![]() |
GünDaşım (= başlık size değişik geldi biliyorum yoldaşım olabilirde gündaşım olamazmı yani:) bu isim benm bazen günlüğüme seslendiğim isimdir...malum herşey paylaşıldığı için günlükle bu ad çok iyi oldu:WOT.gif: şimcik konuyu merak ettiğinizi adım gibi biliyorum...:p bunun gibi konularda var.Haleti ruhyeniz suanki Pisikolojiniz gibi gibi,ben onun , yerine yaratıcılığımı kullanıp bildik olmasın diye böle bir isim buldum... eee ama çok laga luga yaptın dicekseniiiiiiz..:ziccon10: bazen gün olur herşeyini yazmak istersin içindeki fırtınaları tatlı anlarıı... bir çok kişimiz yazmaz bunu öle kalır gider içinde halbuki yazsa ne cevherler çıkacakta haberi yok(işte size yeni bir fırsat:p) hehe tabi bu işin sakası.. bende böyle bir konu açarak paylaşmak istedim... arada gizemli olmayı sevenlerde var ama gizemli bir şekilde anlatmakta marifet...gün içinde düşündükleriniz gün içindeki hayalleriniz hal ve tavırlarınız ve daha bir sürü şey... şimdiden konuma katılıp gündaşımı yalnız ve sessiz ve sakin boynu bükük yaralı ceylan bırakmadığınız için size yürekten teşekkür edip kahvaltı yapmaya gidiyorum...:) sağlıcakla kalın... |
--->: GünDaşım (= gündaş :) çok tatlı ve yürekten yazmışsınız.. evet bu konu geliştiriebilir |
--->: GünDaşım (= gündaşınız yalnız , sessiz ,sakin, boynu bükük ve yaralı kalmasın. :) ancak ne yazılması gerektiğini birazdaha netleştirelim ki kendi kendimize konusuyor psikolojisinde olmayalım :)) |
--->: GünDaşım (= kşke yazdıgın mesajı silme hakkın olsaydı gündaşım :D |
--->: GünDaşım (= Alıntı:
|
--->: GünDaşım (= Alıntı:
|
--->: GünDaşım (= http://www.muhakeme.net/clear.gif bahar hanım geldi sonunda henüz süslenip püslenmesede yüzündeki tebessümle belli etmeye basladı bunu gündaşım... bahar yeni yeni genç kız olmaya başlamıştı..kokoşun tekiydi süslü püslü...çiçekleri güneşi çok severdi... büyümek isterdi yaz (kadın) olmak merak ederdi...o hepsinin tanıdı çıkarmasını bilirdi ama.. yazın da tam bir kadın olurdu hem bakımlı hem kültürlü.. herkez hayrandı ona..herkezi doyururdu..güler yüzüyle.. onunla birlikte kuşlar neşelenir cıvıldarlardı... gece kıyafeti vardı birde yazın siyahtı yıldızları ayrı bir parlak ayrı bir güzeldi çok şıktı..insanlar yazın gecesiyle ayrı bır huzur ve nese bulurlardı... o kadar güzeldiki yaz...son baharda bile sevdirirdi kendisini... sonbaharda ayrı bir anlamlı olurdu.. artık orta yaşa gelmişti... asildi sadeydi...ağlamayı severdi..sulu gözlü olmuştu biraz.. süsü püsü bırakmıştı diğer baharlara...hepsini yaşamıştı sonuna kadar... çk sade ve asildi... hele kışın hayran bırakırdı kendine...yaşlanmıştı..ak düşmüştü.. saçlarına...bütün heryeri kaplardı ak düşen saçları... tecrübe sahibiydi...yanında çok duramazdık.. üşürdük...o bembeyaz bilğinliğiyle henüz yanımda duracak olgunluğa tecrübeye ulaşmadınız der gibiydi.... ve vakit tamamdı...1 mevsimlikti ömrü... yeni baharlara bıraktı mevsimleri... |
--->: GünDaşım (= http://www.muhakeme.net/clear.gif Ama hep böyle oluyor havalar güzellişince evler cok soguk oluyo bunu farkettım yanı yenı bahar geldıgınde oluyor bu.... yazı'da özledik yahu kışa haksızlık olmasın tabi ama yazın tadıda ayrı oluyor. şöyle bir iliklerimize kadar güneş banyosu yapmak ayrı bi tad... ama o sıradada serinliği aıyoruz şuanki serinlik gibi...ya işte bzm sorunumumzda burada hangi mevsimi sevdiğimize karar veremedik bir türlü... yazın kışı kışın yazı seviyoruz. yoksa ben dönekmiyim(ne alakası var canım) amaaaan neyse hepsini seviyoruz... bugün havanın güzel olmasıyla şöle bir ısrar edip arkadaşımın yanına gıdeyım dedım..baktık evde olucak gibi değil attık kendimizi baharın o yeni yeni baslayan ılık havasına gülücüklerle karşıladı bizi sanki.. yürüdükçe minikler çıktı karşımıza..saç bandajı vardı sıra sıra takıyorlardı her biri on dakıka takıyormuş bır tane olunca öyle paylaşmışlar bandajı ...upuzun bir yoldu yürüdüğümz yer.bir yaşlı dede geliyordu.beyaz sakallı,tanıdım dedeyi geçen gün oraya geldiğimde beni görüp sen şunun kızı değilmisin diye sormuştu:) çok yaşlıydı dede elini arkasına atmış bir gilip bir geliyordu başında takkesi o uzuuun kalabalık sokakta ama tek... merak ettim neler yaşamıştı acaba acının hangi renginde dönmüştü.. ve erkek çocuklar futbol oynuyorlardı ohh ya sonunda sokakta top oynuyan da gördüm ..topta ayagıma geldi sans işte topu bir attım uzaga bir yere gitmezmi:d baktım cocuklar ya ablaaa yaa die sitem ettiler.. bıraz daha ilerleyınce 14 yaslarında büyümüş kızlar vardı onların ne yaptıklarını çözmüş değilim...ama galiba aralarında ikiz olan vardı aynı gibiydiler...bizim yaşlarımızda bi kız'da vardı...aralarında