz ali nasıl yaşamıştır. Adam cami yolunda şehit edilmiş
Mesaj mobil cihaz üzerinden gönderilmistir


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 12:26 .

2000- 2024
Tüm bağışıklıklar ve idelerden bağımsız olan sözcükleri sarfetmeye mahkumdur özgürlük