kız bize bakıp bakıp gülümsüyordu...sanki sizinle yürümek istiyorum dercesine farkettım anladım...sordum ayşeye kim bu kız diye ya o biraz sorunlu biri dedi... sonra çekirdek keyfi yapalım dedik gittik bakkala aldık.kırık dökük park vardı renkliydi salıncakların zincirleri egrilmiş...tek salıncaga 2 tane kız cocugu çıkmış sallanıyorlardı...kıskandım onları,hadı ayşe bizde deyip 2 kişi bindik çocuk salıncagına,salıncak kırılır diye az sürdü minik maceramız.. ...geri dönüş yolunda 2 genç kız gördüm yürüyorlardı birinde ferace vardı.sobetlrden tanıyorum digeri ise rengarenk,selamlaşıp yürüyüp gittlier...duvardada genç bir çocuk vardı..sankı kız arkadasını bekliyor gibi eli telefonda mesajlasıyor belli..birde kırmızı büyük külüstür bir araba geçti içinde bir müzik çalıyordu eskilerden hoş müzikti sesi gümbür gümbür öle yavastan gidiyor...bir bu eksikti zaten burada...:) ve araba gelmişti gitmek zorundaydm... yürüyüşümüz kısa sürmüştü ama aslında büyüktü mayhoş bir tat bıraktı ... |
--->: GünDaşım (= http://www.muhakeme.net/clear.gif oyy oyoy çok yorgunum cook ama bir o kdarda huzurlu tabi ya ben hayatın tadını çıkarmasını valla biliyorum ya ya ben birtaneyim ya ben çok tatlıyım ya ben kendimi çok seviyorum yaa azcıkta kendimi beğenmişim ama (azcıkmı :S) olsun ayh tabiki işin şakası kendimle espiri yapıyorum tamam söylediklerim doğru ama hani dile getirmem şaka bir dünki halime bakıyorum bir bugünki ya gerçekten bir bayan olmak bir bayanın ruhu ne kadar değişik bunu kendimden söylüyorum ama bütün bayanlarda varolan birşey heralde dün kendimden nefret ederken güvenim yokken yataga kilitlenip ruhumuda kilitlemişken bugün onun tam tersi olabiliyoruz..biz gerçekten garip mahluklarız.. yani bayan oldugum halde anlayamıyorum kendimi..(kimse duymasın gündaş efendi ama erkeklerin işi çok zor) şimdi dün baharın ilk günüydü benm ne yapıp edip kendime gelmem gerekiyordu.baharı hüzünle karşılamak bana göre değil hiç, dışarı çık içeri gel yazı yaz,yazı oku,yok kendime gelemiyorum her ne ise gitmiyor yapıştı kapıma.. akşam sebepsiz yere kırdıgım arkadasıma mesaj attım ve içimi açtım gördümki o benim 2 günümü zehir eden karanlığın yerini toz pembe bulutlar kaplıyordu sanki..ohh yaa dedim ve erken yattım(erken yattım dediğimde gece 12 buçuk) sabah kalktıgımda işte hayat dedim..cok bildik olucak ama kusların cıvıldaması güneşin doğusu ya bahar kokuyordu heryer..yatagımdan kalktıgım gibi açtım perdeleri camları burnumdan içime doğru çektim derin bir nefes işte yaşamak dedim snra bagırdım günaydınn diye dışarıya doğru neyseki kalabalık değil dışardada kimsecikler yok zaten...sonra bir kaşık çikolatayı ağzıma atıp hırkamı aldığım gibi sabahın 8inde koştum dışarı yürüdüm kendimle konuştum toprakla suyla çimenle kuşlarla gökyüzüyle güneşle laf olsun diye değil gerçekten sesli bir şekilde konuştum..onlarda benle konuşur gibi zevk aldım konuşmaktan... eve geldim duvarıma,mavi gökyüzü ve bembeyaz giyen bir kız kızın elinde güvercin var ve salıyor onu kuş açmış kanatlarına özgürlüge uçuyor.. dergiden görüp begendigim bu resmi kesip astım kenardada halil cibranın kalbimin derinliklerinden şiiri var.astım diger resimlerimin yanına.. daha bir güzel oldu şimdi duvarım daha bir hayat dolu.. sonra yatak örtülerimi attım makinaya baharın ilk günü herşey bahar gibi koksun istedim yeni olsun istedim değiştirdm yatağımıda.. sonra sabahları kaslarım kemiklerim yani kısaca vücudum açılsın diye bir güzel plates yaptım.. ya platesi istekli yapnca çok güzel oluyorda isteksiz yapınca çok yoruyor sıkıyor.. sonracıgıma ayşem aradı beni gelsene dedi damam dedim bende gelmeyi düşünüyordum deyüp gittim üst katımı topladım bir güzel cenee sonra annemlerden çok gizli giyindim hırkamı aldım yeşil mataramı aldım babetlerimi giyip fırıldadım dışarıııı evet yine ben dedim bahara ve yürü babam yürü uuuuuuup uzuuuun bir yolda köpek tehlikesi oldugu haldee canını sevdiğim cesaretimle (yalaaaan ödüm kopuyordu) ayşelere müthiş ama tatlı bir yorgunlukla vardımmm ayşenin annesi sohbete gidicekti ve ev bize kalıyordu trilaylaylommm: sudiye ablacım bizi bir güzel tembihledikten sonraaa (aman kapıyı kimseye açmayın aman dışarı çıkmayın aman kötülük çok dışarda aman bu zmn kötü zaman ) deyiiip çarşafınıda giyip vekillerin yapılacagı toplantıya gittiiii.. sonra ayşelerin mutgına bir bakıyım dedim aman allahımmmmmmmmmmm oda neee ühhü "ayşe her geldigimde mutfagı benm içinmi böyle bulaşıklı bırakıyorsun" diye bir güzel bağırdım.bide pişkin pişkin eveeet diye gülmezmii ahh ahh hayatın dertlerinden konuşup konuşup yine konuşurken ayşe kalk dedim mutfak böyleyken içim rahat değil girdik mutfağaa su ısıttık sonra leğenin içine döküp bırazda soğuk su döküp prili bolcana döktüük ayşe dedim bu bulaşıkları pril aklamaz çamaşır suyu ver deyip onuda döktük ben köpükledim ayşe duruladı allahım elimi nereye atsam bulaşık çıkıyor.açtık müziği taktık önlükleri yıka babam yıkaa.. ve sohbetimizin doruk noktalarında baktık bulaşıklar bitmiş çak dedik birbirimize sonra ayşe dedim birde kuru bez getir yerleştirelim 2 tane getirdi ben o kuruttum o yerleştirdi..ve işimiz bittiğinde dağınıklıktan eser yoktuu..sonraa ayşe u ısıtmıştı,çay yapıcam dedi yok dedim canım kuşburnu çekiyor.var deyip kocaman bardaklara kuşburnu koyup gittik içeri,bide ayşenin bana minik bir süprizi vardııı çikolatalı gofreeeeeeeeet bir güzel yedik içtik ten sonracıgıma annemler merak eder deyip attık mesaj annem arayıp beni bir güzel alt üst edincee.. tlefonu kapayıp suçluluk piskolojisiyle ayşeye kendimi savundumm yok izin vermezdi alsaydım die ayy kötü örnek olmam inşllh sonracıkımaa ayşeyle tabaklarımıza bir güzel zeytinyağlı sarma varmış dün.doldurduk yanınada çikolata soslu kek koydum 3 dilim bi bardak daha kuşburnu yedik içtim afiyetle elhamdülillah.. sonracıkıma cıkıma baktım bulutlar kaplamış gökyüzünü allah hava kararıyor eve gidene kadar akşam olur saate baktım bizim çocuklar bu saatte çıkıyorlar okuldan ayşelern yolundan geçiyorlar arabayla bekledim onları hafif yağmur da yağıyor e şimdi yağmurda yokuş yukarı çıkmak zor arabanın gelmesini bekliyorum..kontürümde yok bekçinin numarasınıda bilmiyorum.. bekle bekle bekleeee yoklar tam ümidimi kesip arkamı dönüp bir kaç metre yürüdümkii bizim araba vııııjjjjj diye hıp hızlı geçip gitmezmiii ahhh 2 dakika daha bekleseydi varacaktımm içim ağladı içiiimmm sonra bir servis arabası geldi koşa koşa durdurdum açtım kpıyı "abi yukarımı çıkıcan" içindede bir sürü çocuk bana bakıyor "yok aşşağıya inicem" dedi "tmm kusura bakmayın" deyip kapadım son çaremde gitti ne taksi var ne otobüs zaten onun üstüne yağmur dahada çoğalmazmı bardaktan boşalırcasına daha yolun çeyreğinin çeyreğinde sırılsıklam oldum neyse dedim buda benım sınavım çıkardım müzik çalarımı taktım kulağıma açtım slov bi müzik paçalarıma baktım yerde sürünüyor koydum çoraplarımın altına yürüyorum...yokuş bir sürü yürü yürü bazen arkaya doğru yürüyordum dinlenmiş gibi oluyorda.ayy agzımda burnumdan saçlarımdan elbisemden resmen şarıl şarıl su akıyor ve yokuş bitmiyooor...yokuşta şimşek çakmazmı sürüne sürüne giden ben ödüm kopup bir koşmaya başladım bir koşamay öyle koşmuşumki baktım yol bitmiş..ama öyle nefes nefese kalmışımki sular şelale gibi damlarken üstümden bogazımın kup kuru oldugunu farkedip allahtan matarımı aldım deyip içtim bir güzel ..bizim düz yola geldigimde yağmur daha fazla yağıyordu o kocaman yoluda yürüdüm ama karşımda kocaman bir deniz manzarası kuşlar ve yağmur yeşillik ve ağaçlar ayrı bir tat ayrı bir huzur iyiki arabaya yetişemedim deyip yavaş yavaş yürüdüm ıslandıkça mutlu oluyordum uzun zamandan beri yağmur altında yürümüyordum..oysa ben 2 sene öncesine kadar her yağmur yağdıgında gider altında durur ıslanırdım yürürdüm,bu sefer yağmur çağırdı sanki benieve vardığımda kapı açıktı çok şükür sırıl sırıl bir şekilde annemi görmemek için dua ederken parmak uçlarımla yürüyerek odaları aradım her odaya kapı kenarından bakıp annemi görmediğimde içimden bir oh çekiyo sonraa bizim odaya vardığımda parmak uçlarım çok yorulmuştu kapıyı sessizce açtım derken ablam tuba senmisin diye bağırmazmı yuuh diye bağırdım ne adımı sesleniyorsun annem duyucak oda gülüp annem amcamlara gitti demezmi şıkı şıkı şıkı ratatam ratamam göbek atasım geldi bu gün hayat bana kocamaaaan bir gülücük atmıştı ve günlüküme yazmam gerektiğini düşünüp girdim yorganımın altına son 1 saattir seni yazıyorum şimdi gidip kendime koca bir tabakta marul salatası yapıp yiyeyim ekşi ekşi |
--->: GünDaşım (= Geceydi. Kendime sardigim tütünü icerken sadece rüzgari duyabiliyordum ve birde sigaramin sönmeden önceki küllerini görebiliyordum. Gözlerimin pek bir faydasi olmadigi dakikalarda bir cilginlik yapma teatisinde bulundum kendimle. Bir sirt cantasi, bir icecek ve bolca sigara sardiktan sonra gar a dogru yola ciktim. Gece otobüslerini beklemek cok SIKICI oldugundan fazlasiyla tükettigim heyecanin yerini icmemis oldugum sigaralara ve termosuma koydugum kahveye biraktim. Otobüs gelmisti ve beni sarhoslar karsiladi. Kokulari kötü olsada güleryüzlü insanlardi. Tren gar ina geldigimde hemen kalkmakta olan bir ülkeye biletimi aldim ve kosusturma ile tren e sag salim bindim. Hemen bos olan oda aramaya basladim. Bir tane buldum ve hemen kuruldum. Bu ani resmetmek icin elime telefonumu aldim ki sarji bitmisti. Zaten ihtiyacimda yoktu telefona. Laptop umu actim ve ayaklarimi uzattim. Internette hep yarim kalan yakama yapismis hic birakmayacak olan mecburiyetliklere göz atiyordum ve o sirada bir grup kisi odaya girdi. Tren yavas yavas doluyordu ve Sivelerinin farkli olusundan anladim ki bunlar isci idi. Cünkü bulundugum yerin disindaki köylerde farkli siveler kullanilirdi. Bende o sirada laptop u kapatip bir yarim saat kadar uyumusum. Sigara icmek icin uygun bir yer bakmak icin odadan ciktim ve tren de gezmeye basladim. Bir yer bulmustum nihayet ve masanin bir diger ucunda yasli bir amca oturuyordu. Izin aldim oturmak icin. Elbette dedi. Sigarami yaktim ve gün dogmaya baslamisti. O sirada ister istemez bir kac kez göz göze geldik. Nereye yolculuk diye sordu. Son durak dedim. Güldü ve bende sordum siz nereye diye. O da son durak dedi gülerek. Meslegimi sordu ve bende sanirim ögrenci diye cevap verdim. Siz, dedim. Emekli ögrenci dedi. ....................... Acikcasi bu sohbet, bu yolculuk, bu kisi ve o gün. Tarihte illaki bir gün bir filmde ya da gercek hayatta var olmus olabilir. Devamini getirmedim lakin sonu bir sekilde dönüs ile bitecekti. Sonrasi merak edilir hep o dönüslerin. Neyse günlügüne bir gün ekledim. Ister benim olsun ister senin ya da isteyenin. Ben geceyi sonlandirdim. Isteyen gündüzü yasar. :lazy30121: |
--->: GünDaşım (= günaydın yeni bir sabaha uyanmak hiç bu kadar sinir bozucu olmamıştı... cevizlerim bir türlü aklımdan çıkmıyorlar.. gettiii cevizler’im getti diye bağırmak istesem de susup gözbebekleri büyümüş bir şekilde bakmaktan başka çarem yok! artık ne diyeyim size be kargalar ben sizi o kadar seviyim sayıyım..sesinize bile ortak olayım siz gelin bana bunu yapın hak mı bu adalet mi içimde ateş var üzüyorsunuz benii:) Ukrayna dan gelen bir koli dolusu cevizi elin tee Ukrayna sın dan geldi güven olmaz kimlerin eli değdi acep gavur memleket zaten onu öyle körü körüne yemek olmaz deyip anacım kocaman legene koydu... sonra bir kaç saat suda beklettikten sonra suyu süzüp kocaman sofra bezin üzerine cevizleri serpiştirdi oh oh sonra bu evin içinde kurumaz diye balkona çıkardı... dizi akşamı tabi o çok meşhuuur gözyaşı dökümü var tabi (yaprak dökümü) onun üstüne bu kadar acı yetmiyormuş gibi üstelik yine 2 kız kardeşin aynı adam dramı var yine,unutulmaz izlendi. e bu kadar acı entrika sansasyon ihtiras kin öfke intikam dönme dolabı salıncak tahterevalli olunca beden bunu kaldırır mı?gözler yeeeteeer artık dercesine bağırırken,dizi biter...garip beden iptal olmuş ne gelinir akla.. e tabi o sırada minik kargacıklar ne etsin...sizinki canda bizimki patlıcan mı deyip bir güzel cevizi kaçırmışlar... e o kadar ceviz yanı sen bir tane diğeri bir tane kaçırdınız kabul,afiyet bal seker olsun.hepsini bitirmek benim gibi ceviz canavarına hak mıydı ha :( sabah annem kalkar o ruh beden yenilenmiş bi şekilde çok şükür ki..! aaa cevizler deyip koşar aşağı ya aman Allah ım birde ne görsün sofra bezinden başka bir şey yok... sağ ol sun sofra bezini bırakmış bizim kargacıklar,e bu bize hakarettir bari onu da alsaydınız ceviz partisi yaptığınız yere sererdiniz.. beni çağırır...herhalde beni çok üzülmüş görünce kendi üzgünlüğü dinecekti neyse..annecim süpersin harikasın bide bize dersin akıllı olun işinizi düzgün yapın aşık mısınız diye su annem in yaptığına ne demeli..üstelik ilk karga ve ceviz vakıa sı da değil..ama öteki azdı.. annecim suçlu suçlu boynunu bükük bir şey demedi zaten ne diyebilir diki :d gülmeye başladım tabi ablamı aradım anlattım ablamda aaa sesleri telefondan yükselince tabi hepimizi tuttu bir gülme eminim kargalarda bizimle gülüyorlardır hıh :) ah ah ben onu ne pastalarımda yemeklerimde kullanmayı hayal etmiştim.. |
--->: GünDaşım (= O kadar cevizi kaçırırlarken duymadınız mı yahu :D nerde yemişler kabukları buldunuz mu :DDD |
--->: GünDaşım (= Alıntı:
|
--->: GünDaşım (= http://www.muhakeme.net/forum/forumr..._1269127-1.png boğazım ağrıyor kaç gündür...yazamıyorum nedense durduk yere yoruluyorum... bugün güzeldi yine ayrı bir tat bırakmıştı damağımda kuzenlerimin vesilesiyle bizde katılmıştık bu sohbete.. uzundur gitmiyordum...ama bu da iyiydi katıldıklarımdan sanki.. geçen cumartesi den anlaşmıştık...cumartesi gününü de yazmak isterim biraz..:) telefon geldi fidandan tamam deyip başladım yine iş koyulmaya evi süpür sil topla derken balkon kirlenmiş e havada güzel hadi yıkıyıyım deyip karıştım sular arasına tam o sırada geldiler tabi.neyse iyide oldu fidan bana yardım etti.balkonu bitirdikten sonra baktım kahve yapıyorlar.. efendim kadınlar Türk kahvesi biz gençler neskafe ben herkese dağıttıktan sonra bir çığlık sesi yükseldi kahve fincanı tam altta çat diye çatlamış arzunun elinde...tabi üstüne ve koltuğumuza döküldü birde kahve fincanı takımım gitti :( haha:D sonra herkes arzuya bir şey söylüyor dur kıpırdama dır üstünü sil dur sunu yap arzu eehh deyip çekip gidince başladı bir gülme bizi :D odur budur derken saat 3 buçuğa gelmiş biz yemek yapmamışız akşam değil öğle efenim..bütün itirazlara rağmen makarna yaptım itirazlarda şöyle (yok makarna yetişmez kahvaltılık yok hemen yufka yapalım yanına kahvaltılık yok hiç bir şey gerekmiyor) amaaan deyip koydum ateşe sonracığıma ablam makarnayı,benle fidan salatayı yapıp serdik soframızı ımhh bir nefis olmuş ki sormayın gitsin :D yedikten sonra toplayıp çayımızı demleyip afiyetle yudumlar kene..Behiye abla hadi waffle yemeğe gidelim dedi.. tamam deyip bindik tıkış mıkış arabaya efenim zayıf ve küçük olmanın zararlarından biride kucakta oturmaktır hııııh... kucaktayım boynum 2 büklüm zıplaya zıplaya gittik..:) mado kapalıydı yazlıkta :Dolduğumuz için seyrana geçtik 3 masayı birleştirdikten sonra menülerimiz geldi baktık ki waffle yok ben profiterol istedim diğerleri ne istedi unuttum onların hiç bir istediği yokmuş...kalsın deyip çıktık.başka bir yere geldik ki efendim girdiğimiz gibi çıktık kötü bir yer....sonra başka bir yere dedikse de amma an dedik alırız marketten abur cuburlar geçer evde blöf oynar yeriz deyip markete gittik aldık geldik ama bizim ev kalabalık olduğundan biz yengemlere gittik.. geçtik başladık blöf oynamayı ilk eli ben kazandım sonrasını boş verin :( sonra hepimiz birden papaz kimde oynamaya karar verdik efendim sona 2 kişi kaldı ki baktık 2sindede papaz yok :D ne yanı biz boşuna mı oynadık o kadar papaz gelmesin diye korkup tırsarak kart çektik :( neysem kardeşimde o sırada papaz kaçtı diyince hepimizi tuttu bir gülme... neyse papazı bulup tekrar oynadık ne yazık ki papaz bende çıktı :( sonracığıma pis yedili oynadık...tabi abur cuburlarımızda geldi mis gibi :) http://www.muhakeme.net/forum/forumr..._1269110-1.png oyun oynarken bir fırsat bulup çektim :) yedik oynadık derken hava karardı eve gidip yemek hazırladık benle Behiye abla salata yaptık http://www.muhakeme.net/forum/forumr..._1269109-1.png gördüğünüz gibi nefis görünüyor salatam:) bide benle fidan tavuğu didik dedik ettik :D sonra çayları verip büyükleri üst katta tekrar bir blöf yaptık..ablam hiç bilmez bu oyunu ona öğretip oynadı:d kız hiç yalanda söyleyemiyor ya kaybetme sansı yok haha:d neyse ben yanındayım attım kartı bana yalan söylüyor derken kartını da ortaya atınca gülme krizine öyle bir girdik ki :d oynayan bilir :D geçen hafta Behiye ablada yeni öğrenirken oyunu 6 tane 4 attım demez mi hahaha zaten bir destede 4her rakamdan 4 tane var D::D neyse öylece gece bitti:) sonra çarşamba günü onlarda buluşmak üzere anlaştık :) not:resimler benim şaheserim:).. |
--->: GünDaşım (= İnsanın kendi yaşantısından kesitleri başkaları ile paylaşması kişiyi her zaman rahatlatır.Size tavsiye mesela "bugünde toplanıp Kur an dan şu sure üzerşinde uzun uzun sohbet ettik ilginç yorumlar ortaya çıktı" Yada kadın müslüman şahsiyetler üzerinde arkadaşlar hazırladıkları yazıları sunumları bizlerle paylaştılar gibi... yani daha verimli saatler... Yemekler güzel tres atmk güzelde ruhumuzu unutmayalım açlıktan ölür haberimiz olmaz:) selam ve dua ile... |
--->: GünDaşım (= Alıntı:
|
--->: GünDaşım (= Alıntı:
|
--->: GünDaşım (= gündaşıma bişey yazayım bende. :) ama yukarıdakiler gibi günümü anlatamam herhalde ben. kendimi de hiç iyi hissetmem anlatırsam. anlattığımda yaşamımı fotoğraflamış gibi hissederim sanki. birileri perdeyi aralayıp baksın istemem :) ama buraya halimi anlatan bir söz yazıcam. kimin olduğunu bilmiyorum. hatırımda kalıvermiş yazayım hemen :) ; Doğru Olsam Ok gibi Yabana Atarlar, Eğri Olsam Yay gibi Elde Tutarlar |
--->: GünDaşım (= bir hal var üzerimde dağılmışlık toparlayamadığım dağınıklık... yollar ne kadar kirli etrafımda oda buda şuda herşey ama herşey kirli.. kirli olan gözlerimmiydi yoksa...bunları gören görmek isteyen gözlerimmiydi yanı... tamamlanamamışlık var bir hayli üstümde... düzenlenmeyi bekleyen tozlanmış dosyalar gibiyim... takıntıların girdabına düştünce insan . işte öyle birşey aman... |
--->: GünDaşım (= Alıntı:
|
--->: GünDaşım (= Bu 2 haftadır yoğunluktan cılkım çıktı... Babamın yurtdışından gelmesiyle evimiz tıklım tıklımdı, e tabi bi de davet edildiğimiz yerler de vardı. Benle ablamın feleği şaştı, evle mi uğraşalım, bir yere giderken saç makyaj kıyafetimizle mi uğraşalım şaştık kaldık, özellikle de ben. Hele ki cuma gününden beridir o kadar yoğun geçiyor ki ama güzel geçti yorgunluğu sevdim Cuma günü Cansulara gittik. Cansu bana ajandasını gösterdi, içinde öyle güzel yazılar vardı ki... ve Cansu’nun bu özel defterini bana okutması ayrı duygulandırdı... Sayfaları çevirirken bir de ne göreyim! Benim resmim! Şaştım kaldım... Bu defa duygulanmaktan öte içimin şekli değişti, bi garip oldum… O özel kişisel ajandasında benim resmimin olması gerçekten çok ama çok mutluluk vericiydi… Buradan onu kocaman öpüyorum ve böylesine bir kuzenim, arkadaşım, yazlık silahşorum olduğu için çok mutluluk duyuyorum... Akşam Cansu’nun platesi varde. Ben de gittim onu izlemek için. Plates hocası benim de onlara katılabileceğimi söyledi, hazırlıksız bir şekilde yakalandım gömlek ve süveterle plates nasıl yapılırsa öyle bir şey yaptım işte Ortam çok hoşuma gitti. Çok güzel müzikler vardı ve çok kalabalık değildi. Sonuna doğru hoca parlak ışıkları kapayıp mavi loş bir ışık açtı ve yasmin levy… Müziğini açınca harika bir ortam oldu. Sonrasında Cansulara geldik, çok sevdiğim bilekliğim onlarda kaldı buradan kendisine duyurulur (yazılarımı takip ediyor da :D) Eve yorgun argın geldik, öbür gün de yengemlerin ailesine davetliydik Fatihe. Fatihe yolumun düşmesini çok seviyorum, çünkü Fatih çarşısını çok seviyorum Oraya giderken yolda ben kulaklığı kulağıma takmış müzik dinliyordum ki... yanımızda giden arabada bir hareketlilik gördüm. Bir baktım ki yanımdaki arabada 3-4 tane genç bana bakıp el sallıyorlar :s Kağıt gösteriyorlar, gülüyorlar ben bunları gördüğüm gibi kafamı diğer tarafa çevirdim eğildim. Annem gençleri görüp bir sinirlendi bir sinirlendi ki, camın kapalı olduğunu düşünemeyerek onlara tükürmez mi :S Camın halini sormayın :D Beni tuttu gülme krizi() Allah’tan babam bir şeyin farkında değildi… Annemden de hiç beklemiyordum bu hareketi, o kadar sinirlendi ki kadın... zaten ondan sonra o araba da kayboldu :D Fatih’e vardığımız gibi aldım ablamı çarşıya çıktık. Gezdik, tozduk derken hava kararmaz mı!.. Ama içim de rahat, bir güzel alışverişimi yaptım, elimde poşetler geldik ablamlara, tabi yemek de yenilmiş:çaydı maydı derken ev yolu gözüktü, tabi yorgunluktan kendimi yatağa attım ve yeni bir pazar sabahının geleceğini bile bile mışıl mışıl uyudum Dün maç vardı… 2 büyük takımın maçı. Benim takımım kaybetti ama çok düşünmemeye çalışıyorum. Çünkü ne kadar kafaya takarsam o kadar çabuk yaşlanır ve yıpranırım:p Biz dün Fidanlara davetliydik ama teyzemler bize geleceklerini bildirince Fidanları bize davet ettik. Kızlarla sohbet mohbet derken ben çöpü dışarı atmaya çıktım, Fidan tabaktaki artıkları atmaya, Arzuyla Mine de ellerindeki sofra bezlerini silkelemeye... Baktık hava güzel aman içeri girmeyelim deyip atladık arabaya, Arzunun şoförlüğünde Ayşelere uğradık Ayşemi uykusundan kaldırdık... Onlarda meyve suyu içip azcık da çekirdek çıtlatıp eve döndük ve yemekti memekti derken bir güne daha yorgun ama mutlu kapattık |
--->: GünDaşım (= http://www.muhakeme.net/forum/forumr..._1270335-1.png fotoğraf makinamın şarjı kayboldu:( ya elbise almaktan fırsat bulupta bir şarj almaya tenezzül etmedim henüz..:) gündaş yazarken ben bilmezdim..sanırdımki tek ben açtım şu gündaş olayını, net hayatına yansıtmayı.. e tabi sen nette anca facede msnde oyunda moyunda uğraşırsan geri kalırsın..:) meğer günlerini yazan çok kişi varmış .. bende benden çıktı sanıp sevınıyordum neyse ama şuda var gündaş ismi bana ait hıııh :) bu aralar blog işine girdim efendim ilk açtığımda hani görmemiş misali :D oradaki temalara bayıldımda bayıldım gel görki o günden sonra nerdeyse 100 tema arkaplan değiştirip durdum durdumda durdum... ama karar veremedim..sonra arkadaşlarımı ekledim. her birinin bloguna baktım gördümki temaları sade ve düz. yavaş yavaş arkadaşlarımın dışına çıkıp onların arkadaşlarının bloglarına bir göz attım. pek iç açıcı şeyler görmedim sonra onlarıda aşıp net dünyasının bloguna girişte bulundum. baktımda baktım onun bunun bloguna yazılarına temalarına falan filan ...begendıklerımı yer imlerne ekledim.. ve o bayıldığım temaları şimdi begenmez oldum bana basit geliyorlar.üstelik bırak temayı begenmemeyi blog işini begenmemeye başladım ::D şimdi canım dostum benim için şölecime güzel bir site hazırlıyor kişisel bir site:) ama blogumuda seviyorum ilk göz ağrım..:) en azından ordan arkadaş ediniyorum...net hayatına açılmak isteniyorsa bu gerekli e severımde arkadaşları:) bakalım ne zaman olur sitem..:) bu arada artık msne bile girmiyorum tam bir araştırma canavarı oldum. kişisel siteler bloglar bakıyorumda bakıyorum yazılarını okuyup duruyorum. neysecim hayat mayat geçip gidiyor bakalım benimkisi nereye kadar...:) |
--->: GünDaşım (= http://www.muhakeme.net/forum/forumr..._1273742-1.jpg Uzun bir ara vermiştim net alemine. Unutmuştum, hatta ölüm çalmıştı kapımızı hatırlatmıştı sonunda kendini bize, Mezarlıkta koskocaman amcam! 14 tane insan yetiştirmiş, birden bire ayaklarının altında yatıyor olması... Böyle miydi, hayat bu muydu? Yani ömür dediğimiz ne kadar kısaymış, meğer ne kadar hassasmış… Bu günlerde kendimi kurana verdim, amcamın 40ına kadar 1 hatim, 41 yasin ve 50bin İhlas suresi okuyacağız her birimiz kuzenlerden . Çok kişiye ağır gelir bu ama bana nedense ağır gelmiyor artık, çünkü ölüm var. Bunları yapmazsak ya msn basında ya televizyon karsısında ya da dedikodunun kucağında geçecek zaman. Bunu denedim, daha iyiymiş dostlar deneyen bilir. Şu 2 gündür uzak duruyorum bunlardan. Durmaya çalışsam duramam ama kendime bunları görev edindim ya fırsat olmuyor artık boş işlere. Anladım ki insan hayırsızlıktan uzak durmak için ondan uzak durmak yerine hayrı yapmalı ki hayırsızlığa fırsat olmasın. Bu dediğim karışık oldu ama anlayan varsa ne ala. Öyle yani günlükcan. Büyüyoruz. Bizde dert üstüne dert, seçim üstüne seçim… O koca taziye evi dedikodu evine döndü ya, yok günlükcan yok! Ne insanlardan hayır var ne de dünyadan... |
--->: GünDaşım (= Eskisi gibi bu forumlarda yada sanal alemde yazmasakta ara ara takip etmekteyim buraları. Sizin yazdıklarınızı şöyle göz ucuyla okumaktayım baktım bu sefer hatırlamışsınız bir şeyleri.Bu hayatı terk edenler kendi azıklarını yanlarında götürürler öyle bir alemki topladıysan dünyada azığını ne ala yok azıksız çıkmışsan yola vay haline. Anladım ki insan hayırsızlıktan uzak durmak için ondan uzak durmak yerine hayrı yapmalı ki hayırsızlığa fırsat olmasın. Bu cümle güzel olmuş. selam ve dua ile... |
--->: GünDaşım (= http://www.muhakeme.net/forum/forumr.../06/book-1.jpg Hayat ışığım söndü, Neden yapmak istediklerimi geciktirme hastalığı oluyor bende? Genelde zaman olmuyor, koca günün var diyorlar ya, vallahi yalan billahi yalan! Minik bir şeyle uğraşa dur gör bak o koca gün nasıl ufalıp bitiveriyor… Anında başlamanız gerekir, bir yerden güçlü olun, hep gülün, kalbinizden iyiliği hiç eksik etmeyin. Asla dinlenmeyin! Bakın o nasıl büyüdü, siz de yapabilirsiniz. Bakın onun düzenli programı var… Ne de kolaydır buna söylemesi, yazması! Heeeyy! Kişisel gelişim kitapları! Kolaysa gelin de siz yapın! Yıllardır car car car beynimizi yediniz de tık yok! Tabi, demeniz kolay! Sorunu artık kendinizde arayın başkalarında değil… Ahh canım! Yıllardır sorun sizde diye bin bir çeşidin çıktı da işe yaramadı! |
--->: GünDaşım (= ayışığı oldukça başarılı :) |
--->: GünDaşım (= http://1.bp.blogspot.com/_aw5DnGm7ON...1267821159.jpg Gecelerinin durgunluğu var üzerimde nasılda özlemişim nasılda hasret kalmışım bu durgunluğa yoğun bir haftadan sonra nasılda yalnızlığın ortasında dinlenmişim ince bir müzik eşliğinde her şeyi bir kenara atıp bütün düşünceleri dosyalara aktarıp tek başıma uzun uzun dinlenmek nasılda tat veriyor bana uykunun kıymetini yemenin kıymetini bilmenin kıymetini farkında lığın kıymetini insan olmanın kıymetini kıymetleri bir bir anlamam gerektiğini düşünmek hem güzel hem de zor iş her şeyin kıymetini bilmek ne zor..! 1 haftadır teyzemlerde anladım evimin kıymetini öylesine sıcaktı ki geceleri uyuyamamak sıcaklık seni boğarcasına içine işlerken yediğin yemekten tat alamamak camı açıyorum ama hava yok dışarı çıksan ter içinde yapış yapış kalıyorsun hani nerde özlediğim yaz oluyor bir an bizim evin serinliği geldi aklıma cennet gibi gördüm evimi.ama şunu da söylemeliyim ki güzelde anılarım oldu sıcağa inat.. her sabah 8 de kalkıp kuzenimle onun kursuna gitmek yeni insanlar tanımak bilmek anlamak izlemek bana müthiş tat veriyor. adviye abla vardı en çok onu tanımak fırsat oldu beraber yemek yemeğe gidiyorduk öğle vakti. tam bir süslü ve titiz çokta hoş bir bayan güneş gözlüğü çokta yakışıyor:) kendini de çok seviiyor :) Saliha abla var oda okuyor kapalı en çok o ısındı bana diğerleri de çok iyiler ama Saliha ablanın kendine ait bir havası vardı.. Filistine giden yardım gemisinde onunda tanıdıkları vardı.üzgündü çok durmuyordu kursta ama sevmiştim Saliha ablayı :) bana makyaj yapan selva abla vardı onunda sohbeti komediydi iyi laf yapıyordu. nergis abla vardı bide oda sessiz sakin biriydi onuda sevdim çok hanım hanımcık birine benziyordu yeğeni ölmüştü onunda çok üzgündü aklına geldiği anda ağlıyordu.. bide hoca vardı oda çok iyi birine benziyordu sergi için harıl harıl çalışıyordu pek konuşma fırsatımız olmasa da gerçekten sevmiştim meral hocayı çalıştığı resimmi desem ne desem bilmiyorum en iyisi durun göstereyim:) http://1.bp.blogspot.com/_aw5DnGm7ON...0/DSCN1413.JPG cilt bakımındaki öğrencilerin sade takma tırnakları ojelerle şekillendirip kaş yapmaları çok yaratıcı hoş http://1.bp.blogspot.com/_aw5DnGm7ON...0/DSCN1424.JPG işte bu boyadıkları tırnakların bir bölümü ve böyle bide saçları beyaz olan bir abla vardı saçını boyatsa bile 1 hafta sonra beyazlıyordu yine,gençti daha üzüldüm kötü duruyordu çünkü.. ve her gün yemeğe gittiğimiz çiğköfteci amca konuşkan biri kuzenimin vazgeçilmez mekanı olmuş beni de tanıştırdı..:) küçük bir yerdi ama hoş güler yüzüyle insanı çekiyordu çiğ köftesi ve ayrıca sosu harikaydı.. http://1.bp.blogspot.com/_aw5DnGm7ON...0/DSCN1407.JPG resmini çektim hatıra:) ve öyle teyzemlere alışmışım ayrılmak zor geldi onlarda çok üzüldü hele kuzenim mine.. zor oldu gitmem cumartesiden çarşamba gecesine kadar hep beraberdik su gibi geçti mineyle balkondaki sarmaş dolaş sevgililere kiraz atmayı hiç unutmıcam aramızda hep bir sır olarak kalacak mineyle :D ve bir ara çok sıkılıp sokak ortasında topuklu ayakkabılarımla apartmanın zillerine basıp koşmayı saklı cam sır olarak sonuna kadar :D çarşamba gecesi ablamla eniştemle fatihe geldim ve hemen uyudum sabah fatih çarşısını gezerken insanlar toplanıp üzerlerinde Filistin bayrakları Allahuekber diye bağırmaları etkiledi beni ne güzeldi bu birlik bir anlık birlikte olsa gerçekten güzeldi.. cenaze namazları fatihte kılınacaktı şehitlerin ilk defa görüyordum fatihi böyle bütün insanlar ağlıyor ellerde tabutlar herkes yürüyor ileriye doğru çok ama çok garip bir duygu bana çağrı filmini izlerkenki duyguyu yaşattı gözlerim doldu yaşlarımı zor tuttum ağlamaya utandım kalabalık arasında..ve sonra eve geldim..çok yorucu bir haftaydı ama buda bir tattı.. |
--->: GünDaşım (= Yaş 18 http://3.bp.blogspot.com/_aw5DnGm7ON...ydelanssay.jpg Ne günler atlattık günlükcan yine arkama dönüp baktığımda ömürden giden zamana ne de çabuk geçiyormuş bir kez daha anladım. Keşke hep böyle genç olsam 18 yaş gençliğin baharı, seviyorum bu yaşı. 17 yaşımı da severdim gerçi ama o yaş benim gençliğimin ilk adımı olduğu için çok tökezledim... Bu yüzden belkide pek iyi anılarım olmadı o yaşa dair.. 18 yaşımı seviyorum... Tabi ki her yaşın bir güzelliği vardır ama çocukluk demeyeceğim, gençlik gibisi yok. Çocukluğum benim için çok ama çok değerli. O günlere dair en ufak kötü bir anım yok ama gençliğimde farkına vararak yaşamayı çok sevıyorum. Birşeyler becerebilmeyi, koşabilmeyi, zıplayabilmeyi, şarkı söylemeyi, müziğini anlayarak, yorum yaparak düşünübilmeyi hep gençliğimde yaşayacağım, yaşıyorum, yaşlandıkça birşeyler kabuk bağlayacak, eskisi gibi olmayacak. Ben gençliği seviyorum, gençlik de beni seviyor. Rabbim, gençken yapılan ibadetleri sevincinden meleklere gösterirmiş, gençlik bu kadar önemliymiş... Recep ayının ilk gününe girdik dün, rabbime binlerce kez şükürler olsun ki oruç tutmayı nasip etti. Bu gün de nasip etti, inşaAllah yarına da niyetliyim. Bu ilk 3 günün sevabı büyükmüş sohbette öğrendim. Sohbete gittiğim için de şükürler olsun, yoksa recep ayının önemini anlamını bu kadar bilmeyecektim. Farkına varmadan böyle önemli bir günde ne yapıyor olurdum Allah bilir ama sohbette öyle güzel anlattılar ki, oruç tutmamak elde değildi gerçekten :) Bence her insanın farkına varması için sohbete gitmesi gerekir. Gerçekten yararı olduğunu, hem de çok fazla yararlı olduğunu düşünüyorum ve inanıyorum. Oruç tutmak Allahım nasıl güzel bir duygudur... Düşündüm de ramazan ayından beri oruç tutmadım, utandım kendimden... neyse... Bu gün canım çiğköfte çok çekiyodu, yazlıkta oldugumuz için arabayla gidip alabilirdim ancak uğraşmadım. Akşam tam yemek yerken annem çiğ köfte getirince o kadar şaşırdım ki... çünkü çiğ köfteyi hep dışarıda yerim eve alınmaz ve o kadar şaşırdım ki... Rabbimin inceliği ne kadar güzel ne kadar zarifti. Bilmiyorum, içim sevgiyle doldu, sanki bütün kötülülükler yok oldu, rabbimin inceliği karşısında içimin şekli değişti, çok garipti... Bunun gibi şeyler olmuyor değil ama doğrusu bu garipti benim için. Hani gerçekten belli oluyordu, anlatamıyorum ama ben rabbimi çok ama çok seviyorum. O'nun (CC) inceliklerini O'nun farkına varmayı, O'nun her türlü halini çok seviyorum. İnşallah O da beni seviyor amin... |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 11:41 . |
2000- 2025
Tüm bağışıklıklar ve idelerden bağımsız olan sözcükleri sarfetmeye mahkumdur özgürlük